• 127
    öncelikle 2. paragraf (bkz: #23001)

    kesinlikle konsantrasyon meselesi bu. çünkü maç 3-1 olduktan sonra sahadaki oyunculara bakıyorum. gol olsa nasıl gol olur, kim gol atar düşünemiyorum bile. öyle bir hava yok çünkü takımda. organize bir atak geliştireyimde sağa verim sola atim ortayı atsın kafayı çakim beklemiyorum takımdan. herkes kendi gibi oynasa yeterdi bize. ama aksine herkes 3. golden sonra adeta bıraktı kendini takımımızda. hani galatasaraylılık ruhu. tamam çok zor 2 maçtan çıktınız, 2 galibiyetle çıktınız ama bu kadar düşmemeliydi takım. oynanan oyunu eleştirmiyorum şu anda. kötü oynadık kaybettik evet. hatalar yaptık kaybettik. bunlar olabilecek şeyler, düzeltilebilecek şeyler. ama... ama işte ya. uzatmanın ne alemi var.

    teşekkürler aslanlar. tebrikler fenerbahçe.
  • 129
    uzun uzun yazı yazdım bloguma burayada kopyalıyayım aynısını

    (spoiler: sen şampiyon olmasanda, kupalari almasanda, fenerede koymasanda, seviyoruz seni varmi diyeceğin!!!!!!!!!!! çok da güzel başlamıştı halbuki.. 2. dakikada attığımız golden sonra farka gideriz diyordum ama çok çabuk dağıldık. selçuk denen futboldan anlamayan takozdan gol yerseniz tabiki moraliniz bozulur.. neyse 2000 yılındada aynı olay olmuş ve galatasaray uefa kupasını kazanmıştı. yine aynı şeyleri yaşamamız dileğiyle. derbiyi kazanamadık diye önümüzdeki maçlara havlu atmamamız lazım doğal olarak. sonuçta uefada oldukça iddialı olarak devam ediyoruz. methalist maçınıda alıp liderliği garantilememiz ve bir üst turdaki rakibimizi beklememiz gerekiyor şimdi. bu maçtan dersler çıkartıp önümüzdeki maçlara odaklanmamız gerekiyor. özellikle defasnif sorunları aşarsak kadıköye bu sefer çok farklı bir şekilde geliriz daha herşey için çooook erken. ha bu arada 9 senedir kadıköyde yenemediğimizle ilgili dalga geçenler açsınlar türkiye kupası tarihlerine baksınlar. son aldıkları kupa pas tutmuş çöpe atmışlar yazık ya acıyorum )
  • 133
    şans, şans, şans... yenilginin tek sebebi budur. 1-0 öne geçiyorsun ardından bir korner ve 1000 kere topa öyle vurulsa bir daha öyle kaleye gidemeyecek bir topla skor 1-1'e geliyor* . gidiyor frikikten nefis bir şekilde zımbalıyorsun ama hakem 'ben çift vuruş verdim' diyor* . eyvallah diyorsun, ardından ceza sahana, sırf ceza sahasına top gitsin diye abuk bir şut çekiliyor ve kornere gidecek olan top yerde sekip falso kazanıyor, direkten içeri giriyor* . ikinci yarı yerinde değişikliklerle maça başlıyorsun, uzaktan çekilen bir frikikten seken top, rakip oyuncunun önüne doğru sekip kalende gol oluyor*. ikinci yarıya 3-1 başlıyorsun, tüm riskleri alarak savunmacı çıkarıp atak oyuncusu oyuna alıyorsun, e bu kadar savunmacıyla son dakikalarda baskı yapan takımın gol yemesi allah'ın emri, skor 4-1 oluyor **.

    yani bu şanssızlık karşısında skibbe'nin suçu ne, lincoln'ün, arda'nın suçu ne? tüm sene berbat sonuçlar aldıktan sonra, kendi sahasında ezeli rakibini yenip taraftarının gözünde prim yapma derdinde olan ve bu sebeple ekstra motivasyona kasan bir takıma karşı, bu kadar şanssızlıktan sonra futbolcuların suçu ne? bu şanssızlık stadın havasından desem değil, takımı ezeli rakibine karşı 2-1 önde olduğu halde takımına güvenmeyip tezahürat yapmaya çekinen tırsak taraftarın yarattığı atmosfer mi olur allah aşkına? bu kadıköy'deki şanssızlığın bir sebebi var ama bu ne atmosfer ne çekingenlik, bu başka birşey.

    sözün özü, bugün yenildik. bu ne ilk ne de son. futbolcularımızın canları sağolsun, klasik olacak ama bu yenilgiyi unutup öne bakmak lazım, hedeflerimizden olmuş gibi yas tutmanın alemi yok, ben fenerbahçeye yenildik diye değil, 3 puan kaybettik diye üzülüyorum. zira ben tüm sezon boyunca alınan bir galibiyetle değil, sezon sonunda alınan kupalarla övünen bir takımın taraftarıyım, ben galatasaraylıyım !
  • 135
    kaval kemigine carpan golle sasinin gol attigi karsilasma olmustur.
    ama olsun

    zaten asklar hep yalan dolan
    sonu hep aci husran
    bize her sevdadan geriye kalan
    sadece galatasaray..

    edit: ayrica gunun bestesi kesinlikle http://www.youtube.com/watch?v=votJpLIRnv0 budur.

    derbiyi kazanamadin diye
    sampiyonluk gitti zannetme
    ustunizdeki forma guc verir size
    hakkini verin sadece.

    diye baslayip kufurle devam ediyor...
  • 136
    yaklaşık 1 saat 35 dk. sonra kendimi toparlayip hakkında bir kaç söz söylemek istediğim maç.
    yenilebiliriz normal, ilk de değil son da. kimseyi de asıp-kesip tu-kaka yapmak amacında değilim. ama böyle bir kadroya sahipken, bu kadar kötü bir netice almamız hepimizde soğuk duş etkisi yaptı. maçla ilgili söylemek istediklerim şunlar:
    -kazanan takım bozulmaz mantığıyla maça çıktık, ki bence de doğru olan buydu.
    -hafta başından beri aklımdan ilk 10 dk. da gol bulacağımız geçiyordu. 2.dk.' da öne geçince tamam oldu bu iş dedim.
    -fenerbahçenin kullandığı ilk kornerde selçuk ön direğe giderek tehlikeli bir vuruş yaptı. buradan ipucunu aldık, haftaiçi öndirek çalışması yapılmış. be arkadaşlarim, bari ikinci kornerde biraz uyanık olun. sabri lakayıt bi şekilde direğe elini yaslayacağına, durması gerektiği gibi dursaydı o top girmezdi.
    -emre aşık'a denicek bişey yok. top zaten guiza'ya geliyordu. o gol atıp lanet gol sevincini yapacağına biz kendi kalemize atalim daha iyi.
    -herr skibbe, baros-kewell değişikliginde dogru tercih yaptı. fakat hangi düşüncenin ürünü olarak ümit karan gibi savaşan bir adam yerine nonda'yı aldı anlamadim. tamam nonda iyi bir golcü ama sahada genelde ruh gibi dolaşiyor. bu maçta iyi bir golcüye degil, savaşacak adama ihtiyacimiz vardi. diğeri için (bkz: arda turan)
    -gelelim 3.gole. r.carlos ne kadar ihtiyarlasa da, artık bastona ihtiyacı olsa da, bu adam frikik kullanırken tek kişilik baraj kurulmaz. he kurdun mu, o zaman tuttuğun köşeye gelen topu düzgün çeliceksin. tabi onun kadar, kaleciden topun sekmesini izleyen defansımız da kabahatli.
    -emre belözoğlu denen köpek, maça girdikten sonra kuyruğunu kıstırmışlar gibi koştu, oynadı. her zaman sölemişimdir, galatasaray'ı satan,anasını bile gözünü kırpmadan satar.
    -selçuk şahin denen deyyus, herhalde kariyerinde bir daha bu maçtaki gibi oynayamaz.
    -şunu bir kere daha anladım ki, arda turan denen kardeşimiz hakikaten bizden biri gibi. tribündeki bir taraftardan hiç bir farki yok. umarım selçuk'a ''sen şerefsizsin'' dediği için ceza almaz.
    -hakem bence kötü yönetmedi. sarı kartlarda bize biraz cömertti, bir de deivid-ümit arasındaki pozisyonu göremedi. diyebilirsiniz, o penaltıyı verseydi herşey farklı olurdu. olsayla bursa, bir araya gelse koskoca bir vilayet olurdu. her şekilde yenmeliydik.

    hepsi benim şahsi görüşümdür. kimse ''bu kadar çok biliyorsan yönetim takımın başına seni getirsin.'' demesin.
    cümleten geçmiş olsun. sefasını sürdük, cefasını da çekeceğiz.
  • 137
    gerçekten kötü oynadığımız bir maçtı. benfica maçının yarısını oynasak çok rahat alırdık maçı. fenerbahçe top oynamaya değil tamamen bizi oynatmamaya çıkmış maça. oyunumuzu bozup şansa ve duran toplardan gol beklediler ve goller de geldi. bakıyorsunuz sahaya bir tane organize fenerbahçe atağı yok, ortada kaliteli futbolları yok ama skor malum. böyle olduğu için de futbol bu kadar pöpüler bir spor. hiç oynamıyorsun aslında ama rakibini sanki eze eze yenmişsin gibi seviniyorsun. bir mağlubiyetle küsüp, darılıp futbolcumuza sırtımızı dönemeyiz elbette. bir günde kral olmadık ki biz!!!

    bütün bunlara rağmen özeleştiri yapmamız gerektiğini de düşünüyorum. amacım kimseye çamur atmak ya da hedef göstermek değil. öncelikle maça yeterince konsantre olmamamış futbolcularımız. halbuki fenerbahçeliler saha avantajıyla beraber bizim normalde çok üstün olduğumuz ortasahamızı iyi kapattı. sezon başından beri en çok (defans-orta saha-hücum) kopukluk yaşadığımız maçtı. ayrıca futbolcularımız kim ne derse desin medyanın bizi bilerek çok büyük favori göstermesinden etkilenmişler ve benfica maçının da rehaveti üzerlerindeydi.
    beni en çok üzen ve kızmama neden olan şey ise bazı futbolcularımızın hemen hemen her maç topa elle müdahele edip bedava goller kazanma istekleri. arkadaşalar ben kaç zamandır maç izlerken bu tür pozisyonlarda başımı öne eğmekten bıktım yeter artık!!! daha önceki senelerde hiç böyle birşey yoktu. eskişehir maçındaki golümüze sevinen var mı aramızda(sanmıyorum) bu maçta nonda bi defa yetmiyor iki kez elle almaya çzlışıyor topu. allah aşkına içimizden yönetime yakın olan arkadaşalar varsa duygularımızın tercümanı olsunlar artık. topu elle alarak kimi kandırmaya çalışıyorlar ki anlamıyorum. hakemde dahil herkesi kandırır ama bizim futbolcumuz bizim taraftarımızı kandıramaz. bundan ders bile çıkarmıyorlar kaç haftadır aynı şeyler. bir diğer yakındığım konu ise hala hakemin başına toplanıp çoğu pozisyona itiraz etmemiz. hakemi etki altına almaya çalışmamız. buna da yeter artık. aciz takımlar gibi hakemden medet ummak neyin esi. senin kalitende bir takım daha var mı türkiye de niye aklınla ve tekniğinle oynamayıp hakemle oynuyorsun. lincoln bu maç çok koştu ve takımın en iyilerinden biriydi bence ama gerçekçi olalım ki daha ilk yarı sarı kartı varken kendini yere attı ve kırmızıyı haketti. bu nesin nesi oluyor anlamış değilim. bir maçta korner direğiyle oynayıp takımını eksik bırakıyor!!! kim ne derse desin oyuncularımızın birkaç konuda sert bir dille uyarılması gerekiyor. yoksa ben elle topu alan kendini yere atan oyunculara tezahürat yapamam kimse kusura bakmasın. bazı şeyler galatasaray kültürüne yakışmıyor.
    sonuç olarak maçı kaybettik. bence hakem berbattı ama biz bu takımla iyi oynasak hakeme bile en az 3 atardık ama olmadı.
  • 139
    istatistiklere uyalım dedik, ilk golü atan kaybetmiyor dediler, dakika 2 demeden gol attık, yine yenildik. sadece bir kaç not düşüyüm;

    -derbi olarak değerlendirirsek hakem iyiydi, maçın sonucunu etkilemeyecek bir kaç yanlış karar dışında bariz ve kasti hatalar yapmadı.
    -elle top oynamak suretiyle kart gören baros ve nonda'ya, itirazdan kart gören lincoln'e fena halde sinir oldum. diğer kartlar maçın gereğiydi, bir şey demiyorum.
    -tutamayacağın topun önüne baraj kurdurmayan de sanctis'e acayip sinirliyim.
    -ileri çıktığımız pozisyonlarda geri dönmeyenlere ve defans kurgusunda birbiriyle uyumsuz gördüğüm ortasaha ve defansa sinirliyim.
    -bu maçta gereği kadar ağırlığını koymayan arda'ya kırgınım.
    -bu sene artık gerçek oyununu yansıtan lincoln için mutluyum.
    -ikinci yarı oyuna girip de 45 dakika hiç bir şey yapmayan nonda'ya kızgınım.

    sanırım maça dair fazla da bir detay yok, bu seneye istediği gibi başlayamayan fenerbahçe bu maça bizden daha iyi motive olmuş, bu çok belli. umarım önümüzdeki maçlara daha iyi hazırlanırız ve puan kaybı yaşamayız. bundan sonra harcayacak çok kredimiz kalmadı; ne bizim ne de skibbe'nin.
  • 140
    her alınan mağlubiyet takıma olan güveni azaltsaydı oyunculara kızmayı gerektirseydi galatasarayımız'ın rapid ile başlayıp arsenal ile son bulan rüyası gercekleşmezdi.evet kulvarlar farklı. bir yandan lig diğer bir yandan avrupa var yine , sonuç yenilgi olabilir ama bu başarasızlık değildir,aksine bu sonucu kendi lehine çevirip oluşanları tecrübe olarak kullanabilmek büyüklüktür.

    medya boş durmaz.
    medya şantajı sever.
    medya taraf tutabilir.
    kısacası moralleri bu sebeplerle bozmayalım . elbette yarın atılacak manşetleri herkes tahmin edebilir. elbette farkındayız yapılacak futbol programlarında ki teknik heyete ve teknik kadroya olası eleştirilerin. sineye çekip çekip bombardımana tutmak için bekleyen bir basın var bunu da biliyoruz.
    fakat hiç birisi sarı kırmızı 'ya olan aşkımızı engellemesin , bir mağlubiyet gecesi diye saman alevine benzeyen öfkemiz bile olmasın .

    kısacası bu takım galatasaray . o değil mi bize şampiyonluklar kupalar kazandıran sokaklara döken !

    çok moralinizi bozarsa bu basın biraz şunu izlemekte fayda var , fazla değil 20.haftaya kadar dozunda olsun.
    http://www.youtube.com/watch?v=votJpLIRnv0
  • 142
    $u fenerin attığı 4 gole bi bakın. biri kornerde ayağına çarpıp girer, birinde defans adamı topa yanlı$ kayar direğe çarpıp girer, biri kaleciden seker bo$ kaleye atılır, biri adam kafasına göre vurur direğe çarpar gol olur ! peki biz ? serbest vuru$ kullanıyoruz çift vuru$tu sayılmaz deniyor her top kalecinin üstüne gidiyor her türlü uğursuzluk, $anssızlık pe$imizi bırakmıyor. $imdi bu maçın hakkı 4-1 miydi ? ulan ! sarmısakmı dökmeli ne yapmalı $urdaki $anssızlığı üstümüzden atmak için.
  • 146
    artik eminim. sukru saracoglu denen coplugun yapilirken her metrekaresine muska gommus bunlar.

    saka bir yana sanirim dunyanin hicbir yerinde bir takima karsi yillardir bu kadar bali ile oynayan takim olamaz. 9 kasim maci bana "yok arkadas bu kadar da bal olmaz" dedirtmistir fakat buyuk konusmamak lazimdir.

    sonuc olarak daha once de dedigimiz gibi; "aslanlarimizin canlari sagolsun"
  • 148
    öğlen 2'de sokakta, 4.30'da kadıköy'de olduğum; 5,30'da gecekonduya girip 10.30'a kadar ayakta seyrettiğim maç. açlık ve susuzluk bi yana polisin her sene yaptığı gibi haydarpaşa'ya yürütmesi apayrı bir olay.

    maça gelirsek, 4-1 maçın skoru değil, skibbe hatalı, nonda sıçtı falan bunlara girmenin çok gereği yok bence. bu maç kadıköy'de geçen 9 seneyi kısaca anlatıyor. iyi oynadığımız devre pozisyon vermeden 2-1 geriye düşüyoruz. kötü oynadığımız devrede de fark oluyor. ama bu kadar gitmez, herşey de bir yere kadar. inşallah kupada şunlarla eşleriz de bu sene biter bu uydurma sendrom.

    şans, kader, kısmet ne derseniz deyin ama sonuçta yenildik. bize düşen perşembe kayseri maçında takımı desteklemektir. 96-00 arasındaki başarıların temelinde, 96'da sami yen'de 4-0 kaybettiğimiz fener maçından sonraki hafta inönü'deki sarıyer maçına 40.000 kişinin gelmesi yatar.

    son olarak canınız sağolsun.

    edit : yazım hatası
App Store'dan indirin Google Play'den alın