• 726
    şikecileri ezdiğimiz, sahadan silip attığımız derbi maçı.

    en çok sevindiğim şey ne biliyor musunuz, 3 aydır bilendiğimiz maça takımın bizim kadar bilenmiş olduğunu görmek. onlar da şikeye isyan eden, arena'ya giderken "koymamız şart" diyen bir galatasaray taraftarı gibiydiler.

    volkanmış, bilicaymış umrumda bile değil. pisliklerinde boğulacaklar onlar zaten. ancak haksızlığa, utanmazlığa karşı böylesine bilenmiş bir galatasaray takımı izlemek çok mutlu etti beni.

    hatta ömer üründül gibi söylüyorum; çooook mutlu etti.

    başta fatih hoca olmak üzere tüm ekibimizin emeklerine sağlık.
  • 731
    galatasarayın özellikle ilk yarı muhteşem oynadığı, 2.yarının 15 dakikalık bölümü haricinde yine çok güzel oynadığı ama buna rağmen tarihi bir fark yerine 3 golle yetinip 3-1 galip geldiği, 3 puanı ve liderliği aldığı maç.

    -öncelikle staddaki o muhteşem taraftara, 55 bin kişiyi arkasına alıp aslanlar gibi oynayan bütün oyunculara, ünal başkana, grande terime sonsuz teşekkürler.

    -maç öncesinde süper bir kareografi vardı. trübünler hem gözlerimizin pasını sildi hem kulaklarımızı sağır etti ki maç boyunca da böyleydi. helal olsun diyorum. millet kareografi görsün, taraftarlık görsün!

    -terim maça semih, emre çolak ve çift forvet başladı. çok cesurcaydı bu. bu dörtlüden baros haricindekiler çok iyi oynadı. yani terimin tercihleri çok doğruydu.

    -maçta galatasarayın en büyük avantajlarından birisi de sahada yer alan neredeyse hiçbir oyuncunun fenerbahçe fobisinin bulunmamasıydı. ebue, melo, ujfa vs. sadece hakan balta vardı sanırım. bir de sonlarda giren ayhan, servet vs. bu da galatasarayın dominasyonunda önemli etkendi.

    -melo namahrem yeriyle mi gol attı bana mı öyle geldi. neresiyle attı anlamadım ama iyi ki de attı. helal pitbull'a.

    -daha önceden de söylediğim üzere fenerbahçe pres yapan takımları sevmiyor ve galatasaray sürekli olarak pres yaptı fenere. sayısız top kazandı ve orta saha ile fenerin yobo haricinde berbat olan savunmasını yerle yeksan etti.

    -terim (ki kendisinin o olduğunu anlamadım ilkin kapşonu yüzünden) ile alex'in tokalaştığı an süperdi.

    -galatasarayın 2 büyük de kazancı oldu derbi galibiyeti ve 3 puan haricinde ; emre çolak ve semih. bu iki genci kazanmak çok ama çok anlamlıydı.

    -maçın bir diğer özelliğiyse taraftarlar bir gs-fb derbisinde uzun zaman sonra ilk futbol izlediler. cidden uzun zamandır bu kadar iyi bir galatasaray ve derbi futbolu görmüyordum. kavga gürültü değil futbol izledik.

    -fırat aydunus şaşırtıcı şekilde iyi bir maç yönetti. kartlar ve düdükler hep doğruydu.

    -lamı cimi yok. galatasaray bu sene türk takımlarının yaptığı maçlardaki en mükemmel futbolu oynadı. sonuçtan bile daha değerli olan buydu benim için. ilk yarı ağlattılar resmen. zaten markus merk'in nette gördüğüm bir sözü de bunu anlatır özellikte ;

    --alıntı--
    ilk defa böyle bir maçta bir tarafın bu kadar ezildiğini ve diğer tarafın maçı bu kadar domine ettigini gördum! - markus merk
    --alıntı--

    maçtan güzel fotolar :
    http://www.facebook.com/...p;type=1&theater
    https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/...509_2115522747_n.jpg

    dip not :
    --alıntı--
    eboue’nin bakkala gönderdiği yobo’dan haber alınamıyor!
    --alıntı--*
    *

