galatasaray ve fenerbahçeyi objektif olarak önce oyuncu oyuncu daha sonra da takım olarak karşılaştıralım;
muslera - volkan demirel: muslera'nın ağır bastığı aşikar eşleşme. muslera topu oyuna sokmasıyla, refleksleriyle, yan topdaki başarısıyla oldukça çok dikkat çekmekte. dünya çapında bir kaleci. yediği gol sayısı da kalitesinin bir göstergesi. volkan da türkiyenin en iyi yerli kalecisi. cüssesine rağmen çevik. ama genel olarak bakarsak muslera bir adım önde. volkan da bunu kabul ediyor zaten.
eboue - gökhan gönül: ikisi de hücumcu bek olmalarına rağmen eboue'nin defansif yönü de oldukça kuvvetli ve aralarındaki ciddi fark burada ortaya çıkacak. gökhan'ın defansif yönü zorlu maçlarda ortaya çıkıyor. aklınıza türkiye'nin hırvatistan maçını ve slovakya maçını getirin. her ikisinde de hatayı yapan oydu. stsl'de üstüne kimse gitmediği için bu zaafiyeti belli olmuyor. bana göre bu pozisyonda da eboue önde.
semih kaya - serdar kesimal: semih kaya yaşına rağmen hava hakimiyeti, mücadele gücü, topu oyuna sokabilmesiyle dikkat çekiyor. fakat hamle zamanlamalarında sıkıntı var. diğer tarafta ise serdar sakatlık sonrası bir türlü form tutmadı. her ne kadar tecrübesi daha fazla olsa da bu eşleşmede en kötü ihtimalle birbilerine eşitler.
ujfalusi - yobo: ujfalusi ve yobonun tecrübeleri biribirine yakın. her ikisi de yaşları itibariyle biraz ağırlar
* bana göre ujfalusi bir tık önde.
hakan balta - ziegler: hakan geçen seneye göre oldukça formda. daha çok defansif yönüne odaklanmış durumda. ama soğukkanlı olması ve tekniği onu bir adım öne çıkarıyor. ziegler ise oldukça formsuz. bu sene fb'nin yediği golün büyük kısmı onun kanadından yendi. fb'nin zayıf karnı onun kanadı olacaktır. yine hakan önde.
engin baytar - mehmet topuz: engin top tekniği, yaratıcılığı ve mücadele gücü ile öne çıkıyor. fakat agresifliği ve bazen oyuna kendini kaptırıp 2-3 kişinin arasına gereksiz yere girmesi onun handikapı. mehmet topuz ise son zamanlarda formda ve mücadele gücü oldukça yüksek olsa da yaratıcı olmaktan uzak. bu ikilide de öne çıkan engin baytar. ama tabi ki sinirlerine hakim olabilirse.
selçuk inan-emre: son zamanlardaki formu, tekniği, zekası, duran toplardaki golcülüğü selçuğun artıları. emre ise uzaktan şut atabilmesi, mücadele gücü ve cezasahasına girdiğinde tehlikeli bir oyuncu. ama onun da agresifliği ve gs maçında çok fazla ceza sahasına yaklaşmıyacak olması handikapı. bu ikiliden de öne çıkan selçuk inan.
felipe melo-cristian: herhalde burada kimin öne çıktığı bellidir.
emre çolak-stoch: emre bu sene formayı kaptı ve bana göre en az arda kadar umut vadediyor. ayrıca pas kalitesi, şut tekniği ve mücadele gücü onun en önemli artıları. fakat gençliğinden kaynaklı agresifliği onun handikapı olabilir. stoch ise oldukça formda. şutları çok tehlikeli, seri bir oyuncu ve çok rahat adam geçebiliyor. bu ikilede öne çıkan stoch oluyor.
necati - alex: necati tecrübeli bir golcü görünümünde. yakaladıklarını affetmiyor. diğer tarafta ise hem golcülü hem de asistleri ile sevelim sevmeyelim ama bir alex faktörü var. burada bana göre alex bir adım önde.
elmander-sow: elmanderi anlatmaya gerek yok. takımını resmen bir kişi fazla oynatıyor. sow ise yetenekli bir forvet ama gerek takıma yeni gelmiş olması ve lige alışmamış olması gerekse mücadele gücü açısından elmanderin gerisinde kalıyor.
yedek kulübeleri: oyuna sonradan sokmak adına galatasarayımızda en başta baros, riera dikkat çekiyor. fenerbahçede ise dia aklıma gelen tek isim. bu açıdan da galatasarayımız önde.
genele bakarsak; galatasaray kriterlere göre 9-2 önde. kalite olarak önde olan taraf bariz bir şekilde galatasaray.
fakat pek tabi ki sadece oyuncuların adı maçı kazandırmıyor. takım olmak, o coşkuyu yakalamak, teknik adam kalitesi ve cesareti, ev sahibi olma ve fenerbahçenin kadıköydeki istatistikleri de önemli faktörler. galatasaray bu sene fatih hocayla çok iyi bir uyum yakalamış durumda. gol sevinçlerinde bile o takımı görebilmek hiç de zor değil. her oyuncu birbirne elinden geldiğince yardım ediyor. fatih terim'in de kalitesi tartışılmaz. cesareti de öyle tabi. buna en güzel örnek ise arenadaki fb maçı. fenerbahçe ise malum olaylar sebebiyle birbirine sarılıp ligin ilk yarısını götürdüler. fakat bu kenetlenme bir yere kadar sürdü ve puan kaybettiler. muhtemelen psikolojik olarak ayakta kalamadılar. aykut kocaman da elinden geldiğince takımına sahip çıksa da her anlamda fatih terim'in gerisinde. burada en çok kaygı verici olay takımın psikolojik olarak staddan etkilenme olasılığı. ama bu sene ki oyuncu grubunun tecrübesi ve genel olarak bir çok oyuncunun
* soğukkanlı yapıya sahip olması da bu psikolojik avantajı yıkacak düzeyde.
peki maçın gidişatını neler etkileyebilir. galatasarayda handikap olarak aşırı agresif olmak oldukça tehlikeli. olası bir kartta tüm takım oyunu bozulabilir. ayrıca hakanın kanadı da tehlikeye açık. o bölgeyi yardımlaşarak kapatılmalı. olası bir gökhan-mehmet ikilisi o bölgeyi çok zorlar. ayrıca eboue stoch karşısında da sıkıntı yaşayabilir. eboue'nin müdehalelerine dikkat etmesi gerekiyor. fenerbahçenin zayıf karnı ziegler'in kanadı olacaktır. bu bölgeyi başta eboue ile zorlamak gol getirebilir. ayrıca fenerbahçenin stoperleri arasına girebilecek oyuncularımız da gole oldukça yakın olacaktır.
sonuç mu?
bekleyip göreceğiz...
edit: hadi skor tahmini yapayım bakalım tutacak mı. 1-3 veya 1-2
edit 2: imla