2019-20 Hazırlık Maçı
20:00 Tivoli Neu Stadyumu
1 - 4
  • 126
    ilk 10 dakika sahaya dizilişi futbolcuların vucut dillerini izledikten sonra maçın tatsız olacağını anlıyor insan. bir iki detay dışında değerlendirmeye değecek bir şey görmedim.

    "sistem yoğ abi sistem... avrupağda böyle değil."
    ya da "öldük, bittik biz" muhabbetlerine şaşırmıyorum.

    skor tam tersi olsa bu sefer "bekle bizi şampiyonlar ligi" muhabbeti dönecekti.
  • 127
    izlemedigim hazirlik macimiz. skor hic hos degil en azindan kabul, lakin panik havasini anlamis degilim taraftardaki. daha as oyuncular kampa bile gelmedi, sadece 2. hazirlik macimiz. onceden urdingen, turkiyemspor vb hazirlik maclari yapilirdi baslarda, 15-0 falan biterdi, herhalde oyle gunlere geri donmek gerekiyor bu yeni nesil taraftarlar icin, rahatlar stres atar herkes...
  • 129
    maçı 10-0 kazansak ne olacak ki? hala anlamıyorum. evde jakuzi başında şampanyanızı mı yudumlayacaktınız? nedir yani? sonunda kupa alıyor musun? hayır. puan alıyor musun? hayır. amaç genç oyuncuları denemek. buradan bile bir eleştiri bahanesi komik geliyor.

    işin bir başka komik yanı da as oyuncular olsa ve maçta as oyuncular oynasa ve 10-0 gibi bir skorla kazansaydık bu kezde %100 eminim, '' hazırlık maçında 90 dakika as oyuncular mı oynarmış? biz bu genç çocukların performansını hangi maçlarda göreceğiz? '' gibi eleştiriler olacaktı.

    yani taraftarı hiçbir şartta memnun edemezsin. kazandığın ölçüde haklısın, kazandığın ölçüde varsın. kaybettiğin anda hazırlık maçı bile olsa yerin dibine sokmak isteyen taraftarlar bulunacaktır.
  • 130
    ben fatih terim'i anlayamıyorum. bir takımın oynamak istediği bir oyun olur, onu oynamaya çalışır. takım, oyununu oynarken aksayan yerleri görürsün ve oralara değişik çözümler üretmeyi deneyebilirsin. ama bir takımda 11 oyuncunun 9'u aksıyorsa burada oyuncuları değil oyun planını eleştirmek gerekir bence. yani takımda babel hariç ne yaptığını bilen oyuncu yok. babel de ne yaptığını bildiğinden değil yetenekli ve güçlü olduğundan iyi görünüyor. üzülüyorum ben. herhangi bir oyuncuya vallahi kötü diyemiyorum, diyemiyorum çünkü o oyuncudan ne beklemem gerektiğini bilmiyorum. maçı izlerken oyuncularımızın görev tanımlarını çözemiyorum. elbette sağ bekte kim var, sol bekte kim var görüyorum. ama sağ bekin rakip sol açıkla açık alanda teke tek kalması kendi hatası mı, kademe hatası mı, sağ açığın hatası mı, diziliş hatası mı yoksa rakip sol açığın becerisi mi ne yazık ki bunu anlayamıyorum. anlasam belki şu maçta linnes'i eleştireceğim ama anlayamıyorum. skor vs. vallahi önemli değil, sadece nasıl bir oyuna hazırlık yapıyoruz onu anlayamamam üzülüyorum ben.
  • 131
    fatih hoca eskiden böyle hazırlık maçları almazdı. hele ilk 11'in yüzde 90'ı yokken asla böyle rakiplerle oynamazdı. zaten manası da yok. 7-8 ilk 11 oyuncun yokken 3.lig, hadi en fazla 2.lig ekipleriyle oynarsın, takıma öz güven aşılarsın. zayıf rakiplerle oynarken atak akıcılığı sağlarsın, değişik atak kombinasyonları denersin. 3 atarsın 5 atarsın, gençleri, yeni transferleri biraz havaya sokarsın.

    ya ben mi yanlış hatırlıyorum, bu takım uefa kupasına giden 4 senelik periyotta özellikle yazın ilk hazırlık maçlarını amatör takımlarla oynardı. hatta bir kez 17-18 tane gol attığımız bir maç vardı. böyle 2-3 tane maç yaparsın, takım havaya girer; ne zaman takım tamamlanır, as oyuncuların maça çıkacak düzeye gelir, o zaman gider üst lig takımlarıyla hazırlık maçı yaparsın. bu düzeyde hazırlık maçlarının takım eksikken hiç kimseye faydası yok. şöyle düşünün, yasin öztekin denen adam kenarda unutulmuşken bi sezonun devre arasında 2-3 tane türkiye kupası maçında atl lig ekiplerine karşı bir ton asist yapıp havaya girmiş, bu performansıyla formayı kapmış ve ligin 2. yarısında takımı şampiyonluğa götürmüş. kimse de "ya yasin balçova maçında 5 asist yaptı ama süper lig zordur formayı vermeyelim" demedi. oyuncuları havaya sokmak çok ama çok önemlidir. "zorlu rakiplerle oynasınlar seviyeleri yükselsin, gelişsinler" vs yalandır, hikayedir. zorlu rakip senin genç oyuncuna, birbirini tanımayan yeni transferlerine top göstermez, ki göstermiyorlar da.

    şimdi herkes ne diyor, "skor önemli değil ama oyun planımız yok". var canım kardeşim var, var da bu planı bu oyuncu grubu bu rakiplere karşı uygulayabilir mi? o zaman ben ne anladım bu hazırlık maçından? tek faydası 90 dakika koşuyorsun işte, fizik kondisyonun gelişiyor.

    bu sene geçti ama fatih hoca bu hazırlık maçı planını tekrar gözden geçirmeli bence.
  • 132
    hazırlık maçı bahanesine de iyiymiş. ne güzel.
    ausburg da hazırlık maçı yapıyor. onlar uefa maçına mı çıkıyor?
    bu takım dağlara taşlara yürüyor ama çok daha fazla sorunlar var 2 senedir. hoca 2 senedir kötü top oynatıyor ve bu devam edince insan hazırlık maçı da olsa rahatsız oluyor. ha böyle oyuncu grubu ile gene şampiyon oluruz belki ama uefa grubu ayarında şampiyonlar ligi grubundan gene çıkamayız.
  • 134
    hazırlık maçlarının kaybedileni makbuldür düsturundan ötürü 4-1 kaybetmemize çok takılmıyorum.

    fakat yediğimiz 3. golün ne derece skandal ve amatörce olduğundan da bahsetmemek olmaz. pozisyonun başlangıcı ekran kesitinde göründüğü gibi. sonrasında ise hatalar zinciri ve 5. lig takımının bile yememesi gereken bir gol.
    https://gss.gs/LvU.jpg
  • 137
    futbolda en önemli mevkinin orta saha olduğunu bize bir kez daha gösteren maç oldu. bundan 2 yaz önce fernando ve ndiaye takıma katılmıştı. herta berlin hazırlık maçında yedektelerdi ve yine bu maç gibi bir senaryo vardı. oyuna ikisinde girince birden takımın çehresi değişmişti, stop-pas yapacak kaliteli orta saha futbolcuları topun takımda kalıp olgun şekilde kullanılmasında kilit rolde.

    donk-jimmy-adem’den oluşan orta saha transfer-belhanda-seri’ye dönüşünce takımda çok başka bir şeye dönüşecektir merak etmeyin.
  • 139
    özetlerden ve değerli yazarlarımızın yorumlarından edindiğim izlenimlere göre 2. hazırlık maçımızı değerlendirelim.

    ne oynadığımız az çok belli 4-4-2 zaman zaman 4-4-1-1. fatih hocam as kadroya oturtmaya çalıştığı 4-4-2 formasyonu ile çıktı sahaya, bu kadroyla çıkınca bu sonucu alacağını biliyordu. ancak oyuncular uyum sağlasın diye göz yumdu. çünkü donk ve jimmy ortasahası kariyen 4-4-2 deki ortasaha’yı kaldıramazlar. öylede oldu rakip takım akın akın geldi, kontra yedik, vurdular yedik, yedik ve yedik. sonuç 4-0...

    eğer hocam takımda 4-4-2’ yi denemek istiyorsa denemeli ancak bunu çok uzatmamalı. şampiyonlukların, akıcı futbolun, fatih terim’in deyimi ile “taraftarımız sahada kaybedince bile gurur duyulacakları takım izleyecekler” sözündeki saldıran, ısıran ve rakibi yiyen galatasaray’ı biz bu dizilişle gördük. şans verelim...

    ancak şu noktaya dikkat çekmek isterim.

    maçta ilk onbir kadromuzdan 5 oyuncu vardı. bunlar ; marcao, babel, donk, jimmy ve linnes (mariano yada nagatamo gitsin linnes oynasın diyenler için söylüyorum).

    not: jimmy ve donk’ u olası kart ve sakatlık durumlarında kadroya yazabileceğimiz ilk oyuncular diye düşündüm.

    geriye kalan 6-7 oyuncu kulübede oturup, ilk onbiri tehdit etmesini ve formasını terletip alternatif yaratmasını bekliyoruz. başka bir deyişle her bölgede rotasyon ve rekabet olmasını istiyoruz.

    bu sadece hazırlık maçı, çokta önemli değil gibisinden yorumlar sadece kötü futbolun üstünü kapatmaya yöneliktir. çünkü kulüben kötüyse sende kötüsündür bunu kabul etmek lazım. zaten yapılan ilk transferler buna yönelikti. ozornwafor gibi bir oyuncu rotasyonu ve rekabeti defansta arttırmak için kullanmalıyız. kiralayalım sürekli onbirde oynasın seneye marcao’yu yüksek bedellerle satarız düşüncesi çok cazip geliyor göze, ancak takdir edersiniz ozan kabak 18 yaşındaydı ve potansiyeli vardı hertürlü formayı kaptı. bence ozornwafor ‘da yetenek var ve aynı etkiyi bizdede gösterebilir.

    ortasahaya belhanda’yı tehdit edecek belkide yedekleyecek oyuncu almalıyız. genç gelecek vaadeden isim olabilir. etmezsek çok saç baş yolarız.

    kanatlarda babel ve feghouli yeterli görünüyor. ancak onyekuru’yu kiralamamız tehdit oluşturacaktır buda takıma olumlu yansır. bu çok açık biçimde görünüyor.
  • 143
    oldum olası hazırlık maçlarında takımın yenilmesini istemişimdir. takım yenildiği zaman tüm görevli ekibin eksikleri daha iyi görebildiğine ve daha iyi çalıştığına inanırım. bu durumu türk olmamızın verdiği karakteristik bir özellik olarak görüyorum. çabuk gaza gelme, başarı varken rehavete kapılma gibi huylarımızdan dolayı galatasaray'ın hazırlık maçlarında yenilmesini, rakiplerin de kazanmasını isterim.

    bu maç da istediğim şekilde sonuçlandı. umarım sonuçları hayırlı olur.
  • 144
    19 temmuz 2019 leipzig maçını kötü kaybetmişiz 'ulan şu maçı alalım da keyfimiz yerine gelsin' diyerekten heyecanla maçı izlemeye başladım.

    maçın başı tam bir facia. iki top yapamıyoruz, gol yedik yiyeceğiz derken ilk golü yiyoruz. derken davul zurna eşliğinde 2 oluyor. dakika 25 falan 'seveyim böyle maçı' deyip kapatıyorum bir hışımla pc'yi.

    normalde 2. yarıyı da izlemezdim ama aklıma genç oyuncularımız geldi ve tekrar açtım. izlediğim sitede spiker yok bu arada. mustafa kapı ile atalay'ı tanıdım ama o ara bir tanesinin ayağına top geldi 'bu kim lan?' dedim. top ayağına yakışıyordu, bir de özgüvenliydi. sonra farkettim ki o genç ali yavuz kol'muş. baya hoşuma gitti, beklentim yüksekti kendisinden ama şahsen beklediğimden de iyi çıktı. yunus gibi eli belinde de beklemiyor, alıyor veriyor, çalım atıyor, boşa kaçıyor, baskı yapıyor vs...

    onun dışında diğer gençleri de baya beğendim. atalay da ben topçuyum diye bağırıyor, mustafa kapı aynı şekilde. kendisinde tugay kerimoğlu'nu gördüm. metehan'ın a takımla ilk maçı yanlış hatırlamıyorsam. heyecanlı olmasına rağmen ilerisi için umut verdi. ayakları çok çabuk. biraz zayıf kalıyor, güçlenirse ve çalışırsa çok enteresan birşey çıkabilir kendisinden.

    iyi ki izlemişim. gençleri görünce skor umrumda olmadı. alt yapıda maden var sadece doğru kullanmal lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın