bu maç kritik değil, hayati.
şu anda şampiyonlar ligi’nde 6 puanla 16. sıradayız. yani tam play-off hattının ortasında. kendimizi puan olarak ne kadar yukarı atabilirsek ve play-off eşleşmelerinde o kadar avantajlıyız. yeni formatta 9-16 arasında bitiren takımlar 17-24 takımlarıyla eşleşiyor ve rövanş maçını içerde oynuyor. bu yüzden her şey bu deplasmanda belli olacak. bu maçı alırsak, sadece 3 puan değil, bir sonraki union saint-gilloise maçını da o moral ve özgüvenle içeride oynayacağız. bu iki maçı üst üste kazandığımız senaryoda puan 12’ye çıkıyor. bu da neredeyse %100 üst tur demek.
ajax zaten darmadağın bir takım. hoca topun ağzında, oyuncular formdan uzak, ajax taraftarı bile umudunu kaybetmiş durumda. ama işte, galatasaray’ın avrupa geleneğinde böyle "kolay gözüken deplasmanlar" genelde tuzak oluyor. dikkatli, sabırlı, dengeli, yeteneğimizin bilincinde oynayarak alabileceğimiz bir maç. mevcut şartlarda her puan değerli ama beraberliğe gerçekten üzülürüm.
hollanda deplasmanlarında hiç galibiyetimiz yok. o yüzden kâğıt üzerinde hiç kolay maç değil. yine de bu sene galatasaray'ıma güveniyorum, işler biraz farklı. liverpool’u yenmişsin, bodo-glimt’i geçmişsin, takım artık o panik halini yaşamıyor. ilkay ve yunus yok ama oyun planı az çok oturdu. baskıyı iyi yapıyoruz, savunmada daha derli topluyuz, önde fırsatları değerlendirirsek kazanmamızın önünde hiçbir engel yok.
ajax maçının önemi şu, aslında sezonun gerçekten en önemli maçı. buradan 3 puanla dönersen, hem üst tur biletini neredeyse cebe koyuyorsun hem de takımı moral depoluyorsun. çünkü arkasından hem union maçı, hem de ligde fenerbahçe deplasmanı var. bu maç sadece puan değil, momentum da kazanacağız. ajax galibiyeti moral ve motivasyon olarak bütün bu dönemi taşır.
beraberlik bile kötü değil ama bu sene gerçekten orada kazanma şansımız var. bir kez o deplasman lanetini kırarsak, üst tura çıkmakla kalmaz, deplasman kaderimizi de değiştirebiliriz.
ajax’ı orada yen, gerisi gelir.
konsantrasyon!