• 451
    yıllar yıllar sonra bu kadar heyecanla beklediğim ilk maçtı bu maç. benim için şampiyonlar liginin yeri ve önemi çok ayrı. kadıköy'deki şampiyonluk maçını bile bu maçtaki kadar heyecanla beklemedim. galatasaray uzun zaman sonra ait olduğu yere döndü, kolay değil.

    maçla ilgili söylenecek çok şey var. ilk yirmi dakikada sahada nerdeyse hiç olmayan bir galatasaray izledik. yirmi dakikadan sonra takım silkinmeye başladı, otuzuncu dakikadan itibaren ısıran ve rakibi rahatsız eden bir galatasaray vardı sahada. umut'un sakatlığı sebebiyle erkenden oyundan çıkması mutlaka olumsuz etki bıraktı. otobana dönen hakan balta'nın kanadı yürekleri ağıza getirdi sık sık. eboue'nin kritik müdehaleleri, muslera'nın gününde olması, semih kaya'nın ilk şampiyonlar ligi tecrübesinden alnının akıyla çıkması gurur veren şeyler.

    bunun yanında pas organizasyonlarında istediğimizi yapamadığımız düşüncesindeyim. manu'nun pas trafiğinde başarılı olması ve çalımlarla oyuncularımızı tereddütte bırakmaları çekingen kalmamıza sebep oldu. bunun yanında melo'nun beklenen performansın altında kalması, selçuk'un alışkın olduğumuz rahat oyununa izin verilmemesi ve burak yılmaz'ın bazı dakikalarda kendini hissettirip bazen kaybolması takımımız adına çok parlak olmayan şeylerdi.

    hakem hakkında bir şeyler yazmaya tenezzül dahi etmiyorum.

    açıkçası işin teknik, taktik, performans boyutuyla çok ilgilenmiyorum bu maç için. dün akşam sahada iyi mücadele eden, hırsını yansıtan bir galatasaray vardı. benim beklentim de bu yöndeydi. işin skoru bundan daha önemli değil. galatasaray dün akşam rakibini sıkıntıya soktu. yeri geldi 10 kişi defans yaptırdı. rakibinin süreye oynamasına neden oldu. ve bunu ingiltere'nin belki de en iyi takımına, kendi sahasında yaptırdı.

    skor çok farklı olabilirdi elbet. biz öne geçebilirdik. ya da daha fazla gol yiyebilirdik. ama farklı bir mağlubiyet, dün akşam duyduğum gururu zerre azaltmayacaktı. çünkü fatih terim'in oluşturmak istediği, yenilirken bile taraftarına gurur yaşatan takımı dün sahada gördüm. arenada'ki maç için oldukça umutluyum. fatih'in aslanları, bıraktığı yerden avrupa'yı sallamaya devam edecek.
  • 452
    öncelikle şunu söylemeliyim ki hakemin hem manchester'ın hemde bizim penaltılarımızı vermediği maç. ha ilk dakikadaki net penaltı pozisyonunu verseydi, o ataklar olmazdı orası ayrı.

    semih kaya çok güven veriyor. bu sarı adam yüzünden hayatımdaki tüm önyargıları kırdım amk. teker teker göt etti benim çevreyi. sen bizi hep göt et semih diyeceğim ama bu saatten sonra güvenim tam. bi kere ettin o bize yetti semihim.

    hamit, geri döndü diyebiliriz. ligde oynadığı maçlara göre çok daha istekli, çok daha verimli oynadı. böyle devam eder inşallah. gözlerinden öperim abim.

    melo, karıylan gızılan takılacağna, az antremana çıksaydın böyle olmazdı kel adam. bir an önce toparla kendini. hadi aslanım.

    selçuk, melonun hatalarını düzeltmekle uğraştığın için pasörlüğünü gösteremedin. olsun, her zaman olduğu gibi güven veriyorsun.

    muslera, yorum yapmaya gerek duymuyorum. sen dev bir kedisin nando!

    burak, karşı karşıya pozisyonlarda köşeye vurmasını iyi bilen bir oyuncuydu, ama neden bu maçta golü bulamadı, bilemiyorum. pozisyonda netti. hayırlısı, hataların hırsın olsun aslan.

    amrabat, içindeki galatasaray aşkını sahaya yansıttığın için helal olsun sana. o top götü kalkık ingilizlerin götüne girseydi de, burada çoştursaydık sana.

    not: bu entry ilk 11 göze alınarak yapılmamıştır. aklıma takılanları yazdım. hakan balta için yorum yapmayacağım.

    not2: biz böyle oynarsak bu gruptan manchester'ı burada yenip birinci çıkarız. hayırlısı.

    allah yardımcımız olsun!
  • 455
    kalede çok pozisyon verdik gibi saçma bir argumana konu olan ve eleştirilen maç. old trafford'da manchester united ile oynuyorsun. şu cümle üzerinden yüzlerce sayfa yazı yazılır. tabi pozisyon vereceksin. sen kimsin evinde united'a pozisyon vermeyeceksin? kulübün adı 6 sene sonra şampiyonlar ligine yazılmış, eboue dışında geride oynayanlar şampiyonlar liginin introsunu duymamış, iki tane genç oyuncun var defansta. oynadığın oyuna, verdiğin mücadeleye bak. ayakta alkışlanır.
  • 459
    kaybettiğimiz için üzüldüğüm, ancak oynanan oyunun geleceğe ümitle bakmamı sağladığı maç olarak ifade edebilirim. verilmeyen penaltı maçı katleden hakem için söyleyecek sözüm yok. bu para ve televizyon yayınları oldukça sahada değil altı otuzaltı hakem olsa o penaltı çalınmaz. manu'nun penaltısı o kadar kolay çalındı ki bizim pozisyon aklıma geldi ve üzüntüm arttı. grupta hedef maçımız olmadığı için bu maçı geride bırakmalı ve braga'yı yenerek rakibin ilk 2 ümidini bitirmeliyiz. aksi sonuçlarda braga ile üçüncülük mücadelesi vereceğiz.
  • 461
    son zamanlarda spor kamuoyunun dilinde bir kavram var: “buraları oynamak.” galatasaray buraları oynayabilir mi? oyuncuların kaçı oynayabilir ya da oynadı ve ha keza. maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar oyuncularından hocasına; bir dakika desteği kesmeyen taraftarına kadar ben buraların takımıyım dercesine mücadele ettik.

    taraftar gerçekten müthişti. gençlik marşıyla destan yazma geleneğini haiz avrupalı galatasaraylılar yine iş başındaydı ama; direkler müsaade etmedi. değinmeden geçmek olmaz: fatih hoca, hemen arkasında oturan kabasakallıları -kuvvetle muhtemel arap sermayedarları- çatlatırcasına çok şıktı. başkan maç izlememe geleneğini anamızın ligiyle sınırlı tutmuş anlaşılan, maçı şeref tribününde aralarında ebru köksal’ın da bulunduğu ekiple izledi. dediğim gibi destan yazmak için gerekli altyapı hazırdı.

    bu kadar saha dışı olaydan sonra saha içine dönelim. fatih hoca yine büyük maçlara sürprizle başlama geleneğini bozmadı. beklentilerin aksine stoperde dany kartını kullandı. savunmada çift cengâverle oynadık. gerçekten cengaver gibi oynadılar. ikisi de mükemmele yakın oynadılar. hakan kötü müydü? hayır. valencia’nın göz alıcı performansı ve amrabat’ın müdafaa zafiyeti sol kanattan pozisyon vermemize neden oldu. melo – selçuk’tan istediğimiz verimi alamadık. şayet alışık olduğumuz melo- selçuk oyununu izleyebilseydik, 93’teki beraberliğin “ancak adı” olacaktı fuzuli-mecnun misalindeki gibi. hamido anamızın ligine nazire edercesine oynadı. sağda da iyidi. solda da. umudumuz hızlı başladı; ama hakem anasının liginden gelmiş belliydi. ilk yarım saat dolduğunda hakkında edilen ve edilecek bütün küfürleri hak etmiş olmanın gururunu yaşar gibiydi. çalmadıklarının yanında sikimsonik sayılacak bir penaltı kararı verdi. hayır buna da çalmasa kendi içinde tutarlı diyeceğim. adam ceza sahasındaki pozisyonları es geçiyor demek ki kanısına varacağım. elmander-burak ilk defa birlikte oynadı. elmander iyiydi, burak konusunda önyargılıyım, halen kıramadı. kırılana kadar yorum yok. zamana bıraktım. gelelim değerlimize kıymetlimize. muslera dosta güven düşmana korku salmaya avrupa arenasında da devam etti. nani’ye feykin kralını gösterdi. dik duruşuna kurban yazmıştım maç sırasında buralara. mükemmel oynadı. en iyi 11’e seçilerek tacını da aldı. allah nazardan saklasın.

    velhasıl-ı kelam mücadele olarak manchester’dan bir kafa öndeydik maç boyunca. galibiyet olmadı ama hem takımın hem taraftarın üst tur için inanmışlık derecesi bu maçla katlanarak arttı. benim inancım tam. cimbom yüzümüzü güldür bu sene dedik. yenilse de güldürüyor yense de. çok şükür ara vermeden devam ediyor.
  • 462
    1-0 yenildiğimiz şampiyonlar ligi 2012 sezonu ilk maçı. öncelikle maçın hakkının beraberlik olduğunu belirterek, united'ın tecrübeli ve sağlam oyunu ile maçı kazandığını düşünüyorum. her iki takım adına da verilmeyen penaltılar vardı henüz ikinci dakikada umut'a yapılan hareket ve dany'nin maçın son bölümünde yaptığı hareket bariz penaltıydı. umut'un erken sakatlanması galatasaray'ın oyuna olan ağırlağını ciddi biçimde etkiledi tüm defansı rahatsız eden ve durmadan koşan bi umut oyunun ilerleyen bölümlerinde çok daha etkiledi olabilirdi üstelik onun yerine oyuna giren ve geçen sene playoff'lardan önce başlayan formsuzluğunu bir türlü gideremeyen elmander yine yokladı oynadı. pas oyununda ve top dağıtmada etkili de olsa elmander ile gitmeyeği bariz fatih terim'in.

    dany değil de semih kaya için artık olmuş diyebiliriz bu maçla birlikte. arda turan'dan sonra galatasaray altyapısının en potansiyelli oyuncusu. aynı şeyleri emre çolak için de söylemek isterdim ama bu çocuk olmayacak. tek olayı topu alıp etrafında dönmesi dışında hiç bir katkısını göremiyorum iyi adam kendini belli eder- ki bu çocuk iyi kötü 3 senedir a takım ile maçlara çıkıyor- ha oldu ha olucak derken ikinci aydın yılmaz konumuna gelicektir. hamit umarım sakatlanmaz ve oynadıkça düzelir her geçen maç iyiye gidiyor.

    bundan sonra samiyen'de arka arkaya oynayacağımız iki maç var. puan kaybı yaşamayıp iki maçta 6 puan alırsak gruptan çıkmak için büyük avantaj sağlarız. sonuçta samiyen'de ki maçlar daha farklı olucak bugünki oyunun bi tık üstüne çıktığımız zaman galibiyetler gelicektir. oynadıkça daha da oturucak bi galatasaray, ait olduğu ligde olabildiğince ilerleyecek bi galatasaray ruhu var.
  • 464
    "en iyi savunma, oyunu oynamaktır" felsefesiyle yarım yarım yardırıp mağlup olduğumuz, birazcık taraftar gözüyle bakarsak "manchester'ı elimizden kaçırdığımız" şampiyonlar ligi müsabakası. spor toto "süper" liginde yaklaşık 1 aydır oynanan tüm maçları alt alta toplayınca elde edilemeyen tempo, mücadele ve pozisyon zenginliğini 90 dakikaya sığdırmış; türk futbolu olarak aslında ne kadar boktan hallerde olduğumuzu ortaya koymuştur. manchester premier lig standartlarında bir oyun oynamış, galatasaray da rakibine ayak uydurmaya çalışmıştır. aslen bir kanat oyuncusu olan formsuz hamit altıntop'un oyun kurucu görevi üstlenmeye çalışarak arda turan'ın galatasaray'daki son demlerini anımsatması, takımda oyun kurucu rolünü oynayabilecek yegane adam selçuk inan'ın cm diliyle "dmc" pozisyonunda sıkışıp kalması, iş yapabilecek yegane forvet kombinasyonu olan johan elmander- umut bulut ikilisinin sahada birlikte oynayamaması gibi talihsizlikler galatasaray'ın bitirici hücum gücünü neredeyse sıfıra indirmiştir. hücumda çuvallamasına rağmen birçok gollük pozisyon bulan galatasaray valencia'yı durdurmak dışında defansta yapabileceğinden fazlasını yaparak saygı duyulmayı hakeden bir performans ortaya koymuştur. ancak gel gelelim bu performansın üzerine "old trafford'da böyle oynuyorsak, diğer iki takımı içerde dışarda parçalarız" diyerek umutlanmak insafsızlıktır. zira galatasaray'ın bu maçtaki performansı kolay kolay tekrarlanamayacak bir performanstır. galatasaray'a birkaç adale ve lif sakatlığı olarak dönmesi de ihtimal dahilindedir...
  • 465
    maçı özetleyen bir yazı olmuş: http://www.belfasttelegraph.co.uk/...-squib-16213625.html

    yazıdan bir alıntı:

    --- alıntı ---
    referee wolfgang stark might not have seen the clear foul. there was no excuse for the goal-line assistant missing it. yet somehow vidic, and united, escaped.
    --- alıntı ---

    kişisel not: 20 kasım 2012 galatasaray manchester united maçında kaçmak o kadar kolay olmayacak.
  • 475
    bugün 27 ağustos 2014 arsenal beşiktaş maçı'nı izlerken aklıma gelen maç o gün biz nasılsak bugünde beşiktaş öyleydi mücadele ve ruh anlamında ama sadece ikisi tabi bizim 3 topumuz direkten döndü artı net bir penaltımız verilmedi lan bu maçta! gene bunlar kadar ağlamadık amk o yüzden beşiktaş taraftarı ile futbol konuşulmaz ve beşiktaşlıların yanında takımları övülmez birader adamlar sabahtan beri hakeme sallıyor lan birde utanmadan. herif arsenali 10 kişi bıraktı daha ne istiyorsunuz beceriksiz herifler
App Store'dan indirin Google Play'den alın