efendim öncelikle; "istatistik bikini gibidir; çok şey gösterir ama asıl görmek istediğiniz şeyi saklar" demek istediğim karşılaşmadır.
http://img84.imageshack.us/...?image=iststkft6.jpg maç sonrası konuşmalarda gördüğüm çığırtkanlıklar karşısında hayretlerimi gizleyemediğim,
serdar bali denen adamın resmen iki yüzlülüğünü kustuğunu gördüğüm,
erman
* zavallısının gerçekten hakem değil, tam bir tv adamı olduğuna iyice ikna olduğum,
morgan de sanctis'in kendini bulduğu, ve adamın resmen;
- ulan oynatmadınız işte beni, elendik şampiyonlar liginden... diye haykırdığı,
kim ne derse desin, arda'nın direkt kaleye göndererek harika bir gol attığı,
servet'in elle gol atacak kadar kurnaz, sinsi yada düzenbaz biri olmadığını herkesin zaten bildiği,
gönderilsin diyenlere kapak nezdinde bir oyun sergileyerek, kapağın perçinlerini de attığı golle süsleyen bir lincoln izlediğim,
kewell ve arda'ya olan inancımı ve sevgimi daha bir arttıran,
gol kaçırsa da sahadaki hırsı, presi ve varlığı bile bana yeten baros'u fena bulmadığım,
meira'nın orta sahada fazla sırıtmadığı,
çaresizlikten de olsa birbiriyle iyi kötü anlaşan servet-emre ikisinin zaman zaman yavaş kaldığı,
yılda iki-üç kez küllerinden dirilen sabri'nin yine güzel oyununa devam ettiği,
hatta penaltı pozisyonundaki hırsı ile;
- yürü be sabri kim tutar seni diye haykırmamı sağlayan,
ayhan'ın başarılı grafiğine devam ettiği ve sakatlığının ciddi olmadığını umduğum,
skibbe'nin doğru hamleler yaptığına inandığım,
aydın bu ligin en kaliteli forveti olacaktır,
ahanda şuraya yazıyorum dediğim,
şişirilen trabzonspor'un evindeki beşiktaş beraberliğinden sonra ali sami yen'de alıdığı bu malubiyetten sonra,
- derbilerden 10 puan kazanamazsan şampiyon olman çok zordur diyebileceğim karşılaşmadır ayrıca.
edit: imlâ