• 130
    maçın başında direkten dönen şutu dışında fenerbahçe maçın başından sonuna kadar (uzatmalar dahil 118 dakika) 1 dakika bile "ben gol atarım" kafasında oynamadı. öyle ki +10 verilen uzatmalarda rakip sahaya bile sadece duran toplarda geçebildiler. zaten maç boyunca kaleyi bulan şutları yok. özellikle 1-0'dan sonra trabzonspor en az 4-5 tane net pozisyonu harcadı. son dakikada ise farkı ikiye çıkardılar.

    bu galibiyetle trabzonspor lige tuttundu. fenerbahçe ise abartılmasının bedelini ödemeye başladı. kadıköy dışına çıkmaya başladıklarında ve hakem desteklerinin gelmediği zaman zaten patlayacakları biliniyordu.
  • 28
    kadrolar şu şekilde:

    trabzonspor: uğurcan, larsen, bartra, hugo, eren, siopis, bakasetas, abdülkadir, trezeguet, visca, gomez

    yedekler: m.taha, hüseyin, gbamin, doğucan, hamsik, bardhi, yusuf yazıcı, naci, djaniny, umut

    fenerbahçe: altay, osayi-samuel, serdar aziz, gustavo henrique, szalai, arao, crespo, irfan can kahveci, ferdi, king, batshuayi

    yedekler: irfan can eğribayat, ertuğruş, ismail, mert hakan, zajc, emre mor, rossi, serdar dursun, valencia
  • 134
    maçın ilk yarısında futbol namına birşey yoktu. takımların temkinli oyunları, oyuncuların sürekli faul alma çabası ve hakemin oyunu sürekli durdurma arzusu birleşince 45 dakika futbola küstü izleyenler. başlangıç planlarından bahsetmek gerekirse abdullah avcı'nın ilk dakikadan beri amacı takım boyunu kısaltma amacıyla öne çıkan rakibin hantal savunma hattının arkasına visca ve trezeguet'i kaçırmaktı. bunu bakasetas'la sık sık denediler. topa sahip olduklarında fenerbahçe'den baskı yememek için topla kendi bölgelerinde risk almaktan kaçındılar. fenerbahçe sezon başından beri oyuncuların atletizm özelliklerini öne çıkarmaya çalıştığı bir oyun oynuyor. bu deplasmana gelmeden önce oyun olarak düşüş içerisindeyken geldiler. hücum hattında irfancan dışında bireysel beceri çok düşük kalıyor. bir yerden sonra koş koş oyunu da işe yaramıyor haftalar geçtikçe rakipler ön alan baskılarına daha iyi çözümler üretmeye başlayınca kısır bir takıma dönüştüler.
    maçın adamı bakasetas. forvet karakterli oyuncunun 8 numarada bu kadar özverili savunma yapması, önünde abdülkadir ömür'le oynarken savunma zaafı getirmemesi büyük katkı. siopis'te fenerbahçe'lilerin yaptığı baskının dağılmasında kritik rol oynadı. trabzonspor 3-0, 4-0 yapsa belki şaşırtıcı olmazdı. maçta net bir üstünlükten söz edilemese bile daha organize olan ve rakibine pozisyon vermeyen 2-0'la kazanan trabzonspor oldu.
  • 30
    maç başlamadan ortamı geren fenerbahçe'nin hakemleri baskı altına alıp almadığını göreceğimiz maç. zaten orta hakemden yana çok şanslılar. halil umut meler "dinleyin ulan develer istanbul'da artık en büyük fenerbahçeli" benim diyerek maç yönetecektir.

    tek defans taktikleri olan "yan hakemlerle ofsayta doğru" programını uygulamak için yan hakemi de baskı altına almaya çalıştılar bugün. çünkü biliyorlar hakemler erken ofsayt bayrağı kaldırmazsa tüm taktikleri çökecek. bize yönettiği gibi maç yönetirse hakemler trabzon'dan çıkamazlar. herkes bizim gibi vur ensesine al lokmasını gibi takılmıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın