az olan avrupa'ya gitme şansımızı da iyice azaltan maç oldu.
takım yorgundu falan anlıyorum da son paslarda, son vuruşlarda ve paslardaki zamanında ve de doğru yere ayaktan topu çıkaramama olayından dolayı maçı kaybettik.
berkan, kerem, gomis ve biraz da semih(semih'le ve semih'ten bağımsız) maçın kaybedilmesinde öne çıkan isimler.
- berkan'ın, ilk yarıda top ayağındayken rakip ceza alanı yayı önündeki arkadaşını bomboş ve rahatken görmeyip pası atmaması, yediğimiz ilk golde rakibi bırakması, penaltı yaptırması ve paslarının başarısızlığı ile,
- kerem'in, her ne kadar golde çok emeği olsa da gol harici çok net olabilecek ataklardaki kararsızlığı yüzünden topu zamanında atamaması ve çok kritik topları gomis'in arkasına atması,
- gomis'in forvetlik görevini yerine getirememesi,
- semih'in ise maxim'den kapıp hemen maxime kaptırdığı top
yüzünden maçı kaybettik. tüm bu yorgunluğa rağmen yediğimizden fazlasını atarak bu maçı bitirebilirdik. beyinlerine kan gitmeyi durdurduysa artık demek ki...
torrent ise sağ beksizliğimize farklı bir çare düşünmeliydi. semih'in sağ bekteki yetersizliğini gaziantep ekibi iyi kullandı. topu sürekli semih'e atmamızı sağladılar ve verimsiz kaldık. semih'in orada olması ise hem morutan'ın hem de babel'in yalnız kalmasına sebep oldu. sağ kanadımız bitikti maç boyu. belki 3'lü bir savunmalı bir fikir üretebilirdi ama torrent semih'in asıl mevkisiymiş gibi düşünmüş. semih mevzusu dışında kendisinden "şimdilik" bir şikayetim yok.
sadece kerem zamanında topları ayağından çıkarsa ve gomis'in önüne bıraksa bunu bile geçtim gomis kaleye vurabildiği topları kaleye sokabilse bu maç böyle bitmezdi yine de.
bana asıl koyan
joao figueiredo denen sahtekarı mutlu etmiş olmamız. adam hem arzuladığı penaltıyı kazandırdı takımına hem de gol attı. yaptıkları yanlarına kar kalıyor işte.
bundan sonraki maçlarda yapılabilecek en iyi şey önümüzdeki sezonun takımı için hazırlıklar yapmak. satmak istediklerimizi de oynatıp biraz değerlendirmek(yapabilirsek).