• 702
    ikinci yarı nasıl bir baskı yedik, nasıl bir işkenceye maruz kaldıysak ıslık çalmaktan hala çene kemiklerim ağrıyor.

    maç başlığına bakmadan bu cümleyi okuyan, real madrid ile oynadık zanneder.

    ıslık demişken tabi bu işi hakkıyla yapan adam sayısı da azaldı. eli belinde kafası leyla adam çok tribünde maalesef. neyse...

    okan hoca başlangıç 11'i ile zaten rotasyon değil çorba yapmıştı. takım savunmasının bel kemiği adamları aynı anda 11'e koymayınca ne olacağı belliydi. osimhen'in çılgın varlığı, çoğu taraftarı başangıç 11'i sanki doğruydu ilüzyonuna sürüklüyor. başlangıç 11'i doğru olsa abdülkerim'e sürekli pres yapılırken nelsson topları hunharca harcamazdı. tv'den görüldü mü bilmiyorum ama araya koşan oyuncularımızı nelsson göremedi. onlar da insan. bir süre sonra yorulmayacak mı? davi oyunda olsa ya da torreira maç 3:1'e kolay gelir miydi?

    diyelim ki başlangıç 11'i doğruydu ya da iş yaptığı için doğru kabul edelim. peki maç 3:1 olmuşken ve osimhen çıkmışken demirbay'ı çıkarmamak için gerekçe neydi? sara-demirbay başlayıp sonra sara'yı çıkarmak nedir? kasımpaşa nasıl bizi ikinci yarı esir edebiliyor? şutumuz yok şut!!! bir teknik direktörün yaptığı değişiklikler takımı nasıl bu kadar geri götürür? 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçında fatih terim'in yaşattığı rezilliğe çok benziyor. selçuk-belhanda orta sahası ile biten maçta 88 ve 90+1'de yemiştik golleri. o maçı izlemeyenler bu maçta yaşadı ızdırabı. benim gibi her iki maçta da ızdırap çeken hatta son dakika gollerini yediğimiz kale arkasında bulunanlar vardır.

    takım savunmasıyla ne derdimiz var bizim? tam orta sahayı da oturttuk derken rakip mi küçümsüyoruz, şımarıyor muyuz?
  • 703
    üzerinden günler geçmesine rağmen hala canımı sıkan, beni hayattan soğutan puan kaybı ile sonuçlanan karşılaşma.

    aslında skor 3-0 olurken de biz sahada matah bir oyun oynamıyorduk. olgun bir atağımız veya set hücumumuz yoktu. sahada dağınık, birbirinden habersiz, sanki sokaktan toplanıp da bir araya getirilmiş gibi bir görüntüsü vardı takımın. lakin osimhen ve icardi'nin spektaküler golleri bunu farklı görmemizi sağladı.

    belki de oyunun kırılma noktası maalesef soyunma odasına 3-0 önde gitmemizi engelleyen 43. dakikada yediğimiz o goldü. soyunma odasına 3-0 girseydik eminim ki sonuç da çok farklı olurdu.

    lakin ben asıl maçın 3-3 bitebileceğini, var'dan dönen penaltıda farkettim. üzücü olan ise okan hoca bunu maalesef göremedi. bu maçta berabere kalabilirdik ama 3 farklı üstünlüğü koruyamayarak berabere bitirmek kabul edilebilir bir şey değil.

    keşke okan hoca barış veya mertens'i oyuna almak yerine berkan ve torreira ile bu müdahaleleri yapsaydı. bir de 4 gün sonra oynanacak maçta şans bulamayacak sallai neden çıktı, kimse bunu anlamadı. yorgunluk ve rotasyon kavramlarını bu kadar konuşuyorsak takımın en yorgun oyuncularından olan barış ve mertens'i sahaya hiç almamamız gerekirdi.

    bu maçta kaybedilen 2 puan bizim için büyük kayıp değil belki ama benim nezdimde 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçındaki galibiyetimizin de bir anlamı kalmamış oldu.
  • 707
    galatasaray futbol takımı'nın mevcut kadrosuyla 4-4-2 oynamaması gerektiğini gösteren karşılaşma. sen ne anlatıyorsun ilk yarı 4-4-2 oynadığımız düzende 3-1 öndeydik diyenleriniz olabilir. ancak bireysel kalite ile attığımız goller dışında orta sahada verdiğimiz boşlukları, icardi ve osimhen'in yaşadığı spacing problemini de net bir şekilde görmüş olduk. hiçbir maç için bu şekilde risk almamıza değmez. avrupa'da zaten olmaz, ligde bile cezalandırılabiliriz büyük olasılıkla. çift forvet oynamak istiyorsak 3lü savunmaya dönmemiz şart, bir an önce bu kararı verip uygulamaya koymalı teknik ekip çünkü artık geç kalıyoruz. telafisi olmayan maçlar gelecek ve biz hâlâ hangi formasyonda oynayacağımızı düşünemeyiz. icardi gibi bir oyuncuyu da kolay kolay kesemeyeceğimiz için eninde sonunda bu dizilişi denememiz gerek.
  • 708
    ilk düğmeyi yanlış ilikleyerek başladığımız maç. düğmelerle uğraşırken de tüm gömlek buruştu...

    orta saha idealin sara - torreira ise ve rotasyon yapıyorsan; sara - berkan yapabilirsin, kerem - torreira yapabilirsin, kerem - berkan bile yapabilirsin ama sara - kerem yaparsan kasımpaşa karşısında istatistik olarak rezil rüsva olursun.

    sen 3-0 öne geçmişsin ama ilk yarı biterken zaten takım bağırıyordu maç gidiyor diye. ilk yarı 3-2 bile bitebilirdi, ki keşke bitseymiş diyorum şu an. en azından kendilerine gelirlerdi.

    tüm taraftarın tadı tuzu kaçtı. galatasaray asla 3-0'dan kendi evinde maç veremez. okan buruk ve futbolcuların artık akıllarını başlarına almaları gerek. geçenlerde saymıştım; 17 tane ilk 11 futbolcusu var galatasarayın. o 17 futbolcunun da %100 hazır olması lazım. olmayan adama 1 dakika süre vermeyeceksin. burası dingonun ahırı değil. sene başı yaşanan rezillikler ders olmamış, bari şu maçtan ders çıkarırsınız umarım.

    son bir lafım da batshuayi'ye; yoruyorsun kardeşim. yapma. burası geldiğin yere benzemez. kendini bir izle. sahadaki halini bir gör lütfen...
  • 709
    (bkz: 28 eylul 2024 galatasaray kasimpasa maci)

    sonuç her ne kadar üzse de takım defolarının erken görülmesi ve tedbir alınması için imkan vermesi sebebi ile pozitif etkisi olan maçtır.

    özellikle teknik ekibin defolar için ne düzeyli tedbir alacağı konusunda endişeliyim. yönetim kısmına değinmek bile istemiyorum zira bu yönetim hakkında ilk dönemlerinden bu yana olumsuz düşünüyorum.

    okan buruk'un icardi ve oshimen'i birlikte nasıl oynatacağına dair hiç bir fikri yokmuş ne yazık ki, çok net görüldü bu maçta. icardi'nin sakatlıktan dönüşü işleyen çarkı olumsuz etkiledi. ilerleyen dönemler için de okan buruk bu ikiliyi nasıl birlikte kullanacak gerçekten merak ediyorum zira en efektif yöntemi bulana kadar galatasaray can sıkacak puan kayıpları yaşayabilir.

    özellikle nelsson ve jelert sos veren oyuncularımız. nelsson ile zaman kaybetmeden yollar ayrılmalı, yerine davinson sanchez'i yedekleyebilecek tipte bir stoper bakılmalı. jelert için durum malesef çok karışık. iyi niyetli ve takım oyuncusu olduğunu düşündüğüm jelert ne yazık ki bireysel olarak galatasaray takımının gerisinde ve kendisine ödenen yüklü bonservis altında ezildi bile. yatırım olduğu için mecburen kendisini oynatacağız ama yedek olarak, sonradan oyuna gireceği maçlarda ritim kazanıp ne verebileceği ölçülecek şekilde.

    ayrıca orta saha kurgusu sistem dahilinde yapılmalı, torreira ve sara gibi yokluğunda rakip kaleye şut bile atamadığımız iki ismin dinlendirilebilmesi için farklı yöntemler aranmalı. ikinci yarılarda skor almışken oyundan erken mi alınırlar ya da başka bir çözüm mü aranır bilemiyorum. biz tarafatar olarak orta saha rotasyonunun büyük problem olunduğu konusunda burada kendimizi yırttık ama sn. yönetim ve teknik heyet rotasyonun yeterli olduğunu savunarak en krtik bölgeye takviye yapmadı. bu saatten sonra ben orta saha ile ilgili gördüğüm her hatada acımasızca eleştiririm kimse kusura bakmasın.

    artık önümüzde iki yol var. bunlardan birincisi okan buruk hiç bir fikri olmadığı konularda deneme yanılma yöntemi ile bol puan kayıplı bir düzen oturtabilir tabi bu süreçte az puan kaybı yaşarsak şampiyon oluruz aksi durumda kimseye nasip olmamış tarihi bir kadro ile ezeli rakiplerimizin gerisinde kalmamız sürpriz olmaz. ikinci yolumuz da fenerbahçe ve paok'un tozunu attığımız icardi'siz ful dinamik ileri uçtan defansa kadar koşan basan takım ve taktik ile devam etmek.
  • 712
    osimhen ve icardi'nin olağanüstü 3 golü ile öne geçtiğimiz maç. 3-0'ken bile galatasaray futbol namına pek bir şey sergileyemiyordu. öyle ki üç golün ikisi sezonun enleri videosunda yer alacaktır.

    evet değişiklikler iyice berbat etti ancak sanki çift forvetken çok iyiydik de teke dönünce kötü oynadık gibi düşünmek hatalı.

    galatasaray bireysel performansa dayalı bir takım hâlinde, bunu kabul etmek yanlış olmaz.
  • 713
    maç berabere bitti. ama sanki 0-5 yenilmişiz hissi bıraktı. rakibin fb'nin b takımı olduğunu düşündükçe de sinirlerim yerinden oynamakta maçın bitiş düğünden beri.

    hani çok demek istiyorum yol kazası falan demek bu maç için ama bu kaçıncı kaza? 3 ağustos 2024 galatasaray beşiktaş maçı sonrası da kaza sözleri söylendi mesela ama demek ki bizim takım kazaya açık bir takım haline getirilmiş. bu maçta bir 10 dk daha olsa yenilebilirdik de. yani belli bir kazaya sebep olunca ehliyeti kaptırma riski oluyor trafikte. futbolda birçok kazaya sebep olanların ehliyetleri neden alınmıyor diye düşünmüyor değilim.

    bu kaçıncı kaza? 2 ayda bu 4. kaza!

    takımda bu sefer oyuna giren oyunculardan acaba hangisi takıma taktiği yanlış aktardı ve takım rezalete doğru sürüklendi yine? hani zaha da yok bu sefer suç atılacak. demek ki taktiğin yanlış aktarılması diye bir şey yoktu. demek ki neymiş okan buruk'un doğrudan hatası varmış bjk maçında da. belki de taktiği kendisi anlatamadı.

    benim asıl üzüldüğüm şey bundan sonra uzunca bir süre farka gittiğimiz maçlarda bile bir tedirginlik kaplayacak hepimizi. ezkaza bir gol yeyince maç dönecek diye korkmaya başlayacağız. bu futbolcularda da olabilir. ama biz taraftarlar bunu kesin hissedeceğiz hep.

    bu maç özelinde hiçbir futbolcuyu eleştirmeyeceğim. tüm suç okan buruk'un. belki çok az da olsa son yediğimiz gol öncesi o duran topu geri kaleciye atan ve muslera'nın topu bizden hiçbir oyuncunun olmadığı sadece kasımpaşalıların olduğu bölgeye topu atıp takımı dengesiz yakalatmasını da ekleyebilirim buna. ama bu bir anlık hata. 45 dk'ya yayılan bir hata değil.

    rakip takım teknik ekibi değişikliklerle doğru hamleler yaptı bizimkiler yeni bir rezalete sürükledi takımı. onların ki daha iyiyse biz onlarla çalışalım?

    bu maçı unutmak istiyorum artık ama çok zor olacak unutması. tamam çok az puan kaybımız oldu okan buruk'la ama o puan kayıplarının büyük çoğu rezalet denecek bir oyundan geldi hep. ak ile kara gibi. bu yüzden de avrupa ligi serüveninde tam güvenemiyorum teknik ekibe. hani bizim ligde telafisi olabiliyor ama avrupa ligi'nde gruptan çıktık diyelim bir şekilde ama sonraki eleme maçlarında nasıl bir rezaletle patlayacağımızın korkusunu yaşıyorum. elenip sonra da "önümüze bakacağız" demek kaçmaktan başka bir şey değil. bizim vizyonumuza yakışmıyor. ben 2 sezondur bir maçta öyle iyiydik her anlamda ama şanssızdık, yenildik diyemedim. yenilgilerimizin neredeyse hepsinin suçlusu okan buruk'tu. ve meşhur değişiklikleri... ders de aldığını gören olmadı hiç.

    okan buruk için defolsun gitsin gibi şeyler diyen varsa çok çok azdır. herkes istiyor ki hoca 2 yıldır almadığı dersi alsın güncellesin kendini. hep bir dejavu yaşamayalım. kendisini geliştirsin. ama kendisi ders almamakta ısrarcı.
  • 714
    kızdık ettik ama penaltı kolay bir karar oldu. şampiyonlar ligi maçında buna penaltı vermezler. ikincisi son golde yarı otomatik ofsayt çizgisi çekilmedi sanırım; en azından maç bitene kadar hiçbir şey göremedik. aklım hala orada benim. bizim attığımız tüm gollerde hakem arkadaş santra düdüğü için bekle bekle öldü ama bu pozisyonda hele ki çok kritik bir zamanda akılda şüphe bırakılması yönetimimizin acizliği. ofsayt var mıydı bilmiyorum ama biz en az 1 metre geriden çıkıp gol atsak bile o çizgiyi görüyoruz.

    bunun dışında okan buruk en başta hatalı olan kişi. ancak son 10 dakikada 2 gol yememek için guardila'ya ihtiyaç olmamalı. antrenör yanlış karar vermiş olabilir, milyon avro alan adamlar bir zahmet son 5 dakika dayansın. serbest vuruşu geri dönüp gol yemesin yani.

    çok üzgünüm. 3 gündür bu maç yüzünden kendime gelemedim.
  • 715
    her daim rahat takılırım. bu da alelade bir lig maçıdır. tıpkı bir hafta önceki fener maçı gibi. maçın ikinci yarısı kötü oynadık. zaten kasımpaşa'nın ligdeki yegane görevi galatasaray'a köpek gibi oynamaktır. bunu hesap etmeliydik. adamların leyhlerine iki penaltı verildi ikisi de penaltı değil. konuşan olmadı tabi. hoca maçtan sonra sorumluluğu her zamanki gibi aldı ama futbolcuları suçladığı yalanı ortaya atıldı vs.

    kasımpaşa'yı yenebilirdik, yenemedik. bunu bu kadar dramatize etmenin bir manası yok bence.
  • 716
    elbette sonrasinda soyle olsaydi boyle olsaydi diye konusmak kolay oluyor, ama puan kaybi olacaksa da boyle bir sekilde olmasindansa, silik bir oyun oynadigimiz, yorgun bir goruntu cizip baski kuramadigimiz 0-0 falan daha az tahribatli olabilirdi herhalde moralimiz acisindan. veya ikinci yaridaki oyunumuza bakilinca, keske 3-2 yaptiklari golu ilk devrenin sonunda o kacirdiklari pozisyonda atsalarmis denebilir. bizde genelde sik gorulen bir is bu zaten, kismetsizlik de denebilir buna belki, o gol dakikalari da cok zor oldu bizim icin. 3-1'den sonra cok baski yemedik, pozisyon vermedik belki ama oyun ritmimiz de hic yoktu ve basa bela cikacak riskleri vardi. 2.golu yemedikce devam ettik oyuna, 60'da yesen ona gore reaksiyon verirdin belki, gittik 83'de yedik, o saatten sonra savunma psikolojisine girmemek imkansiz. o stresle maci bitirmemiz de cok ender olur bizim, o son golu de muhakkak 90+da yeriz, 70'de 3-3 olsa tekrar donebilirsin belki ama o gol dakikalari da resmen kaderin aglarini ormesi gibi denk geldi.

    yapacak bir sey yok elbette, yol kazasi diyip gececegiz dilimizi isirip. osimhen'in muazzam golleri gume gitti, icardi'nin golu, gol sevincindeki birliktelik gume gitti, o mutluluklari mactan sonra hic yasayamadik sonuc boyle olunca. 34.dakikada 3-0 yaptiktan sonra motivasyon seviyemiz, moral seviyemiz tavan yapmisti, sampiyonluk rakiplerimizi ne moda soktugumuzu hayal edin, sadece 60 dakika sonra tam zitti bir hale gelindi, hayatin cilvesi iste. kasimpasa'nin da o noktada mactan kopmadan 0-0miscasina mucadeleye devam etmesi de ayri bir is tabi, futbolsever olarak bunu da takdir ettim.
  • 717
    tüm hatalara ve yanlışlara rağmen tek bir doğru hareket maçı kurtarabilecekti.

    90+4 dakikada rakip sahada serbest vuruş kullanırken tüm takımı ileri gönderdiğimizde topu kaleciye geri döndük. bundan sonra gelen hatalar zincirinde rakibe bir atak fırsatı verdik ve sonucunda golü yedik.

    stadda izlerken kerem demirbay'a çok öfkelendim pozisyonda fakat sonra evde izlediğimde asıl hatanın jakopsta olduğunu gördüm kerem topu geriye oynadıktan sonra pas açısına geçip çizgiye iniyor. jakops ise topu kaptırma korkusu ile topu keremin önüne atmak yerine kaleciye dönüyor. top bir şekilde rakibe geçtikten sonra da savunması gereken adama uzak kalıyor ki bunu yapmadığı için 2 maçtır kendisini beğeniyordum.

    rakibin 4 hareketi de mükemmel bir şekilde sorunsuz gerçekleşiyor. uzun top hatasız gidiyor. içeri şişirmenin hızı bombesi yumuşaklığı mükemmel. adam kafayı tam yerine indiriyor. indirilen topa zorda vuran hücum oyuncusu topu en can alıcı noktaya kusursuz gönderiyor. bu şekilde sekanslarda golü ancak biz yiyebiliriz.

    son 120 saniyede bir nefes daha fazla alıp düşünsek oyunu kaybetmiş olsak bile maçı kaybetmeyecektik.

    nazar olsun. bize ders olsun.
  • 718
    uzun vadede isimize yarayacak bir puan kaybi yasadigimiz mac.

    okan hoca ve ekibinin rotasyonun sekli ve derinligi ile ilgili dersler cikardigini dusunuyorum. ilk senesindeki konya , gecen sene de hatay deplasmanlarinda oyunkurgusu ve degiskiliklerde cok buyuk hatalar yapmis ama sonra buradan aldigi dersler bize seri galbiyetler ve sampiyonluklari getirmisti.
    simdi de oyle bir firsat var onunde ve hepimizin gordugu bazi seyleri eminim o da gormustur.

    torreira oynayamayacak durumdaysa yerine demirbay oynamaz. yani ayni formatta oynamaz, yaparsin uclu orta saha, o zaman olabilir. yok yerine direkt birini koyayim diyorsak, en olabilir isim berkan'dir. ilk sene kadikoy deplasmani da en guzel ornek. demirbay ise sara ile rotasyon yapmali bana kalirsa.

    tek tek durumlari neydi bilemiyoruz tabi ama hem torreira hem de sanchez'in ayni anda dinlendirilmemesi gerekiyor. ozellikle de cift forvet oynayacaksak.

    madem bu kadar derin rotasyonun amaci takimi dinlendirmek ve diri tutmak, hafta ici oynamayacak olan sallai ikinci yariya devam etmeliydi. muthis isler yapmadi belki ama hemen cikacak kadar da kotu degildi. baris'in da dakika almasina hem skor hem de mantik olarak gerek yoktu. jelert'i de sag bek, sol bek, sol on falan derken bir turlu oyuna dahil edemedik. o da sag bek devam edebilirdi, ne icin degisiklik gerekti bilemiyorum.

    ikinci yarinin buyuk bolumunde baskiyi kirip, oyunu sogutacak isim aradik ve bulamadik. burada biraz kadromuzun darligi da kendini gostermis oldu ancak onun icin yapacak bir sey ocak ayina kadar pek yok.
  • 719
    bu maçın berabere bitmesinin şöyle bir olumsuz tarafı var. rakipler artık bizden çekinmeyecek. kasımpaşa 3-0 dan 3-3 e getirebilmişlerse, biz neden yapmayalım. keza hakem de yardım ediyor rakip takımlara!
    1-0 yada 2-1 yemişsek böyle konuşmazdım ama 3-0 öndeyken maçı berabere bitirmek rakiplere cesaret verecek. ah okan hoca, zamanımıydı rotasyon yapmanın.
    neyse, önümüzdeki günlerde görürüz ak koyunu kara koyunu.
  • 721
    aslında çoktan bitmiş maçtı. kasımpaşa tarafına bile sorsan ikinci yarı "aman abi 3 tane attınız, daha fazla atmayın." derdi. bizim de niyetimiz yok ki zaten, kafalar tamamen rotasyondaydı. peki biz atma derdinde değilsek ne yapmalıydık. oyunu tutmalıydık. teknik direktörümüz ne diyor. oyunu tutamadık. peki öyle bir çabamız var mı? peki oyun nasıl tutulur? oyunu rolantiye almak gerekebilir. orta sahayı yahut savunmayı +1 adamla tutmak gerekebilir. daha fazla topa sahip olup tempoyu düşürmek gerekebilir.

    frikik kullanıyoruz, bütün savunmacılar ileride ve biz o topu geriye oynadık. neden o adamlar ileri gitti o zaman? yediğimiz üçüncü gole bir bakın. tek pasla bütün orta sahamız düştü. aytaç da terse oynadı gol. yine aynı sevda. topa aynı yerde 2-3 kişi basıyoruz hala. o top geçtiğinde geride eksiksin zaten. bir de oyuncu değişikliği hep aynı doğrultuda. kanatları orta saha yaptık, sağ beki sol açık yaptık ama ne orta sahayı üçledik, ne de savunmayı. oyun aritmetiği yine arıza verdi. geride sürekli eksik yakalandık. young boys'u izledim barcelona karşısında. barcelona'da herhalde 10 eksik falan var. ama adamlar bir an bile oyunun kontrolünü bırakmadılar. oyunu da klasik oyunlarıyla topla domine ettiler. galatasaray young boys'a karşı biraz topu dürtüp düzeltseydi, biraz topu tutsaydı eminim ki biz geçerdik o turu. ama teknik kalitenin yok olduğu harala gürele koştur koştur futbolu oynadık. oyun tamamen rulet ve daha çok koşan turu kazandı.

    okan hocam bu tip maçlarda ısrarla diyor ki oyunu tutamadık falan. hocam senin söylemlerin ile eylemlerin uyuşmuyor ki. bu maçta da yazı tura oynadık. 3 kez arka arkaya yazı geldi, 3 kez arka arkaya tura. bu rulet tabi ki bazen bizi öldürecek. ben artık bu tip maçlardan ders alınmasını diliyorum. ligde her takım bizi böyle cezalandıramaz. ama asıl tehlike avrupa'da. allah aşkına işi kaleciye ve savunmaya atarak bu işten sıyrılmayalım. orta saha yok, orta saha anlayışı yok, set savunması yok, geçiş savunması beklerin geri koşmasından ibaret. böyle mi mesafe kat edeceğiz?

    ben 7 haftada 6 galibiyete tamamım. kaybederiz kazanırız, daha çok kazanacaksak problem değil. ama galatasaray kazanmaya yakınken bu kadar rakiplerine davetkar olamaz. bu konularda gelişme bekliyorum takımdan. yoksa biz daha çok karın ağrısı çekeriz.
  • 725
    galatasaray’ın zirvedeki yalnızlığını kabullenememesinin tezahürü bir maçtır. maalesef taraftarımızın belli bir kesimi tarafından söylesense de diğer ana organlar tarafından kabul görmeyip, öteki beriki ne derse ne yaparsa yapsın zirvede yalnız olan galatasaray yine “buralar da pek tenha oldu” demiştir. maçın 74. dakikasında yaptığı değişiklikler ile “ben bu maçı kadar zorlayabilirim beyler, gerisi sizde!” diyen okan hocamız dayı ve ekonomi sınıfı uçuran jakobs ile beraber berkan’ı da istemsiz de olsa işin içine katarak bu travmayı bize yaşattı. umarım okan hoca kim kenarda kim içeride durmalı görür. bu takım elinde bir daha görmesi kolay kolay mümkün olmayacak kadar elit bir forvet hattına sahipken 3’lüyü 3-1 önde olmasına rağmen osimhen olmasa da denemeyecekse ne zaman dener, herhangi bir formasyonda jelert’in sol önde olmasının izahı var mıdır, kerem herhangi bir serbest vuruşu bütün takımı ileri gönderip geri kullanabilme haddini kendinde nereden ve nasıl bulur soruları florya’da yankılanmadıysa geçen 2-3 günde biz daha çok kilit maça üzülürüz. bu maç neden kilitti? kazansak en büyük rakibin havlu atmaya bir metre mesafedeydi, senin maçı geçtim antrenmanda bile performans veremiyor diye kovduğun bir oyuncu sana rolleniyordu, daha birkaç ay önce kurucuna en galiz küfürleri hem de en büyük rakibine stadını açarak eden takım konuğundu da ondan. 7 maçta 19 puan muazzam ama böylesi kayıp kabul edilemez. okan hocam artık buradan gerçek dersleri çıkarmalı yoksa geçen sezonki kopenhag prag fener triosunu daha kendisine çok antitez olarak sunulup üstüne paşa sosu da eklenir. şunu bilelim; galatasaray yalnızdır çünkü zirvededir. bu formayı giyen oyuncuların da bu düşüncede olacak ve hoca ne yaptıysa yapsın o 3. golü yemeyip 3 puanı alacaktı. bu da bendeki değişmeyecek gerçek olarak kalacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın