• 88
    sadece bu sezonun değil hayatım boyunca izlediğim en kötü galatasaray maçlarından birtanesi bu maç . 90 dakika boyunca genç emre'nin hırsını , jo ' yu izlemeyi , gio'nun farklı oyun anlayışı ve koşusu son olarak da kaptan'ın harika çalımından başka hiçbir şey yok insanı maçı izlemeye yitecek . mustafa sarp ve arda'dan başka istekli topçu yok nerdeyse takımda . ayrıca leo franco'ya olan güvenim 0 a yakınken , bu maç itibariyle - lere inmiştir. 3 oyuncu değişiklik hakkımız dolmuşken hakemi alkışlama ve 90+ da yaptığı bariz hata kabullenilir gibi değil . gio'yu 2-3 maç sonra ağzımız açık izleyeceğiz kanımca . top ayağına bu kadar yakışır bir insanın . koşuşu bile farklı . anlamadığım şekilde hiç pas alamadı bugün , kaptan'ın pası biraz daha geriye düşseydi ilk golünü atması kaçınılmaz gibiydi . hakan balta'nın yokluğu çok belli oluyor , caner ne zaman sol bekte başlasa yüreğim ağzımda maç izliyorum .

    toparlayacak olursak eksiklerimize sığınıp bu saçmasapan futbola bahane uyduralım fakat bu gidişata son verilmeli .
  • 90
    ------ kotu oynadigi maclari kazanan takim sampiyon olur ------

    iyi oynadigimiz zaman zaten yenemeyecegimiz takim yok bu ligde. buna fenerbahce de dahil. bu maci kotu oynadik tamam, ama kazanmayi bildik. takima yeni gelen jo, neill ve giovani daha alisma surecinde. onlar alistikca bu takim cok daha iyi yerlere gelecek. bir 3-4 hafta daha bu sikintilari cekecegiz, ondan sonra onumuz acik.

    macla ilgili yazmak gerekirse, denizlispor bize iyi oynuyor diye sacmalamamak gerekiyor. bu takim buyuk ihtimalle kume dusecek, ve bu futbolcularin kendilerini gostermek ve seneye ligde kalmak icin 3 mac sanslari var. suclanicaksa lig tv suclanmali her maci yayinlamiyorlar diye. galatasaray ise hala kimya uyusmazligi yasiyor, ama neyse ki bireysel olarak yildizlar cikip bu zor donemlerde bize mac kazandiriyorlar. ayrica macin yildizi servet cetin'dir. hatasiz mac cikartip, her atagi buyuk basariyla kesti. bize ozledigimiz servet'i izletti. jo yu giovani'yi overken kendi evlatlarimizi unutmayalim.

    son bir soz de emre colak icin; calismaya devam ettigi surece, bu takimda yeri olacagini gostermistir. alt yapidan cikmis 18 yasinda emre colak, 23 yasina yeni girmis arda turan bunlarin ustune 89lu giovani dos santos 22 yasinda jo, takimin resmen yarisi 25 yasin altinda, nolur elestirirken buna dikkat edin, bu cocuklari itin gotune sokmayin, onlar bizim gelecegimiz.

    toparlamak gerekirse, kotu oynayip kazandigimiz bir karsilasmadir. lig cok uzun maraton, her maci cok iyi oynayip kazanamayiz, sampiyonu kotu oynayip en cok mac kazanan takim kazanacak gibi duruyor.

    ------ kotu oynadigi maclari kazanan takim sampiyon olur ------
  • 91
    galatasaray'ın son maçlarda "bülent korkmaz" galatasaray'ı görüntüsü vermeye devam ettiği maçtır. içeride, dışarıda 1-0, 2-1 ile geçen maçlar, son dakikalarda 10 kişiyle arkaya yaslanmalar, düdüğü çalıp maçı bitirmesi için hakemin ağzının içine bakmalar...n'oluyoruz beyler, kendinize gelin biraz. tamam eksikler var, tamam yeni isimler geldi, uyum için belli bir süre geçmesi gerek ancak rakibinle kadro olarak da aranda da dağlar kadar fark var. ancak buna rağmen ortada futbol namına bir tek şey yok. bu ligin sonu böyle gelmez. eğer bu tempoda, bu isteksizlik, arzusuzlukta ve konsatrasyonsuzlukta, öz güvensizlikte devam edilecekse kimse uefa'dan falan bahsetmesin, komik kaçar. içerinde dışarıda, 3-0 kazanılan beşiktaş maçı da dahil olmak üzere arkama yaslanıp rahatça tek bir maçı izleyemediysem sezon başından bu yana ortada büyük sorunlar var demektir. bu kadronun, bu paraların, bu formanın karşılığı bu değil. bu iş böyle gitmez. üzgünüm ancak tünelin sonu zifiri karanlık.
  • 93
    berberovic'in net bir şekilde topu ceza sahası içinde yıumrukladığı ve penaltı verilmediği maçtır. takımı eleştiriyoruz okey. ama orda penaltı verilse maç 2-0 olacak ve farka gidecek. denizli'nin direnci kırılacak. denizli fenerbahçe maçındada böyle oynadı. küme düşmemek için her maçı böyle oynayacaklar. sonuç olarak hakederek kazandığımız maçtır. denizli'nin mücadelesini tebrik etmek gerekir. ama kırmızı kartlık bir hareket vardır maçta. braga'nın attığı kasti tekme emre çolak'a net kırmızı karttır. yani leo'nun pozisyonu öncesi verilmeyen penaltı ve bahsettiğim kırmızı kart vardır. bariz taraflı bir hakem vardı bugün.
  • 94
    bu maç bir gerçeği göstermiştir ki, üç büyüklerin süper lig'de asıl korkulu rüyaları kaybedecek hiçbir şeyi olmayan takımlardır. bu maçta da bu tez işledi. galatasarayımız kazandı, sevinmeliyiz, ancak bu kadar transferin getirdiği gazla da rehavete girmemeliyiz. fenerbahçe'yi transfer döneminde ezdik diye sevinirken bu olacakları da galatasaray yönetiminin de hesaba katması lazım.çünkü avrupa'da çok önemli maçlar oynayacağız. sadece yıldız transferlerle başarı gelmiyor.zor durumlarda şampiyon olduğumuz 2006 ruhunu unutmamak lazım. ayrıca yenilerden jo da kalitesini gösterdi bu maçta ama bence takım hala baros'un eksikliğini yaşıyor. çünkü yeri kolay doldurulabilecek bir futbolcu değil.
  • 95
    galatasarayın genel olarak kötü oynadığı bir maçtır. ama sonucunda kazanmasını bildi. tek tek gözlemlerimi yazacak olursam ;

    -uğur uçar bence maçın en kötüsüydü.
    -sağ kanadın keita ve sabri olmadan işlemeyeceğini anladık. bir an önce dönmelerini diliyorum.
    -orta sahada elano ve mustafa sarp omuz omuza savaştılar. şimdilik çok iyi değiller ama ileride daha iyi olurlar bence. mustafa sarp yerine daha teknik bir oyuncumuz olsa çok daha iyi olur gerçi. barış, ayhan yanında gül gibi kalıyor ama yeterli değil.
    -leo franco için hiçbirşey demiyorum. bu kadar gamsız bir adam olur. sırf tecrübeli bir adam diye kalede duruyor sanırım. yoksa oynamasının başka bir açıklaması olamaz.
    -yeni transferlerden neill takım defansif manada kötü oynarken yine iyi dayandı. jo ileride iş yapacam der gibiydi. bu maçta da siftahı yaptı zaten. hakan şükür tipinde bir oyuncu. gio ise ilk maç olması sebebiyle sürekli kendini zorladı. zamanla bu oyuncular daha iyi olacak. özellikle de kewell, keita, sabri, hakan balta gibi adamlar dönünce çok daha rahatlayacaklardır.
    -emre çolağın daha çok güçlenmesi ve tecrübe kazanması gerekiyor.
    -hakem için söyleyeceğim tek kelime rezalettir. çıkarması gereken birçok kartı çıkarmadı. iki de penaltı vermedi.
    -denizlispor ise takdir edilesi bir oyun oynadı. nasıl galibiyetsiz bir takım olur diye de herkese sordurttu.

    sonuç olarak en öenmli şeyi 3 puanı cebine koydu galatasaray. bu kadar yeni ve eksik bir kadroyla bunu yapması takdire şayan.
  • 98
    dürüst olalım işimiz zor ama önümüz açık.

    keita-kewell-baros 3'lüsünün eksikliklerini gidermek, tekrardan takım olabilmek kolay değil. bu takımın sezon başındaki uyumunu tekrar yakalayabilmesi için en az 4 maça ihtiyacı var. keita-gio-jo-arda 4'lüsünün birlikte oynamaya alışmaları elano-sarp ikilisinin de defansif anlamda daha etkili oynamaları gerekiyor. elano'nun takımda yarattığı defansif zaafları sadece *'ın ya da barış'ın ya da mehmet topal'ın üstün performanslarıyla kapatabiliriz. caner erkin'in sol beke evrilemeyeceğini de her maçında bir defa daha görüyoruz. *'nin ilk dönemleri kadar kötü oynuyor bekte. rijkaard faktörü diyenlerimiz çıkacaktır fakat oyuncunun oynadığı bölgesini kabullenebilmesi de performansıyla doğrudan alakalıdır nitekim sabri eğer bu sene bu kadar iyiyse yıllardır zorla oynatıldığı mevkiisini kabullenmesi olmuştur.

    sabri'nin eksikliği ve uğur uçar'ın hem hücumda hem de savunmada sabri'yi aratması ise oynadığımız oyunun vasatlığının bir diğer nedenidir. uğur değil de sabri oynasaydı bu maçta ve aynı pozisyonda golü yeseydik, sabri'nin sabıkası nedeniyle bütün forumlarda ve bloglarda suçlu ilan edileceğini iddaa etmek yersiz olmayacaktır sanırım. ayrıca uğur'un sol bek performansının sağ bekteki oyununa oranla daha iyi ve güvenilir olmasını nasıl yorumlamak gerekir bilemedim.

    servet ve neill ikilisinin bugünkü maçta yaptığı zamanlama hatalarını rakibin zayıflığının verdiği rehavete bağlamak yanlış olur mu, olmaz lan demi kamil? öte yandan neill'in servet'in 20 defa denese atamayacağı 20 metrelik yerden tam ayağa pasları da gözlerimizden kaçmıyor 2 maçtır.

    takımımızın en zayıf noktası, mecazi anlamda da kelime anlamında da yumuşak karnı, karnıdır, göbeğidir, orta sahasıdır. bu maçta defansif anlamda zorlanmamızın 2 nedeninden diğeridir.* braga ve angelov ikilisinin elano-sarp ve yer yer barış 3'lüsünü mahalle maçındaymışçasına çalıma dizmesine ne demeli bilemedim. braga'nın kuvvetiyle ve yerinde presleriyle tek başına orta sahamızı forse etmesi gelecek adına en umut kırıcı nokta olarak dimdik karşımızda dikeliyor nitekim oraya çözümü tek bulacak olan haldun üstüneldir. o da gelecek sezon çözüleceğinden en azından gelecekte bu ligi amuna goduk bülent başgaaan kıvamına getireceğimizi düşünmek hayalcilik olmayacaktır. hepimizin hayalini kurduğu sarp-elano-arda 3'lüsü şimdilik hayaldir.

    çolak-jo-gio-arda-barış. 18-23-21-23-24 yaşında 5 genç. (bkz: oha) şimdi yumuşak karnımızı sertleştirirsek bu adamlar ortalığın tozunu arttırır gibi geldi bana. yalnız emre çolak oynatılmasın abi! üzülüyorum lan ben, bu kasaplar dövüyor bu çocuğu. bugün ne kadar çalımları atamasa da attığı 2-3 uzun top ve barış'ın asistinden önce oyunun yönünü o tarafa doğru çevirmesi ve bir kaç maçtır gördüğümüz üstün futbol zekası beni tatmin etmiştir ve gelecekte de arda'dan sonra avrupa'ya yüksek fiyatlara gönderdiğimiz 2. oyuncumuz olacaktır.*

    gio mevzusunda yine elano'ya pas atılmıyor geyiklerindeki gibi geyikler dönmüş. pas atılmayan 3 pozisyondan 2'sinde top barış özbekteydi diğerinde ise arda gio'nun ofsaytta olduğunu iyi süzdü. bugün yardırarak kontra atağa çıkardığı pozisyonda topu sola bıraksaydı bir de asist yapmış ve bizi daha da mutlu etmiş olacaktı, sağlık olsun. hücum hattının en ucunda da rakip ne kadar zayıf olursa olsun yeterince etkili olabileceği sinyallerini almayı başardım ben.*

    ve arda...

    (bkz: arda turan oley)

    kafa vuruşu bana messi'nin cl finalinde man utd'ye attığı golü anımsatmadı değil, nasıl anımsattı lan dersen cevap veremem ama pek sevgili yazar arkadaşım. ha bu arada (bkz: arda turan vs lionel messi) *

    ah bir de o attığı çalımda golü de bulabilseydik.

    son sözüm jo'ya. senin oyun stilini zlatan ibrahimoviç'e benzetenler kervanına ben de katıldım, gözüm üzerinde hacım ona göre davran ok? çok gol atacaksın sen biliyorum.

    peşin kekleme: rijkaard'a kurban olayım ben. yaptığı değişiklikleri beğenmeyenler çıkacaktır ama yaptığı değişikliklerden sonra beklerden verdiiğimiz pozisyonların neredeyse bittiğini de düşünürsek haklı çıktığını göreceğiz. dos santos'u forvete atıp atletico madrid maçına da göz kırpması da hoştu doğrusu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın