çok mu çok oluyor bu galatasaray ne?
galatasaray'ın şu iyi halini çekemeyenler pörtlemeye başladı yavaş yavaş. başlarını da, melek midir şeytan mıdır bilmiyorum, her ne lakaplıysa artık o çekiyor. kaale alındıklarını, tepki gördüklerini görünce kendilerine çeki düzen vermek yerine daha da coşuyorlar, daha da dikine gidiyorlar. sallamamak lazım, en azından ben sallamıyorum, çok da lülü, bırakın konuşşsunlar n'olacak? ağzı olan konuşuyor..
dünkü maçta amma elit taraftar vardı güney 1'de öyle yahu. - güney 1 yeni açık'tan beter oldu bu arada resmen. - maç başladıktan sonra gelip de 'burası benim yerim'ciler, 'göremiyorum'cular falan. bi' şaşırdım vallahi. bir şey değil, fenerbahçe maçında ne yaptı bu insanlar çok merak ediyorum. fener maçı demişken, tüm tribünlerde fenerbahçe maçının etkisi görülüyor hala, koltuklarda falan, azıcık yamulmuşlar.
pegasus'taki "benimle evlenir misin tuğçe? | ultraslan" pankartına da çok güldük bu arada. oradaki ultraslan ne alaka onu bi' türlü çözemedik ne yalan söyleyeyim.
dürbünüyle gelen de vardı dün. her şey iyi hoş da, anlayamadığım nokta, o koca dürbünün stada nasıl sokulduğu. (not: adam zenci falan da değildi)
maçın ilk yarısında o kadar da etkili olamadık. önceki haftalardaki takımdan pek de eser yoktu. kadro aynıydı aynı olmasına da, özellikle kanatlarda çok sıkıntı yaşadık. bir de 76 numara ujfa'yı bayağı bi' çıldırttı bir kaç pozisyonda yaptığı hatalarla. tribünlerin de tepkisini çekti zaten anında, artık tahammülü kalmadı kimsenin tabi. keza hakan balta da son maçlardaki iyi performansına yine gölge düşürdü. oyundan kopuktu resmen. hatta bir taç pozisyonunda; taç atılmış, oyun başlamış, hakan balta hala top arıyordu taç kullanmak için diyeyim siz düşünün gerisini artık..
o değil de, eboue'nin top kontrolleri nedir öyle arkadaş.. maşallah maşallah. maçın başından beri eboue için sakatlansın diyenler vardı arkamda, ilk duyduğumda kal geldi resmen. sonradan foyası çıktı "neden eboue sakatlansın?" deyince. afrika kupası'na gitmesin diye diyorlarmış meğersem. şu afrika kupası ne uyuz bir şeydir zaten arkadaş, nefret ediyorum. neyse, sabri yetişecektir o zamana kadar.
selçuk'un attığı müthiş pasta bomboş pozisyonda golü atamayan emre'nin pozisyonuyla ilk yarı da bitti..
ikinci yarı, dakika 50 falan.. galatasaraylı bir futbolcu yerde yatıyor, oyuncuların neredeyse tümü dururken bir tane akıllı(!) manisasporlu futbolcu gitti muslera ile karşı karşıya bıraktı kendini, bir de şutunu da çekti, muslera zor kurtardı korner oldu. sonra bir de korneri kullanıp bize bıraktılar topu centilmence(!) enteresan bir centilmenlik anlayışı tabi.
en son ne zaman frikikten attığımız bir gol ile maç kazanmıştık hatırlamıyorum. şaka değil gerçek, galatasaray, frikikten atılan bir golle maç kazandı, valla billa, inanın.
10 yıllık aradan sonra ilk yarıyı lider kapatıp, baros'un değimiyle 'yarı şampiyon' olduk. tamam, albayrak'ın dediği gibi "barca'dan iyi takım" değiliz belki ama, gerçekten iyi bir takımız. her şeyden öte, takımız. ujfa'nın, elmander'in, melo'nun, eboue'nin maçtan sonraki sevinçlerine bakıyorsun mesela, nasıl deriz şimdi bunlara 'yabancı' diye? golden sonraki sevinç falan.. çok güzel şeyler çok.
muuutluluktan uçalıııım biss! diye mırıldanmak kalıyor bize de bu günlerde. "biz" kısmını "bisss" diye söylemek de ayrı bi' güzel bu arada.
-
bu da dönüşte metroda şov yapan amca/dayı/dede.. kaydettim amcayı telefona, başından sonuna kadar izleyin derim.
http://www.twitvid.com/OFXSChttp://jaimelesport.blogspot.com/...-galatasaray-ne.html