• 401
    başarı kıstası şampiyonluk olan bir takım için yanlış yapılmış planlama.
    bu kadar ham futbolcu ile bu pas oyunu oynamazdı ki oynanamadı.
    terim kendi ile çelişti sürekli. ffp varken hazır oyuncuları kiraladı, ffp yokken ham oyuncuları aldı.
    bu oyuncular emek ister, bol bol çalışma ister bir de buna sabredebilecek camia ister.
    bizler bir kaç maç özeline aldanıp herkesi çöp ve ilah ilan ediyoruz.
    ayriyeten terim bir röportajında biz bu yapılanma ile hedeflerimizden vazgeçmiyoruz minvalinde bir konuşma yapmıştı.
    ancak hata burada başlıyordu bana göre.
    bu takımın baskıyı üzerinden alması için bence söylemleri daha hafif olmalıydı.
    burada terim suçlu demiyorum.
    ancak bu topluma bazı şeyleri nasıl anlatacağını bilmen gerekiyor.
    sergen yalçın geçen sene beşiktaş'ı şampiyon yapmadan önce sürekli basına bizden bir şey olmaz ben rahatım izlenimi verdi.
    bu hem oyuncular üzerindeki baskıyı hem de taraftar nezdinde stresi aldı.
    biz en başta iletişimi yanlış kurarak hataya düştük zaten.
    bir futbol aklı olsa ve camiaya bu planlamanın nasıl ve hangi koşullarda olduğunu,ne sertlikte bir süreç yaşayacağımızı yalın şekilde anlatsa hezeyanımız büyük olmazdı bana kalırsa.
  • 402
    esasında mantıklı ve doğru olan, galatasaray'ın geleceğini oluşturacak bir iştir, ancak bunu yapacaksan scout ekibinin bağlantıları güçlü olacak, gözlem yetenekleri iyi olacak, kiralık oyuncu analistin olacak. emre utkucan ve fatih terim'le girilemeyecek kadar ciddi bir iştir. terim'e bırakın genç oyuncu aldırmayı, kiralık transfer bile yaptırılmaması lazım.
  • 403
    galatasaray'ın yaptığı söylenen planlama.

    yalnız sezon başından beri belli olmayan ve herkesin kafasına göre cevaplayıp düşündüğü iki konu var. ben gerçekten hâlâ merak ediyorum bu soruların cavaplarını ve net bir cevap yok ortada.

    1) bu planlamanın amacı nedir ve üç sezon sonra plan başarılı olduğunda biz de sonsuza kadar başarılı mı oluyoruz?

    lige ambargo koymak mı, avrupa'da istikrarlı başarı kazanmak mı, iyi oyun mu, oyuncu parlatıp satmak mı? nedir bunun vizyonu? ligde sürünüyorduk, bu kötü gidişin planlamanın yan etkileri olduğu, geçici olduğu söylendi durdu. daha sonra fatih hoca "lig için süre istemedim." dedi ama takım gitgide kötüleşti ve hoca bıraktığında 10. sıradaydık. avrupa'da bu sezon iyi gittik ama ligde süründük. bu planlama avrupa'da başarıyı üç yılın sonunda, ligde başarıyı ise süre kısıtı olmadan vadetmedi mi? yoksa hoca bizi mi kandırdı, ben hâlâ çözemedim. yani planlanan şeyin tam tersi oldu, ee ben ne anladım?

    2) bu planlama kimin projesi?

    sezon başında fatih terim'le başkanın projesiydi. işler kötü gittikçe farklı sesler çıkmaya başladı. bugün kadronun dengesizliği veya yetersizliği söz konusu olunca hâlâ "hoca aslında ghezzal, rosier istiyordu da yönetim cicaldau ve morutan'ı getirdi" cümleleri kuruluyor. burak elmas "proje bana ait." diyor, takımın başındayken hoca da kendi projesi olduğunu söylüyordu. kime ait bu proje tam olarak? biz kime inanacağız?
  • 404
    türkiyede de olur. zamanında oldu örneğini de hep galatasaray sundu. peki nasıl olur? kerem gibi futbolcularla olur. inanın yetenekli futbolcuyu kerem'i getirdiğimiz ligin daha altındaki klasmanlarda yani amatörde bile bulursunuz. söz gelimi euronun alıp başını gitmesi sadece birer bahanedir. ama siz alt yapınızı futbolcu yeğenleri, oğulları yada yöneticinin rica minneti ile gelen oyuncularla doldurursanız planlama yapılanma vs. gibi kelimeler yalan olur. çünkü işte euro dediğimiz bahanemiz bu noktada canlanır. öz kaynağımız olmadığı için dışarıya meylederiz ki o da şu anki koşullarda el yakmakta.
    planlamanın en büyük ayağı türk gençlerini bulmak onları alt yapıda yetiştirmekten geçiyor. ikinci ayağı tecrübeli bir kaç isim ve üçüncü ayağı marcao gibi yabancı futbolcular. marcao'u 4.5 milyon euroya aldığımızı hatırlıyorum. olabiliyormuş değil mi? keza kerem müthiş bir transfer. ama gidip de cicaldau'u alırsanız da şöyle derim ''ucuza mal alacak kadar zengin değilim.''
  • 405
    ben bu ömrü hayatımda iki defa planlama gördüm. biri 84 yılında derwall geldi. çok iyi transfer yapıldı. ilk sene 5. ikinci sene averajla ikinci olundu. sonrası ise bırakın galatasaray’ı türk futbolunun dönüşüm hikayesinin başlangıcıydı. ikincisi ise fatih terim’in ilk dönemidir ve uefa kupası ile taçlanmıştır.

    bu sene yapılana ise planlama denemez. ne transferler doğrudur, ne yönetimin o kadar uzun vadeli kredi vardır, ne de hoca istikrarı sağlayabilmiştir.

    zaten sadece en başından eleştirileri ötelemek için uydurulmuş bir gerekçe olan 3 yıllık planlama bu dönem itibariyle fiyaskonun ta kendisidir.
  • 406
    3 yıllık planlama başarısız, neye göre başarısız mesela? süper lige göre başarısız evet ama avrupa liginde barça’ya nasıl elendiğimiz ortada.
    yani aslında komple bir başarısızlıktan söz edemeyiz.
    son 16 turunda dişimize göre bir rakip çekseydik belki şu an çeyrek finaldeydik.
    dönelim süper lige, hakem kıyımları olmasa en az 15 puan fazlamız olur muydu? evet olurdu.
    yani ilk 3 içinde olurduk, peki başarısız sayılır mıydık? tabii ki hayır.
    2022 yazında nelsson, kerem, mustafa, çika, marcao ve yunus’tan toplam 50-60 m euro (en düşüğü hesapladım) kazanır mıyız?
    e burada da bir yanlış yok.
    hiç kimseyi satmadan 2 orta saha transferiyle bu takım yürür mü? çok rahat yürür.
    e burada da bir yanlış yok.
    diyelim burak elmas ibra olmadı ve başkanlığı bıraktı, gelen başkan için bir bilinmezlik var mı? yok…
    iyi bir hoca ve iki iyi takviyeyle önü açık bir kadro var. yüksek maaşlı futbolcu yok, şişmiş bir kadro yok.
    e burada yanlış iş yok. demek ki o kadar kötü bir planlama değilmiş yani.
    bütçenin bende yanlış kullanıldığını düşünsem de yapılmak istenen iş doğrudur ve ortada komple bir başarısızlık yoktur.
  • 407
    tarafımızdan sulandırılan, sapla samanın birbirine karıştığı mevzu. alınan sonuçlardan memnun olanımız yoktur, fakat bu sene başında alınan yeniden yapılanma aksiyonunun doğruluğunu ve mantıklılığını değiştirmez (bunu fatih terim’den pek hazzetmeyen bir insan olarak yazıyorum. evet, o kişi benim).

    ayrıca, futbolculara harcanan 25 milyon euro çöp olmuş gibi konuşuluyor. sadece nelsson o paranın çoğunu çıkarır merak etmeyin. bu kadro 2-3 transferle adam olur, takım oynayınca o futbolcu değerlerinin de hepsi yerine geri gelir canınızı sıkmayın. performans veremeyen de kiraya gider, kendini toparlar döner. milyonlarca kere söylendi, ben de tekrar edeyim, bonservis maliyet değil, yatırımdır. bonservisten değil, futbolcu maaşından korkun.

    galatasaray için artık 3 yıllık, 5 yıllık, 10 yıllık planlamalar bir seçim değil mecburiyettir. buna herkesin alışması lazım. isimsiz oyuncular alınacak, kimisi tutacak kimisi gidecek. biz oyuncu satarak belimizi doğrultacağız, bunu bir kurumsal kültür haline getireceğiz. başka yolu yok.

    son sözüm de canımı çok sıkan bazı ezber cümlelere. “burası türkiye, burada 3 yıllık plan yapılmaz”, “burada yabancı teknik direktörler 2007’den beri şampiyon olamıyor, türk teknik direktör getirelim” vs vs. bu düşüncelerin zerre kadar temeli yok, tamamen suyun akışına göre insanların kendini konumlandırmasından ibaret. bu saçma takıntılardan kurtulmak lazım.
  • 408
    yapılması gereken bir hamleydi ve yapıldı. herkesin görüşüne saygım var ama bence başarılı bir hamle olmuştur. bana göre neden başarılı olunduğunu sıralayayım maddeler halinde;

    1- öncelikle yüksek maaş fetişistliğinden kurtulduk. şu an kadromuzda yüksek maaş alan futbolcu sayısı bir elin parmağı kadar. babel ve feg zateb gidici, bütçe daha da rahatlayacak. bu döviz kurunda 3 milyon euro yıllık bir futbolcuya bayılamayız. şu an ise alınan futbolcular çok düşük yıllık ücrete oynuyor. yani mali olarak çok başarılı bir hamle olmuştur.

    2- alınan futbolcular potansiyelli futbolcular kim ne derse desin. maksimumları bu olsa bile aldığın fiyata yakın satarsın ki uefa avrupa liginde bu kadar başarılı oldularsa avrupadaki takımlar takımımızın ligdeki pozisyonuna bakmaz çünkü onlar için challenge türkiye ligi değil, şampiyonlar ligidir, uefa avrupa ligidir. oralardaki performansları iyiyse her türlü elimizden çıkarabiliriz oyuncuları. üstelik yıllık ücretleri de çok düşük (bkz madde 1) yani sen bedavaya aldığın babel’e yıllık 3 milyon euro ödersen, bi yere gönderemezsin ama 5 milyon aldığın morutan’ı şu haliyle bile 3-4 milyona satarsın çünkü morutan hem genç hem de yıllık aldığı ücret çok düşük.

    3- ben bu sene ligde acı çeksek de takımın performansından memnun kaldım. en azından bir sisteme dayalı oynuyoruz. bu bariz belli. terim ile başlayan bir sistemdi, torrent devam ettirmeye çalışıyor ama takımın avrupadaki performansı ziyadesiyle memnun etti beni. ligdeki başarısızlığı önemsemiyorum, bir ton sebep var çünkü. ama avrupadaki bir performans ümit verdi. doğru yoldayız bence.

