• 26
    izmitli olanlar bilir, maçı belsa daki entel dantel cafelerden birinde izliyordum. maçtan sonra belsa hemen boşalmadı, öylesine bir bağırtı vardı ki belsa binası sallanıyordu.

    hayatımdaki en mutlu anlardan biriydi. o zamanlar arda turan'ımız magazine bulaşmamış, girift ilişkilere henüz evrilmemişti. aslan gibiydi. maçta 3 gol atmış, ve maçın yıldızı olmuştu.
  • 27
    bu maçta hakan şükür yedekti. bir ara oyun durdu, arda turan kralın yanına geldi. hakan şükür elinde pet şişe bir şeyler söyledi arda'ya.

    sonra arda oyuna devam etti. üç gol birden attı. maç sonunda hakanla ne konuştunuz gibi birşeyler sordular. meğer kral demiş ki arda'ya "içeri gir, gol atarsın." o yüzden arda'nın attığı bütün goller ceza sahası içinden. ee golcü adam tabi. nasıl gol atılacağını biliyor. o gün bir kere daha hayran olmuştum krala.

    onun dışında inşallah o günkü maç da bugünkünün habercisidir. (bkz: 5 mart 2012 sivasspor galatasaray maçı)
  • 30
    bir önceki hafta fenerbahçeyi * yendiğimizden rahat bir maç seyretmeyi bekliyorduk ama 13. dakika rigobert song bizim kaleye atınca şampiyonluk ha gitti ha gidecek seyretmiştim ama maç devreye girmeden 2-1 öne geçmemiz heyecanımızı durdursa da yenilen basit gollerle kral hakan şükür'ün 88. dakikada attığı gole kadar rahatlayamamıştım ama gelen bu golle beraber şampiyonluğumuzu gayri resmi bir şekilde de olsa ilan ettiğimiz maç olmuştu. yediğimiz 3 gol de inanılmaz basit hatalar gelmesi de maçın heyecanını bayağı bir arttırmıştı. ama maç sonucunda kazanmamızla şampiyon gibi okula gitmiştim. bu maçı kazanmamızla bir sonraki maçta * beraberlikle ayrılsak bile şampiyon olarak ayrılacaktık.
  • 31
    üzerinden tamı tamına beş yıl geçmiş olan unutulmaz maç. sezon başından beri zorlaya zorlaya da olsa lig yarışının ön sıralarında yer alan, silkinip ayağa kalkmak için kalli'nin gidişini bekleyen takıma türkiye'nin dört bir yanından akın eden taraftar eşlik etmiş; geri düşmesine rağmen pes etmeyen takım şampiyonluk yolundaki iki rakibini arka arkaya mağlup ederek kupanın iki kulbunu da sıkı sıkı kavramıştı. sezon boyu yaşanan onlarca kırılma anına rağmen takımdan ümidini kesmeyen, türkiye'nin dört bir tarafından sivas'a akın eden taraftarın tribünde döktüğü gözyaşına durmaksızın yağan yağmur eşlik etmiş; yurt çapındaki taraftarlar ise son haftalarda olduğu gibi yine tura çıkmıştır. zaten o sezon galatasaray taraftarı üç hafta arka arkaya tur atma şansı yakalamıştır. takımını maça mehter marşı ile hazırladığını gerine gerine anlatırken, aynı sezon diğer şampiyonluk adayı fenerbahçe'den afiyetle dört gol yediği maçı hatırlamayan bülent uygun ise bilgisayar programındaki bazı hatalardan ötürü türbülansa düşmüş, türkiye'nin dörtte biri ise hafta boyu "ikinci bir denizli vakası" ümidiyle yaşamına devam etmiştir.

    bu maçtan 5 yıl sonra, 5 mayıs 2013 galatasaray sivasspor maçı'nın yine bir şampiyonluk maçı olacak olması ise kaderin ayrı bir cilvesidir.
  • 32
    bu maçtan 6 gün sonra, 10 mayıs 2008 galatasaray gençlerbirliği oftaş maçını takımımız hakan balta'nın nefis volesi ve hakan şükür ile 2-0 kazanıp o sezonun perdesini kapatmıştır. aynı gün fenerbahçe trabzon'a konuk olmuş, kesinlikle kazanmak zorunda olduğu maçta aynı zamanda istanbul'dan galatasaray'ın mağlubiyet haberini beklemiş ve avucunu yalamış, beşiktaş ise vestel manisaspor'u konuk etmiş, avrupa kupalarına gidebilmek için yanılmıyorsam en az 5 farkla kazanması gereken maçı ilk 10 dakikada attığı 4 golle genç yaşlı tüm dimağları şaşkınlığa uğratmıştır. *

    ayrıca bu maçta ayhan akman ikinci yarının başında dillere destan bir gol atmıştır.
  • 33
    5 mayıs 2013 galatasaray sivasspor maçı öncesi yine akıllara düşen, arda turan ve ayhan akman'ın muhteşem oynadığı maçtır. 5 sene önceki şampiyonluğumuzu getiren maçtır da diyebiliriz. maç öncesi tüm galatasaraylılar galibiyete inanmıştı sanırım ama ben beraberlik de iyi sonuç diyenlerdendim. fenerbahçe'nin 3 puan önündeydik ve gençlerbirliği oftaş'ın bizi ali sami yen cehenneminde zorlama ihtimali yoktu gözümde. fakat aslanlarımız benim gibi aza kanaat etmiyorlardı. çıktılar arda'nın hat-trickiyle 3-5 kazandılar. maç sonrası üçün beşin hesabını yapmayalım esprileri zorlama olmuştu biraz ama o skora o espri yakışırdı.
  • 38
    http://tr.beinsports.com/...iyonlugu-getiren-mac

    gece gece aklıma düştü izleyeyim dedim. bulabildiğim en kalite özet yukarıdaki link. kalp kaldırmayacak maçlardan biri daha. ayhan'ın harika golü, arda'nın parlaması.

    videodan o zamana dair dikkatimi çekenlerden biri kadroda aykut erçetin ve barış özbek gibi oyuncular var, kenarda cevat güler ve şampiyon olduk. bir diğeri ise konya maçında var'da bulunup bizi yakan halis özkahya'nın bu maçta da ortada olan bir pozisyonda hiç çekinmeden sivasspor lehine golü vermesi. var olsa var'a gitmez yine verirdi, biliyoruz bu senaryoyu*.

    güzel zamanları hatırlatan, ara ara açıp sadece ayhan'ın golü için izlenilesi maç.
  • 42
    https://www.youtube.com/watch?v=VGj5dp9L9f8

    vay be ne maç olmuş. o günden bu yana değişmeyen tek şey ise sivasspor'un rezalet zemini. adamlar yeni stat bile yaptırdılar, ama zemin hala aynı.

    sivasspor'un ikinci golünde üç metre öteye çıkamayan aykut'a da bir sözüm var, senin yüzünden morgan de sanctis belki de bu yüzden gelmişti 3 ay sonra.

    ilk yarıda durum 1-0'ken sabri'nin sağ çaprazdan çatala takılan şutu da şaşırtmadı değil.
  • 43
    şaka-maka 2007-2008 sezonu şampiyonluk maçıydı, net.
    maç hafızamdaki tazeliğini koruyor korumasına ama halis özkahya'nın yönettiği tamamen çıkmış aklımdan.
    yardımcılardan biri de alper ulusoy'muş.
    farkedince şaşırdım bayağı.
    halis ve alper'in hakem olarak yer aldığı böyle final gibi bir maçı kazanabilmek hakikaten büyük işmiş, bugünkü hallerini görünce daha iyi anladım...
  • 44
    17. şampiyonluğa ulaştığımız 2007-2008 sezonunun en güzel maçlarından. bol gollü bol pozisyonlu bir maç ve galatasaray zaferi. bu maç öncesi fenerbahçe'yi yenmiştik ve puan durumu şöyleydi;
    1. gs 73
    2. fb 70
    3. sivas 70
    4. bjk 67

    kaybetsek fenerbahçe yeniden lider olacaktı bitime bir hafta kala. beraberlik lazımdı en azından ama muazzam bir sonuçla şampiyonluğa ilerliyorduk.
    matematiksel olarak kesinleşmese de psikolojik olarak bitmişti bu iş.

    maçın özeti; https://youtu.be/R6htkiBuXNo
  • 45
    maçtan önceki günün erken saatlerinde istanbul dan özel araçla yola çıktığımız, şehir ile ilgili olarak aklımızda sadece 93 senesinden kalan o acı olayın görüntülerinin olduğu dolayısı ile şehrin takımının şampiyonluk şansıda olduğundan dolayı fazlaca tedbirli gittiğimiz, gece kaldığımız otel çevresinde ne olur ne olmaz diye once 2 tur devriye attığımız, maç günü ise istanbul dan resmen akın olan maçtır.

