• 676
    günündeki galatasaray'ın ilk yarıdan çözebileceği maçtı. icardi ve kerem birlikte çok net 3 pozisyon harcadılar, canları sağolsun buradan çıkacaksak da onlarla çıkacağız. maç özelinde okan hoca'ya eh yani demek istiyorum sadece.
    ligde kazımcan'a şans vermek gerek, angelino savunma anlamında çok sırıtmasa da oyun kurulumunda ve set oyununda hiç fayda sağlayamıyor. kendine dayı diyen adam da sete oturana kadar çok mıymıy, belki zaha da katılınca mertens ile değiştirebiliriz ileride. sergio'yu küstürmeyelim çok.
    bence united'ı içeride, sarışın çocukları da deplasmanda çitileyeceğiz. hiç öyle görünmüyor ama galatasaray bu.
  • 677
    kazanamadığımız maç. kazanmış olsaydık bile allah aşkına biz ne oymuyoruz, bizim oynumuzun güçlü yanı ne, a planı ne?

    boey nelson’a, o apo’ya apo nelson’a, nelson muslera’ya. muslera sıkıştıysa uzun vurur, kaptırılan topu kapma mücadelesi. diğer versiyonda orta saha çizgisinin gerisinden rakip ceza sahasına şişirme, karambolde kalırsa atak, kalmazsa top kapma mücadelesi. topla çıkarken merkezden bir tane delici dripling yok, pas yok. topu yumuşatıp yerden setlerle direkt oynayan her takım bizi sindiriyor.

    son olarak bu fizik hali nedir ya? veteranlar maçı gibi. boey, torreira gibi adamlara yazık ya çok yazık. bu ikiliyi bu takım hak etmiyor. zaten seneye duracaklarını da sanmıyorum.
  • 678
    kopenhag maçlarına puan olarak 6 yazan 4 yazanı
    allianz arenada bayern yenme fantezisi kuranları
    manchester maçlarına farklı hesapları yapanları realiteye getiren maç olmuştur.
    gerçeklikten uzaklaşırsan bu seviyede sizi hoşaf ederler.
    adamlar saldıracağımızı daha istekli olacağımızı bilerek geldiler. hata kolladılar konsantrasyon bozulduğu anları kovaladılar.
    rakipleri küçümsemek ve fazlaca anlam yükleme işini bir bırakmamız lazım.
    rakibi ciddiye almak bir şey kaybettirmez aksine sonuca gitmeyi kolaylaştırır.
    iki kerem iyi değildi. ziyech tam hazır değil gibi.
    teknik analizleri yapması gerekenlerin gereken sinyalleri alacağını ümit ediyorum.
    oyuncu ıslıklamak ve takıma küsmek mevzusu apayrı bir şey. koskoca periyotta farklı kulvarlarda yarış yapılırken oyuncuyu kaybetme lüksünü kendinde bulanların galatasaraylılığı sorgulanmalı.
    rüyalardan gerçeğe dönme maçı olmuştur.
  • 680
    duygudan duyguya sokan maç.

    2-0'dan sonra o kadar acemice hareketler yaptık ki akıl sır ermez. boey ve tete'nin şapkadan tavşan çıkarması ile 2 dakikada 2 gol bulup 86'dan sonra puanı aldık. kalan sürelerde yine elimiz ayağımıza dolaştı, rakip tam çökmüşken 3. gol de gelebilirdi. hatta kesin atarız dedim ama yine top çevirip durduk.

    mağlubiyetten dönmek güzel, farklı kazanabilecekken berabere kalmak üzücü, rakip iyice çökmüş ve 7-8 dakika daha varken 3. golü bulamamak çok çok üzücü. sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum. ama muslera ve okan buruk'a çok kızgınım. bu mecrada 2 gol beleşten yersen puan alman mucize olur.

    yani ilk yarıda o kerem'den, mertens'ten ve ziyech'ten ne gördün de 2. yarıya değişiklik ile başlamadın hocam? 2. yarıya en azından sergio ve tete ile başlasan bu maç böyle olmazdı. sonra alelacele 5 dakikada bir oyuncu değiştiriyorsun ve bir işe de yaramıyor gördüğün üzere.
  • 681
    kopenhag vasat bir maç çıkardı hatta 10 üzerinden değerlendireceksek 4'den fazla vermezsin şu performanslarına ama maçın başından sonuna kadar oyun disiplinini kaybetmediler. biz ilk yarının bazı bölümlerinde 10 üzerinden 8'lere 9'lara çıkan bir oyun ortaya koyduk ama ikinci yarının başlamasıyla 55, 60'lara doğru 8-9'luk takım 2'ye düştü. beni rahatsız eden konu oyunun maç içinde gece ve gündüz kadar değişkenlik göstermesi oldu. değişiklikler sonrası da karman çorman bir durum oluştu sahada.
    ilk yarıda ön alan baskısında iyi işler gördük. bunu 90 dakikaya yaymayacağımız çok belliyken alternatif oyunlara biraz daha kafa yorması gerekiyor teknik ekibin. önde baskının şiddeti düşünce kontak kapatıyoruz. ikinci yarı yerleşik savunmayı hiç ama hiç hareket ettiremedik attığımız iki gol biraz şapkadan çıkan tavşan gibi oldu. golden önce uyuşuk paslaşıp durduk kendi aramızda.
    altını çizmek istiyorum bazı iyi anlara rağmen sınıfta kalan bir performans. molde maçından gereken dersler alınmamış; mertens'li 4-4-2 riskine girildi icardi ve kerem gole çevirse belki skor alınacaktı ama
    bu oyun 90 dakika. aynı oyunla ligde bile devamlılık sağlayamadığımız ortadaydı.
    şampiyonlar ligi bu kadar cömert pozisyon harcayabileceğimiz bir yer değil. çıkan ilk 11'de rakip hafife alınmış gibiydi sanki. daha tutucu bir takımla çıksak oyunun kontrolü bizde olan olan bir maç olurdu kesinlikle.
  • 682
    10 kişi kalmasalardı net kaybetmiştik. rakip eksik kalınca; tete, sacha, zaha üçlüsü beraberliği getirdi. 0-2 den maçı berabere getirmek iyi oldu.

    polyanna mod on;

    gruplarda gol atamama gibi bir olasılığımız kalmadı. o da nerden çıktı denmesin; sonuçta adem büyük brugge'e gol atana kadar tırnak yediğimiz zamanlarımız oldu.

    gruplarda sıfır çekme gibi bir olasılığımız da kalmadı. fenerbahçe ve beşiktaş gibi sıfır çeken rakiplerimizin yanına şanlı adımızı eklemedik.

    yanlış bilmiyorsam sezon temmuz ayında resmen açıldı açılalı hiç bir maçı kaybetmedik.

    giden maçı döndürerek elde ettiğimiz beraberlik ile 930 bin euro kazandık.

    bundan sonra münih deplasmanından 5 ten fazla yemeden dönersek ve kendimizi 3.lüğe atabilirsek açıkçası bence yeterli. devamına ocak ayında bakarız.
  • 683
    müthiş bir hayalkırıklığı yaşatan maç oldu. şu takımla berabere kalmayı bırak gol yememiz bile kabul edilemez bir durum. 3-0 yenip geçmeliydik. 1 puana şükrederek sahadan ayrıldık.

    maçın ilk 25 dakikalık bölümü haricinde oldukça kötüydük. çok şaşırtıcı bir konu da genel olarak copenhagen gibi bir takıma havadan oynama isteğimiz oldu, aslında bu bir anlamda sahaya doğru yerleşemediğimiz ve ayağa pas yapamadığımız için.

    angelino’yu hiç beğenmedim, sezon başından beri de çok beğendiğim söylenemez. kazımcan’ın forma girip hem yerli kuralında elimizi rahatlatması hem de ucl’ye hazır olması gerekiyor.

    mertens’i çok sevsem de 45 dakikadan fazla oynatmak büyük hata.

    kerem demirbay’ın ucl maçlarında yeri yok. sergio tek bacakla bile oynasa kerem’e göre kattığı oyun aklı tartışılmaz.

    davinson’u hiç görmesek de muhtemelen formsuz nelsson’dan daha iyi performans verecektir.

    kerem aktürkoğlu için çok şanssız bir geceydi. formayı zaha’ya kaptıracaktır.

    boey’i anlatmaya ise kelimeler yetmez…

    sonuç olarak 3lü oynamayacaksak ucl’deki kadro

    muslera
    boey davinson/nelsson abdülkerim kazımcan
    torreira ndombele
    tete mertens/ziyech zaha
    icardi

    şeklinde olmalı diye düşünüyorum.

    umarım kadronun oturması için öğretici bir maç olur.
  • 684
    şampiyonlar liginin altın kuralı “yenemiyorsan yenilmeyeceksin” hangi açıdan bakacağımı şaşırdım. rakip gümbür gümbür oynasa, beraberliğe tutunsak eyvallah. pozisyonu bol, kaçan fırsatlarla dolu bir 0-0 olsa eyvallah. maça bakıyorum ilk 15 dakikada 2-0 yapabileceğimiz maçı ilk yarı 1-0 geride tamamlıyoruz. eminim ki herkeste ne yapar eder galatasaray ikinci yarıda beraberliği yakalar e ev sahibiyiz, samiyen atmosferiyle üstünlüğü ele alırız diyoruz ama ele başka bir şey alıyoruz 2-0.

    rakip 10 kişi kalmasa 60’dan sonra düşen galatasaray, geç değişikler ile beraberliği düşünemezdik bile. taraftarda da o heyecan ve inanç kalmamışki belli bir azınlık tribünden çıktı. e peşine 3 dakikada 2 gol maç beraberliğe geldi. sonuç olarak “yenemiyorsan yenilmeyeceksin” i uyguladık ama ben hala tutunacak bir dal bulamıyorum. tuhaf bir boşluk var içimde.
  • 689
    onu bunu bilmem ama bir faciadan dönüldü. bireysel oyuncu kaliteleri ile beraberlik yakaladık. çok önemli bir puan bu gerçekci hedefimiz olan üçüncülük için..
    2-0 dan dönmek de büyük iş sonuçta. belki kızacaksınız ama kalan 5 maçtan 4 puan daha çıkarırsak iyidir diye düşünüyorum.olası bir üçüncülük ile avrupa liginde daha büyük işler yapabiliriz.
  • 690
    rakibin 2-0 öne geçtiği için şükretmesi, bizim de 2-2’ye geldiği için şükretmemiz gereken maç. bizim taraftardaki bu şımarıklık ne zaman başladı hiç hatırlamıyorum. biz başka maç izledik herhalde. ilk 30 dakika adamları kevgire çevirdik. icardi mertens’ten aldığı pası tekte vursa, kerem plase vurmak yerine bomboş icardi’yi görse, yine kerem 2 tane karşı karşıya golü kaçırmasa bugün burada avrupa’yı titreteceğimiz konuşuluyordu. takım o zaman diliminde çok efor sarfetti ve yorulacağımız belliydi. hocanın hatası ikinci yarıya değişiklik yapmadan başlamasıydı. asla kötü bir takım değiliz. ayrıca benim bildiğim kerem bu maçta böyle sıçtıktan sonra manchester deplasmanında 2 tane sallar. hiçbir şey bitmiş değil. bekleyip görelim.
  • 691
    https://www.uefa.com/...parison/50067/52709/
    rakip bizden yaklaşık 10 km koşmuş. çok normal çünkü pas sayısı yarımızdan az.
    kısa, orta ve uzun tüm pas denemelerinde bariz fazlayız.
    ilk 20 dakika kabus gibi çöktük üstlerine, icardi ve kerem önceki maçlardaki bitiriciliklerinde olsa çok farklı şeyler konuşurduk.
    ikili mücadelelerde de çok üstünüz.
    muslera'nın saçmalıklarını çıkar, bu maçı net kazanırdık.

    ilk 25-30 dakika oynanan oyunla sezonun geri kalanına çok yükseldik, yenen sapır saçma 2 golle düşülen durumda sezonun geri kalanı için büyük bir risk derken 2-2 biten maçla ne oldu şimdi.

    kura çekildğinde 3 puan yazdığımız maçtı ama çok da hazır olmadığımız tedirginliği de vardı üstümüzde.
    harika bir başlangıçla çok ümitlendik ama öyle veya böyle 0-2'den geri geldik ve rakip hiç korkutmadı. 0-
    2'yi de 2-2'yi de biz belirledik. 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçına kalırsa iş yine biz belirleriz.

    üzüldüm ama karalar bağlamadım. yine de ne hissedeceğime dair net değilim.
    ne olduk şimdi biz?
  • 692
    şampiyonlar liginde 2-0 olan bir maçı dakika 85 den sonra 2-2 ye getirmek hiç kolay bir iş değil. bu isterse rakip kopenhag olsun, 10 kişi kalsın, kendi sahanda oynuyor ol farketmez. müthiş bir reaksiyon gösterdi takım, skor ne olursa olsun bu göz ardı edilebilecek bir durum değil, hepsine helal olsun.

    beraberliği önce yönetime, sonra okan hocaya en son da bu fikstürü çeken cl yetkilisinin eline yazıyorum.
  • 693
    şampiyonlar ligi maçı’na lig maçına çıkar gibi çıkarsan maç 3-0’a gidiyor zannederken bir bakmışsın 0-2 olmuş. ilk 30 dakika çok iyi göründük tribünün de etkisiyle ama bu oyun şampiyonlar ligi oyunu değil, ancak 30 dakika oynarsın, o vakitte golü de bulamazsan geçmiş olsun. biz bu filmi terim dönem(ler)inde defalarca izledik. bu maç özelinde en çok okan hoca’ya kızdım ve o’na sözler hazırladım:
    öncelikle orta sahada ikili oynamak zorunda değilsin, hele bunu mertens’i oynatmak için yapmak zorunda hiç değilsin. ayrıca değişiklik için en erken 60. dakika beklenir diye tüzükte bizim bilmediğimiz bir kural yazıyorsa çıkıp açıklansın biz de boşuna sinir krizi geçirmeyelim. soyunma odasına 1-0 geride girdik, 2. yarı geçen her dakika tribünün kerem’e bileneceğini ben görüyorum ekran başında, sen bu çocuğa iyilik yapmış olmuyorsun oyunda tuttukça ortalık iyice geriliyor, çıkar işte devre arasında.
    ayrıca bu takım hiç mi hücum organizasyonu çalışmıyor, topu alan kafası kesilmiş tavuk gibi kalıyor. kopenhag 10 kişi kalmasa biz sabaha kadar gol atamazdık. başakşehiri avrupa’da hangi felsefeyle oynattıysan bizde aynısını daha kaliteli ayaklarla oynayacağız sadece bu. biz başakşehir değiliz ama avrupa’nın city’si de değiliz. buyrun işte size kazanan kadro bozulmaz felsefesi, hadi united deplasmanına da çıkalım bakalım mertens, angelinho ve keremlerle.
  • 694
    okan hocanın planı, enerjisi 45-60 dk arası olan hakim ziyech ve dries mertens ikilisini kullandığı dakikalarda en az 2 gol bulup skoru alınca bu iki arkadaşı çıkarıp bulunacak alanları zaha ve barış alper yılmaz'la değerlendirmekti.

    ilk yarıda ilk 20 dakikada skoru 3-0 yapabilecek pozisyonları bulduk bu da planın işlediğini gösteriyor. okan hocanın hesaba katmadığı şey ise kerem aktürkoğlu ve icardi'nin inanılmaz kötü oynamasıydı.

    sonuçta ne olursa olsun burası şampiyonlar ligi ve 2-0'dan 2-2 yapmışsın. güzel oyun diyemesek de güzel sonuç.
  • 695
    net bir şekilde 30. dakikaya 3-0 rakibi sahadan silerek giren ve önde baskı ile inanılmaz oynayan bir galatasaray izleyecekken şanssız günümüzde olduğumuz için 2-2 beraberliğe razı olduğumuz maç oldu. çok üzüldüm ilk yarı bu maç özelinde. ama bu takım kesinlikle mükemmel şeyler izletecek bize. sürpriz galibiyetlere hazır olmak lazım. çünkü kafa kafaya oynayacağımız manu ve bayern maçları var. emin olun çok keyifli şeyler göreceğiz. çok kişi entry silecek buralarda.
  • 696
    macin 18 dakikalik genis özetini az önce izledim. taraflarin elestirdigi kadar buyutulecek bir durum yok hatta sunu net bir sekilde özette görebiliyorsunuz, galatasaray ilk yarida gol olabilecek 6 tane net pozisyona girmis. karsi takimin bir tane pozisyonu var, o da karambolden attiklari gol. ıkinci yarida galatasaray'in da ciddi bir pozisyonu yok, rakibin de ciddi bir pozisyonu yok. muslera'nin sacmalamasi neticesinde ikinci golu bulmuslar.

    bu macta ilk yaridaki 6 net pozisyondan 2-3 tanesini gole cevirebilseydik bu mac 5 farkla bitebilecek bir macmis. futbol bu... oluyor, bazen top istemiyor, bazen oyunculariniz normalde rahatlikla atabilecekleri golleri kacirabiliyor. cidden cok sanssiz 2 gol yedik. ayrica burasi sampiyonlar ligi, dunyanin en agir ligi ve karsimizda ne olursa olsun danimarka sampiyonu bir takim var. bu takimi özellikle ilk yari ciddi sekilde ezmis olmak bile, hazir olmayan galatasaray adina pozitif bir durum. enseyi karartmaya gerek yok, ben inaniyorum ki galatasaray ritmini buldugunda sampiyonlar liginde kolay kolay yenilmez ve sahasinda da kolay kolay mac vermez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın