2008-09 UEFA Kupası Son 16 Turu Rövanş Maçı
21:30 Ali Sami Yen Stadyumu
2 - 3
  • 427
    serkan kurtuluş - hakan balta - harry kewell - volkan yaman

    savunma hattıyla çıktığımız maç. adnan polat yönetimi meira'yı satmamış olsa ya da ilk maçta emre aşık haksız bir kırmızı kart görmese kewell'ın yerinde açıkta oynayan sabri beke geçecek ve sabri sarıoğlu - fernando meira - hakan balta - volkan yaman gibi daha oturaklı bir savunmayla çıkabilecektik ve muhtemelen turu geçecektik.
  • 431
    maça gidelim diye konuştuk arkadaşlar ama cepte para yok . o sıralar sürekli süper loto oynuyorum ne hikmetse 3-4 hafta sürekli 3 bilmişim kupon kendini amorti ediyor neyse efendim yaklaşık 55 milyon olmuş ikramiye . neyse geldim okula kantinde bir muhabbeti geçti kantinde çalışan arkadaş söyledi numaraları ulan hepsi var bende ama kupona bakayım dedim cidden hepsi var ama 4 tanesi bir kolonda geri kalan 2 tanesi hemen bir üst kolonda neyse efendim çok iyi para verdi o zaman şimdinin kyk aylık ödemesi gibi bir paraydı. o parayla maç biletini aldım istanbula gittik yedik içtik stada geldik atkımı aldım ** . içeride o senenin kadın basketbol takımı turluyor stad içinde hatta ışıl albene öyle bir bağırdım ki duysun diye sağolsun o kalabalıktan gördü beni yaptığım hareketin aynısını yaptı.**. neye maç başladı ilk yarı 1-0 ikinci yarının hemen başı 2-0 oldu ama bizim takım klasik 3 dakikada 2 gol yeyince mahvolduk son dakikalara doğru gelen golde hepten bitirdi bizi.

    ben bu maçın kaybedilmesinde hep kendi payım olduğununda düşünürüm. nedeni de sayısaldan çıkan para ile maça gitmek .

    ayrıca maç başlamadan önümüzden geçen bülent korkmaz'abütün tribün bağırdık dönüp bir el sallamadı adam. valla kendisine bir hi bile denilmeyen justin bieber fanları gibi kaldık ortada. birde semih kaya çıkmış ısınıyordu dedik aha tamam stoperde semihvar kewellileride falan çok iyi olacak ama bizim bülent korkmaz da korkak çıktı ve tecrübesiz stoper yerine tecrübeli kanat oyuncusunu koydu biz hem stoperden hemde kanat oyuncusundan olduk.
  • 433
    kadıköy'de uefa kupasını kaldırma hayaliyle başlayıp hüsranla biten maç.

    o zamanlar internette şikayet edilecek yayın bulmak imkansıza yakındı. bordeaux maçını izleyememenin verdiği pişmanlıkla bu maç için balkona yeni anten koyup hotbird uydusunu yakalamaya çalışmıştık. alman spikerin art arda gelen gollerdeki bağırışı hala aklımdadır. maça üzüldüğüm kadar bir de babamın çabasına üzülmüştüm.
  • 436
    açık ara en travmatik maç tecrübemdi. 6-0 biten 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçını hatırlıyorum ama 6-0 bir lig maçıydı. hamburg maçı ise avrupa arenasında oynadığımız bir rövanş maçıydı. peder beşiktaşlı olsa da beni maçı izlemek için bir kebapçıya götürmüştü. 2-0 olunca herkes çocukluğumdan kalan hatıralardaki moda girmişti. 2000,2001 ve 2002 seneleri… daha sonra maalesef yetersiz savunma hattımız ve onlara bağlı olarak de sanctis‘in konsantrasyon eksikliğiyle maç 2-2’ye geldi. baros son dakikalara girerken bir gol kaçırdı, olic de ona cevabı verip 2-3 yaptı. berbat bir maç.
  • 437
    çocukluğumda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biri olup bizi belki de ikinci uefa kupasından eden maç. bundan on iki buçuk sene evvel ben maçı annemin kırmızı renkli, tuşlu cep telefonunun radyosundan takip ediyordum. attığımız gollerin verdiği mutlulukla içim kıpır kıpır. 2-0'ı bulduktan biraz sonra yediğimiz golle skor 2-1 oluyor. içime bir kurt düşüyor ama ihtimal bile vermiyorum maçın buradan dönebileceğine. ama korkmuyor da değilim. derken annem bana ertesi gün okul olduğu için artık yatmamı söylüyor. daha başka zaman olsa anneme karşı gelecek olan ben adeta bu bahaneye sarılıyorum sırf içimdeki korku ve heyecandan dolayı. telefonu bırakıp yatağa giriyorum ve de güzelce uykuya dalıyorum. sabah uyandığımda ilk iş abime maçın skorunu sormak oluyor. aldığım cevap karşısında sanki başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyorum. hiç ihtimal vermediğim ama korktuğum o senaryo gerçek olmuştu. evden okula o hüzünle yürümüştüm.

    ilkokula giden bir çocuk olduğum o zamanlara şimdi baktığımda hissettiğim tek şey ise özlem. üzüntüler bile o zamanlar şimdi olduğundan çok daha güzeldi, saf ve temizdi. umutlar çoktu, hayaller sımsıcaktı. bordeaux maçının reklamı televizyonda dönerken spiker maçı tanıtmak için "kadıköy'e giden yol fransa'dan geçiyor" diyordu. inanmıştı herkes. ilkokula giden ben de inanmıştım, yetmiş yaşında kahvede maç izleyen amcalar da inanmıştı. herkes inanmıştı ki o zamanların yenilmezi kadıköy'de o şanlı kupayı ikinci kez alacaktık. hayaller gerçekleşmese bile duygular ne kadar temiz, umutlar ne kadar tazeydi.

    yaşanılan kötü şeylerden bile keyifle bahsetmeyi sağlayan şeyin adı galatasaray. bizim hayatımız galatasaray. ben çocukken de sen vardın, büyüdüm yine sen varsın. ben seninle üzülmeyi bile çok seviyorum.
  • 438
    yazdığımı sanıyordum ama nasıl acı veriyorsa artık, daha önce hiç entry girmediğimi fark ettiğim maç. o zamanlar hotbird uydusunda basit şifreli birkaç fransız kanalı vardı bu maçları yayınlayan. bordeux maçını da oradan izlemiştim. bordeux maçında yapılan saçmalıkların aynısı yine olunca bu sefer dönüşü olmadı. almanlar cezayı kesti... 98 de ki bilbao maçından daha kötü bir iz bıraktı. çok farklı yenilgiler bile bunun kadar koymamıştı.
  • 439
    benim için hiçbir zaman travma olmamış olan maç. çok merak ediyorum benden başka bu şekilde hisseden var mı ama gerçekten bundan daha travmatik 10 maç sayarım rahatlıkla.

    her şeyden önce öyle bir lanse ediliyor ki sanki maç 2 2 bitse tur atlayacaktık. oysa 2 2 bitse de elenecektik ve zaten saldığımız için 3.golü yedik. 2 0’dan maç vermek olağan üstü bir durum değil, hele türk takımları için hiç değil.

    zaten o sene uefa kupası’nı falan alamazdın, kadro zayıftı,rotasyon zayıftı , her geçen gün takımın pili bitiyordu, ligde bile şampiyon olamadık zaten. bir sonraki turda elenme olasılığın çok fazlaydı.

    2 0’dan 2 2’ye maç getirmeyi bu kadar çok travma haline getirmek kulüp genlerine zarar veriyor. 2 0 öne geçtiğimiz her maçta bunu hissederiz farkında olmadan. nasıl kadıköy mağlubiyet serimizin ana sebebi 6 0 travması olduysa, bu tarz gereksiz şeyleri travma haline getirmek de avrupa karnemizi olumsuz etkileyebilir. geçti gitti işte, üstüne ağıt yakmanın manası yok.
  • 444
    olmasaydı sonumuz böyle dedirten uefa kupası son 16 turu rövanş maçı. ortaokulda yatılı okuyordum ve 1 kez okuldan kaçtım o da bu maç için. okuldan kaçmak derken aklınıza caddelerin arasından geçip eve gitmek gelmesin; bizim köy ile yatılı okulun arası bildiğiniz çöldü -bozkır, kum temalı- ve o yaştaki bir çocuk için korkutucuydu ama pazartesi günü okula giderken aklımda tek şey o maçı izlemekti -yurtta yat saati 9 olduğundan maçı izlemem mümkün değildi- bu sebepten, o yaşıma kadar hayatımın en cesur eylemini yapıp okuldan kaçtım ama akşamında, 2-0 öne geçip maçı vererek ve turnuvadan elenerek hayatımın şokunu yaşadım. ayrıca harry kewell'ın stoper oynadığı maç olma özelliğini de taşıyor.
  • 446
    çocukluğuma dair hatırladığım en büyük travma sanırım bu maçtır. maçlar dsmartta idi ve ailemden izin alarak izlemeye gittiğimi hatırlıyorum bu maçı. şanlı sabri sarıoğlu'nun bordeux maçında attığı müthiş buzzer golüyle ben de inceden havaya girmiştim. o maç sami yen'de ağlayan fransız çocukları göstermişti reji ve ben gülüyordum onlara başıma geleceklerden habersiz. okulda bile arkadaşlarımla sürekli bu maçı konuşuyorduk. teknik detayları hatırlayamasam da 2-0'dan sonra bir türlü maçı kopartamayışımız ve benim bile haberdar olduğum kronik ucuz gol yeme hastalığımız bana bir türlü huzur vermemişti.* kaldı ki 0-0 bile bize yeterken sonrasında yaşananları anlamlandırmak bugün bile çok saçma ve acı. guerrero ismini de sanırım ölene dek unutmayacağım. zira kendisi attığı iki golle boğazımı düğümlemişti önce. sonrasında da bir türlü yakaladığımız şansları değerlendiremeyip bir savunma arkası toptan 3. golü de yemiştik. bu benim için kırılma anıydı. önce durumu idrak edememiştim. bütün bunlar şaka olmalıydı. eve doğru yürürken bir anda ağlamaya başlamıştım. daha önce hıçkırarak bu kadar kötü ağlamışsam da inanın hatırlamıyorum. sevgili galatasarayımın bana yaşattığı ilk tragedya bu olmuştu. sophokles'in yazdıklarından bile daha acıydı benim için. şimdi ne lanet hamburg kaldı, ne guerrero ne de olic. 13 sene geçmiş ama ben hala unutamadım o geceyi.
  • 448
    5. sınıfa gidiyordum ve o zamanlar sabahçı öğlenci kavramı vardı. sabah 6'da kalkmak zorunda olduğum için genellikle maçların ikinci yarılarını izleyemezdim. bu maç için evdekilerden izin almıştım. tüm maçı izleyebilecektim. ilk yarının sonlarında penaltı golü ile öne geçmiştik. sonra ikinci yarının başında o zamanlar çok sevdiğim baros ile 2-0'ı bulmuştuk. rahat şekilde maçı izliyordum bende herkes gibi. sonra bir anda ne olduysa 2 tane saçma sapan gol yedik guerrero'dan. 2-2 olduktan sonra da çok kötü oynamaya başladık. bende burdan sonra bir şey yapamayız diye yatmaya gittim. sabah servise bindiğimde şoför cüneyt abi maçı izledin mi diye sormuştu o da galatasaray taraftarıydı. abi çok kötü oldu ya berabere kalıp elenmek çok koyuyor dedim. ne beraberliği olum yenildik dedi. sonradan öğrendim dakika 90 gibi olic'in gol attığını. muhtemelen benim ilk travmam bu maç olmuştur. ne hayaller kuruyorduk oysa ki. kadıköy'de kazanılacak bir avrupa kupası. sağlık olsun.
  • 449
    bir nesilde gerçekten travma yaratmış uefa kupası son 16 turu maçı.

    hatırlarsınız bu maçın travmatik olmasının sebeplerinden birisi de harry kewell'ın stoper olarak oynamasıydı. ilk maçın 1-1 bitmesiyle aslında güzel bir avantaj elde etmiştik. evimizde oynadığımız maçta mladen petric gibi bir canavar oynamayacağı için de çok şanslı ve sevinçliydik. fakat paolo guerrero ve ivica olic denilen futbolcular çılgın atmıştı maçta. zaten o dönem hamburg çok güçlüydü almanya'da.

    bu turu geçsek o kupayı alacağımıza olan inancımız tamdı. hamburg en güzel duygularımızın katili olmuştu bu maçla. o gece sabaha kadar fifa 07'de hamburgla maç yapmış hepsini farklı kazanmış ama hırsımı alamamıştım.*

    tarihimizde birçok başarısızlık yaşadık ama bilemiyorum hiçbiri hamburg maçı kadar canımızı yakmamıştı. hatta şu maç bile;

    (bkz: 17 mart 2022 galatasaray barcelona maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın