kaybetmenin kolay kazanmanın olay olacağı maç.
sezon başından beri var olan kronik sorunlarımız var. seri yakaladığımız ocak-şubat döneminde aslında biraz da bu sorunları kullanabilmeyi öğrenmiştik. bu maça dair en ümitli nokta, takımın önemli bir yüzdesi maçta forma giyemeyeceği için hocanın tamamıyla yeni birşeyler denemek zorunda olmasıdır. form durumu, kadro kalitesi bir kenara, iş coaching'e gelip hocanın karşısında
hüseyin cimşir gibi emaneten hoca olan biri olunca insan ister istemez bir ümitleniyor.
bir şekilde trabzonspor'un oyununa karşı bir çözüm üretebilirse hoca, karşıdan herhangi bir alternatif çözüm gelmeyeceği aşikar. geçen hafta başakşehir'e doldur boşalt oynayıp biraz da şansa gol bulduğu 45-55 dakikalar arası doğru dürüst top oynatmayan fatih terim, hücum planı üç aşağı beş yukarı olan trabzonspor'a da bir çözüm üretmeyi başaracaktır. ve bir telefonla "bizim çocuk da boş kalmasın" diye takımın başına getirilen hüseyin cimşir de herhangi bir çözüm bulamayacaktır. geriye kalan tek ihtimal sezon başından beri canımızı çok yakan konsantrasyon kayıplarından gelen goller kalıyor.
o da yarı yarıya şans işi işte...
allahtan şampiyonluk düğümünü matematiksel olarak çözecek bir konumda değil bu maç. ne başakşehir'i şampiyon yapmayı, ne de trabzonspor taraftarını sevindirmeyi hazmedemezdim şahsen...