1
söylentilere göre galatasaray yönetiminin transfer yapabilmek amacıyla genel kuruldan borçlanma için yetki isteyeceği kongredir.
galatasaray kongre üyesi olsam oyum ret olurdu.
sabri sarıoğlu'na o kontratı veren yönetime borçlanma izni vermezdim. zaten görünüşe göre hamza hoca da öyle aman aman futbolcular istemiyor. en büyük hedefimiz niasse gözükürken bence hiç para harcanmasın, umut bulut'la devam edelim daha iyi.
nasıl olsa başarının bu şartlar altında gelmesi zor. önümüzdeki sezon sinan gümüş'e, emre çolak'a çalışsın takım. bilemiyorum takımın mali yapısı toparlanır mı, ancak toparlandığı zaman ya da harcadığı paranın karşılığını alacak bir yönetime sahip olduğumuz zaman borçlanırız.
şimdi düşünüyorum da mbia'nın istediği sözleşme şartları ortaya çıktı. adam 2,5 milyon eu maaş ve 1 milyon eu peşinat istiyor. takımın maliyetini düşürmek böyle bir şey işte. melo'nun talipleri var. 4-5 milyon eu civarı bonservis alabiliyosun adamdan. 3,5 milyon eu da yıllık ücreti var. tamam mbia melo kadar kaliteli olmasın. ama bu melo'dan daha tempolu, daha iyi defans yapan, daha skorer ve hava toplarında daha üstün bir oyuncu. kimse kalitesiz, iş yapmaz da demez. melo'yu atıyorum 4'e göndersen sadece 1 sezonda 3 milyon eu kar ederek mbia'yı kadrona katmış oluyorsun.
peki ben transfer dönemi başında melo'yu temposuz bulduğum için daha iyisiyle değişmesini isterken şimdi aynı şeyi söyleyebiliyor muyum? hayır. çünkü yönetimin sabri'ye verdiği kontrat tüm güvenimi sarstı. herkes biliyor geçen sezon aldığının yarısına imza atardı sabri. belki 5 dakkada atmazdı da 2 ay pazarlık yaptıktan sonra atardı ama atardı. çünkü istediği rakamları kendisiyle görüşecek kulüp bile bulamazdı. hal böyleyken bırak borçlanma konusunda güvenmeyi, yaşı gelmiş melo'yu satma fırsatı oluşmuşken o mevkide yapılacak bir değişiklik için bile güvenmiyorum galatasaray yönetimine. dolayısıyla da umarım borçlanma izni çıkmaz diyorum. kulübün parasını çarçur edecekler, hatta ettiler bile zira.
galatasaray kongre üyesi olsam oyum ret olurdu.
sabri sarıoğlu'na o kontratı veren yönetime borçlanma izni vermezdim. zaten görünüşe göre hamza hoca da öyle aman aman futbolcular istemiyor. en büyük hedefimiz niasse gözükürken bence hiç para harcanmasın, umut bulut'la devam edelim daha iyi.
nasıl olsa başarının bu şartlar altında gelmesi zor. önümüzdeki sezon sinan gümüş'e, emre çolak'a çalışsın takım. bilemiyorum takımın mali yapısı toparlanır mı, ancak toparlandığı zaman ya da harcadığı paranın karşılığını alacak bir yönetime sahip olduğumuz zaman borçlanırız.
şimdi düşünüyorum da mbia'nın istediği sözleşme şartları ortaya çıktı. adam 2,5 milyon eu maaş ve 1 milyon eu peşinat istiyor. takımın maliyetini düşürmek böyle bir şey işte. melo'nun talipleri var. 4-5 milyon eu civarı bonservis alabiliyosun adamdan. 3,5 milyon eu da yıllık ücreti var. tamam mbia melo kadar kaliteli olmasın. ama bu melo'dan daha tempolu, daha iyi defans yapan, daha skorer ve hava toplarında daha üstün bir oyuncu. kimse kalitesiz, iş yapmaz da demez. melo'yu atıyorum 4'e göndersen sadece 1 sezonda 3 milyon eu kar ederek mbia'yı kadrona katmış oluyorsun.
peki ben transfer dönemi başında melo'yu temposuz bulduğum için daha iyisiyle değişmesini isterken şimdi aynı şeyi söyleyebiliyor muyum? hayır. çünkü yönetimin sabri'ye verdiği kontrat tüm güvenimi sarstı. herkes biliyor geçen sezon aldığının yarısına imza atardı sabri. belki 5 dakkada atmazdı da 2 ay pazarlık yaptıktan sonra atardı ama atardı. çünkü istediği rakamları kendisiyle görüşecek kulüp bile bulamazdı. hal böyleyken bırak borçlanma konusunda güvenmeyi, yaşı gelmiş melo'yu satma fırsatı oluşmuşken o mevkide yapılacak bir değişiklik için bile güvenmiyorum galatasaray yönetimine. dolayısıyla da umarım borçlanma izni çıkmaz diyorum. kulübün parasını çarçur edecekler, hatta ettiler bile zira.