    (bkz: koyduk mu)
  • 733
    bunca yıllık galatasaraylıyım ben feneri bu kadar ezdiğimizi hiç ama hiç hatırlamıyorum imparator böyle olunuyor işte.bir takım derbiye ancak bu kadar hazırlanır ve bir takımın futbolcular ancak bu kadar mücadele ederlerdi hepsi teker teker alnından öpülesi hepsine sonsuz teşekkürler.bu arada kareografi muhteşemdi taraftar çok iyi idi.e daha ne olsun maçı aldık lider olduk feneve koyduk bu gece bizden mutlusu yok.teşekkürler galatasarayım!
  • 734
    galatasaray – şikeciler : 3-1 … bank asya’dan önce son çıkış

    emre çolak’ı ilk 11’de oynatarak fenerbahçe’yi yeniyorsan, hem de böyle yeniyorsan bayramlarda elini öptürürsün. kimin? tabii ki fatih terim’in. aslında bundan sonra ne yazsak boş ama seviyorum yazmayı.

    evet, beklenen gün geldi. sezon başında beri attıkları gollerde “bu da mı şike” diye bik bik konuşanların defterinin dürülme günü.

    bilirsiniz, ben bu sezon galatasaray maçından başka lig maçı izlemiyorum. geçen hafta fenerbahçe maçını izleyeyim dedim link patladı, vazgeçtim. ha, bu diğer takımları takip etmiyorum demek değil. tamamını olmasa da bazen netten, bazen özetlerden izliyorum maçları.
    fenerbahçe neredeyse bütün maçları hele deplasmandakileri aynen bu akşam ki gibi oynuyordu. oyunu kendi sahasında kabul edip, kontradan, duran toptan gol bulma taktiğiyle. bugüne kadar beşiktaş maçı dahil başarılı oldular, sanırım sivas hariç. bugün papaz pilav yemedi. benim bildiğim fatih hocanın papazla falan ilgisi olmaz zaten.

    hep diyorum ki, derbi maçı diziliş, şu oynadı bu oynadı kazanmaz. maçı kazanacak futbolcular kazanır. hoca bunları seçer oynatır, budur. kendi takımına, taraftarına,rakibine, takıma, hocasına mesaj verirsin tahtaya yazdığın kadroyla. eğer taraftarsanız futbolun bilgisayar oyunlarındaki gibi bazı özelliklerin alt alta toplanarak sonuç alınacak bir oyun olmadığını biliyorsanız, havayı koklayarak maçı kimin alacağını tahmin edebilirsiniz. ama maç başladıktan 1 dakika sonra, öncesinde değil.

    biz bugüne kadar fenerbahçe’ye çok maç kaybettik. nasıl? baroni 40 metreden vurdu, selçuk şahin 30 metreden vurdu, ki fenerbahçe’de futbola devam etmelerinin sebebidir. 6-0lık maçta bile çok daha fazla pozisyona girmiştik. zaten johnson’un frikikten attığı gol işin ne kadar acayip olduğunu anlatıyor. ben buna benzer konuları işimde inceliyorum, çözümler sunuyorum. ama işte henüz kitlesel olarak çözümü verecek düzeyde değilim.
    neyse, fatih terim, emre çolak’ı ilk 11 oynatarak net mesajı verdi. fenerbahçe’yi her türlü yenerim. takım emre’yi sırtında taşımak zorunda kalmadı bile.

    galatasaray sezon başından beri asy arenada ne oynuyorsa aynısını oynadı, biraz daha güçlü, hırslı, dikkatli şekilde. ilk yarı fenerbahçe’ye top göstermedi takım. fenerbahçe bugüne kadar böyle büyük bir baskı görmemişti.

