Türkiye Süper Lig 13.Hafta Maçı
3 - 0
  • 126
    2009-2010 sezonunda kadıköy'de oynanan fenerbahçe-galatasaray maçında, fenerbahçe'nin galatasaray'a uyguladığı psikolojik savaşın aynısını beşiktaş, fenerbahçe'ye uygulamıştır ve başarmıştır. daha futbolcular tünelden çıkarken kafalarına su şişeleri atılması roberto carlos'un pek umrunda değil gibi görünsede belli ki etkilenmiştir.

    her ne kadar küfürü pek fazla savunmasam da yine tünelden çıkışta ve maç boyunca edilen ağır küfürler fenerbahçe'yi o kadar sindirmiş ve beşiktaş'ı bir o kadar hareketlendirmiştir.

    yine her kadıköy fobisinde olduğu gibi fenerbahçeli'lerin agresif oyunlarını beşiktaş iyi yapmıştır. edu ve lugono ikilisinin saha içindeki kasap vari hareketlerini unutmamışken alex'in çıkıp fink hakkında sadece beni tuttu demesi çok komik oluyor doğal olarak...

    son olarak tanım: beşiktaş'ın fenerbahçe'yi eze eze yendiği mücadeledir. bu filmin devamı 27.hafta olacaktır kanımca...
  • 127
    25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçının bir benzeridir, fenerbahçe hiç bir şey oynamamıştır ancak ofsayttan bir gol yemiştir, bir penaltısı verilmemiştir. fenerbahçenin bu şekilde hakem etkisi ile bir yenilgi alması daha çok hoşuma gidiyor, en azından biraz olsun adalet varmış diyorum. bu arada maçta ironinin allahı vardır, maçın kırılma noktası olan ilk golde asisti yapan isim bütün beşiktaş taraftarının "hala bu takımda nasıl oynuyor" dediği ibrahim üzülmezdi ve ibrahim bu asisti yapmadan önce fenerbahçeli bir oyuncuya öyle bir çalım attı ki, rakibin belini kırdı, işte beli kırılan bu oyuncu beşiktaş taraftarının "elimizden nasıl kaçırdık" diye yönetimini suçladığı mehmet topuzdu. ibrahim üzülmez maçın adamı olurken pozisyon gereği maç boyu karşısında oynayan topuzda bana göre maçın en kötüsüydü.
  • 128
    ibrahim üzülmezin ilahlaştığı maçtır bana göre. iki asist yaptı. yaptığı asistlerin biri sağ ayağıyla, oraya dikkat çekmek lazım. iki ayağınıda sadece koşmak için kullanan bir oyuncudan iki asist gelmesi maçtaki en enterasan olaydı. zaten ibrahim üzülmezin galatasaraya sol taraftan attı bir gol vardır akıllarda kalan, birde bu maçtaki performası yerleşti akıllarımıza.

    (bkz: deli ibrahim)

    edit: amma yanlış yazmışım be.
  • 133
    beşiktaş'ın fenerbahçeyi fenerbahçe futboluyla yendiği maçtır. fenerbahçe'nin derbilerdeki futbolu nedir ? oyunu hep geride kabullenip, ilerde top tutan alex sayesinde kontra ataklarla gol bulmak. bunu da hep yaparlar doğrusu ama bu sefer çok şaşırdılar çünkü beşiktaş, onların oyununu onlara oynadı ve haliyle fenerliler afalladı.

    beşiktaş ilk 10 dakika hariç hep kontra ataklarla rakibine saldırdı ve inanılmaz güzel bir golle kilidi açtı. akabinde hemen ikinci gol'ün gelmesiyle fener nakavt oldu ve kazım'ın atılması da bunun tuzu biberi oldu. yalnız ilk golden önce emre'nin çıkması da beşiktaş'ın çok işine geldi zira emre sakat olmasına rağmen çok iyi oynuyordu.

    tüm bunların sonucunda net bir galibiyet aldı beşiktaş. şimdi fenerliler yine hakem'e sarmışlar. e kardeşim etme bulma dünyası işte ! sen değil miydin ofsayt gol ve olmayan bir penaltı ile bizi yenen ? sorarım sana. şimdi ne oldu ?

    son olarak evet kıskandım.
  • 134
    --- alinti ---

    maçın kahramanı fink desem, nasıl bir maç olduğu konusunda bir fikir oluşabilir mi? biraz daha açıklama yapmak gerek, peki. fink alexle adam adama oynadı, tuvalete bile onunla gitti desem. evet bu biraz daha açıklayıcı oldu. fink, alexe pijamalarını giydirip kulağına ninni söyleyerek uyuttu. bir de çok güzel gol attı fink.
    mustafa denizli çok sever bu tip markaj yaptırmayı. önemli maçlarda mutlaka bir adam adama markaj koyardı eskiden de. özellikle avrupa kupası maçları ve derbilerde.
    bu defa çok haksız bulmuyorum musatafa hocayı. fenerbahçe baskılı oynayabilen bir takım değil. bütün takım idare ediyor, özellikle cristian ve emre takımı ayakta tutuyor. alex’in yaptıklarıyla kazanıyordu fenerbahçe. bir de volkanın formda olması bu güne kadar getirmişti fenerbahçeyi.

    oyunu ileride tutması gereken kazım kendi standardında kalınca ve alex kendisine hiç destek vermeyince fenerbahçe duvar tenisi oynamak zorunda kaldı. girilen pozisyonlarda gökhan gönülün olması bir şeyleri açıklar sanırım.
    beşiktaş sezon başından beri çok tempolu ve micadeleci bir oyun oynuyor. organizasyonluk ve kimin ne yapacağını bilmeden oynaması istediği sonuçları almasına engel oluyordu. dün de öyle oynadılar aslında. güzel zamanlarda gol buldular ama. fenerbahçe ise karşısında tempolu ve mücadeleci takım olduğunda siniyor ve bekliyordu sezon başından beri. kaderlerine razı oldular.
    bundan sonrası her iki takım içnde karanlık aslında. fenerbahçenin eksikleri kazandıkça göz ardı edildi bu güne kadar. beşiktaş için de benzeri bir durum oluşursa bu galibiyetle sezonun geri kalanında zor günler bekliyor.
    nasıl olursa olsun arka arkaya hem trabzonspor hem fenerbahçeyi yenmek büyük başarı beşiktaş için, yeter ki halının altına süpürülmesin sorunlar.

    fenerbahçe ise dağılabilir bu maçtan sonra. saha içinde bir birine diş bileyen oyuncular var fenerbahçede. kimisi canını dişine takıyor kimisi saklanıyor. bu da saha içinde arızaya sebep oluyor. zor günler var fenerbahçenin önünde.

    --- alinti ---

    http://captano.blogspot.com/
App Store'dan indirin Google Play'den alın