• 3
    aziz yıldırım'ın meşhur "tarla-insaat işçisi" savunmasıyla,
    kaynak: https://gss.gs/1mO.jpg

    tarla-insaat işçisi meselesi detaylı kaynak: https://www.milliyet.com.tr/...tter_impression=true

    aziz yildirim'in hapisten çıktıktan sonra fetö ile görüştüğünü söylemesiyle,
    kaynak: https://www.dailymotion.com/video/x1c2hxk

    aziz yıldırım'ın "evet tapeler bana ait" demesiyle,
    kaynak:
    https://twitter.com/...201518083198976?s=20

    moussa sow'un bonservisi için cebinden çıkarıp 3 milyon koyan nihat özdemir'in 2012 yılında (şikeden 1 sene sonra) "2.5 milyon cemaatçi fenerbahçeli var, onlar bizim kotulugumuzu istemez" açıklamasıyla,
    kaynak:https://www.cnnturk.com/...mensubu-fenerbahceli

    aziz yıldırım'ın 15 temmuz'a kadar devamli olarak "ben sike yaptıysam fenerbahçe için yaptım" diyerek alttan alttan bu durumu kabullenip fenerbahçe'yi sevdiği için yaptığını söyleyerek şikeyi masumlaştırmaya çalışmasıyla,
    kaynak: https://gss.gs/gbZ.jpeg

    zaten aleni olarak ortada olan, yapilmiş ve kabullenilmiş şikeyi aklamak için ortaya atılan durumdur.
    peki bu şikecilerin elini kolunu sallayarak kendisine şikeci diyen herkese fetöcü diyecek kadar palazlanmalarina sebep olan, bu heriflere beraat verip kahraman yapan, uefa başkanını ankara'ya çağırıp birebir görüşecek kadar gözünü karartan kim???
    recep tayyip erdoğan ve onun hükümeti. olur ya, sözlükte bu insanlara oy verenler vardır, oturun dusunun. 2011'de sike yapanlar bir sene sonra hangi hakla bizimle şampiyonluk yarisina girdiler diye bir düşünün. sonra şeyi düşünün, 11-12 sezonunda neden süper final oynadık neden iki kere şampiyon olmak zorunda kaldık onu düşünün. sonraaaa, galatasaray'a fetosaray diyen şerefsiz gazetecilerin hangi kanallara mensup olduğunu ve o kanalların sahiplerinin kimler olduğunu, o sahiplerin kimci ve neci olduğunu düşünün. eğer bunları düşünüp hala bu heriflere oy verecekseniz de tebrik ederim, siz galatasaraylı değilsiniz. bu kadar basit.

    ünal aysal'ın 17 haziran duruşunda da söylediği gibi: https://gss.gs/pqe.jpeg

    bonus şike soruşturması: (bkz: recep ankaralı semih özsoy tapeleri). unutmayın, şike sadece futbolda yapılmadı. o sezon, sezonun neredeyse başında rochestie'yi ödemeler yüzünden kaybeden, yarı final serisinde rancik'i kaybedip final serisini sadece 4 yabancıyla oynayan o dar bütçeli, yüreğiyle savaşan (bkz: galatasaray cafe crown)'un hakkını nasıl yediklerini unutmayin. şaibeli hakem kararlarını, galatasaray'ın şampiyonluğunu çalan recep ankaralı'yı, onunla tapeleri çıkan semih özsoy'u unutmayın.

    hem bu olayları unutmayın hemde bu olayları yapıp hala elini kolunu sallayan yüzsüz utanmaz insanların beraat etmesini sağlayan yöneticileri ve siyasileri unutmayın.

    bonus 2: fenerbahçe'nin ve şikeci yöneticilerinin bu davalardan beraat etmesine sebep olan fetöcü zekeriya öz ile aziz yildirim'in arasındaki yakınlığı şekip mosturoğlu şu şekilde ifade etmiş:

    --- alıntı ---
    "savcı öz ile yıldırım kağıt oynardı"
    duruşmada tanık olarak dinlenilen fenerbahçe spor kulübü asbaşkanı şekip mosturoğlu, bir dönem aziz yıldırım'ın avukatlığını yaptığını belirterek, "aziz yıldırım, zekeriya öz'ü daha iyi tanır. yıldırım'ın ev sahipliğini yaptığı 3 maçlık bir futbol organizasyonu yapmıştık, zekeriya öz ve mehmet berk'in de oynadığı. bu maçlarda aykut kocaman ve rıdvan dilmen de oynadı. mehmet berk aynı zamanda fenerbahçe kongre üyesi de oldu" diye konuştu. mahkeme hakimi muharrem ballı'nın, savcı berk'in kongre üyesi olması durumuna ilişkin soruları üzerine mosturoğlu, "yanılmıyorsam mehmet berk, şike soruşturmasından önce kongre üyesi oldu. kendisinin talebi üzerine üyeliğini yaptık. tüzüğümüz gereğince devlet büyükleri, hakim ve savcılar 10 bin türk lirası aidattan muaf tutularak yönetim kurulu kararınca üye olur, berk de öyle oldu. yıldırım, mehmet berk'ten ziyade zekeriya öz ile sık sık telefonda konuşurdu" şeklinde ifade verdi. tanıklardan eski avukat veysi yaşar da savcılar ve yıldırım'ı eskiden beri tanıdığını ifade ederek, "zaman zaman tarafların yemek yiyip sohbet ettiklerini hatta zekeriya öz ile aziz yıldırım'ın beraber kağıt oynadıklarını da bilirim" dedi.

    --- alıntı ---
    kaynak: https://www.ensonhaber.com/...t-oynardi-2013-09-04

    https://gss.gs/VO5.jpeg
    zekeriya öz ile arasını yapsın diye araya emre belozoglu'nu sokacak kadar fetö karsiti olan, fetoculerin aslında hain olduğunu seneler önce bilen (!) aziz yıldırım. :)))

    bu heriflerin bugün bu kadar rahat palazlanmasına, önüne gelene fetöcü diyecek yuzsuzluge erişmesine, şikeden beraat etmesine sebep olan yada bunu sağlayan herkesten allah fitil fitil çıkarsın. diyecek başka bir şeyim yok.
  • 1
    her galatasaraylının farkında olması ve dile getirmesi gereken olgu. öyle bir algı yaratılıyor ki, sanki fenerbahçe şike yapmamış da fetö kumpas kurmuş, o yüzden de fenerbahçe masummuş falan.

    geçiniz. bu algıya destek veren şey hükümet üyelerinin de aynı savcı ile aynı türden bir davasının olması.

    arkadaşlar, şike davası usülden bozuldu. ne demek bu?

    hukukçu değilim, hukuk bilgisi olan arkadaşlar daha iyi açıklayabilir. mevzu şu, mahkemeye sunulan yığınla dinleme kaydı var savcılık tarafından. fakat bildiğiniz gibi, bir mahkemenin bir ses kaydını kanıt olarak kabul etmesi için o dinlemenin savcılık izniyle yapılması gerekiyor.

    davayı kapatırken dediler ki kısaca, dinlemelerde montaj yok, dinlemeler gerçek. fakat dinleme için izin veren savcı fetö üyesi. bu yüzden de bu savcının yaptırdığı dinlemeler mahkemede kanıt olarak kullanılamaz; bu yüzden de dava usülden kapatılacaktır.

    yani fenerbahçe şikecidir, gerçek budur. dinlemeler montaj değildir, teknik incelemeleri yapılmış, gerçek oldukları sabitlenmiştir. bunu herkes bilmeli.
  • 2
    uefa'nın umrunda olmayan karardır. uefa'ya göre fenerbahçe şike yapmıştır. türkiye mahkemelerinde de "fenerbahçe şike yapmamıştır" denmemektedir. deliller usulüne uygun toplanmamıştır denilip dava düşürülmüştür. oysa o delillerde gerçekleştirilen olayları yargılanan fb yöneticileri reddetmemiştir. kabul etmişlerdir.

    ama ülke spor medyamız ve fblilere göre fb şike yapmamıştır.

    fıkra gibi.
  • 4
    işin aslına bakarsak, 3 temmuz'dan bu yana içinde bulunulan süreçte yaşanan nadir mantıklı hadiselerden biri.

    maçları şenkardeşler kıraathanesinden takip eden sıradan çinko karbon vatandaşın anlayabileceği şekilde anlatırsak, 3 temmuz sürecinde işin seyrini değiştiren ancak her biri usule aykırı olan 4 hata vardır.

    - ilk takipler ve dinlemeler 2010 aralık ayı civarında başlıyor. doğru düzgün bir iddianame bile hazırlanmadan yapılan takip sonucunda kabaca "bu buraya gitmiş, bu bununla görüşmüş" tarzı bir not alma sonucu bir dosya oluşturulmaya başlanıyor.

    - 6222 sayılı kanun'a şike ve teşvik ile ilgili cezai maddelerin eklenmesi nisan 2011'i buluyor. dinlemeler aralık 2010 gibi başlıyor, dosya bu arada "ne çıkarsa" metoduyla hazırlanıyor, nisan ayında bu dinlemelere/takibe takılan eylemlere hapis cezası verilmesine dair kanun çıkarılıyor ve temmuz ayında düğmeye basılıyor. usuldeki yanlışlığın temelini bu tersten akış oluşturuyor aslında.

    - bu süreçte federasyon da işleri karıştıran bir hamle yapıyor. 6222 sayılı kanun değişir değişmez yapılması gereken meşhur 58. madde değişikliğini erteliyor. bu ihmalkarlık 3 temmuz'da olay patladığında federasyonun elini kolunu nereye sokacağını bilememesine sebep oluyor. günün sonunda iş hukuki yargılama ve sportif yargılamanın ayrılması gibi ucube bir yere bağlanıyor. üstelik bir buçuk yıl sonra gecikmeledi olsa yapılan bu zaruri değişiklik kamuoyunda yeni bir yanılgıya sebep oluyor.

    - bir de dosyanın hazırlanması sırasında yapılan biraz hukuki biraz mantıken yanlışlıklar var. bunun en basit ve bilinen örneği fenerbahçe yönetim kuruluna gevşek de olsa hiyerarşik ilişkiye dayalı bir yapı etkiketi vurulup buradan bir suç örgütü teşkili hikayesi çıkarılması. ya da futbolcu ve menajerlerin hayatındaki bazı rutin görüşmelere dahi anlamlar yüklenmesi gibi...

    bu 4 temel mantık hatası 3 temmuz sürecini usule aykırı bir hale getiriyor. bu hatalar 2007-2013 dönemine damga vuran pek çok büyük ve kritik etkisi olan soruşturmada da tekrarlanmış ve adeta bir yeni yargı sistemi inşa edilmiştir(!) gel gelelim 17-25 aralık ile başlayıp 15 temmuz 2016 ile sonuçlanan süreçte yaşanan konjektürel* değişimin neticesi olarak bu davaların komple çöpe atılıp itibarsızlaştırılması bir devlet politikası haline gelmiştir.

    zeytinyağı'ndan hallice olan fenerbahçemiz de 3 temmuzdan beri önüne çıkan her trene bindiği gibi buna da binip "bize kumpas kurdular aha mahkeme de kabul etti" diyerek üste çıkmayı başarmıştır. sapla samanın karıştığı noktada, o dönemin savcılarının şeytanlaştırılması bir devlet politikası olduğundan bunun psikolojik şantıjını yapmaktan da geri durmamaktadırlar.

    oysa bütün sorun önce dinleme yapılması, sonra şike faaliyetlerine rastlanılması, akabinde şikeye hapis cezası getirilip en sonunda bunun soruşturmasının yapılmasından ibarettir. şike şüphesi uyandırdığı için iddianamede yer alan ve "tape" olarak sayfa sayfa ortaya dökülenlerin tamamı gerçektir. alınan usulsüzlük kararları da bu gerçeklikle ilgili bir ifade içermemektedir. sadece yorumlamaya dair bazı eleştiriler bulunmaktadır.

    alakalı olarak;

    (bkz: fenerbahçe zeytinyağı)
    (bkz: general harrington kupası)(u: ülkesini işgale gelen komutanın giderayak gönlünü eğlemek için maça çıkıp milli mücadele diye satmaya çalışmak)
App Store'dan indirin Google Play'den alın