tarihin yazıldığı, bize euroleague biletini veren karşılaşma olmuştur. bu destana televizyon başından da olsa tanıklık etmekten dolayı kendimi şanslı hissettiğimi söylemeliyim, ayrıca galatasaray'ın adını basketbolda da artık üst seviyelerde duyuracak olmamız, tarif edilemez bir gurur ve övünç yaşatmaktadır bana ve milyonlarca taraftarımıza.
paok bc ile başlayan,
asvel villeurbanne ile devam eden yolda aşmamız gereken zor ve belki de en büyük engeldi
lietuvos rytas karşılaşması. rytas maçını zorlu kılan etkenlerden birisi de evsahibi takım ile oynayacak olmamızdı fakat karşılaşma esnasında litvanyalı taraftarların pek etkin rol oynayamadığını söylemek yanlış olmayacaktır. 2. çeyrekten itibaren oyunu kontrolüne alan bir galatasaray izledik maçta,
oktay hoca'nın deyimi ile bu maçı bize getiren şey ''karşı koyamadıkları savunmamız'' oldu. nitekim önelemede maçta ortalama 85.5 sayı atan bir takımı, 63 sayıda tutmak saygı duyulması gereken bir başarı örneği.
gelecekteki büyük başarılarımıza zemin hazırlayan bu tarihi zaferimizde (böyle adlandırmak istiyorum) şu noktalara dikkat çekebiliriz:
ilk çeyreği 21-13 geride kapadıktan sonra ikinci çeyrekte rytas'ın yalnızca 7 sayı atmasına izin vermemiz, yine aynı şekilde 3. çeyrekte yaptığımız insanüstü müdafaa ile bu çeyreği de 22-12'lik skorla kapatmak, son çeyreğe 12 sayı önde girmemizi sağlamıştı. ayrıca maç boyunca 18/18 serbest atış isabetimiz, ki bunun doğru oynamamızın getirdiği bir istatistik olduğu bir gerçek, ciddi anlamda fark yarattı çünkü rytas yalnızca 4 kez çizgiye gitti. maç boyunca bulduğumuz 25 saha içi isabetinin 14'ünün
asist ile gelmesi de topu ne kadar doğru paylaştığımızın göstergesi. rytas ise 27 saha içi isabetinin yalnızca 6'sını asist üzerinden buldu. 16'ya kadar yükselen farkın 4'e düşmesinin ardından andric ve lakovic ile bulduğumuz sayılar ile nefes aldığımız anlarda rytas'ın üstüste kaçırdığı bomboş üçlükler var ki hiç şüphesiz onlardan 1-2'si girse işimiz daha zor olabilirdi.
ayrıca dikkatimden kaçmıyor, periyot sonlarında çok iyi oyunlar oynuyoruz ve genelde sayı ile bitirmeyi alışkanlık haline getirdik. hafızam beni yamultmuyorsa 2 ve 3. periyodu
lakovic'in basketleri ile bitirdik. son olarak bu karşılaşma ile aynı saatte başlayan
2 ekim 2011 ankaragücü galatasaray maçının skorunu ntvspor sağ üst ekrandan veriyordu, o maçı canlı izleyemesem de yenimez armada'nın zaferine tanıklık ederken o maçta da 3 gollü bir galibiyet almamız, galatasaray günümüzü ziyadesiyle renklendirdi, keyiflendirdi.
oktay hoca'ya, teknik kadroya, oyunculara ve emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsek az.
bu
gurur bizim!
düzeltme: 3. periyodu shumpert'ın üçlüğü ile bitirmiştik. düzeltme için
bizdeyediktabi'ye teşekkürler.