alpaslan dikmen'in kemiklerinin sızladığı maçtır. bir stad dolusu taraftarın 90 dakika boyunca takımına zerre derece bir şevk katmadığının aleni göstergesi olan akşamdır. sayısız derbide sami yen'de yerimi almış soluğum kesilinceye dek bağırmıştım fakat dün maçtan çıktığımda hala ses tellerimde bir yıpranma olmadığını hissettim. sadece maneviyatımda biraz yıpranma olduğunu hissettim.
saat 16.00 sularında meşale'de bir kaç tek atıp, sloganlarımız ve meşalelerimizle şov yaptığımız sırada, patlak veren kavgada sarı kırmızı renkler içindeki bir çok kardeşimizi birbirine yumruk atmaya kalkışırken gördük. araya girdik, yatıştıramadık tehditlerle uzaklaşıp stadımızın yolunu tuttuk. yeni açık üst girişinde yurdun dört bir yanından galatasaraylılar ile muhabbet ettik, hoşgeldin ettik. fakat tribündeki yerimizi aldığımızda o meşaledeki nefretin tekrardan ambiansa nüfuz ettiğini anladık. bu öyle bir nefrettiki ne fenerbahçeyle tatmin olabilir, ne de 10 gol atmayla. biz taraftar olma hüviyetimizi yitirmişiz arkadaşlar.
sene 2009 ve galatasaray'ın artık düzgün ve net bir taraftar kalabalığı bulunmuyor.
evet yıllardır biz de alkol alarak maça geldik ama asla sarhoş veya çakır keyif girip kardeşlerimize terbiyesizlik etmedik. veya takımımız için bir an olsa küsmeyi,kızmayı,susmayı düşünmedik. artık ali sami yen'de yer tutmak, ile yer almak arasındaki fark çok açılmış. araya korkunç bir narsizim girmiş. sanki herkes birbirine en çok kim galatasaraylı kim değili ispat etme noktasında dalaşmaya çalışıyor.
hadi bunu bile anlıyorum fakat bunu şiddet ile , cehalet ile, lümpen tavırlar ile ifa etmek ne kadar acıdır.
futbol şiddet değildir, futbol holiganlık değildir, futbol adam bıçaklamak değildir. bunu artık idrak etmenin vakti gelmedi mi? sahaya da giremeyiz, analarını da s.kemeyiz... kardeşim. sabri'de emre'nin anasını s.kemez... arda'da fenerin anasını s.kemez... gençfenerliler de birbirlerini g.tünden s.kmez...
biz takımımız için ağlayıp,gülen taraftar değil miydik yılardır? şimdi şov için,rant için, o konuşsun, bu duysun diye mi ağlayıp,gülüyoruz, kızıp,bağırıyoruz... bunun neresi samimiyet..önce takımımız, ruhumuz gelmiyor muydu?. nerde kutsala verdiğimiz önem. mabedimizin duvarları bir avuç fenerbahçelinin sesiyle yankılandı dönem dönem buna bile organize bir tepki göremedik.
sorumlular kimse bir an evvel yerlerini gençlere veya kimse olmasa bile terk etmelidirler. evlerinden desteklesinler bu takımı. böyle tribün böyle taraftarlık yerin dibine batsın. birbirimizin yüzüne bakamıyoruz utancımızdan farkında değil misiniz?
veee.... 90+ dakikalarda bu nefretin meyvelerini topluyoruz. arda' semihle kavga ediyor. emre güney amerikalı bir adamla. sabri, emre'ye ona buna herkese nefret saçıyor. ortalık serserilerle dolmuş gibi.
evet orgazm olduk değil mi? şahsen ben dondum kaldım ve yanımdaki abi ve kardeşlerimle beraber dilimizi yuttuk. neden? çünkü amacımıza ulaştık, o iğrenç egolarımızı tatmin etmiştik artık. adamlarımız sahada lacivert renklileri dövmeye uğraş veriyorken biz de enerjimizi onlara akıtıyorduk içimizden. ah arda sağlam bi yumruk vursa da semih'i yığsa diyorduk. derken kapalının üst çatısından büyük bir çatırdı geldi ve bir anda g.t korkusundan o nefret yüklü delikanlılar çil yavrusu gibi dağıldı, görülmeye değerdi.
evet arda ve emre kırmızı kart gördü ve sonraki maçlarda en önemli iki adamımız bizi yalnız bırakacak. umurumuzda mı?
stadımız kapanacak, sökülen koltuklar için , federasyondan yediğimiz cezalar için yüklü maliyetlere katlanılacak. bu kadar meşhur bir derbiyi izleyen dünya çapındaki milyonlara karşı prestijimiz ezilecek.türk futbolu 10 yılda 1 arpa boyu yol amış olacak.
utanıyor muyuz?
stad merdivenlerinden indim ve köfteci teyzeden bir yarım ekmek aldım 2buçuk milyon aldı para üstünü verdi, arabamın yolunu tuttum. artık rahatlamıştım.
(bkz:
mission complete)