kamuoyunda öyle bir hava oluştu ki, mağlubiyeti geçtim, maç berabere dahi bitse sanki "okan buruk" (135) göreceğiz gibi sol frame'de, hatta hatırı kalmasın "okan buruk istifa" başlığında da bir (8-10) yazarsa şaşırmam.
bence kendimize gelip, son durumu ne olursa olsun bir ekol takımı olan ajax ile deplasmanda oynadığımızın farkında olalım önce. sezona ne kadar kötü de girseler, ajax her zaman ajax'dır.
elbette rakibi gözümüzde büyütelim, korkalım demek değil bu, sadece 0/3 da çekseler ajax'a köy takımı muamelesi yapmayalım, sonra çok üzülürüz.
öncelikle galip gelmek istiyorsak öyle 3-4 oyuncunun değil, takımın tamamının çok iyi oynaması şart. frankfurt maçında bu sezonki bireysel hata kotamızı doldurmuş olmamızı umaraktan o konuya girmiyorum bile.
son olarak ajax ekol olarak pasla çıkan bir kimliğe sahip. en son trabzonspor'un bile rahatça kırabildiği yalap şap bir ön alan presimiz vardı, aynı etkisizlikte olacaksa kalemizde bol pozisyon görmeye hazır olalım. ama bodo ve liverpool maçlarındaki gibi kesik kesik ama etkili baskılar yapabilirsek hem rakibi hataya zorlar, hem de gücümüzü daha ekonomik kullanarak maçın sonlarına kadar diriliğimizi korumuş oluruz. zira bu tip maçlarda maça nasıl başladığın kadar maçı nasıl bitirdiğin de neticeyi direk etkileyecek önemli bir unsur...
(bkz:
1 kasım 2025 galatasaray trabzonspor maçı)
(bkz:
22 ekim 2025 galatasaray fk bodo/glimt maçı)