    maç öncesi takımın kaldığı büyük otele gidip güvenlik önlemlerini "içeri girmek için yetkinizi var mı sorusuna- evet var" diyip ama ne olduğunun sorulmaması ile geçmemiz, neredeyse takımın maç yemeğine katılmamız, otelin önünde biriken ve takımın konstrasyonunu bozmaya çalışan sivasspor taraftarlarına içimizden en fırlama olanın tedbili kıyafet yanlarına gidip
    "arkadaşlar hanım çocuğu zor uyuttu, yoldan geldik lütfen biraz sessiz olur musunuz" diyerek yarım saatliğine savuşturması günün komik anıları olarak tarihteki yerini aldı.

    daha sonra şehir dışında bulunan bir ormanlık alan ve onun tesislerinde tüm istanbul kadrosunun resmen pikniğe oturduğu bilgisi ile oraya gitmemiz ve ortamın tam anlamı gs kolonisi şeklinde olduğunu görmemizde günün güzel anlarındandır. nedir bu koloni, çoluk çocuk piknik yapan gs lı aileler, başka yerde mangal ve alkol kurulmuş masalar, diğer tarafta çay kahve ile maç saatini bekleyenler, beste çalışmaları yapan kadrolar( bir hafta once kazanılan fb maçında gol atan shabani nonda nın bazı organları ile o zaman henüz projesi dahi yapılmamış olan 3.köprü inşaa çalışmalarının yapılacağını müjdeleyen beste) gibi

    stada geçmemizle, maçın başında coşkulu ama maç başlaması ile izlemeye başlayan ev sahibi tribünlerin karşısında o yıllarda bile deplasmanda kareografi yapan gs tribününe şahit olduk. maçın başında yediğimiz gol kısa süreli endişe yaratsa bile devre sonunda öne geçtik. 2.yarı önümüzdeki kalede yediğimiz golden sonra basın yeleği giymiş bir kişi saha içinden bize doğru yumruk vb yapınca ortalık elektriklenmiş, kalemize gelen gelmeyen her top gol olduğu için (aykut sağolsun) iyice zıvandan çıkmıştık. neyseki maçı kazandık ve maç sonu yine cimbom şampi başlıklarını basında ve medyada kendine yer buldu.

    yoğun yağış altında istanbul a hareket edip sabahında o halde iş başı yapıp çok verimli bir iş günü ?? geçirip nihayet 3.günün sonunda eve girmiştim.
  • 46
    üzerinden bir sene daha geçmiş olduğunu tesadüfen farkettiğim maç.

    2005-2006 şampiyonluğu ile birlikte galatasaray tarihinde çok büyük yeri olan iki şampiyonluktan biridir 2007-2008 sezonu. o iki şampiyonluk galatasaray'ın 2000 sonrası yaşadığı çöküşü durdurdu resmen. 2010'lu yıllarda 5 şampiyonluğa ulaşabilecek kadar ayakta kalmamızı sağladı...

    sulu derbi sonrası 5 maç seyircisiz oynama cezası vardı. sezon içinde bir maç daha ceza alınınca toplamda 6 maçı seyircisiz oynamak zorunda kaldık. sezon boyu forma giyen cassio lincoln, rigobert song ve shabani nonda vardı yabancı olarak. ligin bitimine 6 maç kala kalli de takımı bırakıp gitmiş, gemiyi kıyıya cevat güler-nezihi boloğlu-burak dilmen üçlüsü yanaştırmıştı.

    14 mayıs 2006 akşamı allah'ın dediği olmuş olsa da 2003-2007 arasını domine eden bir fenerbahçe vardı karşımızda. özellikle 100. yıllarını kutladıkları 2006-2007 sezonunda her branşta yenilmez durumdaydılar türkiye içinde. aziz yıldırım'ın saha içinde de saha dışında da estirdiği, en şaşalı dönemleriydi. karşısında 1992-2002 arası 7 şampiyonluk aldıktan sonra son 6 yılda 1 şampiyonluk kazanabilmiş, özhan canaydın yönetiminde eridikçe eriyen bir galatasaray vardı. saha içinde roberto carlos'lar, mateja kezman'lara karşı servet çetin'ler, emre güngör'ler gibi bir durum vardı...

    benim için de özel bir sezondu, yıllar yılı uzaktan bakılan "uni şşhh şşhh şhh" hayatının zirve sezonuydu. yaz okulundayken atatürk stadyumu'nda oynanan karşıyaka maçı*, tatilden bir hafta erken dönülen kral hakan şükür'ün rekoru kırdığı manisa deplasmanı*, kapıların kırılmasıyla denizli yönetiminin fahiş bilet fiyatlarının bir tarafına girdiği ve son dakikada nonda'yla güldüğümüz denizli deplasmanı*, bizim elemanların tipiye saplanıp gidemediği uğur uçar'ın dizinin kırıldığı konyaspor deplasmanı, yönetim futbolcu taraftar bestesinin çıktığı trabzon maçı*, ilimizde derbi bileti kuyruğuna gireceğiz diye gitmediğimiz olimpiyattaki belediye maçı, nonda'nın kafasıyla kendimizden geçtiğimiz o mesut gece...

    her anlamda eşsiz bir sezondu, bu maç da o sezonun finaliydi aslında. şampiyonluk bir sonraki haftaya kalmıştı ama ankara'da çamura bulanmış beyaz formalı adamlarla başlayan süreçte belki de en rahat maç oftaş maçı olmuştu. yaşanacak fazla bir şey kalmamıştı çünkü...

    ne hafta içi basın toplantısında "sivas kongresi ve atatürk" diye lafa girip takımı mehter marşıyla antreman yaptıran bülent uygun, ne 2-3 sene sonra şike davalarında "fenerbahçe uğruna hapse girmek şereftir" diyecek mecnun otyakmaz, ne mehmet yıldız, ne de şampiyonluk maçında saçma sapan goller yiyen aykut erçetin engel olamazdı şampiyonluğa. olamadı da...

    15. dakikada geriye düşen takımın devre bitmeden arda'nın golleriyle öne geçmesi, ikinci yarının başındaki dumur golden 2-3 dakika sonra ayhan akman'ın sol ayak içiyle dışarıya doğru falso verdiği muazzam füze, sezer'in ceza yayından köşeye gitse de tıngır mıngır vurduğu ve aykut'un yumurtladığı gol, arda'nın hattrick sayısı ve kral'ın noktayı koyan golü...

    öyle bir sezona yakışan öyle bir galibiyetti işte.

    yine bir sınav dönemine denk gelmişti, evde tek başına takip ediyordum. alt sokakta kahvehanede izleniyordu, ben de internetten izlemeye çalışıyordum ülker link sponsorluğunda. önce kahvehaneden bir gol sesi, sonra babamın sms bildrimi, en son da yayındaki gol şeklinde bir döngü vardı. babam 5. golden sonra arayıp "bitti oğlum bu iş" demişti.

    ertesi hafta sami yen'de bizim meşhur aslan kafesin içinde yarı baygın gezerken izmir'de olduğuma ikna etmeye çalışıyordum adamcağızı. tıpkı o dönem umutsuz bir vaka olur maddiyaten batırmaya biraz daha yaklaştığım her maç kaçışı sırasında yaptığım gibi.. umarım sen bunları hiçbir gün okumazsın ama yine de affet beni canım babam...

    (bkz: tarihte bugün)
  • 47
    nice galatasaray zaferleri görmüş biri olarak benim nazarımda en güzel final maçı budur. arda'nın hat-trick yapması, hakan şükür'ün fişi çekmesi, fenerbahçe'yi yenmemizin ertesi haftasında diğer şampiyonluk adayı sivasspor'u da 3-5 gibi bir skorla yenmemiz çok tatlıydı.
    her ne kadar başımızda cevat güler olsa da o sezondaki şampiyonluk feldkamp'a yazar. uğur uçar'dan, volkan yaman'dan, barış özbek'ten, ayhan akman'dan muhteşem verim almıştı. kalede yedek kaleci aykut ile bütün sezonu geçirip şampiyon olmuştuk.
  • 49
    fantastik bir futbol müsabakası, galatasaray'ımızı şampi yapan maç. hakan şükür'ün attığı golün ardından evin içerisinde deliler gibi koşturmuştum.

    günümüze sallamak da istemiyorum ama elimde değil. galatasaray bir zamanlar en kritik deplasmanlarda bile gerektiğinde 5 gol atabiliyordu, ya biz kaliteliydik yada rakipler kalitesizdi buraya girmeden 5 gol atabilmek şuan için bana fazlasıyla uzak geliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın