• 689
    baslangicta gayet iyi ciktik maca. soyle ki, icardi ve osimhen beraber oynayinca kafadan 4 rakip oyuncuyu mesgul ediyorsun. hatta bu bazen 5 oluyor.

    e orta sahada torreira yoktu.

    sag bekte kaan ayhan yoktu.

    onlari da oyuna kattigimizi dusununce, bu sefer orta sahadaki etkili sol ic oynayan yunus
    zaten oynamasi gerekiyor.

    haliyle baris alper'i bu diziliste dusunemeyiz. ama bu sefer de rakip bekleri yoran bir adam kalmiyor.

    yani bir osimhen-icardi dizilisi bizi bir anda, barış'ı bosa cikariyor.

    bu takimda davinson sanchez olmadiginda geriden top da yapamiyoruz.

    yani, torreira sart. yedegi yok.
    davinson sanchez.sart. yedegi yok.

    ha koyarsin birilerini ayni bu akşam oldugu gibi ama onlarin oynadigi oyunu ve rolu yapabiliyorlar mi? hayir.

    mertens, bitik kardesim. bu adami ancak sıkıştığında kullanacaksin. 5 - 6 mac arka arkaya oynadi mi adam azalarak bitiyor. cok iyi ayak, cok saglam bir zeka ama ivme asagi yonlu artarak dusuyor.

    bu takim mecburen 4 - 2 - 3. - 1 oynayacak.

    senin zaten elinde kaan ayhan gibi, baris gibi hatta zaman zaman davinson ve sara gibi oyuncularin var farkli roller verebilecegin. bu sebeple oyun icerisinde farkli varyaayonlarla farkli dizilisleri belirli sekanslarda uygulayabiliyorsun.

    bir de pres yedigi anda, davinson yoksa defans top cikaramiyor. evet icardi ve osimhen beraber oynadiginda rakibin yerlesiminin boyu uzuyor ancak, senin takiminin da boyu uzuyor. haliyle defans -orta saha ve orta saha - forvet hatlari arasinda gecisi yapamiyorsun. zira bugun bunu gorduk. hem kerem hem de sara defansa uzak oynadi.

    bunun icin de torreira ve davinson sart oglu sart.

    nedir o zaman?

    muslera- davinson-torreira-osimhen

    bu iskeletin kollarini ve bacaklarini olusturacagiz.

    onu da artik sakatlik ve ceza oldugunda puan kaybina tahammul etmeyi goze alarak yapacagiz.

    torreira yoksa davinson şart. nelsson ile olmaz. olacaksa o zaman sara ya da kerem demirbay ikisi de acmayacak mesafeyi. yakin oynayacak.

    ha bir de oyundaki rollere baktigimda sallai ve yunus da beraber pek olmuyor. ıkisi de ayni bolgenin adami gibi davraniyor. bence ikisi birbirinin alternatifi. ama yunus daha on planda. kac haftadir harikalar yaratan cocuk bu mac ufak bir hata yapti diye yine birileri cikti gommeye yer ariyor. kerem'e yapilanlar bu cocuga yapilirsa gercekten cok uzuluruz. neyse ki yunus'un aidiyeti daha yuksek ve galatasaray soz konusuysa herseyi bir kenara birakabilecek bir karakterde.

    bu sene ozelinde bakarsak, sahada icardi varsa mertens olmuyor. ama osimhen cok hareketli oldugu icin mertens statik olsa bile bir sekilde oyun kurulumu saglaniyor. ama burada torreira her turlu sart.

    sunu da gordum bu akşam 28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçında, osimhen ileride konumlanip icardi bir tik geride konumlaninca sanki mertens'in rolü icardi'de gibi oluyor. bu da gozume hos geldi acikcasi. bazi bolumlerde bunu gorduk.

    ama dedigim gibi ikisi birden sahadaysa baris hicbir sekilde olmuyor. neyse cok uzattim. benim gozlemlerim bu yonde bu maca kadar ve bu mactaki degerlendirmelerime gore.
  • 690
    bir arkadaşımız yazmış "pahalı tecrübe" diye, maçın özeti tam olarak o. maçı çok erken çözüyorsan ya bayern gibi 6-7 gideceksin ya dengeli rotasyon yapacaksın. ıkisini de yapamamak hocaya yazar tabi ki ama bu maçtan da ders çıkaracaktır.

    daha önce de yazdım bu telafisi olan bir maç. coşmaya gerek yok. son iki seneden farklı olarak bu sene anadolu takımlarını çok daha erken çözüyoruz. bunun farkında değil gibi yazarlarımız ama olaya bir de bu açıdan bakın derim.
  • 691
    "ne yapacaksak yapalım, galatasaray'a yakışır şekilde yapalım. ayrılmayalım, bölünmeyelim. futbolcularımıza gidip eski futbolcularımızı anlatalım. onların ruhunu anlamalarına yardımcı olalım. birlik olalım. moralimizi bozmayalım. eğer, bunu başarabilirsek şampiyon biziz" demiş alpaslan dikmen 2002 senesinde fenerbahçe'ye kaybedilen ve herkesin kızgın, üzgün, öfkeli ve ümitsiz olduğu o sevimsiz gecede...
    mahir şanlı'nın büyük galatasaraylı alpaslan'a mektuplar kitabında mehmet şenol bu satırlarla anlatıyor alpaslan dikmen'i...

    10 sene evvel yine blogda bu cümleleri dile getirmişim, galatasaray'ın "kaos"ta olduğu günlerde...

    27 eylülde kaybetmiştik alpaslan abiyi, dün de ali sami yen'de vefa pankartları asılmıştı tribünlere kasımpaşa maçında...

    fırtına gibi başlayıp, 3 gol atıp, sonrasında ise rüzgarın terse dönmesiyle kalemizde aynı sayıda golü görünce, üç gün evvel "yere göğe sığdırılmayan" topçu ve futbolcular yuhlanmaya başlanıp, sosyal medyada linçlenirken alpaslan abinin sözünü hatırlatmak istedim...
    "birlik olalım... moralimizi bozmayalım... eğer bunu başarabilirsek şampiyon biziz."

    elinde ıcardi ve osimhen olunca, hele hele ikisi de formdaysa, bir de evinde nispetten kolay bir rakiple oynayacaksan sadece okan buruk değil, klopp da, pep de iki dünyaca ünlü forveti yan yana denerdi. ama onlar bu ikilinin arkasına sara ve kerem'i koyar mı, şüpheliyim...
    torreira olmadan olmazı dün gece yaşadık, bir de sanchez'sizliğin acısını bir kez daha hissettik... kolombiyalı yanında değilken apo tel tel döküldü, ilk ve son goller, o meşhur lafla "apo'ya yazar"

    yaz ve kış gibi, gece ve gündüz gibi birbirinden farklı iki devrenin birincisinde galatasaray taraftarını mest ederken, topçular da okuldan kaçıp sokak arasında çift kale yapan çocuklar kadar şendi... paslaşmalar, yardımlaşma, şakalaşma... ne ararsan vardı...

    ama ikinci devre osimhen ve salai'nin çıkması ile işler birden değişti. mertens yorgundu, barış ise bitkindi... hal böyle olunca rakip savunmaya baskı yapan olmadı, deplasman ekibi tüm hatlarıyla galatasaray yarı alanında kamp kurdu. top sürekli bir yarı alanda oynanınca, hakemin de tereddütlü kararlarıyla ikinci gol, kasımpaşa'nın da şansıyla üçüncü gol geldi son dakikada...

    3-0dan maç kazanamamak, can acıtıyor, insan öfkeleniyor ve böyle zamanda en yakınına, en sevdiğine "patlıyor"...
    ama alpaslan abiyi hatırlayalım:

    "birlik olalım... moralimizi bozmayalım... eğer bunu başarabilirsek şampiyon biziz."

    ya da metin oktay selamı veren taze galatasaraylı osimhen'e kulak kabartalım:

    "sevgili galatasaray taraftarları, desteğiniz bizim için dünyalar demek ve hepinizi gururlandırmak için savaşmayı bırakmayacağız. tezahüratlarınız ve inanılmaz sevginiz için teşekkür ederiz. daha yeni başlıyoruz!"

    yolumuz uzun...

    daha yeni başlıyoruz...

    kaynak:https://ultrasmovement.blogspot.com/...aray3-3kasmpasa.html
  • 692
    kızdık, çok üzüldük ama neticeye bakarsak altı üstü puan kaybettiğimiz maç. evet 3-0 öndeyken puan kaybı belki de 30 yıldır yaşamadığımız bir şeydi, ama sonuç olarak puan kayıpları olacaktır. kadıköyde fenerbahçeyi yenerek bu puan kaybı marjını kendimize oluşturmuştuk. sırada beşiktaş var, onu da yenerek yeniden havaya girebiliriz.

    her şeyi yakıp yıkmaya gerek yok. 7 maçta 19 puan toplamış ve zirvede olan bir takımız. o gidecek, bu kesilecek, bunun kaptanlığı alınacak gibi yıkıcı şeyler ancak galatasaray'ın sezonunu çöpe atar, bunu unutmamak gerekiyor. bu ligin en iyi takımı dün de galatasaraydı, bugün de galatasaray.
  • 694
    şanlı gs ailesini çok üzen bir kaza evet ama bu maça kadar olan yükseliş grafiğimizi de göz önünde bulundurarak hocaya ve takıma tam destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum. bu takımdaki her oyuncuyu ayrı ayrı seviyorum. bu teknik ekipteki herkesi ayrı ayrı seviyorum. gs yönetimi umrumda bile değil. bu oyuncu grubu her türlü desteği sonuna kadar hak ediyor. hızlı şekilde iyileşeceğiz, toparlayacağız. biz galatasaray’ız. önümüze bakalım, nice zaferler kazanacağımızdan şüphem dahi yok.

    (bkz: 2024-2025 sezonu şampiyonu galatasaray)
  • 697
    öncelikle maçtan yaklaşık yarım saat önce havaray çıkışının oralardaki oturaklarda yanındaki boş yere çok kısa süre oturduğum ve bana 3-3 diye skor veren arkadaş bunu görür ise kendisine selam olsun. polis gelip burda birayla oturamazsınız deyince eyvallah deyip maça girdim.

    ben de arkadaşa tahmini için hiç sürpriz olmaz demiştim. maçtan bir gün sonraki yorumlardan anlıyorum ki çok fazla insanda bu maçla ilgili puan kaybı beklentisi varmış bile. ancak yine de 3-0'dan maçı alamamış olmak ve üstüne o son dakikadaki saçma serbest vuruş tercihiyle son golü yememiz çok can sıkıcı oldu.

    neredeyse herkes gibi bu beraberliğin okan hocaya yazacağını düşünüyorum. son dakikadaki serbest vuruş organizasyonu ise okan hocanın kafa karışıklığının ve bunun takıma yansıdığının kanıtı oldu adeta. okan hocayı çok başarılı olduğunu düşünüyorum (ve aslında görüyorum da). bununla birlikte bu gibi durumlar kendi seviyesine yakışmıyor. fener maçından sonra hakettiği gibi herkes nasıl övdüyse bu maç sonu onlarca sorular sormakta haklılar. dün ikinci yarı yaptığı aksiyonların tamamı ters tepti.
    bu çok normaldir bu arada, kazandığımız maçta da olabilir ama kafası karışık olmamalı. bunun sebebi her ne ise çözülmeli.
  • 698
    3-0'dan 3-3'e geldigi icin ozellikle son dakika golu ile birlikte taraftarimizin travmatik gordugu maclardan birisi olarka gorunuyor ancak macin basindna beri daginik bir goruntu veren, onceki maclara benzer sekilde oldukca fazla pozisyon veren takimimiz icin, bu skor bana gore surpriz olmadi. mac 3-4 hatta 3-5 bile bitebilirdi. ıkinci yari neredeyse rakip kaleye gidemeyip, sut dahi cekemedigimiz bir ortamda bu spnuc travma yaratmamis aksine beklenen puan kaybina yol acmistir. bu macta konsantrasyon eksikligi, kucumseme, rakibi analiz etmeme, garip dizilisler deneme, skoru tutamama, oyunu okuyamama, kisacasi ne ararsak vardi.
  • 699
    galatasaray'in rakibinin yine einstein'a dönüştüğü başka bir maç. son dakika sol kanattan sağ kanada diyogonal mükemmel bir pas, bekten mükemmel bindirme. ortasaha oyuncusu on direğe mükemmel bir koşu, bekten ortasaha oyuncusunun kafasına koordinata orta, ortasaha oyuncusu da forvete kafa ile mükemmel bir pas ve iyi bir tek vuruş. bu sekansta tek birşey hatalı yapılsa beraberlik golünü atamayacaklardi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın