• 52
    efendim öncelikle; "istatistik bikini gibidir; çok şey gösterir ama asıl görmek istediğiniz şeyi saklar" demek istediğim karşılaşmadır.

    http://img84.imageshack.us/...?image=iststkft6.jpg

    maç sonrası konuşmalarda gördüğüm çığırtkanlıklar karşısında hayretlerimi gizleyemediğim,
    serdar bali denen adamın resmen iki yüzlülüğünü kustuğunu gördüğüm,
    erman* zavallısının gerçekten hakem değil, tam bir tv adamı olduğuna iyice ikna olduğum,

    morgan de sanctis'in kendini bulduğu, ve adamın resmen;
    - ulan oynatmadınız işte beni, elendik şampiyonlar liginden... diye haykırdığı,

    kim ne derse desin, arda'nın direkt kaleye göndererek harika bir gol attığı,
    servet'in elle gol atacak kadar kurnaz, sinsi yada düzenbaz biri olmadığını herkesin zaten bildiği,
    gönderilsin diyenlere kapak nezdinde bir oyun sergileyerek, kapağın perçinlerini de attığı golle süsleyen bir lincoln izlediğim,
    kewell ve arda'ya olan inancımı ve sevgimi daha bir arttıran,
    gol kaçırsa da sahadaki hırsı, presi ve varlığı bile bana yeten baros'u fena bulmadığım,
    meira'nın orta sahada fazla sırıtmadığı,
    çaresizlikten de olsa birbiriyle iyi kötü anlaşan servet-emre ikisinin zaman zaman yavaş kaldığı,

    yılda iki-üç kez küllerinden dirilen sabri'nin yine güzel oyununa devam ettiği,
    hatta penaltı pozisyonundaki hırsı ile;
    - yürü be sabri kim tutar seni diye haykırmamı sağlayan,

    ayhan'ın başarılı grafiğine devam ettiği ve sakatlığının ciddi olmadığını umduğum,
    skibbe'nin doğru hamleler yaptığına inandığım,
    aydın bu ligin en kaliteli forveti olacaktır, ahanda şuraya yazıyorum dediğim,

    şişirilen trabzonspor'un evindeki beşiktaş beraberliğinden sonra ali sami yen'de alıdığı bu malubiyetten sonra,
    - derbilerden 10 puan kazanamazsan şampiyon olman çok zordur diyebileceğim karşılaşmadır ayrıca.

    edit: imlâ
  • 54
    1-0 olsun bizim olsun derler ya tam da o hissiyat içinde cafede izlemeye gittim. kendi kendime "fenerbahçe-galatasaray maçı mı var ulan bu akşam?" dedirtecek kadar aminci fenerlinin arasında izledim maçı. eee haliyle de gol gelince de avazım çıktığı kadar bağırmayı da ihmal etmedim. bu atmosfer içinde benim için çok gergin başladı maç. kendimce bu bizim ölüm kalım maçımız, dönüm noktamız olabilir düşüncesine sahiptim. trabzon orta sahada iyi basıyor, defansın arkasına hızlı sarkmaya çalışıyorlardı. ilk yarı da bir nevi başarılı da oldular neyse ki zamanında çıkıp açıyı daraltan iyi bir kaleciye sahibiz. daha sonra takım toparlandı orta sahada topu kapıp hızlı bir şekilde atağa çıkmaya başladı ve sonucunda 2 golle devreyi kapadık. sezon başından beri gördük ki arda turan sağ çizgide bocalıyor. skibbe bu sefer ona maçın başından beri solda görev verdi ve bu genç galatasaraylı maçı ilk yarıda kopardı. bu nokta da skibbe'ye de kızmamak lazım elinde kewell ve arda varken hangisini solda hangisini sağda oynatacaksın? kolay karar değil. ancak bu maç gösterdi ki kewell sağ kanatta tecrübesiyle arda'dan hem daha etkili oluyor hem de arada milan baros'a yaklaşarak forveti ikilemeyi becerebiliyor. ilk yarıda da neredeyse 2 gol atabilirdi olmadı sağlık olsun.

    takım olarak diyebiliriz ki gerçekten hücum yapmayı öğrenmişler ve hızlı çıkıyorlar ama hala bir eksik var ki o da savunmanın arkaya kaçırdığı adamlar. burada bence defans ikilimiz emre güngör olmadığı sürece kimlerden oluşursa oluşsun bu problemi yaşayacak çünkü orta saha adamlarımız rakip takımın orta sahasına yeterince basmayarak rahat pas imkanı sağlıyorlar. bu noktada bir an önce barış özbek'i de görmek istiyoruz. trabzonspor atamadı belki ama olympiakos takımı bunları affetmeyebilir ki o maçı alamadığımız takdirde kanımca gruptan çıkmamız çok zorlaşır.

    çok rahat bir maç izlediğimi söyleyemeyeceğim ama güzel bir galibiyet aldık ve bu da takıma moral motivasyon olarak çok şey katacaktır.
  • 58
    (bkz: tarihte bugün)

    arda turan'ın ortasının gol olduğu maç. gol görüntüsü tost makinesiyle çekilmiş. https://www.youtube.com/watch?v=dCYaUdWBo8I

    ayrıca bu maçtan sonra bir çekiliş yapılmıştı, kazanan arda'nın bu maçta giyindiği ayakkabıları alacaktı. ödülün verildiği maçın özetinde bu görüntülere yer verilmişti, arda ise kazanan gence ''giyin bunları, sen ortayı aç, top zaten kendiliğinden gol oluyor, merak etme'' demişti. bunu niye anlatıyorum? bilmem, ama bazen gereksiz detaylar gerekli olabiliyor.

    lincoln'ün golü de muhteşemdi ayrıca. golden sonra köşe bayrağıyla dans etmişti ve ikinci sarıdan atılması gerekiyordu. erman toroğlu yorumlaması ile videosu: https://www.youtube.com/watch?v=6E8nTSso6_s
App Store'dan indirin Google Play'den alın