    4- üstelik bu planlama henüz tamamlanmadı. adı üstünde 3 yıllık bi planlama bu. bir ton eksik var halen. sözlükte her sene “abi gerekirse gençlerle, u18dekilerle oynayalım gerekirse küme düşelim” naraları atılıyor ama icraate gelince 6. aydan hocayı kovuyoruz, futbolcuların hepsini çöp ilan ediyoruz vs.. burdan anlıyoruz ki sözlüktekiler de dahil olmak üzere taraftar şımarık ve sabırsız. yönetim de taraftarın galeyanına gelip bir yanlış da kendisi yapıyor. ben olsam takımın tüm sosyal medya hesaplarını kapatırım. dileyen gelsin stadyumda göstersin tepkisini. tek yaptığı kaçak yayından maç izleyip twitter’da, sözlükte, orda burda eleştiri kusan fm uzmanı küçük hıncalları takmam, işime bakarım. onlar yüzünden takım yaşayan en büyük efsanesini kaybetti. o kadar kin tutuyorum ki taraftara, anlatamam yani. neyse…

    eleştirilecek şeyler bir ton var ama ben doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum. en büyük eleştiri de 25 milyon euro harcanıp yaşanılan başarısızlık. birincisi, harcanan 25 milyon euro’nun 16 milyon’u uefa avrupa ligindeki başarılarımızla kompanse edildi. yani 9 milyonluk bi açık var. 1 2 oyuncu sattığımız anda kara geçeceğiz. allah aşkına neyin yangını bu? üstelik elinde çok büyük potansiyeller var. nelson gibi, kerem gibi, marcao gibi, inşallah yunus gibi. yani el insaf. insaf oğlu insaf.

    yönetime kim geçer bilmiyorum, belki burak elmas devam eder ama kim olursa olsun en büyük tavsiyem sosyal medyayı takmamaları yönünde. şu çoluk çocukları taktığınız sürece başarılı olmak mümkün değil. hayatında stadın yolunu bilmeyen adam terim’e, berkan’a, taylan’a, ona buna torrent’e sallıyor.

    abi hadi yaa
  • 409
    mimarı fatih terim olarak görülen ve tüm transferlerin fatih terim'den olur alınarak yapıldığı 3 yıllık bu planlamanın henüz 5.ayında fatih terim görevinden alınmıştır. keşke planlamışken bi 10-15 senelik plansaydınız 1, 2, 3 diye planladınız da ne durdurdu sizi 3. senede? hızınızı almışken devam edip 13-14 sene planlanabilirdi aslında. nasılsa cayır cayır değiştirilebiliyor planlamanın ana unsurları.
  • 410
    galatasaray'ın 2021-2024 planındaki hata, ligde en kötü 4. 5. olacağını varsaymasıydı. takım üst üste kötü sonuçlar aldığında yeniden toparlanıp yukarı tırmanmak sadece yetenek değil aynı zamanda güçlü bir psikoloji de gerektirir. galatasaray'ın 2021-2022 kadrosu büyük oranda kırılgan gençlerden oluşuyor. hakemlerin yarattığı ortamda bu çocuklar ezildi ve yıldılar. mağlubiyeti, federasyonun bize zaten kazandırmayacağını baştan kabullendiler.

    tabii böyle düşününce belki de galatasaray'ın en büyük hatası galatasaray olmak oluyor. ben herhangi bir yönetime suç da bulamıyorum. galatasaray'ı layık olduğu seviyede yönetmek için hem maddi açıdan imkanlara sahip, hem federasyon üzerinde baskı kurabilecek güce, güçlü bağlantılara sahip, hem de futbolu ve diğer branşları planlayabilecek kadar bu sporlardan anlayan yönetim kadroları kurmak gerekiyor. ama galatasaray'ın üyeleri içinden çıkacak herhangi bir yönetim kadrosunun bu üç ihtiyacı birden karşılaması mümkün değil, böyle bir insan kaynağı yok. üçünü kapamayı geçtim bir tanesini başaran bir kadro kurulsa yine gam yemeyeceğiz. ama ne yazık ki galatasaray yönetimleri yetersiz, galatasaray'ın yöneticilerini içinden çıkardığı havuz sığ, o havuzdan iyi bir şey çıkmıyor, 25 yıldır çekip duruyoruz, çıkmıyor. bu yönetimlerle herhangi bir planlama da olmuyor zaten o yüzden.

