2016-17 Türkiye Süper Lig 4.Hafta Maçı
20:30 Türk Telekom Arena
2 - 0
  • 176
    galatasaray'ın uyutucu top çevirme oyununa 86 dakika dayanıp stadı terkettiğim maç. dolayısıyla 2. golü ve penaltıyı, iğrenç, kalabalık, ter kokan, 3. dünya ülkesi ülkemize yakışır kalabalıkta ve tıkanıklıkta olan metromuza erken varmaya çalışan binlerce kişiyle beraber stad dışından dinledim.

    2-0 veya 3-0 olması zerre umudumda değil çünkü takımın oyununu beğenmedim... elbette artılar vardı ama genel itibariyle ne yazık ki ne tat verdik ne de ilerisi için umut.

    * selçuk bey, görünen o ki riekerink bey'den daha büyükmüş. herkes bir anda sanki canını alacakmışız gibi öyle bir sahiplendi ki...o ve sneijder bey oyundayken galatasaray'ın orta sahası bitik. amma velakin tolga ciğerci diye bir maden bulmuşuz ki , of ki ne of..bu ligin çok üzerinde bir kalitesi var bu adamın resmen orta sahayı domine ediyor. oyunun sürekli içinde ve defansta , hücumda, mücadeleden kaçmıyor ve oyunu çok iyi okuyor. onu izlerken selçuk bey'in ne kadar yetersiz olduğunu daha iyi anlıyor insan...

    * eren derdiyok inanılmaz mücadele etti, yakaladığı az sayıda pozisyonları hep olumlu kullandı, zaten ikisini gol yaptı, ve o attığı gol neydi öyle? herhalde çıplak gözle izlediğim en güzel gollerden biriydi... sürekli savunmasına yardım edip etkili presi ve fiziğiyle takıma güç kattı tıpkı tolga gibi. ayrıca hava toplarında drogba'dan sonra gerçekten etkili bir forvetimiz oldu. geçen 2 haftaya nazaran oyunun içine daha çok dahil olduğunu da eklemek lazım.

    * bruma, herkesin en çok eleştirdiği ama bir o kadar da çok şey beklediği adam. sahada bizi ayağa kaldıran tek adam belki de. aldığı her topta pozisyon yaratmaya çabalıyor ve başarıyor da, biraz şanssızlık, biraz takımla uyumsuzluk, biraz da son kararlarındaki eksiklik nedeniyle hala eksiği çok ama gününde olursa her takımın canını yakabilecek bir potansiyel. boş alanda yakaladığı topları takımıyla daha iyi entegre olarak kullanabilirse büyük silah.

    * yasin ve sabri'nin kanadı bugün çok verimsizdi. dediğim gibi sinan'dan çok çabuk vazgeçti riekerink ama yasin sağ kanatta hiç olmuyor , içeriye girdi falan kayboldu oralarda. sabri hata yapmadı elinden geleni yaptı ama yasin'in daha fazlasını yapması lazım. ya da formayı poldi'ye bırakması...

    * rakibe orta sahamızı kolay geçirtmeme anlamında geçen haftalara göre bariz bir ilerleme vardı ve hücum presimiz çok etkiliydi, ama topa sahip olma oyunu oynarcasına çevirdiğimiz toplar artık çıldırtma noktasına geldi cidden bu futbol bir gram bile zevk vermiyor, özellikle selçuk ve sneijder neredeyse hiç etkili top kullanamadılar. sneijder'in ciddi anlamda bir kademe düştüğünü görmek malesef kötü. umarım kendini toparlar diyeceğim ama ne şut atabiliyor ne pozisyon yaratabiliyor ne de top kontrol edip oyunu yönlendirebiliyor, aldığı topu geriye oynayıp arada bir kaç tane diagonal pas haricinde yaptıkları boş presler var sadece...

    * riekerink'in bu futbola ne taktiksel ne de oyuncu değişikliği anlamında bir katkısı olmadı malesef. kendisinin saha dışı yaptıklarını beğenmekle beraber, maç içerisinde çok fazla etkili olmadığını düşünüyorum. görünen o ki selçuk ve sneijder'i oyundan alabilecek nüfuza da sahip değil, böylece bize de bu ağır ve kısır futbolu bir süre daha izlemek düşüyor...forma adaletinin olmadığı, birilerinin fomsuz bile olsa hep oynadığı bir yerde başarı gelmesi çok zor. hoca anlaşılan mecburen daha çok oynatacak selçuk'u. sneijder zaten yarı tanrı olduğundan, oynamaması teklif dahi edilemez...

    sonuç olarak 2-0 kazanmış olduk ama sadece topa sahip olma anlamında iyi bir takımı izlemek pek keyif vermedi...
  • 177
    bu maçta geride kalan üç maçtan daha iyi yaptığımız iki şey vardı. ilk olarak önde çok iyi pres uygulayarak kaptırdığımız topları hemen akabinde geri aldık. rakip ceza sahası içinde çoğalma işini de birazcık iyi yapınca kolay bir maç oldu. ancak bunlar şampiyonluk için yeterli olmayacaktır. ileri de daha çabuk çoğalmamız şart özellikle de ceza sahası içinde. en kritik nokta ise hızlanmamız. daha hızlı top çevirmemiz şart.
  • 178
    dünkü rize maçı dört şeyi çok açık ve net olarak ortaya koydu.

    1-topa sahip oluyoruz ama gol bölgelerinde yeterince etkili değiliz.

    2-orta sahada tolga ciğerci savunmada mükemmel, hücumda iyi. selçuk inan savunmada sıfır, hücumda yetersiz. o nedenle de oyunu domine edemiyoruz.

    3-yasin çok top kaybediyor, sabri yetersiz. onun için kanatlarımızdan biri hep kırık kalıyor ve dolayısıyla da eren'e yeterince orta yapamıyoruz.

    4-takımın koşu mesafesi hep düşük kalıyor. 108 km'nin üzerine bir türlü çıkamıyoruz. bunu 115 km'ye çıkarmadan avrupa çapında bir takım olmamız mümkün değil.

    bu sorunlara çare buluruz inşaallah.
  • 179
    3 puan alarak yolumuza devam ettiğimiz maç. derbi öncesi gol yemeden alınan bir galibiyet oldu. rakipten başlayalım.

    geçen sene başındaki görüntüsünden çok uzak bir rize vardı karşımızda. ortasahanın ilerisinde ne yapacağını bilemeyen oyuncu topluluğu. pas yapamıyorlar. evet zaman zaman iyi pres yaptık ama bazı anlar gerçekten yuh dedirtti. kweuke dönene kadar allah'a emanet gidecekler gibi. hiç beğenmedim kendilerini. zaten bu sezonun ilk 4 haftasını baz alırsak ligde ciddi bir güç farkı var, ortada takım yok. ya kalın takımlar var, yada aşırı güçsüz. ayrıca sakat sakat kalecileri ile devam etmeleri ciddi hata oldu. topu çok kolay bize verdiler.

    bize gelirsek; öncelikle riekerink. oyunu okuyamıyor bu adam. en azından şu kısa maraton için bunu söylebiliriz. yedek kulübesinde adam olmasa anlayacağım ama var bu sezon. takımın krize girdiği, yorulduğu anlarda bir şeyler yapması gerekiyor ama bu anı bir türlü ayarlayamıyor. akhisar maçında çok geç kaldıe, kayseri maçında acele etti ve bugün bir kez daha geç kaldı. 60'tan sonra başta yasin olmak üzere değişiklikler yapması gerekiyordu ama kendisi yanlış hatırlamıyorsam 77. dakikaya kadar bekledi. rakip güçlü olsa canımız yanacaktı, iki kere iki dört.

    takıma gelirse; riekerink'in oynatmaya çalıştığı oyundan ben memnunum. eksiklikleri tabi ki var ama gelişecektir oyunumuz. topa sahip olan bir takım istiyorum diyordu beyimiz ve kendisi bunu her maç gösteriyor bize. bir oyunumuz var uzun bir aradan sonra. iç sahada bir şekilde sonuç alırız ama alışma sürecinde önemli olan deplasmanlarda takılmamak.

    oyuncu performanslarına gelirsek; eren ve tolga ön plana çıktı. eren uzun yıllardır aradığımız oyuncu tipi. pivot santrafor her zaman imdat koludur ve türkiye liginde işlememesi söz konusu değil. takımı inanılmaz rahatlatıyor attığı gollerin yanında. kanatlara çıkıyor yeri geldiğinde ve ısrarla topun arkasında durmaya çalışıyor, savunmaya destek oluyor. 2-3 kere defansın önüne geldi ve bunları yaparken faul yapmıyor ve ofsayta düşme gibi bir durumu yok. 2015 yazında burak'ın alternatifi olarak kendisini ve kendi tipi birisini alsak farklı bir sezon geçirebilirdik. hep devam eren bey.

    tolga tam ihtiyacımız olan noktaya transfer. çok değerli bir oyuncu kendisi ve katkısı umarım devam eder. rakip kaleye yaklaştıkça verimi düşüyor o sebeple ideal bir galatasaray'da kendisinin yanına iyi bir 8 numaraya ihtiyacımız var. mevcut kadroda josue dışında kendisine uygun partner yok.

    tolga ve eren'in bir tık altında bruma ve sneijder var. bruma'nın eksiği çok ancak özgüven patlaması yaşıyor bana göre. ancak sağa bence hiç geçmemeli. sol kanatta mümkün olduğunca tutmalıyız kendisini. sneijder istekliydi. 10 numara gibi değil bana göre kendisi. gücü kuvveti yerinde olan sneijder tam bir 4-3-3 oyuncusu. şuan da fit ama yaşı sebebiyle kaldıramıyor orayı. çok koşuyor ama rakip kaleye yakın top alamıyor bir türlü. sürekli markaj altında, maçta da özellikle 2. yarıda bir kaç pozisyonda çok boştu ama arkadaşları topu ona atamadı. daha iyi olmalı ama grafiği iyiye gidiyor. 3 asisti var kağıt üzerinde ama ortalar üzerinden bu asistler. keskin ara paslarından görmeliyiz kendisinin. dilerim tepe sneijder'ini izletir bize yakın gelecekte ama sanki 13-14 ve 14-15 sneijder'ini göremeyeceğiz gibi bundan sonra. bunu da gole yakınlığı olarak söylüyorum.

    son olarak takım için konuşursam; eksik olan yerlerimiz sağ bek, önlibero ve sağ açık pozisyonu. yasin bugün kötüydü ama bunda sağda olmasının etkisi büyük. bruma-yasin sol poldi-sinan sağ kanat rotasyonuna girmeli. 2 sol kanadı aynı anda sürmek bence yanlış. sağ bek için cavanda son umudumuz. kendisini görmeden bir şey demek istemiyorum ama gelmeli ve oynamalı. önlibero ise kanayan yaramız. hücuma destek verecek tolga'ya partner adama ihtiyacımız var. tehdit yaratmamız gerekiyor o noktadan.

    not: stattaki koltuklar çok pisti. bir temizlik yapmak zor olmasa gerek. 1 senedir boşmuş gibiydi koltukların durumu.
    not 23456789: tolga özkalfa dinlendirmeli. aynı maçta 2 penaltı ve 1 kırmızı kartı veremeyen hakemin mesleğini yapmasına gerek yok. daha ne görmeyi bekledi merak ediyorum.
  • 186
    bruma penaltıyı kullanmak istedi, sneijder'in yüzüncü maçıydı, stadyum "eren" diye inledi. selçuk'un o penaltıyı kaçırmasına üzülmedim. bir galatasaray maçında şunu yaşadığım gerçekten çok nadirdir.

    maçtan sonra hamit'in su şişesi tekmelediği fotoğrafı gördüm. o hamit ki bir profesyonel futbol sezonu boyunca ayağına top değmeden maaşını almış, ısındığı halde oyuna girmediği için aklınca tepki gösteriyor. riekerink'in bakışına bak aynı fotoğrafta.

    bu takımdan defolup gideceksiniz.
  • 189
    bu maç oynandığında henüz sözlükte okurdum o yüzden bu yazıyı yazma şansını bugün bulmuş bulunmaktayım. burdan eren derdiyok'u hayatım boyunca çıplak gözlerle izlediğim en güzel golü bana izlettirdiği için teşekkür ediyorum. ayrıca, bu maç sneijderin 100. maçıydı* ve bruma da penaltıyı kullanmayı çok istemişti ama burdan penaltıyı kullandırtmayan ve kaçıran kaptanımız selçuk inan'a da selam yolluyorum*. ve yine ayrıca, maç sonunda tüm takım sevinirken su şişesini tekmeleyen rızık reyiz hamit altıntop'un bir an önce takımdan ayrılmasını diliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın