galatasaray tarihinin en dumur maçlarından biri olan unutulmaz müsabaka.
yanılmıyorsam perşembe 17:00 ya da 18:00 gibi bir saatte oynanmıştı. okuldan çıkıp peşimizde bizim gibi bir manga militan ile x şehrindeki üniversite nüfusunun piyasa yeri olan "cafeler caddesi"nde bir mekana bağıra çağıra gidip götümüze baka baka dönmüştük.
ahmed barusso'nun bayer leverkusen'e attığı gol dışında çok da akılda kalan bir yanı yoktu bizim açımızdan. adamlar alman disipliniyle üzerimizden panzer gibi geçmişti. galatasaray adına kabus gibi bir haftanın önemli parçalarından biriydi.
pazartesi öğlene ertelenen
18 şubat 2008 konyaspor galatasaray maçını 1-0 kazansak da ilk 11'in değişmez isimlerinden
uğur uçar'ı buzlu sahaya kurban vermiştik. takımın konya'dan çıkıp da almanya'ya gidebilmesi sanırım çarşamba öğleden sonrayı bulmuştu. bu maçta böyle hayvan gibi şiylere maruz kaldıktan sonra dönüşte pazar akşamı sami yen'de lig sonuncusu kasımpaşa'ya tek golle mağlup olmuştuk.
(bkz:
24 şubat 2008 galatasaray kasımpaşa maçı)
zaten ağır aksak götürdüğümüz sezonda can sıkıcı haftalardan biriydi. bir gece önce fenerbahçe kadıköy'de bursaspor'a yenilmeseydi bu haftanın sonunda bir de liderliği devredecek ve hepten komaya girecektik.
neyse ki ertesi hafta
27 şubat 2008 galatasaray fenerbahçe maçında 2 takvim yılı sonra son dakika golüyle de olsa fenerbahçe'yi yenip turlayıp krizden çıkmayı başarmıştık.
o değil de sen ne
djiehoua topçumuzdun be barusso. panenka atacam diye çıkıp ayarsız bacakları sayesinde topu kalenin tavanına çakmıştı...