    ama yönetim sorununu aşabilseydik, kadronun yanlış ve asimetrik kuruluşundan önce dahi bu takımın gerçekçi hedefini en baştan şampiyonluk değil ilk dört olarak belirlemek gerekirdi. zaten romanya gibi futbol haritasının hiçbir yerinde olmayan, en son milli forveti türkiye'de ancak 1. ligde başarılı olabilen bir ülkeden kendini uluslararası düzeyde ispatlamaksızın gelmiş iki oyuncunun kilit pozisyonda olduğu bir kadroyla değil süper ligde, 1. ligde bile şampiyonluk hedefleyerek yola çıkmak gerçekçi olmayabilir. zaten 2021-2022 kadromuzdan kerem'i çıkarırsanız birinci ligde bu takımın şampiyon olamayacağını düşünüyorum. belki ilk altı sonrası defans performansıyla playoffta süper lige çıkardı.

    nihayetinde, her ne planlandıysa 2022-2023 sezonunda avrupa'da olamadığımız için suya düştü. bu gelir kaybıyla birlikte gelecek sezon başında sattığımızın da sadece yarısını harcayarak yeniden kuracağımız bir kadroyla hedefi yeniden 4. sıra olarak belirleyerek en baştan başlamak lazım. galatasaray'ın mevcut durumunda öncelikli hedefi ligi ilk üç, olmadı dört içinde bitirmektir. ikincilik ve şampiyonluk ondan sonra gelecektir. hedefleri doğru seçersek sonra hayal kırıklığına uğramayız.

    galatasaray'ın hedefi en büyüklükten önce tekrar büyük olmaktır. çünkü galatasaray mevcut haliyle büyük değildir. büyükler sezon ortası kötü hallerini sezon sonunda en azından ilk 5-6 sıraya dönerek toparlarlar. büyükler 15. sırada gezmez. büyüklerin başkanları, yöneticileri bizimkiler gibi zayıf olmaz, büyükler federasyona ezilmez. galatasaray önce yeniden büyük olmalı, büyük olabileceğini hatırlamalı. sonra en büyük olmak için tekrar mücadele edebiliriz.
  • 412
    3 yıllık planlamadaki en büyük plansızlık, planlamayı beraber yürüttüğün kişi ve ekibinden 1 kişi bile kalmayacak şekilde 4. ayda dağıtmaktır.

    eğer başarısızlık nedeni ile gönderiyorsan, 3 yıllık plan diyerek başarısız olduğun zaman kılıf arayamazsın, en çok başarısız olma hakkı olan planın sahiplerinden en önemlisini göndererek.

    kaldı ki ortada çok ciddi bir başarısızlık da yoktu. takım yenilgisiz uefa avrupa ligi grubundan lider çıkmış, takımı ligde o kadar doğranmasına karşın ligin ilk 3 hattı ile 4-5 puan mesafede idi.

    3 yıllık planlama diyerek, elde ki kadronun geçiş oyununda iyi olmasına karşın, buna taban tabana zıt kontrol ve pas oyunu hususunda takıntılı olan ispanyol ekolünü de getirmezsin.

