galatasaray ve fatih terim'in 10 küsür yıl sonra yeniden avrupa'da zirveye yükseldiği ve yabancıların "galatasaray, dortmund, juventus şampiyonlar ligi'nde 90lar partisi" söylemini kullanmalarına sebep olmuş, 1996-2002 arasında çocuk olduğu için o günlerin maçlarını tam idrak edemeyen gençlere avrupa'da başarının nasıl bir his olduğunu iliklerine kadar hissettirmiş maçtır. ayrıca ünal aysal da "galatasaray benim dönemimde avrupa'nın top 10 kulübünden biri olacak" sözünü bu maç ve diğer juventus maçıyla tutmuştur. avrupa kıtası ve hatta belki de dünya galatasaray ve fatih terim'i yıllar sonra tekrar görerek belki nostalji yaptıkları için mutlu da olmuşlardır bilemeyiz.
*kahin herif diye mi ne bir hesap vardı vardı twitter'da o günlerde. orada kuralar çekilince galatasaray ilk maçta 3-0 yenilecek, ama rövanşı 5-1 kazanacak diyordu. hakikaten de ilk maçı 3-0 kaybetmiştik. rövanşta peş peşe gollerle 3-1 olan o maçta drogba yine gol atınca 4-1 oldu sanıp bu sallama skor tutacak ve 5-1 olacak galiba demiştim bir anlığına. ama ofsayttı gol tabi ve neticede maç 3-2 bitti. ama galatasaray 2011'de başlayan ve taraftarına o masal tadında enstantaneler sunduğu yıllardaki maçlara en güzellerinden birini ekliyordu o gece. eminim galatasaraylı herkes çok huzurlu ve mutlu girmiştir yatağına. hatta kimisi mutluluktan uyuyamamış, kimisi de gece boyu rüyasında ve bilinçaltında yarı uyur yarı uyanık vaziyette galatasarayla ilgili şeyler düşünüp durmuştur. ne diyebilirim ki, çok büyük mutluluktu.
fatih terim bu maçtan sonra şu açıklamaları yapmıştır:
"galatasaray'da geçtiğimiz sezon göreve geldikten sonra taraftarlara verdiğim bir söz vardı benim. tüm galatasaraylıların gurur duyacağı bir takım olacağımızı söylemiştim. yense de yenilse de, bugün burada onu görmenin mutluluğunu yaşıyorum. sözümün yerine gelmiş olmasından dolayı çok mutluyum. dünyadaki tüm galatasaraylıların elini göğsüne koyarak, 'işte bu benim takımım' diyeceği bir galatasaray vardı bugün sahada. elenmedik mi, elendik. işin taktik kısmına sonra gireriz. ama galatasaraylılar hep böyle bir galatasaray görecek inşallah."
bir basın mensubunun o günkü takımı 1996-2000 dönemi ile kıyaslamasını istemesi üzerine terim şu yanıtı vermiştir:
"eğer şimdi 1996-2000 dönemine bakarsak, oradan daha iyi durumdayız. o zaman üç yıl beklemiştik başarı için. ama şimdi daha ikinci yılımızda bu noktalara çıktık. şampiyonlar ligi'nde son sekize kalıyoruz, ligde şampiyon oluyoruz ve süper kupa'yı alıyoruz. bize üç atana, biz de üç atıyoruz. bahsettiğimiz takım da real madrid. bugün buraya gelen her taraftar keyif almıştır, mutlu olmuştur. en önemlisi gurur duymuştur."
sonrasında da terim ile yollarımızın sadece 5,5 ay sonra ayrılacağını bilmeden 2013-14 sezonunu sabırsızlıkla beklemeye koyulmuştuk hatırlıyorsunuz zaten.
ama ben inanıyorum. nasıl ki bir gün o günlere döneceğiz dediğimiz 2000-01 sezonuna 2012-13'te geri döndük, yine bu başarıları, belki daha büyüklerini yaşadığımız günlere mutlaka geri döneceğiz. o günler çok da uzakta değil ben size söyleyeyim. yakında görüşürüz avrupa!