    şimdi efendim takım eksik kaldı, adam sattık, moralimiz bozuktu falan diye bik bik (böyle dedim diye kızdılar) cik cik ötecek olanlar vardır illa ki. sanırım bunların sorumlusu galatasaray başkanı. şike yapan, mafyayla birlikte hareket eden, hakemlerin soyunma odasın basan, ha? değil mi? o zaman neyin bahanesi bu.

    kısaca maçtan bahsedeyim. galatasaray kazanmak istediğini daha 1. dakikada gösterdi, kazandı. çok farklı bakın hakikaten çok daha farklı, yani tarihin bugüne kadar yazmadığı kadar farklı bitebilirdi. iki takım arasında o kadar fark vardı sahada. sezon başından beri de var zaten, ama biz galatasaraylılara anlatamıyoruz ki, diğerlerine anlatalım.

    bir şey net ortaya çıktı. galatasaray-fenerbahçe maçlarında futbolcunun kafasına yumurta, bozuk para, şişe, anahtar, çakmak, ses bombası, su şisesi, su atılmazsa, taraftar sadece takımına destek olur rakibini bozmaya çalışırsa galatasaray bu maçları alır. içerde, dışarıda. bugün yaşanan ortamın aynısı olsun, sadece taraftarın sesi olsun, biz deplasmanda da maçı alırız. ha bir de hakem ortaya çalsın be abi. soyunma odasının basılacağından korkup galatasaray aleyhine çalmasın, yeter.

    tabii ki bu sezon ikinci bir maç olursa. şikeciler deyince kızıyorlardı, iddianamede dediğimize geleceksiniz diyorduk dinlemiyorlardı. fenerli arkadaşlara yöneticileriniz sizi yanlış yönlendiriyor, bırakın bunların, aziz yıldırım’ın peşinden gitmeyi dedik, yok usta. cemaat, tayyip diye kendilerini kandırdılar. tff başkanı büyük fenerli maa’nın açıklamaları yine bizi haklı çıkardı.

    en çok sevindiğim şey. fenerbahçeliler bu maçı alsalardı “bizi düşürüyorsunuz ama 6 puan farkla lideriz, galatasaray’ı da yendik” diyeceklerdi. ve bir çok salak buna hak verecekti. şimdi, böyle bir ihtimalde kalmadı. geçen yazıda dediğim gibi, bank asya takımlarından fenerbahçe.
    maçtan sonra fatih terim de “fazla büyütmeye gerek yok” dedi, kibar olduğundan, en azından kameralar önünde öyle görünmek zorunda olduğundan bu kadar söyledi. hoca haklı, dakika 88 olmuş, 3-0 galibiz volkan demirel avut atışında vakit geçirirken bütün stad ıslıklıyordu. bunu passat medyası yazar mı, yazmaz. onlar volkan asy arenada yine protesto edildi diye yazar.

    haaa, bir de binüçyüzküsurgün diye bir muhabbet çıkmış. çok olmuş, özlemişler cim bom’u demekki.
    biz bu galibiyeti özledik tabii, yalan yok. ama usta biz bursa’yı, kayseri’yi, sivas’ı ve onlar gibileri de yenmeyi özledik. başkanımız aziz yıldırım olsa, özlemezdik.

    yazıyı gripin’in galatasaray şarkısından sözlerle bitirmek istiyorum, fenerbahçeli dostların rahatsız olmasına gerek yok. hani şeref, namus falan geçiyor ya, o bakımdan…
    sonuna kadar sadığım yeminime, namusum, şerefim ve bu renkler üstüne.

    o diil de, melo’nun golü şeyiyle attığını söylüyorlar, doğru mu lan. oha !

    *
  • 735
    albayrak'ın telegol'da açıklamasına göre her futbolcunun 25000 amerikan doları prim kazandığı karşılaşma. ulan metro çalışmadı, minibüsler ful, otobüsler ful, taksi almıyor, metrocity'den stada yürüdük, yaya yolunu yürüdük sonunda kapamış polisler bırakmıyorlar, hoop geri döndük. yağmurda ıslandık, 17'de metro beklemeyle başlayan süreç sonunda 19:15'te içeri girebildik. 90 dakika bağırdım. nyese uzatmiyim, bizi de görün la!
  • 737
    galatasarayımız'ın fener'i ezip geçtiği maç. arena'da izlediğim için kendimi şanslı hissediyorum. zira, 90 dk. boyunca susmadığımız, tezahüratlarla yeri göğü inlettiğimiz bir maç oldu. tribünde açılan bayraklar çok güzel bir görüntü oluşturdu, emeği geçenlerin eline sağlık.

