• 26
    beşiktaş taraftarı denen denyolar sürüsünün haftalardır bilendikleri maç. ama bizimkilerden o yönden ses çıkmıyor neden ? çünkü sizdeki aşağılık kompleksli taraftar sayısı o kadar fazlaki klübe olan saygısınıda yitiriyor bunlar yüzünden insan... biz beşiktaşa saygı duyuyorsak baba hakkı, süleyman seba, ali ece gibi adamlar sayesinde duyuyoruz ama sizin derdiniz ne birader ? ulan geçen yıl gelebilecek en kötü zamanda yakaladınız bizi gene 80,000 kişi önünde olanlar aklımızda, eboue'ye yapılan ırkçılık keza neymiş alen markaryan pascal nouma bizdenmiş ırkçılık yapmazlarmış vallahi görüntüler hiç öyle söylemiyor;

    http://spor.internethaber.com/...648806-besiktas1.jpg

    normalde galatsaray'ın dürüstlükten taviz vermesini bile istemem ama bu maçta burak kendini yere atsın,eboue affedilsin o oynasın bu maçta, melo tahrik edici hareketler yapsın. hani nietzsche'nin canarlarla çarpışırken kendiniz kendiniz canavarlaşmayın gibisinden bir sözü varya bu herifler benide kendilerine çevirdiler harbi diyorum.

    teknik analizine gelince; maça daha 3 haftaya yakın bir zaman var. günümüzdeki şartlarla maçı değerlendirirsek aldanmış oluruz. ama ben beşiktaşı bu sezon rijkaard'ın galatasarayına benzetiyorum. gerçi biz o sezon daha erken yapmıştık açılışı o yüzden düşüşe geçmemiz biraz erken olmuştu... bunlarınki biraz geç olacak çünkü çok erken form tuttular. bunu sezona yayacak kadro genişliği yok beşiktaş'ta (olsada hepsi sakatlanıyor zaten) o yüzden şampiyonluk yarışından biz böyle devam edersek erken koparlar. ama diğer takımların formuna bağlı tabi beşiktaş'ın yarıştan kopup kopmaması...
  • 30
    şampiyonluk yolunda bir hayli önemli olan maç. nerede oynayacağımız henüz belli olmasa bile sonuçta deplasmanda oynayacağız ve şuanki beşiktaş son yılların en iyi beşiktaşı olabilir. şampiyonluk için yine heveslendiler ama bu sefer biraz uzun sürdü. koyup geçtiğimiz takdirde hedefe doğru adımlarımızı çok daha sağlam atacağız. büyük maçların büyük golcüsü canımız ciğerimiz wesley sneıjderimiz olduktan sonra biz her türlü daha avantajlı olacağız. kağıt üstünde kolay gördüğümüz beşiktaş maçlarında puan kaybettiğimiz çok oldu. bu sefer aslanlar gibi oynayıp galip gelelim ve türkiye kupası'nı da sayarsak iki kulvarda doludizgin devam edelim. çok umutluyum sözlük çok.
  • 34
    burnumuz bu şekilde havada olduğu sürece kazanma şansımızın günden güne azaldığı maç.

    son maçta dahi o "süper" dediğimiz galatasaray'ın verdiği pozisyonları gördük, sıfır hatayla ilk yarıyı kapatan hakeme ağlayan galatasaray taraftarını gördük, kendi evinde rakibinden daha az topla oynayan galatasaray'ı gördükten sonra yine bir şekilde kazandığımız için gözümüze tekrar perde indirdik.

    şu takım 2 maç oynamıştır sezon başından bu yana. bunlardan biri de konyaspor maçıydı.

    beşiktaş ise lig başından bu yana ister kabul edin ister kabul etmeyin lig, avrupa ayırt etmeksizin olumlu futbol oynuyor ve ligin en başındaki takım. yani işin kötü yanı olumlu futbolunu genelde skora da yansıtıyor.

    biz ise tersi, olumsuz futbol oynamamıza rağmen hala 2. sıradayız.

    kesinlikle bir favori varsa o da rakiptir. çünkü taraftarını da arkasına alacak.

    umarım kazanan iyi futbolla biz oluruz. artık kötü futbol görmek istemiyorum.
  • 35
    eğer bu maç derbi ise; iyi futbol ya da kötü futbol oynamamızın benim için çok da önemli olmadığı maç. eğer hedefimiz şampiyonluk ise kesinlikle kazanmamız gereken maçtır. aksi halde sıkıntı yaşarız. iyi futbolu sezonun genelinde oynarsan zaten kazanıyorsun çoğu maçı, fakat çok kez gördük ki iyi futbol derbi kazanmaya yetmiyor. mersin maçı biraz gözünü korkutmuş taraftarımızın fakat şu ligdeki kaç takım sami yen'e gelip böyle önde basar, yakın oynar diye sorsak sezonda 2, en fazla 3'tür. genelde kapanır anadolu takımları bu işimize gelir fakat aksi durumda da olsa kazanmayı biliyoruz, bu önemli. beşiktaş maçı çok koşmamız ve iyi paslaşmamız gereken maç, topu rakibe bırakırsak istemeyeceğimiz bir skor bile ortaya çıkabilir. yarım saat önde basarsak bizim için yeterli olur diye düşünüyorum. beşiktaş çok paslaşıldığında oyundan düşüyor ve çabuk dağılıyor bunu oynadıkları fener maçında gördük. eğer kazanırsak(iki takımında kayıpsız bu maça geldiğini varsayıyorum) büyük olasılıkla ligin ilk yarısını lider kapatacağız. nasıl derbi oynanır hamzaoğlu ya gösterecek ya da ligdeki derbi karnesi berbat olan biliç'ten öğrenecek. umarım hamzoğlu ders veren tarafta olur.
  • 38
    nedense her daim çok rahat kazanacağız hissiyatına girdiğim klasik bir beşiktaş maçıdır. benim gibi fanatik galatasaraylı çok samimi bir arkadaşım var, geçen sene deplasmanda kazandığımız maç öncesi aramızda geçen diyalog şu şekilde:

    f: oğlum biz bu beşiktaş'ı 2005-2006 sezonundan beri kendi sahasında yenemiyormuşuz.
    a: nasıl lan daha geçen sene yenmedik mi?
    f: hacı bana göre her sezon içeride dışarıda yeniyoruz da tvde söyledi şimdi.
    a: hangi kanal lan, ntvspor mu?
    f: heee, orda dinledim.
    a: yalan söylemiştir şerefsizler, inanma.

    (f: feanor07, a: arkadaş)

    neyse sonra açtım baktım internetten, harbi öyleymiş baya şaşırmıştım. sonra dedim ki yeneriz lan biz bunları hep yeniyoruz zaten, sonra yendik :) kimse göt kalkması falan demesin de küçük şikecilere karşı seba sezonu hatırına bir hakem kumpası ile karşılaşmazsak yine favoriyiz, hep favoriyiz.
  • 40
    futbolcuların profesyonel düşünmesi gerektiği mücadele.
    kim profesyonel düşünüp taraftar gazına gelmezse bu maçtan puan veya puanlarla ayrılır.
    sezon geneline baktığımızda henüz çok erken olduğu için kaybetsek bile yolun sonu değil. bence öncelikli olarak yenilmemeye çalışmalıyız, kontra ataklarla atabilirsek atıp yatmalıyız.
    zira bjk allah ne verdiyse saldıracaktır çünkü çok fazla taraftar gazına geliyorlar.

    edit: haa unutmadan, duran toplar çok önemli. cezasahası cevresinde kazandığımız duran toplar gole sebebiyet verebilir.
    aynı şekilde uzaktan şutlar. zira bjk savunması fazla geri kaçıyor açıyı bulduğumuz gibi vurmalıyız.
  • 42
    beşiktaş bizim sevmediğimiz türden bir rakip. aynen dortmund gibi önde sürekli basan rahatsız eden, çok koşan ve aç bir takım. gençlerden ve çokça kendini ispatlamaya çalışan oyunculardan oluşuyor. hoca ve oyuncu istikrarını yakalamaları avantaj. statları olmamasını da artı bir motivasyon aracına dönüştürdüler. medyada da haklarında ezelden beridir olumlu bir imaj var ve bu yıl daha da şişiriliyor. işte yokluklar içinde başarılı oluyorlar şeklinde. bunu da motivasyon unsuru olarak iyi kullanıyorlar.
    top kendilerine geçtiğinde de hızlı bir şekilde rakip kaleye gitmek istiyorlar.

    oyun tarzı olarak bize ters gelecek bir takım. bizim sıkıntı yaşadığımız noktalar topu geriden kaybetmeden ve hızlı bir şekilde rakip sahaya taşımakta zorluk yaşamamız. mersin maçının ilk yarısı bunun için iyi bir test oldu. bizi sürekli hataya zorladılar, sürekli uzun top atmaya ittiler. geride baskı yediğinde topu uzun vurmak da bir opsiyondur ama ileride o topu indirebilecek bir santraforun varsa. biz de çıktığı kafa topunun yarısını kendi takım arkadaşlarına indirebilecek bir golcü maalesef yok. bu durum da topun hep rakipte daha fazla kalmasına sebebiyet veriyor.

    yani bu maçı almak istiyorsak top bizdeyken, topu oyuna nasıl güvenli ve hızlı bir şekilde sokacağımızın çözümünü iyi düşünmek lazım. çünkü beşiktaş'ın ne oynadağı ve ne oynayacağı aşağı yukarı belli. trabzon maçındaki gibi üst düzey bir motivasyonla başlayıp önde basıp kapacakları toplarla ani ve hızlı atak yapıp ilk golü mümkünse hemen maçın başında bulmak isteyecekler. taraftarın da desteğ ile önde basmak isteyecekler. bizim bu plana nasıl karşılık vereceğimizi iyi analiz etmemiz gerekir.

    galatasaray, hamza hoca'nın da gelişi ile birlikte; top bizdeyken topu nasıl hızlı ve kaptırmadan yani güvenli bir şekilde rakip sahaya taşıyacağının planını ve çalışmasını ancak uzun vadede yapabilir. ben hem kısa vadede hem de eldeki oyuncu tipi ve kalitesi ile bizim pres yediğimizde topu ileri uç adamlarına iletme şansımızın mevcut yapı ile gerçekleşmesini zor ve riskli buluyorum. yani muslera'ya ver topu stopere veya beke ordan pasla çıkalım dediğinizde; topu ya orada (aynen trabzon'a olduğu gibi) ya da bir sonraki seviyede orta sahada kaybetme riskinin yüksek olduğunu düşünüyorum. bunun sebepleri var. birincisi takım kurgusunun, takım disiplininin takım arkadaşına pas opsiyonu yaratabilecek olgunlukta henüz olmaması. bu taktik dizilişin, saha içi yayılımın, pas opsyionu yaratmak için boş çıkıp kendini göstermenin, birbirine yakın durmanın vs... uzun vadede çok çalışarak ve çok antremanla olabileceği inancındayım. ayrıca eldeki oyuncu kalitesinin kaliteli ve hatasız pas oynamaya müsait olmadığını düşünüyorum. bir başka sebep de aşırı baskı yendiğinde ve tüm pas kanalları tıkandığında (örn: bjk veya dortmund gibi çok koşan, basan takımlara karşı) topla direk 1 çalım atıp oyunu açacak kabiliyette, cesarette, beceride ve vizyonda oyuncu sayısının azlığı veya hiç olamaması gibi nedenleri sayabiliriz...

    peki ne yapmalı? yani top galatasaray'da ve oyunu kuracak veya kurması lazım. misal muslera topu eline/ayağına aldı; ne yapacak? ya da chejdou/semih aldı topu ayağına ne yapacak? bence yapılması gereken en mantıklı şey, en azından bu maç özelinde, en azından kısa vadede ve şu zamanda, en kesin ve garantisiz olan topu uzun vurup öndeki umut ve burak'a hava topu mücadelesine girmelerinin talimatını verip; özellikle de umut'a; kalan diğer tüm 6-7 oyuncuyu da topun muhtemel düşebileceği alana yoğunlaşıp seken topu kovalamalarını istemek olabilir. bu durumda seken topu alarak topu rakip sahaya iletip orada ilk pbaskıyı kırıp pas yaparak rakibin temposunu ve hızını kırabiliriz. zira biz topu bir şekilde sete çevirdiğimizde iyi top çevirip rakibi yorma şansımız da var. bence bu taktik özellikle maçın başında denenmeli. olası baskıyı aşmak, ciddi top kayıplarından doğabilecek pozsiyonları engellemek için bu taktikle bence oynanmalı. ama tabi ki galatasaray gibi büyük bir takımın uzun vadede topu pasla ve yerden oyuna sokması gerekir. ancak bu dediğim gibi zamanlar ve oyuncu kalitesi ile geliştirilecek bir özellik.

    top rakipteyken de yapılması gereken rakibi en azından orta saha presle karşılamak ara ara şok preslerle önde rakibin beklerine ve stoperlerine baskı yaparak onları da rahat oyun kurdurmamaya sevketmek olaibiir. bjk set oyununu becerebilen bir takım değil. hemen iki üç pasla işi bitirmek istiyorlar. maçta ilk golü yemezsek ve oyunu tutarsak bu maçı taktik becerimizle kazanabiliriz.

