benim için müthiş bir tecrübeydi. hâlâ da anlatırım etkilerini. tribünde izlediğim en gerilimli, en heyecanlı ve en güzel maçlardan biriydi.
bu maçtan birkaç gün önce
konyaspor antrenörlüğe
sergen yalçın' ı getirmişti. zaten bu durum rakip takım için artı motivasyon demekti. bu isim
sergen olunca daha da etkili olmuştu.
maç başından belliydi. bu maçta şans bizimle olamayacaktı.
konyaspor henüz ilk dakika dolmadan duran toptan golü bulmuştu. golün de etkisiyle
konyasporlu futbolcular ve özellikle de
volkan şen süre geçirmek için her şeyi yapmaya, sürekli yere yatmaya başlamışlardı.
dakikalar
20 civarıydı. bir penaltı kazanmıştık. o döneme kadar penaltıları gole çeviren
bafetimbi gomis' in üst üste penaltı kaçırma serisinin ilk gösterimini yaşamıştık. tribünde
hay allah dedik ve neyse devam ettik. daha sonra dakikalar
45' i gösterirken bu sefer de gizli golcümüz
roque maicon' un kafa vuruşu direkte patladı.
ilk yarı bittiğinde artık ümidim kesilmeye başlamıştı. bir yarı boyunca ne kadar aksilik yaşanabilirse yaşamıştık.
neyse ikinci yarı başlarında epey bir baskı kurmuş ama golü bulamamıştık. dakikalar
70' e yaklaşırken o dönemin kahramanlarından
sinan gümüş sahneye çıkmış ve
bafetimbi gomis' e yakın mesafeden sert bir orta kesmiş ve
gomis' te ön direkte kafa ile golü atmış ve beraberliğe getirmişti skoru.
bulduğumuz beraberlik golü sonrası tribünler iyice baskıyı arttırmıştı. her geçen dakika heyecan ve sinir katsayısı artmaya başlamıştı. dakikalar bu sefer
85' i gösterirken devre arasında
inter' den transfer ettiğimiz
yuto nagatomo' nun güzel ortasında
sinan gümüş harika bir vole vuruşuyla golü bulmuş ve benim de kendimden geçmeme sebep olmuştu.