    3 yıllık planlama diyorsan, elde ki geçiş oyununa teknik ve esneklik katıp, taktiksel açıdan pas yapmak istediğin ve oyunu domine etmek istediğin lig maçlarında da sana yeterli nefesi kazandıracak gedson veya muadili biri yerine, bize hazır oyuncu lazım diyerek, gedson gibi son 6 ayı yedek olarak geçirmiş pulgar tarzı isimleri menejer mi danışman mı olduğu bile tanımlanamayan şahısların önerisi ile tercih etmezsin. keza eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı hamlesinden öteye gitmeyeceği 100 metre öteden belli olan, bizden parasal tatminsizlik ile kaçar adım ayrılan, ve liderlik ile alakası dahi olmayan 37 yaşındaki futbolcuyu da gel biz batırdık bize lider ol diye getirmezsin.

    kısaca ben ortada plan falan göremiyorum.

    birilerinin yaptığını düşündüğü plana, başarısızlık paratoneri olarak sığınan, niyeti galatasaray'ın geleceği ve başarısından çok kendi ticari kaygıları olan, bu uğurda galatasaray kompleksi fizandan görülenler ile yan yana gelmekten dahi imtina etmeyen birilerini görüyorum her baktığımda.

    o yüzden 3 yıllık planı bilmem ama şu kesin. türkiye'de plan falan yapılmaz algısını yaratanlar sürekli bu plan lafını ağzına dolayıp, ona sığınanlar. plan yapılır, uygulanır ve uygulayıcısı kimse ilk ona sahip çıkılır, bu plan torrent ile bile yapılsa saygı duyarım. ama yolda bulduklarını her an değiştirerek kendi başarısızlığını ve duruşsuzluğunu gizlemeye çalışanlar ile plan falan yapılmaz. bunların planı da maksadı da 30 yıl önce olduğu gibi bellidir.
  • 413
    başkan burak elmas'ın katıldığı bir yayında rachid ghezzal, mohamed elneny, nicolae stanciu gibi oyuncuların transferini neden veto ettiğini anlatırken öne sürdüğü planlama. işin komiği ise bugün bu planlamayı eleştiren taraftarlar o gün başkanı bu oyuncuların transferini veto etti diye alkışlamışlardı. bugün gedson'u falan da geçtim elneny ve ghezzal bizde olsa çok farklı şeyler konuşabilirdik. genç oyunculara liderlik etme görevi bir var bir yok feghouli'de ve maaş/performans olarak her dönem tartışılan taraftarın neredeyse hiç bir dönem sevmediği ryan babel'de olmamalıydı. neyse ki ikisinin de sözleşmesi bitiyor. yerlerine daha düşük maaşlı ve sahada daha iyi performans gösterek 2 tecrübeli oyuncu ile bu takımı ayağa kaldırmak mümkün. çünkü kurulan kadronun en önemli sorunu eksik olması. bugün bizim beğenmediğimiz cicaldau'ya bile barcelona maçı sonrası ispanyolar övgü dolu şeyler yazdılar.
  • 415
    ''türkiye'de olmaz, taraftar sabretmez, fıtratımızda yok'' denilerek, sanki planlama muhteşem de taraftar yüzünden sekteye uğratılmış gibi yansıtılıyor.

    bakın kimse planlamaya karşı değil. tam tersi, çoğu taraftarın yaşlı, pahalı, yıldız oyuncular yerine genç oyuncu fantezisi var. galatasaray formasıyla karim benzema yerine beknaz almazbekov'u izlemek istiyorlar. ve çoğu da sabretmeye hazır.

    yıllarca pasta, çilek şımarıklığı yüzünden ekmek bulamayacak duruma geldik zaten. buraya kadar problem yok fakat;
    bir planınızın olması, her şeyi doğru yaptığınız anlamına gelmez.
    ticaret gibi düşünün. araştırıp planlayıp bir dükkan açtınız, ilk sene para kazanmayı beklemiyorsunuz, sadece müşterinin ayağı alışsın, sistemi oturtayım derdindesiniz. fakat dükkana sinek bile girmiyorsa, her ay personel giderleri can yakıyorsa, faturalarını ödeyecek kadar bile kazanmıyorsa, yarın için en ufak bir umut vermiyorsa o dükkanı kapatırsınız.

    3 yıllık planlama yapmak doğru fakat başta hem burak elmas hem de fatih terim bunu beceremediler, sonra da birbirlerini yediler.
    bunun faturasını da coğrafyaya, taraftara çıkarmak komik oluyor.
  • 416
    bence burak elmas 3 seneyi dolduramayacağı için yönetimi düştükten sonra rafa kaldırılacak bi' proje olacaktır. kadük kalacaktır. bence iyi de olacaktır. çünkü galatasaray gibi kendi ülkelerinin en büyük takımları böyle rezil rüsva olarak bu tip projeleri sürdüremezler belirli tolerans elbette tanınır ama gözle görünür şeylerin olması değişimi somut olarak görmek gerekir.

    galatasaray her zaman başarılı olmak durumunda örnek gösterilen bazı avrupa takımları jenerasyonu oluşturana kadarki süreçte neler yaşadığına pek dikkat edilmez. adamlar o jenerasyonu ya da o yapıyı oturtana kadar belki 20-30 sene geçmiş belki küme düşmüş, küme düşme hattında siftinmiş ancak belirli bi' yapı oturduktan o yapı kurumsallaştıktan sonra başarılar gelmiş.

    işte bu ve benzeri şeyleri galatasaray'da yapmak neredeyse imkansız. galatasaray'ın gitmesi gereken yol, çoğunluğu 25-32 yaş arasında hazır ve çoğu avrupa çapında oyuncuyu kadroda tutmaktır. d.a.ö'in gider ayak kurduğu kadro benzeri yüksek maliyetli kadrolar olmalıdır başarı için. he, bu mali durumla çok zor denirse de bunu becerebilecek başkanlar ve yapılar gelmelidir.

    galatasaraylılar mesela, barış alper yılmaz efendinin gelişip galatasaray'da faydalı işler yapmasını bekleyerek ömrünü çürütemez. gider olmuş barış alper yılmaz'ı alır.
  • 417
    yapılanma bu şekilde mi oluyordu? önce yunus’u kendi takımımıza monte etmeyi bilseydik, orta sahada berkan’a vereceğin 4 milyon yerine gedson alabilirdin. koskoca kulüpte alt yapıdan hiç mi kaleci çıkmaz? sol bek süleyman neden hiç oynamadı? cicauldau denilen adama vereceğimiz para yerine devre arası berat’ı neden almadık? madem yapılanma istiyorduk -ki yabancı sınırlaması da kapımıza dayanmışken- şöyle güzelinden takıma 4-5 türk ilk 11’i monte edecektik sonra yanına serpiştir 20-25 yaş arası yabancıyı da, 30’luk tecrübeleride. ama sorsak morutan uçup kaçıyor, cicaldau muhteşem ötesi… sonra görülen tablo dk 60’ta babel girecekte topu sağa sola çekecekte bizde izleyeceğiz. düzgün bir planlama ile çok farklı noktalarda olacakken, şubat ayında lige havlu attık. yinede tebrikler, armaya dönülmüyor işte.
  • 418
    2021 - 2022 sezonun basinda, yeni yonetim ve fatih terim ile turk futbol literaturune sokulan ancak gecen zaman, takimlarin yapmakta oldugu 2022 - 2023 sezonu planlarina, hazirliklarina ve mevcut kadrolara bakildiginda bizden cok fenerbahce, besiktas ve trabzonsporun yaptigi / yapmaya calistigi planlama. boyle bir motto ile baslayip, alternatifsiz ve yeteneksiz bir kadro yaratip, ligden dusme tehlikesi yasayarak 37 yasinda gomis ve 28 yasinda kiralik pulgar'a bel baglamak gercekten cok can sikici. ısin daha kotusu gelecek sezon icin de, elimizdeki kaliteli futbolculari sattigimizi dusunursek neredeyse tam bir yapilanmaya girmemiz gerekiyor ve paramiz da yok. bu tabloya sebebiyet veren piskinlerin de hala gorevde duruyor olmasi cabasi.
  • 421
    doğru düşünülmüş ancak yanlış kişilerle uygulamaya konulmuş planlamadır. zira yeni bir hikayeye eski usül sistemle başlarsan yolda kalırsın. eski teknik direktörümüz fatih terim'in galatasaray tarihine eklediği başarıları saymamıza bile gerek yoktur ancak herkesin göz ardı ettiği bir durum var ki fatih terim artık eskisi gibi kendini yeni sisteme adapte edebilecek "mobilite"ye sahip değildir. bu nedenle üç yıllık planlama olgusunun başarısızlığının aslında temel sebebi kendisidir. çünkü yeni hikayeler yeni insanlarla yazılmalıdır. sadece görevinden uzaklaştırılmasının tarihi üzüntü verici derecede kötü bir zamana denk gelmiştir çünkü sezon ortasında teknik direktör değiştirip başarı beklemek başlı başına olanaksızdı. bunu galatasaray her defasında gördü (bkz: süper lig 2010-2011 sezonu), (bkz: süper lig 2013-2014 sezonu). bununla birlikte bence planlamanın mentalitesi çok doğruydu diğer türk futbol takımları günü kurtarma planları içindeyken türkiye'nin en başarılı ve en inovatif kulübü olarak galatasaray'ın kısa vadeli hesaplar yerine bu plana şu an ki teknik direktörümüz ile devam ederse başarılı olacağını düşünüyorum. şu an da bile en çok eleştirilen konulardan biri olan alınan oyuncuların performansı konusunda dahi, aldığımız oyuncuları elimizden çıkarmamız küçük zararlarla bile olsa mümkündür zira bu plan kapsamında alınan oyuncular 30 yaşını geçmiş ve kariyerinin son demlerinde kötü performans gösteren oyuncular değildir.
  • 422
    galatasaray'ın bu sezon başına gelen her türlü sıkıntı ve cefanın sorumlusu olan planlama.

    şimdi düşünüyorum da burak elmas'ı ve yönetimini sabahtan akşama kadar eleştirip bu işin içinden fatih terim ve scout ekibini ayıklamaya çalışan taraftar bu sene gördüğüm en sıra dışı taraftar tipiydi.

    bu öyle bir planlamadır ki yılların fatih terim'ini yedi, koalisyon ortakları birbirlerine düştüler, galatasaray taraftarının akıl sağlığını bozdu, 6 aylık yönetimi sille tokat ibrasızlıkla yolladı (az kaldı). yetti mi? yetmedi, eğer hayat kurtaran üç dört ekleme yapmazsak gelecek sezonumuzu da cayır cayır yakacak. hiç de abartmıyorum. daha geçende divan kurulunda hayri kozak bu takım iyi bir takım, iyi bir hocayla şampiyonluğa oynar demişti. seviye buralarda işte. mücadele etmemiz, karşı durmamız gereken zihniyet bu.

    tam da bu yüzden 3 yıllık planlamacıları çok ciddiye alıyorum. çünkü senelerdir bu kulüpte transferleri onlar yapıyorlar. dikkatli takip ederseniz sosyal medyada bu planlamanın beyin takımında bulunan üç dört hesap var. wonderkid diye cicaldau getirenler… kimileri sözlükte de mevcut. derdim polemik yapmak değil ama bu cepheye transfer yaptırırsak galatasasaray'a yine yazık olacak.
  • 423
    takımın gayet iyi sinyaller verdiği bir planlamaydı. yaz transfer sezonunda halledilemeyen orta saha transferleri devre arası yapılıp bu planlamayı yapan hocaya güvenilseydi seneye daha farklı hayaller kurabilirdik.
    bu sezon buralarda olmamızın sebebi bariz hakem hataları, iyi oyuna rağmen atmadığımız goller ve torrentin gelmesi. bakın fatih hocanın gitmesi değil, torrentin gelmesi. torrent yerine yılmaz vural gelse yine şu durumda olmazdık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın