oncesinde ve sonrasinda karmasik duygular yasadigim karsilasma.
istemiyordum dersem yalan soylemis olurum galibiyeti. ancak ilk golu attiktan sonra 'lan acaba?' dedim kendi kendime. zira bizim olasi galibiyetimizde aziz ve aykut'a yol verirler diye dusunuyordum. bu tabii ki bizim biraz dezavantajimiz gibi gorunse de turk futbolu ve temiz futbol icin mutlaka yasanmasi gereken bir olay. neyse sonuc itibari ile kazanma istegim degismedi. varsin zorlanalim biz ama turk futbolu 2 iki 'hastalik'tan kurtulmali.
futbol(!)'la ilgili konusacak olursak sahadaki ben hangi futbol derim. macin kontrolunu 10 dakika bile eline geciremeyen bir galatasaray vardi. real madrid karsisinda bile cok daha duzgun, kendini bilir sekilde oynamistik., 3-0 yenildigimiz mac da dahil olmak uzere. hicbir oyuncumuz konsantre degildi oyuna. hakem de konsantre degildi ama ilk defa cuneyt cakir'i 'iyi niyetli' gordum. gostermedigi kartlari gosterebilen hakem yok zaten. kendisi de onlardan farkli degil.
bu kadikoy'de mac kazanmak gercekten zor. ozellikle de favori ciktigimiz bir maci kazanmak daha da zor. adamlarda her turlu cirkeflik var. once aziz yildirim cikti ortaya herkesi durduk yere atesledi. oyunculari gazladi, oyle ki cubuklu tosun ozur dilemeye gidem melo'ya bile gider yapti. ha keza volkan da ayni sekilde 'sakin olun' demeye gelen drogba'ya 'hasiktir cekerek itti. hakemin bunlara karsi kayitsiz kalmasi sadece kadikoy atmosferi ile aciklanabilir.
hakem de galatasaray'in kaybedecegi bir sey yok nasilsa diye fener lehine verdi kararlari. belki tribunlerden korktu belki aziz'den korktu. ama dedigim gibi, niyeti kotu degildi. eger bu mac sampiyonluk maci olsaydi cok daha farkli bir oyun izlerdik.
maci izlerken hem kiziyor hem de dusunuyordum. nasil olur da bu kadar vurdumduymaz olurlar diye. biz taraftarlarin baglandigi gibi, bizim istedigimiz gibi bu maci kazanmak isteyen tek bir oyuncumuz yoktu. nedeni de resmen macin bitis dudugu ile belli oldu. bizimkiler gidip sampiyonluk kutladilar. meger mac bitse de sampiyonlugu kutlasak diye bekliyorlarmis. hicbirinin oyunla alakasi yoktu. son 10 dakikada bile anasini satayim 2-1 gerideyiz, hucum etmemiz lazim defansta top dolastiriyoruz. yani uzun lafin kisasi oyuncular bu maci kafalarinda oynayip cikmislar.
fatih hoca'nin bunda mudahili oldugunu sanmiyorum. oyunculari motive edememis malesef. ilk 11'de elmander'i koyup mesaj vermek istedi oyunculara ama malesef kimsenin umrumda olmadi. ben uzuldum cunku biliyorum fatih hoca'm da uzuldu.
kim uzulmez amk bu futursuzlara yenilince. gorduk iste nasil insanlar nasil varliklar. oyuncusuyla, teknik direktoruyle, baskaniyla, taraftariyla tamamen cirkef ve asagilik kompleksli insanlar toplulugu. kendi takiminda 4 siyahi oyuncu varken, drogba'ya muz gostereni mi istersin; sabri reyiz'e yapilan nizami bir faul sonrasi yuruyen esofman'in yaptigi jest ve mimikleri mi istersin; tribunde taraftariyla 'uysuturucu' polemigine goren baskani mi istersin; yoksa saha icinde cubuklu serefsiz, volkan gorili gibi oyuncularimi istersen, ne istersen hangi tarz serefsizlik istersen hepsi gozler onundeydi dun gece.
bir de utanip arlanmadan bizim icin 'provakasyon' yaptilar deme izansizligini gosteriyorlar. biz kadikoy'de futbol oynayamiyoruz ki bunlari yenelim. nasil yenebiliriz ki bu sekilde? 90 dakika oynanir futbol, kadikoy'de topun oyunda kaldigi sure 30 dakika. ben kazanamadiklari icin degil, belki bu maci hic 'takmadiklari' icin kizabilirim oyuncularimiza. eger sahada futbol oynaniyor olsaydi, daha dogrusu oynanabiliyor olsaydi, en kotu berabere bitirirdik bu maci.
tanim yapmam gerekirse,
12 mayis 2013 fenerbahce galatasaray maci, 2013-2014 sezonu sampiyonlugu bence garanti altina aldigimiz mac olmustur. neden derseniz bu sonuctan sonra aziz ve aykut hicbir yere gitmez, kimse de gonderemez ve kulupte kalirlar. ayrica drogba nasil bir ulkede, nasil bir rakibe(!) karsi oynadigimizi anlamistir. ben fenerliler yerinde olsam o giderleri drogba'nin onumuzdeki sene galatasaray'da olacagini bile bile yapmazdim. ama fener
* beyinliler icin yapilmasi gayet normal bir hareket.