• 105
    acaba lig hiç baslamasa mi dedirten maç. oyunun belli bölümlerindeki patlamalar hariç gayet vasat bir oyun oldu. omar ve emre biraz daha hareket ve hız katacaktır takıma fakat orta sahaya en az iki tane güçlü kuvvetli, mümkünse tempolu iki adam ihtiyacımız olduğunu bangır bangır bağıran bir maç oldu.

    arda ve taylan'ı beğendim. zavallım taylan tüm maç 6 numara oynadı yokluktan.

    ön taraf ve arka taraf iyi fakat orta saha uzay boşluğu olduğu için oyunu ve takımı müthiş etkiliyor. orta sahaya bak belhanda - ömer - taylan. bu orta sahadan daha başka bir şey beklemek futbola ihanet.
  • 106
    berbat oynuyoruz, berbat oynuyoruz. işten eve dönerken bi açayım da izleyeyim dedim ama gerçekten takım çok kötü eğer bu kadro ile lige gireceksek çok net bizi paramparça ederler. yapılması gerekenler, 2tane boxtobox ortasaha oyuncusu almak nickimden de anlaşılacağı üzere birisi adam yiyen olmalı. ayrıca hızlı teknik bir kanat oyuncusu almak. örneğin onyekuru gibi. samuel kalu mükemmel olur ancak onu da fb alacakmış sanırım. valla arkadaşlar takımdan inanılmaz umutsuzum. çok ağır oynuyoruz. saçma sapan paslar. topu alıp giden 2 adam var saracchi ve ömer. başkası yok. acilen transferleri lige yetiştirmemiz gerekiyor. bu şekilde 6-8 arası bitiririz ligi.
  • 108
    iyi bulduklarım : marcao, saracchi, arda
    kötü bulduklarım : luyindama, şener, falcao, feghouli, belhanda

    takımı fiziksel olarak hazır gördüm, luyindama hariç. mbappe'ye yetişen adam hataylı oyuncuya benzer pozisyonlarda yetişemedi. daha doğrusu depar atmak için tereddüt etti. biraz sıkıntılı gözüktü.

    bir hazırlık maçı da olsa şener, emre taşdemir ve jimmy'i izlemek istemiyorum. ahmet çalık oynamadığı için onu yazmadım. işte bu sezon 40 maç yapacağız herkese ihtiyacımız var gibi bir söylemi de kabul etmiyorum. kötü oyuncuya ihtiyacımız yok. bu adamlarla başarılı olmak imkansız, en azından ekonomik olarak 20 milyon cepte kalır.

    bugün taylan, ömer, belhanda orta sahası hatay'da oynasa kimse şaşırmaz bence. fakat geri kalan oyuncuların hepsi iyi kaliteli isimler. bunlardan ortaya çıkacak oyun da bu kadar kötü olmaz. yönetim tabii oyuncu getiremediği için suçlu fakat bu kötü kabız futboldan da fatih hoca suçlu.
  • 109
    oynanan oyunu ve sonucu gayet doğal bulduğum maç. açıkçası sezonda da farklı bi' oyun beklemiyorum. çeşitli sebeplerle muslera, mariano, seri, lemina ve onyekuru gibi ilk 11'de yerleri garanti olan oyuncular yok. bu da takımın neredeyse yarısına tekabül eden bi' rakam. bu oyuncuların yerlerine ya hiç bi' oyuncu alınmadı ya da benzer kalitede oyuncularla takviye edilmedi takım. eğer en az 3 tane ilk 11 seviyesinde ve gerekli mevkilere takviye gelmezse kötü bi' sezon bekliyor bizleri.
  • 110
    scott piri ve antrenman teknikleri diye hem dinlenilip hem de hazırlık maçı skoruna bağlı olarak takıma çemkirmek gerçekten gereksiz. yani ne bilim fizik kondisyonun yüklendiği şu evrede, bu sıcakta ve hiçbir moral motivasyonun olmadığı bir maçta bu kadar takımı, hocayı ve futbolcuları gömmek doğru değil. eksiklerimiz var da bilerek üstüne gidilmiyor havasını sevmiyorum. sağır sultan biliyor orta saha ve kanada adam lazım olduğunu ama alamıyoruz. üstelik bu kadar antrenman temposunun sonunda bu sıcakta bir maç yapmak gerçekten futbolcular için yük. tamamını seyretmedim maçın, ara ara baktım ve beğendim. evet hızlı oynayamıyoruz belki ama oyun aklımız yüksek. 11 tane atletle anca kurbandan kaçan dana kovalanır. elbet alınacak eksik görülen yerlere futbolcular. üstelik herkesin gelmesi için nerdeyse evrene mesaj gönderdiği scott piri gözetiminde çalışıyor takım. şu ortamda, şu bütçeyle, şu moral motivasyonla daha fazlasını beklemek yersiz. sanılanın aksine de ben bazı bölümler beğendim takımı. yangına gerek yok yani.
  • 111
    çok üzülerek söylüyorum, inşallah yanılırım ama orta sahaya de bruyne ve fabinho ikilisi gelse bile kötü oyuna devam edeceğiz gibi.

    sorun orta sahada ya da forvette felan değil. takım çok temposuz, top çalma denen olay kapımıza hiç uğramıyor, koşmuyoruz, sert değiliz, hücum veya saha içi başka bir organizasyonumuz neredeyse yok. sanki herkes kafasına göre ne yapıyorsa yapıyor. hızlı değiliz, kolay pozisyon veriyoruz. bireysel olarak bir tek taylan antalyalı iyi durumda. bilemiyorum ama işin sonu iyi değil maalesef.
  • 113
    maça başı kadrosu ve ilk 45 dakikadaki oyunda sorun yok. konuşmamız gereken kısım ilk 45 dakika. sonrasında oyuna girenlerin bir çoğu zaten gidecektir.

    maça başlayan ilk 11'de şener ve belhanda dışında kötü oynayan bir oyuncu yoktu. zaten şenerin yerine omar, belhandanın yerine arda geçip, sol kanatada emre kılınç geçecektir. yani gaziantep maçında ilk 45 dakikada oynanan oyundan 1 tık daha iyi bir oyun göreceğiz. bence antep maçı için yeterli olur. ilk tur avrupa ligi maçı içinde yeterli olur. fakat başakşehir, sonraki turdaki avrupa maçı ve fenerbahçe maçları için yetmez.
    antep maçından sonraki maçlar için iyi sonuçlar almak istiyorsak luyındamanın ilk 11 e girmesi, belhanda ve taylanın olduğu bölgelere iki tane oyuncu iyi oyuncu transfer edilmesi gerekir.
  • 114
    galatasaray'ın kaleci hariç 10 mevkisinden 5'inde ideal olmayan oyuncuları oynattığı maçtır. kamptan dönüp takıma katılacak olan omar'ın haricinde 3 orta saha ve 1 pırpır sol kanat transferinin şart olduğunu gördük düşüncesindeyim. oyuna bakacak olursak o kadar karamsar bir tablo çizmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. bunaltıcı hava, ağır kondisyon idmanları ve oyuncu profilimizin tempomuzu aşağıda tutacağını zaten maçtan önce de biliyorduk. artıları konuşmak gerekirse belli hücum organizasyonlarının ve önde baskının çalışılmış olduğu görülüyordu. yalnız duran top savunmasında biraz sıkıntı yaşadık, üstüne mutlaka gidilmeli. ve tabii büyük bir tempo sorunumuz var, onu da çözmek için 3 orta saha ve 1 sol kanat transferi elzem gibi duruyor.
  • 115
    kafamı projelerden kaldıramadığım için maçtan haberim bile yoktu. fark etmeden, galatasaray'dan biraz uzak düşmüşüm. bir kahve arası verdiğimde maçtan haberim oldu. olunca da zaten ilk yarıyı kaçırmıştım. o yüzden ilk yarıda nasıl oynadığımızı ne oynadığımızı bilmiyorum. ama maçın ikinci yarısı hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.

    izlediğim 45 dakika genelleme yapmak için çok şey söylemez gerçi. zaten ikinci yarıyı da ikiye bölmek gerekiyor. malum sürüyle oyuncu değişikliği.

    ilk olarak bariz olandan başlayayım. takımımız maalesef hazır değil. hiçbir şeye hazır değil. ve maalesef takıma neredeyse hiçbir artı değer kazandırmadığımız bir sezondan geldik ve neredeyse sıfırdan başlıyor gibiydik. en azından ben öyle sanıyordum. ama fatih terim hocanın aklında herhalde geçen senenin kazanımı olarak 4-1-4-1 ve pas oyunu var. yani ortada bir oyun planı yok değil. olmaması zaten mümkün değil.

    ama geçen sene bile tam olarak olduramadığımız, -ki daha uygun futbolcular vardı, en azından orta sahamız vardı- bir oyun planını, bu futbolcularla oynamaya çalışmak tabiri yerindeyse intihar etmek demek. en azından benim minik şahsım nezdinde. çok affedersiniz ama bu takımın içinden geçerler. üzücü ama gerçek bu.

    yukarıda takımın hazır olmadığını söylemiştim. bunu transfere bağlayacak olanlar varsa ortada başka bir sıkıntı oluyor. söz gelimi ya bu takım orta saha transferi yapamazsa ne olacak? biz bu en uç senaryoya -ki gerçekleşmemiş şey değil- hazır mıyız? bu kadroya, bu orta sahaya uygun bir hazırlığımız var mı? yoksa onu zamanı gelince mi düşüneceğiz? ya da öyle bir hazırlığımız var ve bilerek mi göstermiyoruz?

    yok eğer her koşulda bu oyun planı üzerinden gideceksek çok fazla "ayara" ihtiyaç var. çünkü bu futbolcularla bunu oynamak çok zor olacak? geçen seneden bir ders çıkardıysak bu oyunla sezona girmemek gerekiyor. sonra iş kurtarılamayacak bir yere doğru gidiyor.

    yani ben, bu takımın, fatih terim'in orta saha transferinin olmaması durumuna göre bir çalışma yapmasını beklerdim. ki bu senaryo hazırlığı bizi sezon içinde de çok rahatlatırdı. uzun bir sezon olacak malum. ve belli ki en fazla 2 orta saha transferi yapabileceğiz.

    ha, orta sahaya transfer yapılmaması durumuna hazırlığımız buysa iç çekmemek elde değil.

    başka arkadaşlar da bahsetmişler. bu takıma mentalite değişimi de gerekiyor. biz bu mentalite değişimlerini hep kadroyu silme değiştirerek yaptık. 2011/12'de de, 2017/18'de de... şimdi öyle bir lüksümüz yok, zaten o değişim bizim olmazsa olmaz gördüğümüz kadar gerekli mi ya da gerekli görülüyor mu, emin değilim.

    neyse.

    biraz da takımın ve futbolcuların durumundan bahsedeyim.

    ilk olarak marcao ile başlamak lazım. sezona oldukça hazır gördüm ben kendisini. takımın belki de en hazır futbolcusu. konsantrasyonu yerinde, fiziği yerinde. ama marcao'nun tam olarak kendini göstermesi için, orta sahadaki belirsizliğin ortadan kalkması gerekli. transfer olur veya olmaz. duruma göre marcao'nun neler yapıp neler yapamayacağını bilmesi gerekiyor. ileri çıkıp oyun kurulumuna ne kadar katılabilecek, arkadaşları onun arkasını ne kadar kapatabilecek, orta sahadaki futbolcu nerede durur, nereye hamle yapar? vesaire.

    diğer yandan partneri luyindama yani namı diğer "boss" hiç hazır değil. malum nedenleri hepimizi biliyoruz. normalde luyindama, hızlanması zayıf ama hızı vasat ve biraz üstü denebilecek bir futbolcuydu. ilk anda rakip futbolcuyla açılan mesafeyi sonradan kapatabiliyordu. bunun en net örneklerini mbappe'ye karşı göstermişti. yani luyindama'yı tam kapasiteyle izlemek için biraz daha zamana ihtiyacımız var. bunun adına maç eksikliği diyebilirsiniz, psikolojik olarak sakınma diyebilirsiniz. bunu aşmak için de gerçi sanırım mümkün olduğunca sahada olması gerekli. şu an boss'un vücudunun ve zihninin bir sıradanı var. tâ ki yeni sıradanını bulana kadar da böyle biraz sallanacak.

    eklemek lazım: bir de takıma yükleme yapılıyor. çok bariz şekilde futbolcuların ayaklarının topa gidemediği, uzanamadığı pozisyonlar gördüm. inşallah bu durum sezon başlangıcına sarkmaz.

    kaleci fatih hakkında diyecek bir şeyim yok aslında. bizim sıradanımız muslera sonuçta. ayakta kalmaya çalışan bir kaleciden çabuk yatan bir kaleciye geçince bir değişik görünüyor sahada.

    oyunumuzda dikkat çeken bir nokta, ilk oyun açılışında topu orta sahaya toplamaya çalışıyoruz. bu geçen sezon da böyleydi. ama bunu taylan antalyalı ile yapmak ne kadar doğru bir karar emin değilim. belli olmaz gerçi. yeni pozisyonuna ve rolüne adapte olabilirse değişik bir şey izleyebiliriz. ama o zamana kadar neler kaybederiz muamma.

    dediğim gibi bunları, en kötü senaryoya göre yazıyorum, yani orta saha transferinin olmaması durumuna göre.

    neyse.

    eğer bu oyuncularla oynayacaksak sahada fazlalık futbolcular var. arda turan, soso, belhanda sahaya fazla. ya da az mı demeli? bir kere soso ve belhanda'nın oturmuş bir mentalitesi var ve bunu nasıl değiştirebiliriz onu da düşünmek gerekir. bu oyunculara falcao ve arda turan da eklenince orta büyük bir fizik ve dinamizm eksikliği çıkıyor. hatta güvenlik sorunu. hele luyindama'nın durumu da göz önüne alınırsa...

    mutlak ama mutlak bu üç futbolcudan biri kenara alınmalı. ömer ve taylan'ın arkasına bir futbolcu atılmalı. ömer ve taylan'dan daha dinamizm ve tempo yönünde yararlanmalıyız. orta saha oynamak yorucudur. ortaya sadece fizik koymazsınız. aynı zamanda akıl koyarsınız, düşünecek çok fazla şeyiniz vardır. fiziksel efora bir de zihinsel efor girer. ve bunları bir arada yapmak gerçekten yorucudur. hele taylan ve ömer'in tam olarak akıllarıyla oynamayan daha çok oyunun efor tarafında fark yaratan oyuncularsanız, fark yarattığınız yerde de düşmeye başlarsınız.

    ikinci yarının, "evet, buradan bir şeyler çıkabilir" diyebileceğiniz tek kısmı, kanat oyuncularının beklerine atak yapabilecek alan açıp önlerine topları bıraktığımız anlardı. ki bu beklendik bir durum. ne soso ne arda boş koşuyu yapan oyuncular değil. daha çok o boş koşuyu görebilen oyuncular. bunu hem şener hem de saracchi ile denedik ve başarılı olduk.

    diğer bir kıpırtı ise orta sahanın topu tutmak yerine hareket ettirmeyi tercih ettikleri anlardı. yani topu sürerek ya da tek pasla oyuna soktukları anlardan bahsediyorum. bu oyuncular topu tutup bir bakalım ne oluyor diyebilecek oyuncular değil. hareket futbolcuları. harekete geçmeleri lazım. arkadaşlarını da hareketleriyle hareketlendirmeleri lazım. zaten oldukça statik oynuyoruz. bir de statik oyuna uygun olmayan futbolcularla statik oynamaya çalışınca ortaya verimsiz bir tablo çıkıyor.

    son olarak sonradan oyuna giren futbolculara değineyim. onlar da hazır değil. sahada ne yapacaklarına dair en ufak bir fikirleri olduğunu düşünmüyorum. zaten oturmamış, bir oradan bir buradan parçalardan kurulu bir takımda ne yapabileceğini kestirmek hayli zordur. ama sahaya girenler içinde "ben bu oyunda şunu yapabilirim, takıma şu katkım olabilir" diyen biri de yoktu. aksine sahada kaybolan futbolcular bile vardı.

    yunus akgün kardeşimizden bahsediyorum özellikle. kayboldu sahada. kaybolmamak için de bir çabası yoktu açıkçası. oğulcan ile muhammed en azında kendilerini göstermeye çalıştılar. ileride yapamıyorlarsa geriye geldiler.

    adam büyük, bildiğiniz adem büyük. yine çok katkı sağlayacak belli.

    ha yukarıda taylan antalyalı'dan çok bahsettim ama kötü oynamadı. hatta benim izlediğim kadarıyla üzerine biçilen rolün hakkını vermeye çalıştı. sırıttı diyemem. kötü oynadı diyemem. o pozisyon için daha yolu var diyebilirim. hem savunma kısmında hem de hücum kısmında.
  • 117
    bizim için 2020-2021 sezonuna çok güzel bir şekilde hazırlayan maç.

    sağolsun hakemler daha lig başlamadan neyle karşılaşacağımızı, eğer maç kazanmak istiyorsak, en ufak bir hata bile yapmamamız gerektiği gösterdiler. yediğimiz golden önce çok net olan faulü vermediler ve ilk yarı bir penaltımız verilmedi.

    normalde bu hatalar, portekizde bir hazırlık maçında meydana gelse hiç umursamam, hatta 1-1', nasıl oynuyoruzu görmek için iyi oldu derim ama, bu hakemlerle sezonun böyle olacağı neredeyse garanti.

    bir de şöyle bir şey var, galatasaray şuanda hakkı en kolay yenilebilecek takım. bütün anadolu takımları dahil bu dediğime.
App Store'dan indirin Google Play'den alın