felipe reyes'in 10 sayısı yüzünden geride olduğumuz maç. o 10 sayının birkaçı gerçekten ekstraydı. yoksa başa baş gidiyor. tempoyu düşük tutabilir ve basit hatalar yapmazsak neden olmasın?
27
reyes'in savunmasinda patrick young'a cok ihtiyacimiz var. erceg varken adam yuruyerek 10 sayi atti ve 3 tane de ziplamadan hucum ribaundu cekip sayi atti. 5 numaradan sayi bulmaya baslayip asist sayimizi arttirirsak maca ortak kaliriz
28
ilk çeyreği sinan'ın tam sahayı geçerek attığı basketle 25-24 geride tamamladık. hücumda ne kadar doğru işler yapsak da savunmamız çok yumuşak. bu seviyede bu kadar zor bir deplasmanda atarak değil, savunma yaparak oyunda kalabiliriz ancak.
29
ilk çeyrekte iyi yedik iyi attık.
30
tempo 30 saniye için hızlandı ve fark 9'a çıktı.
31
pota altı erceg kerem oynayınca 9 a çıktı fark.
32
rotasyonlar devreye girince kalite farkı ortaya çıkmaya başladı. yine de takım iyi mücadele ediyor.
33
ne oldu lan öyle ? skor 36-27 oldu bir anda.
34
düştük oyundan. 11 sayıya çıktı fark.
35
ne yazık ki benchten gelen oyunculardan sıfır katkı alıyoruz. hal böyle olunca da fark birkaç dakika içinde açıldı. ikinci çeyrekte son 5 dakika. 43-30.
36
young'ı daha fazla kullanmalıyız pota altında kötü gidiyor işler.
37
sürekli boş atış kaçırıyoruz.
38
2. periyodun ilk 6 dakikası geride kalırken periyot skoru 18-8 real madrid lehine. savunmada çok aksıyoruz
39
uc tane bombos ucluk heba ettik. tutunabilecegimiz bi maci kendi elimizle vercez yazik oluyor.
40
cok afedersiniz oynadigimiz basketbolu seviyim...
41
arroyo dışında saçmalamayan oyuncumuz kalmadı heralde. son 8 saniye adamlar hücuma çıkıyor 3 kişi dönmedi resmen
42
gereksiz bir maric ısrarı var. pota altında çok kötü savunma yapıyoruz.
43
55-39 ilk yarı sonucu.
44
rezalet bir çeyrek sonu oynadık ve ilk yarıyı 55-39 geride kapadık. o kadar kötü savunma yapıyoruz ki her attığımızı soksak bile kazanma ihtimalimiz yok. elbete kazanmamız çok çok büyük sürpriz olurdu ama en azında artık bu zorlu deplasmanlarda oyunun içinde kalmamız gerekiyor. ne yazık ki hala kadro olarak çok yetersiziz.
hücum tarafında arroyo-erceg ikilisinin dışında elini atan yok. savunmada bir iki pozisyonda maric müdahale etti gerisi hikaye. carter-young ikilisi maça gelirken kendilerini otelde bırakmış gibiler inanılmaz kötü oynuyorlar. boş kaçan üçlüklerin ve young'un kaçırdığı turnikenin ise tarifi yok. devreyi 5-6 sayıda kapatmak imkansız değildi.
46
böyle maçları başabaş oynamak için kusursuza yakın bir oyuncu kadrosu olması gerekiyor, en ufak bir eksiklik bir anda götürüveriyor maçı. benchten gelen ender, young, carter, pocius gibi adamlardan sıfıra yakın bile değil, sıfır katkı alınca imkansız hale geliyor. bu sayının 2 bile olmaması lazım, bizde bu oyuncular koca bir sıfır yazdı ilk devre. hadi yeni oyunculara bir nebze, hani ender'i de yıllardır tanıyoruz, istikrarsızlığın dibine vurmuş bir adam, ama pocius ciddi bir hayal kırıklığı. böyle maçları oynayabilecek kariyerde bir adam, micov'un çeyreği kadar performans gösteremiyor. maçtan zaten büyük beklentilerimiz yoktu ama neticede koca bir 2. periyot real madrid'e boş hücum yaptırmayıp 16 sayı farkla devreye girince üzülüyor insan bir taraftar olarak. arroyo, sinan ve erceg'e tekrar tekrar maşallah, ayakta kalıyorlar yine bir şekilde.
47
galatasaray'ın ender arslan'a verdiği her kuruşun boşuna olduğunu gösteren maç. adam oyuna girdi, her hücumda topu eline aldı çıkana kadar sadece erceg'in son saniye el üstü üçlüğüyle sayı bulabildik, 16 sayı yedik. ne penetre yaptı ne arkadaşlarına pozisyon hazırladı. savunma desen o da yok. yerine genç biri oynasa hiçbir şey fark etmez.
48
çeyrek sonunda bir pozisyon oldu. real madrid li bir oyuncu yürüye yürüye pota altına girdi. o an sinirden kendimi si*ecektim. bir takımın hiç mi savunması olmaz?
49
ergin hoca maci kazanmaya calismiyor, oyunculari isindirip ikinci bir hucum 5'i pesinde. erceg'in ve arroyo'nun olmadigi bir hucum besi. boylelikle farkli hucum seti de deneyebilecegini dusunuyor sanirim. fakat birbiriyle hic oynamamis bu adamlar 4 dakikada macin icine ettiler. kizamiyorum da cunku karsilarinda avrupanin en hizli basketbolunu oynayan takim var. bazen nba standardinda hizlandiriyorlar oyunu. kimi bos biraktigini anlayamiyorsun bile.
buna ragmen real madrid yenilemeyecek bir takim gibi durmuyor. onlari kizdiracak bir savunmayla ve uzunlarina hareketli yakalanmadan, arkalarinda saglam durarak savunma yapildiginda cok skntiya sokulabilir. kanatlari ise ceza atisi kacirmayan adamlar olsa da rudy, rodriguez ve lull dahil hepsi sinirlendirmeye musait ve hareketsiz kaldiklarinda silahlari suskunlasan adamlar. aralarinda en tehlikelisi acik ara rodruiguez.
edit: ben 2-3 dakikayi erceg'siz oynadik gibi izliyorum, o kadar boktan bir goruntu kalitesiyle izliyorum ki erceg'i tanimadim mi ben yani:( gozluklerimi takayim ben en iyisi ne de olsa goruntu iyilesmeyecek :(
edit 2: erceg gercekten cikmis o kadar da yasli ve kor degilim yahu:)
50
real'e karşı oldukça hafif siklet kaldığımız maç olmakta. ama can sıkmaya değmez çünkü ne ergin ataman'ın kafasında ne de basketçilerimizin kafasında madrid deplasmanı hedef maçı değil, kazanmak için inanılmaz bir efor ve mucize gerekiyor zaten. bizim için önemli olan altımıza almamız gereken zalgiris - alba berlin - kızılyıldız gibi takımlara gün yüzü göstermemek ve hocanın gözüne kestirdiği maccabi'ye kök söktürmek. tabii yapabiliyorsak grubun diğer 3 ağır topundan en azından birini taraftrın da gücüyle sahamıza gömersek fena olmaz gibi.