• 16
    tam kapalı kenar üstte, yeni açıktan sadece 3 koltuk uzaktan izlediğim maçtır. maçtan önce, o yaz ismi bol bol bizimle anılan hami mandırali takımı ile sahaya çıktığında kapaliya çağrılmış ve tribünlerimizi selamlamistir. bunun üzerine trabzon tribünleri ise hemşerileri olan tugay 'i kendi tribünlerine çağırmış, o da bu davete icabet edip selamlamasini yapmıştır.

    çok değil bu maçtan 2.5 ay önce fenerbahce ' ye ellerindeki şampiyonluğu kaptırmış olan trabzonspor'a bu başarılarından oturu(?) galatasaray kapalısi olarak" fener 'i şampiyon sizler yaptınız " diye bagrilmistir.

    10 ile resmi olarak ilk buluşmamızdi samiyende ve emin olun o gün orada herkes bunun tarihi bir gün olduğunu ve uzun süreceğini biliyordu. golün olduğu frikiğin atilmasindan hemen önce zaten gol olacağı aşikardı. ne mutlu ki bana bu tarihi anı en güzel yerden canlı canlı, numaralinin arkasından batan güneşin tamda yüzümüze tüm sıcaklığı ile vurduğu zaman gördük, izledik.

    ayrıca bu maçta, ilerleyen haftalarda performansı çok düşecek olan ve yollarımızın ayrılacağı kalecimiz hayrettin demirbaş çok üstün bir performans göstermiş olup, hami nin ve sota nin bir çok gol pozisyonunu engellemiştir yaptığı kurtarışlarla.

    maçın son 5 dakikasında ise bir sonraki iç saha maçımızda rakibimiz olan fenerbahce nin kulakları cinlatilmistir.
  • 17
    o dönem her maçı olduğu gibi mahalledeki kahvehanenin camına yapışmak ve boynu 180 derece döndürüp sabit tutmak kaydıyla izlediğim maç.
    cine 5 yayınlıyordu ligi. kahvehaneci abi sağolsun dışarıdan izlemeye izin veriyordu. sonra o da düzenin adamı oldu. kapkara perdeler çekti camlara. bize de orhan ayhan'lı radyo 1 dinletileri düştü tabi. gol olduğunu stadyumdan gelen sesten anlardık. çünkü orhan abimiz o esnada maç yerine başka başka şeyler anlatırdı ve gol de olsa hikayesini kesmezdi. bir süre sonra da "bu arada galatasaray hagi'nin golüyle öne geçti değerli dinleyiciler" der ve golü anlatırdı. hey gidi.
    biz büyüdük ve kirlendi dünya..
  • 3
    mahalle maçlarında herkes maradona olurken ben hagi diye bağırırdım. arkadaşlarım pek anlam veremezdi.(1995) hatta bir tanesi 96 yazında hagi transfer olduktan sonra bağırdığım "şey"in bir insan adı olduğunu yeni anladığını sonradan itiraf edicekti.
    bir avuç ilkokul çocuğu nereden bilsin hagi'yi. benimde bağırdığıma bakmayın sadece özet görüntülerden falan biliyorum oturup bir maçını izlemişliğim yoktu. ama hagi işte ağzımdan hep hagi çıkıyordu.
    transfer olduğunu günü de hiç unutmam. yazlıkta çimlerin üzerinde yine vıcık vıcık terleyinceye kadar maç yapıyoruz. adını tam hatırlamadığım gözlüklü şişman bir arkadaş bisikletiyle hızlıca sahaya dalıp bisikletini bir köşeye fırlattı "olm senin adam gelmiş galatasaraya" diye bağırdı. bir anda maç durdu. ben dahil kimse kimden bahsettiğini anlamamıştı. "hagi olm hagi geldi galatasaray'a" dedi.

    transferi sanki ben bitirmişim gibi galatasaraylı arkadaşlardan tebrikleri kabul ediyordum. maçı bırakmıştık bu kadar büyük bir yıldızın bize gelişini o küçücük beyinlerimizde daha idrak edemiyorduk. mahalle maçında arkadaşlarımıza hava atıcaktık. hagi nin 5 sezon bize yaşatacaklarından bihaberdik.

    fenerli her zaman fenerlidir işte. karşı takımdaki yaşca biraz büyük iki fenerli arkadaşdan biri "hadi len maça devam etmicekseniz bırakalım. neden bu kadar seviniyosunuz ki yaşlı başlı adam o biliyorum ben dedi". üstüne de bana ukalalık yaptığını hatılıyorum. " bu kadar seviniyosun da sanki nası biri olduğunu biliyorsun"
    sonuna kadar haklıydı. ben hagi nin bir maçını bile izlememiştim. ama iki yıldır sokaklarda hagi'ydim işte. çocuğum ya bi savunma yapmam gerektiğini hissettim. "olm bi kere o adam şahane frikik kullanıyor" diyiverdim. o iki fenerli arkadaşın yüzündeki alaycı gülümsemeyi asla unutamam. onlara göre 30 yaşında kariyeri bitmiş bi adamın bizim ligimizde frikikten gol atma şansı yoktu.

    ve hagi'nin ali sami yen'e ilk çıkışı.trabzonspor maçı. erman toroğlu yorumcu. biz yine o mahalleden arkadaşlarla izliyoruz. ben maç boyunca hagi nin ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu ne kadar iyi frikik attığını (biraz da kendimi gaza getirdim) anlatıyorum. tam galatasaraylı arkadaşlarıma bile gına gelmişti ki.. gerisini maçı izleyenler hatırlayacaktır. hayatımda en çok sevindiğim gollerden biridir.
    (bu arada hagi ali sami yen 'e ilk monaco ile oynanan hazırlık maçında çıkmıştı sanırım. bu ilk resmi maçıydı.)
  • 13
    (bkz: tarihte bugün)
    hem hagi'nin galatasaray formasıyla sami yen'de attığı ilk gole tanıklık etmiş, hem de 4 yaşımı doldurmama bir gün kala galatasaraylı olmuştum. maç açıkken tv'de, anneme tv'den gelen sesin ne sesi olduğunu sormuştum. "maç var şu anda tv'de demişti." "kim oynuyo" diye sordum. "galatasaray" dedi. ben de nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde "galatasaray" dedim. ilker yasin'in"hagi vuruşunu yapıyor ve goool." dediğini hatırlıyorum.
    sen çok yaşa hagi, sen çok yaşa cimbom!
  • 2
    parçalı forma ve sarı şortla oynadığımız maçtır. trabzon kadrosunda şota nın olduğu döneme denk gelir. ama trabzon için maalesef ki hagi mizin bizlere uzun yıllar başarı getireceği günlerin başlangıcına da denk geldiğinden trabzonu eli boş geri gönderdiğimiz maçtır. bu maçta galatasarayımız için ve fatih terim için uzun bir maratonun başlangıcı olacak ve başarılar ard arda gelecektir.

    hagi nin attığı gol için;
    http://www.youtube.com/watch?v=JOCCHQdbiNM
App Store'dan indirin Google Play'den alın