    maçta fenerbahçe'ye top oynatmadık, nefes aldırmadık. sahadaki oyun, tam da dilediğimiz oyundu. fatih terim'in avrupa'yı da ağlatmış olan o presli oynama ilkesi bu maçta tekrar vücut buldu. böyle oynayın, canımızı yiyin aslanlar! sevincim 3-1'lik galibiyetten çok, fener'i salağa çeviren bu müthiş baskılı futboldur. helal olsun size, teşekkürler!
  • 738
    özlediğim, özlediğimiz, özlenen galatasaray'ın nihayet geri döndüğü maçtı. her yönüyle böyleydi, taraftar, futbolcu, teknik ekip sayılabilecek her türlü etmen bakımından olağanüstü olduğumuz maçı yüzde yüz hakettiğimiz bir şekilde alnımızın akıyla yenmemiz ile sonuçlanan maçtı.

    kendi takımımızı rakipten bağımsız olarak irdelersek harikaydık ama bu bizi yanıltmamalı çünkü futbol tek taraflı olarak oynanmıyor bir tarafın iyi olması için diğer tarafın hatalar yapması futbolun zaten bir gerekliliği. şimdi bir an önce derbi havasından çıkıp önümüzdeki maçlara bakmamız gerekiyor. işin içine fenerbahçe'yi de katarsak bizim için bu kadar kolay olmasının en önemli sebebiydi aykut kocaman'ın tercihleri ortada oynayan emre'yi sola kaydırmak bienvenu'yü sağ kanada çekmek vs dediğim gibi sonuç olarak bir an önce normal hayatımıza dönmemiz gerekiyor artık misal ben yenilseydik yarın dershaneme formamı eşofmanımı giyip de gidecektim ama yendik normal bir şekilde gidicem dersime giricem sigaramı içicem ve bitecek.

    tüm oyuncularımıza, taraftarımıza, yöneticilerimize emeği geçen herkese şahsım adına payını vererek teşekkür ederim.
  • 741
    maçın her anı unutulmazdı. hatta o kadar unutulmazdı ki heyecandan sadece kare kare bazı bölümlerini hatırlıyorum. yine de özellikle fenerlilerin unutamayacağı anları yazmak istedim.

    1- bank asya 1. lig, 1.lig bank asya tezahuratı
    2- fener gol gol gol şampiyonluk geliyor tezahuratı
    3- maçın bitiş düdüğü çaldığı an "mini mini bir kuş donmuştu pencereme konmuştu..." şarkısının duyulması.
    4- tabii ki poposu ile top tutan volkan'a felipe melo'nun tersten cevabı.

    ekleme: bekocan'ın katkısı.

    5- 3-0'dan sonra her pasta oley çekilmesi.
  • 742
    "ohh ulan sonunda beeeaa" dedirten maç olmuştur. süper olmuştur çok da iyi olmuştur.

    bu kadar iyi oyuna rağmen hala bazıları bazı futbolcuları, özellikle selçuk inan'ı, eleştirmektedir. sorarım size bu maçta selçuk yerine sarphinho olsaydı böyle oynayabilir miydik? selçuk inan gayet güzel oynamıştır. maçın gizli kahramanlarından biridir. melo selçuk ikilisi üçlü orta saha oynadığımız dönemlere nazaran orta sahayı çok daha iyi kontrol etmişlerdir. bu ikilinin oynadığı orta saha düşmez hacı, o kadar!

    bizim adımıza sahada en verimsiz performans gösteren milan baros olmuştur bence. eski milan baros olmuş olsaydı bügün sahada sonuç çok çok daha farklı olurdu eminim. 6 kasımın cevabını 7 aralıkta vermiş olurduk. ama canı sağolsun kralın. ilk yarıdaki performans 7 gole değerdi be!
  • 744
    ses tellerimin kısıldığı maç olmuştur.
    kısa notlarım şöyle;
    1. sözlük açıldığından beri alınan ilk fenerbahçe galibiyeti olmuştur.
    2. takımımız galibiyet serisinin üçüncüsünüelde etmiştir.
    3. dört senelik sorun yaratan değil karanlık yönetim modeli döneminden sonra (bkz: adnan polat yönetimi) orucu bozup şikecileri perişan ettiğimiz maç olmuştur.
    4. gol pozisyonuna girmek ve kadro + yedek kulübesindeki eksikliğin bu maç için sorun olmayacağı yazılmıştı ancak bu kadar gol pozisyonu bulmak olağanüstüydü.
    5. sakallı kaleci volkan 11 kasım 2011 türkiye hırvatistan maçı performansını bu maçta gösterse ilk yarı net abartısız 7-0 olabilirdi.
    6. maçı almamızı sağlayan veya daha önemlisi maçta çok iyi bir oyun sağlamamızın sebebi hocamız fatih terim'dir. başka hoca olsa sakatlar, cezalılar filan diyip ağlaşır, bu sebeple zaten maça 2-0 geriden başlardı. 2008 avrupa şampiyonasında da nerdeyse 13 kişi ile sahaya çıkıp harikalar yaratmıştı.
    7. sakallı volkan daha ısınırken güneye bakıp yengeç tarzı çalışma yaparkengüney gereken dersi verdi.
    8. aykut kocaman şayet hoca ise, ben de ordünaryüs hocayım. şikecilerin kendisi ile mümkünse ömür boyu anlaşmaları halinde mali açıdan bir kaç kuruş katkıda bulunmam bile mümkün.
    9. maç aynı zamanda ali sami yen türk telekom arena cehenneminin açılış galası olan tarihe geçmiştir.
    10. emre çolakmaçın net yıldızı idi.
    11. çilingir eboueoldu. attığı gol son 4 yıldır izlediğim en güzel goldü.
    12. alex de souza çubuklu emre'ye özenip aşırı kilo almış adama acıdım alex hayranlarına duyurulur, sahte efsane iyi aile babasıkilo almış.
    13. bilica sahanın en gerzek oyuncusuydu. her daim şikecilerin ilk 11 inde olması mümkünse çoğaltılması lazım.
    14. doğu ve batı vip bölümü hariç stad doldu.
    15. maç içinde bank asya birinci lig tezahüratı en beğendiğim tezahürat oldu.
    16. hakan balta 'da yükseliş var defansif anlamda hata yapmadı ancak ilk yarı 2 hücum pozisyonunda tam önümde yapması gerekenleri yapmayınca bunu not aldım. (sevgili hakan hedefimiz dünyanın bir numaralı takımı olmak savunma dışında hücumda da korkmadan gerekeni yapmanıistiyoruz aynen eboue gibi.)
    17. genç semihbir pozisyon dışında defans ve hücumda çok başarılı idi.
    18. oynadığımız oyun özellikle ilk yarı bir efsanenin doğuşunun ilk fragmanıgibiydi. bu oyunu 90 dakikaya yayarsak takıma avrupa yolları yeniden açılır. ancak bunun için ilk 11 gibi 1 tane daha ilk 11 gerekli yönetime duyulur. yedek kulübemizin hali gerçekten içler acısı.
    19. gökhan gönül gerçekten iyi bir dizi oyuncusu olabilir, kendi arkadaşlarını satan, pas trafiğini elle kolla idare edip aman bana top gelmesin diyen, hakeme mimik vs yapan böyle bir oyuncuyu türk futbolu görmemiştir.
    20. birde rakipte de genç semih ! diye bir çocuk var. bu adamın her hareketi faul. faulsuz bir adım bile atmıyor.
    (gbkz: özetle; koyduk mu?)

    edit; imla
    not; cidarre 1905'in uyarısı ile ali sami yen ifadesi cehhennemin başına eklendi, kendisine duyarlı ve önemli bir konuda uyarısı için ayrıca teşekkür ederim.
  • 745
    özlemişiz çooooook özlemişiz.eze eze yenmeyi sahadan silmeyi. bam bam bam oynamayı (imparator bamı yanlış anlaşılmasın * ).cidden 7 olurdu bu maç. ama üzüldüğümüz şeyin bu olması bile muhteşem. 2. golden sonra gözlerim doldu resmen. yetmişti artık lan yetmişti. çok korktum pozisyonlar üst üste harcanınca. olumlu olayım dedim ama engel olamadım. bu sefer kırdık şeytanın bacağını. oh be. oh be. cehennem geri döndü. imparator geri döndü. galatasaray geri döndü!!!

    bütün ses tellerim feda olsun.

    haykırıyorum kral geri döndü!!!
  • 747
    maça gitmeden önce bütün galatasaray taraftarı gibi bende de çevremde de acayip büyük bir heyecan ve son yıllarda fenerbahçe maçlarından önce hissetmediğimiz kadar büyük bir umut vardı. bunu boşa çıkarmayan oyuncularımıza, teknik kadromuza, taraftarlarımız çok teşekkürler öncelikle. camia olarak bunu hak ediyorduk uzun zamandır.

    açıkçası maç öncesi biraz tedirginlik de olmadı değil bende. maçın başlamasına az bir süre kalmıştı ama tribünlerde ne bir tezahürat ne bir hareketlilik vardı. malum böyle maçları kazanmak için sahadaki ve tribündeki azim gerekli. takım iyi oynadığı zaman zaten sorun yok ama iyi oynamazlarsa da taraftar bir itici güç olmalı. işte bu ikincisinden çok çekiniyordum ama boşa çıktı çekincelerim ilk dakikadan itibaren. hem takım deli gibi bastı, top yaptı, hem de taraftar tezahürat yaptı, rakip takımı ıslıkladı.

    maç öncesi kadroyu görünce şaşırmadım desem yalan olur. daha önceki maçlarda 2 forvet oynadığımızda, tek forvet üçlü orta sahaya göre daha fazla verim aldığımızı görmemiştim. orta sahada top tutmak, pas yapmak açısından ayhan'la başlamamız gerektiğini düşünüyordum ama fatih terim iyi ki aynı fikirde değildi benimle. çünkü aykut kocaman'ın çıkarttığı anadolu takımı dizilişi kadar, elmander ve baros'un ileride yaptığı pres de bunalttı fenerbahçe'yi ve kendi sahalarına gömdü. onun dışında emre çolak'la başlamak da hiç düşünmeyeceğim bir şeydi ama terim muhtemelen riera'nın sönük oyunu ve takımdaki yaratıcı oyuncu eksikliği nedeniyle onunla başladı. hocasının yüzünü de kara çıkartmadı emre.

    teknik taktik konuşmaya pek gerek yok, zaten çok da anlamam o işlerden. ama bu kadar iyi bir galatasaray görmedim ben sahada 3 4 senedir. daha önümüzde yol var ama taş gibi takım oluyoruz o belli. eksikler tamamlanınca türkiye ligi az gelicek bize çok eminim.

    sahadakilerin, tribündekilerin, televizyon radyo başındakilerin hepsinin yüreğine sağlık. mükemmel bir geceydi galatasaray için.
  • 750
    henüz kendime gelebildim sözlük. * madem kendime geldim bir şeyler yazayım bari. önce maçın öncesine gideyim. tabi derbilerde genel olarak heyecanlardım maç öncelerinde. ama dün bir tuhaftı benim için. yerimde duramadım 5e kadar. sonra birden kendimi dışarda buldum galatasaray formasıyla. gez gez. sonra arkadaşlarımla maçı izleyeceğim yere geldim 2 saat önceden. in cin top atıyordu haliyle. tek başıma oturdum. içtim biraz ama içim kıpır kıpır. son 1-1.5 saatin nası geçtiğini anlamadım...

    kadroları gördüğümde şok oldum. kafamda çakma teknik adam edasıyla maçı oynamaya çalıştım. 4-5-1 beklerken terim'in cesur 4-4-2'si mantıklı gelmeye başlamıştı. kocamanın saçma kadrosu derbinin tansiyonunu düşürebilecek top yapma becerisinde değildi. ayrıca sağ kanatlarında neredeyse sadece gökhan gönül vardı, forvetteyse ujfalisi ile semih arasında kalacak bir alex.

    maç başladı. üst üste ataklar, kaçan goller. çok endişelendim o anda sözlük. fener balı tutar da yine saçma sapan bir gol yeriz diye. ama tarih silik fener kalemize şut atmayı geçtim yaklaşamıyordu bile. sonunda goller de geldi ve ilk yarı 2-0 önde kapattık. maç aslında orada bitmişti. ikinci yarı kontrolümüz altında geçti ve enfes bir derbi oldu.

    fernando muslera: kendisine hiç iş düşmese de insana verdiği güven bile yeterdi. sevinçleri ve gülen yüzü ile gönlümü fethetti. 8/10*

    emmanuel eboue: geldiği günlerde oynatıldığı tuhaf pozisyonlarda veriminin ne kadar düştüğünü bir kez daha gördük. bu adam tam bir sağ bek. dün de kiliti açan adamdı. defansta yaptığı müdahaleler, hücuma verdiği destek ve girdiği verkaçlar enfesti. 9.5/10*

    semih kaya: kendisinin değerini servet girdiğinde bir kere daha anladım. * sen ne kadar soğuk kanlı, zeki, ayaklarına hakim, ilk müdahalelerde başarılı, hava toplarında hata yapmayan, hızlı, pozisyon bilgisi yüksek bir adamsın. sanki yıllardır oynuyorsun. seni altyapıda yetiştiren her antrenöre kurban olayım emi. 10/10*

    tomas ujfalusi: tam bir profesyonel. her tarafından tecrübe akıyor. böyle büyük maçları oynadığı o kadar belliydi ki... fakat bir o kadar da rahattı, sanki türkiye kupasında giresunsporla oynuyormuşcasına sakindi adam. :o 9/10

    hakan balta: her ne kadar bu maçtaki formu kocamanın saçma kadrosuna bağlı olsa da günün iyilerindedi. hücuma hiç olmadığı kadar destek verdi. defansta bir kaç pozisyon haricinde de iyiydi. maçı izlerken kendi içimde geçen sene flashbackler ile gözümün önüne geldi. bir oyuncu 1 sene içinde bu kadar mı evrim geçirir sözlük. 7.5/10

    colin kazım-richards: günün idare edenlerinden biriydi. ama en azından hırslıydı. elinden geldiğini yaptı. maçın sonunda her ne kadar saçmalasa da skora verdik biz onları. 6/10

    selçuk inan: onu beğenmeyen galatasaray taraftarına inat takımı yönlendirmeye devam ediyor. meloya golü attırarak da bu maçtaki görevini fazlasıyla yerine getirdi. ah bir de şutları biraz isabetli olsa demedik değil. 8/10

    felipe melo: adeta duvar ördü galatasaray kalesine. onun galataray için ne anlama geldiğini olmadığı maçlarda göreceğiz.* 30 kişilik fener ortasahasını durdurdu. golünü de attı. birtanesin pitbull. 9/10

    emre çolak: kimse onun ilk 11de oynayacağını beklemiyordu. fakat imparator ona güvendi ve görevini fazlasıyla yerine getirdi. kendisini eskiye göre çok daha diri ve kuvvetli buldum. attığı paslar isabetliydi,defansına yardım etti,top kaptı, diğer maçlarına göre topu ezmedi. * tabi en önemlisi gururlandırdı. iyi yoldasın çocuk çalışmaya devam. 8/10

    johan elmander: yine çok etkiliydi. tam bir modern forvet. hücumun bütün gereklerini yaptığı gibi bir de defansına pres yaparak rahatlattı. bu maçta yine enerjisi, pas kabiliyeti, zekası ile dikkati çekti. sonuç olarak 1 gol, 1 asist. 9.5/10

    milan baros: aslında çok çabaladı fakat girdiği pozisyonları hoyratça harcadı. müsait pozisyonlarda her zaman ki bitiriciliğini göremedik. ama çapraz koşuları fener defansının başını döndürmeye yetti. ama bana göre maçın kötülerindendi. 6.5/10

    sonuç olarak koyduk mu?!
App Store'dan indirin Google Play'den alın