    bence bu maç hamza hoca için taktiksel rüştünü ispatlamak açısından kritik de bir maç zira şu an açık konuşmak gerekirse bjk fizik olarak bizden daha önde bir takım. bu takımı ancak zeki oynarak yenebilirsin.
  • 43
    düğümü bizim orta sahamız olan maçtır. selçuk biraz kıpırdanırsa, melo ile birlikte beşiktaş orta sahasını domine edebilirler. defansif anlamda katacakları bir tarafa, muhtemelen yabancı sınırından dolayı bruma'yı oynatamayacağımız için, ikisinin sneijder'e yakın oynaması, alan ve pas opsiyonu oluşturmaları, ve şınoyu beşiktaş orta sahasına karşı tek başına bırakmamaları çok önemli. beşiktaş çok koşan bir ekip, bizden fazla efor sarfediyorlar, ancak biz daha yetenekliyiz. ilk yarıda öne geçmemiz halinde saldıracaklar ve bize çok boş alan bırakacaklardır. hele hele ikinci yarıya önde girersek dağılmaya meyilli beşiktaş defansını olcan ve brumayla ezip geçebiliriz. tek isteğim zemini güzel bir sahada oynanması, kötü zemin teknik olarak değil de efor olarak öne çıkan beşiktaşa üstünlük sağlar. ayrıca sol bekte telles oynarsa gökhan töre'ye çok dikkat etmesi lazım. özellikle olcay gökhan töre'yi savunma arkasına iyi kaçırıyor, o savunma arkasına atılan toplar bizi çok zor durumlarda bırakabilir. beşiktaşın defansından daha iyi bir defansımız var ama bu yine de bizi bozamayacakları anlamına gelmez. ben takımdan dengeli ve maçın önemini bilen bir oyun sergilemelerini bekliyorum. eğer o önemi kavrayıp ona göre efor sarfedersek beşiktaş'ın karşımızda tutunması ancak şansla mümkün olabilir.

    ne kadar sayıp sövsek de burak yılmaz bu maç kilit adamlardan biri olabilir. zamansız atacağı bir gol bizi 3 puana, beşiktaş'ı da ağır kaosa sürükleyebilir. tabi demba ba faktörünü unutmamak lazım, sırtı dönük top saklayabilen forvetler her zaman semih-chedjou tandemine sıkıntı çıkarıyor. semih'in düşük formunu göz önünde bulundurursak hakan balta'yı bu maçta semih yerine tandemde düşünebiliriz. elbette yine belirtiyorum, savunma tandemimiz ağır adamlardan oluşuyor, semih-chedjou-hakan üçlüsünün tamamı yavaş oyuncular, dolayısıyla maça ağırlığımızı koyduğumuz dakikalarda savunmamızın öne çıkması hızlı beşiktaş hücumlarında başımıza iş açabilir. buna tek çözüm önerimde ilk parağrafta belirttiğim orta sahamızın baskınlığıdır. melo zaten bildiğimiz performansını gösterecektir ondan eminim, ancak selçuk'ta bu maçta ikili mücadelelere korkmadan girer ve ayakta kalırsa, set hücumu yaparken kaptırdığımız toplarda etkili presle savunmamızın yerleşmesi için bize zaman kazandırırsa önemli bir avantaj elde etmiş oluruz.

    biraz karışık yazdım kafamdakileri, elbette hamza hoca her şeyi ölçüp biçiyordur, ondan daha iyi bilecek değilim. son bir ekleme, şimdiden buraya yazıyorum, beşiktaş bizden daha genç ve daha fazla koşan bir takım, dolaısıyla maçta belirli zaman dilimlerinde biz iyi futbol oynayacağız muhtemelen. kalan dilimlerde daha baskın bir beşiktaş izleyebiliriz. o yüzden bu başlığa maç başladıktan sonra "efsane kötü oynuyoruz" tarzı entryler girilebilir. sakin olalım, beşiktaşın oyundan düştüğü anlarda ağırlığımızı koyup maçı kazanacağımızı düşünüyorum.

    her şartta kazanıp yola devam etmemiz gereken maçtır.
  • 47
    ------------muslera----------
    sabri-chedjou-koray-h.balta
    ----------melo-emre---------
    bruma----burak----sneijder
    ------------umut------------

    diziliş çok önemli olmasa bile umarım böyle bir kadroyla başlarız. hamza hoca hızlı oyun ve tek pas istiyor bu geldiği günden beri yaptığı ve yapmaya çalıştıkları ile gayet açık. emre-melo bu istediği için %100 uygun ve verim alabileceğini düşünüyorum. galibiyet için kuşkum yok.

    ancak; alex telles, semih kaya ve selçuk inan umarım oynamaz. 1 hafta yedek dursa hiç kimse bir şey kaybetmez diye düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın