• 1
    5 gün kalan maç.

    https://mobile.donanimhaber.com/...2e1cdcf8595699b2.jpg

    deplasmanlarda kazanamadığımız dönemde bizim için büyük şans olan maç. üzerimizdeki ölü toprağını ve deplasmandaki sıkıntımızı böyle tam bir deplasman stadında atmak da takıma iyi gelecektir.

    bana kalsa 23 şubat 2018 galatasaray bursaspor maçında feghouli ve mariano'ya kart aldırıp bu maçta cezalı duruma düşmelerini sağlardım ama neyse. demek ki bu maçtan bile çekiniyoruz. haftalardır deplasmanda kazanamayan bir takım olunca normal yine de bir şey diyemiyorum.
    inşallah feghouli'nin ve mariano'nun olmayacağı maçta kendilerini aramayız.

    bunları geçtikten sonra artık hiç geçmişe takılmadan, bu maçtan da 3 puanı alıp bir haftayı daha kayıpsız atlatıp kadıköy'e bir adım daha yaklaşmalıyız. bu arada mariano'yu artık ilk 11'e yerleştirip kadıköy öncesi maç temposu kazandırmalıyız.

    --------------muslera--------------
    mariano-maicon-serdar-nagatomo
    ----------------donk----------------
    -------belhanda---fernando--------
    feghouli-----------------------garry
    ---------------gomis----------------

    dilerim bu ilk onbir ile maçı erken koparıp maçın 2. yarısında sarı kartları olan feghouli ve mariano'yu oyundan alabiliriz.

    tabii önce 27 şubat 2018 akhisarspor galatasaray maçını sağ salim atlatalım da...

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 2
    4 gün kalan maç.

    http://www.ekometre.com/...a-da-bos-gecmedi.jpg

    inşallah 27 şubat 2018 akhisarspor galatasaray maçısağ salim atlattıktan sonra hemen bizim için deplasman fobisini bitirme adına çok güzel ve önemli bir maça hazırlanacağız.

    17-18 sezonu devre arasında kadrosundaki iyi oyuncuları elinden çıkarıp ptt 1.lig'e hazırlık yapan karabük maçımızın ligin 2. devresinde deplasman maçı olması şansımıza oldu. kadıköy öncesi karabük ve konya'dan alınacak olan 3'er puan bizi moral olarak iyice yukarı çekeceği gibi liderliğimizi de perçinler.

    her ne kadar karabük düştü gözüyle baksak da oyuncuların bu maçı vitrin maçı olarak göreceği kesin. bu sebeple diğer maçlardan daha konsantre bir maç çıkaracaklarını düşünüyorum.

    inşallah hocaları da kapanıp oyunu soğutan bir takımdan ziyade oynamaya çalışan bir takım ve plan yapar da güzel bir maç izleriz.

    karabük takımını sevsem de o statlarını sevmiyorum. zaten ligde en çok karabük ve rize statlarını sevmiyorum kaldı ki buralarda genelde puan bırakıyoruz zaten.

    ilk golü erken bulursak karabük çözülebilir. o zaman da maç farka gidebilir ama kağıt üzerinde ne kadar kolay olursa olsun
    oynanmadan hiçbir maç kazanılmaz. kaldı ki son deplasman maçlarımız da düşünüldüğünde halimiz içler acısı.

    bu sebeple yüksek konsantrasyonla başlayıp, kazanıp keyfimize bakalım.

    4 mart 2018 fenerbahçe akhisarspor maçı ve 5 mart 2018 trabzonspor beşiktaş maçında rakiplerimizi baskı altına alalım.

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 4
    3 gün kalan maç.

    http://c12.incisozluk.com.tr/.../9/2419259_o04ab.jpg

    bu maç öncesi feghouli ve mariano sarı kart sınırında. kart görmeleri durumunda 11 mart 2018 galatasaray konyaspor maçında cezalarını çekecekler, eğer görmezlerse yüksek ihtimalle çok önemli bir maçta olmayacaklar. ben karabük'e gelmemeleri için geçen hafta kart görmelerine dilenmiştim ama ne olursa olsun bir deplasman maçı olması sanırım tedirgin etti, belki de bizim gibi bir hesaba giren yok. yalnız ben kadıköy'de, trabzon maçında vs bu oyuncuların olmamasını düşünmek bile istemiyorum.

    neyse maça dönecek olursak karabükspor zaten devre arasında elindeki en iyi oyuncuları satıp, ptt 1. lig'e düşeceğini ve buna hazırlandığını belli etti. zaten ikinci yarıda çıktığı 7 maçta da sadece evinde alanyaspor'u yendi ve belki de alanya'yı düşürmüş olacak bu sonuçla. bunun dışında adım adım kümeye doğru gidiyor.

    karabük'te forvetler ergin keleş, marius alexe ve kaleci rybaka sakat.

    son maçta çıkan ve muhtemelen değişmeyecek olan ilk onbirleri şu şekilde olacak,

    ------------------------çağlar akbaba-------------------------
    hakan aslantaş--kravchenko--ferhat görgülü--ishak doğan
    -----------ólafur ingi skúlason---cem özdemir-------------
    hervé kage----------hamidou traore-------------luis ibáñez
    -------------------------leandrinho----------------------------

    zaten forvetleri kalmadığından aslında sağ kanat olan leandrinho forvette ve asıl mevkisi sol bek olan ibanez de sol önce oynuyor. orta sahada izlandalı skulason ve traore lig seviyesinde, kaleci çağlar ise adı bizimle de anılmıştı biliyorsunuz yetenekli bir kaleci. sol bekte ligin gediklisi ve ankaragücü alt yapılı eski ts'li ishak doğan var.

    açıkçası deplasmanlarda sıkıntı yaşadığımız ve hafta içi türkiye kupası yarı finali oynadığımız şöyle bir takvimde bizim için son derece iyi oldu bu maç. beşiktaş ve b.şehir'in bu takımla maçını yaptığını da düşünürsek oldukça iyi oldu, fener ise 33. haftada karabük'e gelecek.

    bunun dışında 1-0 olsun bizim olsun deyip 3 puan hedefleyeceğiz elbette ama ben ne olursa olsun genel averajı da yüksek tutmanın faydalı olacağı görüşündeyim. yani ibfk'yi 4 farkla, bjk'yi 3 farkla yenmedikten sonra o iki takımla genel averaj söz konusu olmayacak belki ama kadıköy'de berabere kalırsak belki fener'le sıralamamızı genel averaj belirleyebilir. bu sebeple biz her ihtimali göze alarak lig boyunca genel averajı yüksek tutmaya çalışmalıyız.

    takımın morallenmesi, tam bir deplasman atmosferi olan karabük stadı'nda deplasman fobisini yenme adına çok güzel bir maç olabilir.

    ayrıca 4 mart 2018 fenerbahçe akhisarspor maçı ve 5 mart 2018 trabzonspor beşiktaş maçı öncesinde bu iki rakibimizle farkı 6'ya çıkarmış olmak, o maçlar öncesi rakiplerimizi de gerecek ve maçın hikayesine göre panik haliyle üstlerinde baskı oluşturabilecek.

    inşallah her şey istediğimiz gibi gider, sakatlıksız, sıkıntısız erken bulduğumuz gollerle maçı kolaylayıp gomis'e gol krallığı yolunda avantaj sağlar, fernando'yu bir süre kullanabilecek ortamı yakalayabiliriz.

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 16
    ultras/movement'in maç onbiri:
    1- lig birincisi ile sonuncusunun karşılaştığı ve ne zirve takipçilerinin liderin kaybetmesi adına ümitlendiği ne de küme düşmeme mücadelesi verenlerin dipteki takımla farkı kapatma korkusu yaşadıkları pek sıradan bir maçı "sıradışı" hale getirmişti karabükspor başkanının hafta içi yaptığı açıklamalar. maddi sıkıntılar sebebiyle krize giren ve ligin devre arasında kadrosundaki bir çok futbolcuyu serbest bırakan, maçlara gençlerden ağırlıklı bir oyuncu kadrosu ile çıkan takıma ne hikmetse "bazı iş adamları" çıkmış "prim?!" vermiş ve karabükspor takımı galatasaray maçını kendilerine çıkış maçı olarak belirleyip, hedeflerini 3 puan olarak koymuşlar... bugüne kadar alt sıralardaki rakipleriyle oynadıkları ve bir bakıma 6 puanlık maç diyebileceğimiz karşılaşmalarda ortalarda gözükmeyen "memleketsever" iş adamları, ne hikmetse ligin en güçlü takımını yenmesi için "hemşolarına" prim vermeyi akıl erdirmişler... ev sahibi kulübün başkanı yaptığı açıklamalarla belki kendi takımını daha da hırslandırmak istedi de, motive olan galatasaray takımıydı. ilk atakta gol bulup, dakikalar 20 olduğunda skorun 3-0 olmasına aldırmadan akın akın saldırdı sarı-kırmızılı futbolcular genç çağlar'ın kalesine ve soyunma odasına giderken tabelada 6-0 yazıyordu. dönüşte de aynı hırsla başladı fatih terim'in talebeleri ve maçta "asist hatriği" yapan feghouli ile bir gol de buldu ama tartışmalı bir ofsayt kararı ile farkın açılması yan hakem tarafından önlendi. kupa golcüsü olarak nam salan sinan gümüş, oyuna girdikten sonra ilk topla buluşmasında ligde de ilk golünü atarak maçın skorunu belirlemiş oldu... kardemir karabükspor başkanına "naçizane" bir tavsiyede bulunalım, "gizemli" iş adamlarının galibiyet halinde vermeyi planladıkları primleri yine o kişilerden istesin de yıllarca maaşlarından karabükspor için her ay 20 liraya yakın para kesilen maden işçilerine dağıtsın, belki bir nebze vefa borçlarını öderler...

    2- karşılaşma öncesi afrin'deki zeytin dalı harekatında şehit olan askerlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu yapılmıştı ve daha 30 saniye dolmadan "şehitler ölmez vatan bölünmez" tezahüratları yükselmeye başladı tribünlerden. sloganlar anlamlı ve manidar da, keşke bir dakikalığına dahi bizim için hayatını feda eden şehitlerimizin manevi huzurlarında saygıyla başımızı eğip, içimizden fatiha okuyabilseydik, sonra bağırırdık "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye ki maç başlayınca da bağırıldı, çok da yerinde ve etkili oldu. hatta maçın son dakikalarına doğru da karabükspor taraftarları ile galatasaray taraftarları hep beraber vatan sevgisini vurgulayan tezahüratlar yaptı... güzel ülkemizin birlik ve beraberliğini göstermesi manasında çok güzel görüntülerdi...

    3- fatih terim bursa'ya 5 atan takımdan linnes'in yerine mariano'yu kadroya katarak çıkmıştı karabükspor deplasmanına... disiplinli ve görev adamı linnes mi yoksa teknik ve becerikli mariano mu? hoca için "aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık" misali bir tercih olacaktır, kazanılan maçlar sonrası sahaya sürdüğü oyuncu konusunda fatih terim takdir alacak, kaybedilen maçlarda "keşke öbürü" oynasaydı denilecek. cumartesi gecesi brezilyalı oyuncu hocasının yüzünü güldürdü, savunmada onu zorlayacak rakibi olmayınca çokça sevdiği "hucum" işini yaptı, ki garry rodriguez'e attığı uzun mesafeli pasa şapka çıkartmak lazım, iki asistle maçın iyileri arasında yer aldı...

    4- rakip etkisiz olunca serdar ve maicon ikilisine pek iş düşmedi de sağ bekteki arkadaşı mariano gibi sol taraftaki nagatomo da maçı iki asistle tamamladı. rakip oyuncunun kendi kalesine attığı goldeki orta istatistik dilinde asist olarak adlandırılıyor mu bilmem de o harika orta gol olmasaydı yazık olurdu, ben onu bilirim... 18. dakikada aynı ortayı bir kez daha yaptı, bu kez de feghouli'nin savunmanın ayarını bozmasıyla gomis farkı üçe çıkarıverdi. yuto nagatomo'nun takıma bu kadar kısa sürede alışıp, galatasaray'ı sahiplendiğini gördükçe sezon sonunda inter'e tekrar geri döneceğini düşünmek içimi burkuyor. transferi için o kadar uğraş verilen asamoah gelseydi bu kadar verimli olamazdı. nagatomo'nun milano şehrini ve inter'i çok sevdiğini biliyoruz, umarım sene sonunda ne yapılıp edilip ikna edilir de "karakterli" ve iş ahlakına sahip bir topçumuz da uzun süreli kadromuzda yer alır...

    5- fatih terim'in "sihirli değneğini" dokundurduğu oyunculardan biri younes belhanda. faslı oyuncu karabükspor karşısında yine takımı başarıyla yönlendirdi, belki asistleriyle ön plana çıkmadı ama sahada en fazla topla buluşup, rakip oyuncuları çalımlarıyla eksilterek ileri uç adamlarına rahat pozisyonlar yarattı. her şey iyi güzel de, "neden kaleye şut atmazsın be adam?" diye de sormadan duramıyoruz. daha önceki maç yazılarımızda da belirttik, belhanda şut atmaktan çekiniyor, hatta ısrarla şut atmıyor... feghouli'nin gomis'e attırdığı galatasaray'ın dördüncü golünde ceza sahası önünde rahat pozisyonda kaleyi görebilecekken, şutu düşünmeyip arkadaşına ara pas vermişti, faydalı bir hareketti ama orada kaleyi yoklasaydı da kimse ses etmezdi... ilk yarıda ceza sahası içinde topal buluştu ve şut attı ama top az farkla auta gitti, olabilir... serbest vuruşları ve kornerleri kullanan, topla rahatça "haşır-neşir" olabilen bir oyuncu yeri geldiğinde de şu atabilmeli... ilkokulda hecelerken öğretiler ya "koş ali koş", sen de "vur belhanda vur"

    6- garry rodriguez fırtınası karabük'te de esmeye devam etti. cumartesi gecesi belki asist yapma işini beklere bıraktı da sol kanatta yine takımı hucuma sürükleyen oyuncu oldu. garry rodriguez'i izlerken aklıma bruma geliyor ve şunu fark ediyorum, elbette her oyuncu gol atmak ister, futbolun meyvesini tatmak ister, bu çok doğal ama garry öncelikle gomis'e gol attırıp, asisti düşünürken, takım skoru elde ettikten sonra gol arıyor, oysa bruma daha bencildi, toptan kolay ayrılamıyordu ve çokça defa pas vermek yerine kendisi kahraman olmaya çabalıyordu, takıma zarar verebiliyordu... gidenin arkasından sallıyor demeyin, gerçek bu!

    7- bir maçta üç gol atınca hattrick yapılıyor da, üç asist yapana ne denir? bilen varsa yorumlara yazarsa seviniriz. feghouli dün gece gomis'in attığı 4 golün üçüne asist katkısı yaparak adından söz ettirdi, hatta galatasaray'ın üçüncü golünde de savunmanın dengesini bozan adam oldu feghouli. cezayirli futbolcu bugüne kadar galatasaray formasıyla 6 gol atıp yaptığı 8 asistle takıma skor açısından katkı sağlarken, esas olarak saha içindeki "winner" karakteri ile göze çarpıyor...

    8- islıklamalarla, yuhlamalarla kadroya girip, her maç takımın bankosu olma yolunda son sürat ilerleyen donk, karabükspor karşısında da başarılı bir ilk devre geçirdikten sonra kulübeye çağrıldı ve skorun da avantajıyla fatih terim sakatlıktan dönen fernando'yu görme şansı elde etti. brezilyalı oyuncu eski günlerine nazaran biraz ürkek bir görüntü sergilemiş olsa da, oynadıkça bunu atacak ve şampiyonluk yolunda takıma katkı sağlamaya devam edecektir. mariano-linnes ikilisinde olduğu gibi donk-fernando ikilisinin tercihi de fatih terim'in tatlı bir kadro sıkıntısı olarak karşısına çıkacaktır.

    9- o kadar rahat geçen maçta karşılaşmanın hakemi mete kalkavan "rahat" duramadı, maçın içine girmeye çaba gösterdi. her maçta yaşanabilecek ceza sahası içindeki itiş kakışlara "cart curt" sarı kartlar gösteren hakem, fernando'ya da öyle bir sarı kart verdi ki, sadece sahadaki oyuncular değil, ekran başındakiler de gülmekten bir hal oldu. rakip oyuncunun beline sarıldığı brezilyalı, dönerken ters koluyla karabüklü topçuya çarpınca, sarı kart gördü. "hakemlerimiz maalesef futbolu bilmiyor" diyor ya bazı yorumcular, çok haklılar zira hiç empati yapmadan, pozisyonu yorumlamadan "robot" misali "yüze vurdu" sarı kart, "ele çarptı" penaltı kararı verebiliyorlar... yazık... maçın kafa kafaya gitmesi durumunda mete kalkavan'ın sergileyebileceği yönetimi düşünmek bile istemiyorum... fatih terim hakemlerle ilgili konuşmuyor ya, "arkadaşlar" da vurdukça vuruyorlar da, tekrar hatırlatmakta fayda var, "galatasaray taraftarı sessizdir ama bir kükrerse, yeri göğü inletir"...

    10- galatasaray'ın 7-0lık galibiyeti ve skor ne olursa olsun maç ciddiyeti 10 numarayı hak ediyor da esas alkışı saatlerce bardaktan boşalırcasına yağan yağmura rağmen dr. necmettin şeyhoğlu stadının bozulmayan çimlerine bakan personele vermek istiyorum. memleket genelinde o kadar modern ve binlerce seyirci kapasiteli stadyumlar yapılıyor da ilk yağmurda zeminleri "patates tarlasına" dönüyor. kardemir karabükspor futbol takımı belki küme düşecek ama stadyum bakım personeli şimdiden alanının şampiyonu oldu... bakarsın bizimkiler bu arkadaşları transfer de ederler, neden olmasın?

    11- assolistler sonda çıkar ya, gecenin yıldızı ile kapanışı yapalım... bafetimbi gomis... fransız futbolcu cumartesi gecesi attığı 4 gol ile gol sayısını 24'e çıkardı ve jardel'in 22 gollük rekorunu kırarak bir sezonda galatasaray adına en fazla gol atan yabacı futbolcu olarak galatasaray tarihine adını yazdırdı. maç sonu yaptığı "galatasaray sezon başında ligte 25 gol atacak oyuncu arıyordu, ben de bu işe talip oldum" demeci bile gomis'in işine ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor. rakip kalecilerin korkulu rüyası olarak nam saldı memlekete de, 32 yaşında olmasına rağmen ve maç 3-0 iken kendi ceza sahasına kadar rakip oyuncuyu kovalayıp, top çalma uğraşı da veriyor bafetimbi gomis... daha önce de belirttik, attığı goller artık benim için sıradan olmaya başladı, ben onun saha içindeki duruşunu, karakterini ve kazanma azmini izlemekten zevk alıyorum... iyi ki galatasaraylısın be gomis...
    kaynak: https://ultrasmovement.blogspot.com.tr/...r0-7galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın