aynı kaygıları ben de yaşıyorum. fakat biraz düşününce bu kaygıları yaşayanların gelişmiş bir ülkede olduğumuzu düşünen naif insanlar olduğunu fark ediyorum.
türkiye'de 3 büyük kulübe hiçbir şey olmaz arkadaşlar. izin vermezler. bunu kaç defa gördük; kulüplere yapılan vergi afları hepimizin malumu. futbol, her ne kadar ben de çok severek izlesem de, büyüüük kitleler için -klişe belki ama doğru olduğu için klişe-
afyondur. ki bunu sadece eğitimsizler için söylemiyorum: biz iyi kötü okumuş, belirli dünya görüşü olan insanlarız ve kendimden örnek vereyim, gayet istikrarlı bir şekilde bok gibi devam eden hayatımda sığınacağım birkaç limandan biri oluyor futbol ki ben öyle fanatik biri de değilim, sadece severim galatasaray'ı ve kazanınca mutlu olurum. benim gibi biri bile son 3 gündür mutlu geziyor; çünkü önce güzel bir galibiyet aldık, sonra müthiş bir transfer günü yaşadık, birkaç gün sonra da maç var. mutlu oluyor yani insan. ülkede sadece spor sayfalarını okuyup spor kanallarını izleyen milyonlarca insan var, onlardaki etkisi çok daha fazla. sanayide çalışan, afedersiniz hayatı sikilmiş, hiçbir beklentisi ve umudu olmayan 16 yaşındaki çocuk için hayatındaki ender güzelliklerden biri belki de galatasaray, veya fener, veya beşiktaş. bu çocuğun bir şeylerle oyalanması, bir şeylerle mutlu olması gerekir. bunu sadece futbolla yapamazsınız evet, fakat futbol oldukça etkilidir, bu da bir gerçek.
uzatmayayım, futbolun olmadığı bir türkiye siyasiler için çok daha kontrol edilebilir bir ülke olurdu. bu sadece şu anki iktidarla veya sadece türkiye ile ilgili değil; umutsuz ve fakir toplumların hepsi için geçerli.
https://eksisozluk.com/...ebol-fatima--3546750bugün 3 büyükler kapıya kilit vuralım deseler en başta siyasiler izin vermez.