2009-10 Türkiye Süper Lig 16.Hafta Maçı
20:00 Antalya Atatürk
2 - 3
  • 194
    dun aksam sozlukte bir cok gercegin ortaya cikmasini saglayan karsilasmadir. zor bir surecten geciyorduk ve oyuncularin her ne olursa olsun kazanmalari gereken bir karsilasmaydi. herkesin elina ayagina saglik.

    2-0 geriye dustugumuzde gecen maclarda elanoya sallayip simdi susanlar gibi ozellikle bir kac kisi rijkaard'a sallamaya basladi. hakli cikmak ugruna takimin maglup olmasini istediklerine de eminim. skor yazari olmanin en onemli ozelligidir bu, yenikken veya kaybettikten sonra konusup takim kazaninca ortadan kaybolmak. gecmis olsun ucanlara.

    inanmak koru korune olmaz, burda takimi destekleyenlerin hicbirisi aptal degil. takimin o comebacki yapabilecek kapasitesi oldugunu goruyorlar.

    macla ilgili olarak, cok kotu uygulanan ve gereksiz olan bir ofsayt taktigiyle iki kafa golu yedik. takimda servet, hakan balta, mehmet topal gibi adamlar varken yapilmamasi gerekirdi. burada antalyanin sansi da yaver gitti. burada iki golde de ayni bizim gibi golleri seyreden leo francoya selam olsun. gecen macta mehmet topal-servet defans ikilisi oldukca basariliydi, hatta ben gokhanin yerine hep mehmet topal oynasin diyordum ama rijkaard, mustafa sarpin yoklugunda mehmet topali orta sahaya cekti. sonucta defansta buyuk bir uyumsuzluk yasandi ( hakan balta-servet) ve bir cok pozisyon verdik. bundan sonra hakan baltayi stoperde gorecigimizi pek zannetmiyorum. hatta caner erkinin gecen mactaki performansina bakarsak ki uzun zamandir hic oynamamisti, hakan baltanin bir sure kendini bulana kadar artik kenarda beklemesi daha iyi olacaktir.

    orta sahada baris zayif tekniginin yuzunden cok pas hatasi yapti butun yuk mehmet topala kaldi. elano giderek takimin pas merkezi olmaya basladi. elanoya topcu degil adam degil kovulsun diyip savunanlara kufredenlere burdan selam olsun. arda da ise kendini gosterme psikolojisiyle olmadik seyler yapma cabasi var. surekli calim atip olaganustu bir seyler yapmaya calisti. ozellikle ilk yari butun toplari ezdi, sadece elanoya degil kimseye pas atmadi ama bunun sebebi kendini gosterme cabsiydi. aslinda bunlara hic gerek yok zaten gercek taraftar senin kim oldugunu biliyor. tek top oynayip asil en iyi oldugu seyleri yapsa kendisi de rahatlayacak takim da. devre arasinda gonderilsin diyenler de yerine carrusca'yi getiriyorlarmis isin zor yani!!!

    hucumda nonda girene kadar oldukca etkiliydik. nonda bu sene sonunda sozlesmesinin yenilenmesini istiyorsa bu mactaki gibi oynarsa isi cok zor. cok yavasti ve aldigi butun toplari ezdi. umarim sene basindaki formunu yakalar. ama girdikten sonra tekrar kenara alinmasini istedim acikcasi. keitamania geri dondu, tek kelimeyle superdi. kewell'da mukavele yenilemek ile ilgili sorulara net cevaplar vermiyor. ailesiyle ilgili konulari cozebilir umarim ve jubilesini bizde yapar.

    cok basit hatalar yaptigimiz, bundan dolayi isimizi cok zorlastirdigimiz ama hirsimizla cevirdigimiz bir mac oldu. rakipler bize karsi agresif oynadiginda o agresifige cevap veremiyoruz. daha sert oynayacak oyuncularimiz olmadigi icin o zamanlarda daha sakin pas yapip rakibin direncini kirmamiz lazim. bunun icin de elano-arda uyumunun saglanmasi lazim.

    takimi kurarken, ilk yazilacak adam keita'dir. rijkaardin dedigi kendisini bize ispat etmesi gerek dedigini iyi anlamis ve eski gunlerine donmus. gecen macta sanssiz kaybettiigimiz puanlari bu sefer direkten donen 3 topla yani sansimizla geri aldik. bu bizim icin bir cikis maci olacak buna eminim. devre arasinda defansin ortasina ve on liberoya birer transfer yaparsak bu takim ucar.

    galatasaray isminin oldugu yerde her zaman umut vardir. biz neleri gorduk yasadik. 5 mac bile olsa kotu oynadik diye gonderilsin kovulsun dersek hicbir yere varamayiz. tabi ki takimin kotu taraflari var, bunlari mantikli bir sekilde elestirmek yerine kovmak tam hincala yakisan bir cozum, bize degil.
  • 38
    galatasarayımızın 1 farkla kazanacağını düşünmediğim karşılaşma. ya allah korusun kötü gidiş devre arasına kadar devam eder ya da aslanımız patlama yapar gibime geliyor. puan kaybına tahammülümüzün olmadığı gibi böyle bir durumun söz konusu olacağını da sanmıyorum, aklıma gelen tek şey ligin başlarındaki gibi en az 2 farklı galibiyet. elano bazı futbol mantalitelerine son maçta kendini kanıtlamışken, arda her zaman gibi 10 numara oynarken, kewell bir efsane olma yolunda son noktayı koymak üzereyken bu maçın 1 farkla biticeğine inanmıyorum. 0 -1 olsun bizim olsun orası ayrı ama son haftalardaki formsuzluğunu affettirecektir aslanlar bize.
  • 190
    galatasarayın üç puana hasret geçen haftalar sonrasında görece zor bir deplasmandan 3 puanı 3 gol atarak kazandığı turkcell süper lig karşılaşmasıdır. takımın haftalardır süren kötü gidişinin, sürekli aşağıyı gösteren ibresinin tek maçta aksi istikamete dönmesini bekleyen taraftarlar için oynanan futbolun kötü olması normaldir. nasıl araba kullanırken 1. vitesten 4. vitese takılmıyorsa futbol takımları da kötü geçen haftalar sonrası çıkıp şov yapamaz. eğer yaparsa ya rakip tamamen yarıştan kopmuş bir takımdır ya da takım içinde, futbolcular arasında bir problem vardır. bakıyoruz galatasarayın rakibine, yarıştan kopmamış, ölüme baskı kuruyor diğer yandan bakıyoruz galatasarayın kötü sonuçla biten maçlarından bu maçın sonuna kadar olan sürece, futbolcularının sahada verdiği mücadeleye, hepsi elinden geldiğince oynamaya çalışmış. yani takım içinde huzursuzluk gibi bir durum söz konusu değil.
    şimdi geçelim maça.
    galatasarayın en büyük sorunu defans-ön libero, ön libero-kanat,forvet pas akışını sağlayamaması, sağlayamaması demesekte bu işi sürekli hale getirememesidir.
    galatasarayın defans dörtlüsü sene başından beri sabri-gökhan-servet-hakan şeklindeydi. iyi kötü birbirlerini tanıyan, önlerindeki hücumcularla uyum içindeki bu dörtlü bu maçta tamamen değişti. bu değişim defansta zaaflar yarattı. normal dörtlüsü bu kadar değişen bir takımın defansta açıklar vermesi normal karşılanmalıdır. bölge bölge incelemeye geçersem ; sağ beke geçirdiği sakatlık sonrası futbolundan çok şey kaybeden uğur geçti. uğur önünde oynayan keita ile uyumlu olacak kadar beraber oynamadığı için galatasarayın sağ kanadı uzunca bir süre gerektiği gibi işlemedi. gerek uğurun ağır kalması, gerek pozisyon almadaki problemleri sağ kanattan yapacağımız olası akınları öldürdü. sol beke hem kondisyon açısından yetersiz hem de oynadığı mevkiye yabancı olan caner geçti. caner hücuma aktif katkıda bulunmak istesede bu gece çok başarılı olamadı. defansif açıdan ise ters kademe sezgisinin eksikliği, geri dönüşlerini geciktirmesiyle bölgesinde çok iyi değildi. stoperlerden servet için söylenecek fazla bir şey yok. herzamanki gibiydi servet. fakat hakan balta pozisyonunu bir çok kere kaybetti. pek çok pozisyonda olmasından erken baskı yaptı, orta saha yakınlarında giriştiği tek hamlelik baskılardan kurtulan rakip oyuncular defansı bayağı zorladı. işte her birini kendimce irdelediğim bu geri dörtlü topu oyuna sokarken gereken yaratıcılık ve teknik kapasiteden yoksun bir geri dörtlü. top ayaklarındayken yaptıkları pas tercihlerinin doğrulukları ve bu tercihleri yaparkenki hızları olması gerekenin çok altında. defans topu oyuna sokarken ilk pas tercihi neresi olmalıdır ? hemen önlerinde bulunan teknik kapasiteleri onlardan görece daha iyi olan ön liberolara. peki galatasaray geri dörtlüsü ne yaptı ? ya forvetsiz oynayan ve boy ortalaması 1.75 üstü olmayan galatasaray ileri 3lüsüne uzun top attı ya da ön liberolara atmaları gereken zamandan çok sonra, onlar avantajlı pozisyonlarını kaybettikten sonra pas verdiler. böyle olunca galatasaray akınları daha ilk aşamada çelme yedi.
    oldu ki ön liberolar iyi toplar aldı. peki ön libero ikilisinin durumu nasıl ? içler acısı dostlar içler acısı. galatasaray önliberoları muhtemelen ben gelen topu keseyim, çok koşayım 10 km istatistik yapayım bana yeter desturuyla yola çıkmışlar. ne mehmet ne de barış, ah barış ah, topla beraber en ufak yaratıcı düşünce olmadan aldıkları topları pas konusunda onlardan üstün olmayan geri dörtlüye yolladır. hal böyle olunca galatasaray akınları defans-ön libero arası paslaşmalara döndü. olur ya arada birinin aklına elano gelirde ona pas verirse akınlar şekil şemal aldı. bu sorunun reçetesi ayağına hakim bir stoper ve mustafa sarp ın yanında oynayacak, futbol zekası yüksek bir ön libero transferidir. yoksa barışın,hakan baltanın,servetin,mehmet topalın yaratıcı akınların temellerini atmasını beklersek biz daha çok yanarız. bakınız kesinlikle bahsettiğim oyuncuları karalamak gibi bir amacım yok. futbol bir yerde yetenek ve kapasite işidir. galatasarayın oynamak istediği sistemde bahsettiğim oyuncular %100 verim sağlayamazlar, ki sezon içinde gayet iyi gördük bunu, bu oyuncuların yeterince çabalamadıklarını iddia etmiyorum aksine her biri yapabileceklerinin en iyisini sahaya yansıtmaya çalışıyor ama vermeyince mabut neylesin mahmut oluyor bir yerde. galatasaray bu maçı usta ayaklarının 2-3 dakikalık performanslarıyla almıştır. evet bu usta ayaklar antalyasporu avlayabilirler fakat ortaya konan yüksek hedeflere bu defans ve önlibero hatlarıyla ulaşılamaz. son olarak bir not:
    sabriyi özleyeceğim, ah sabri olsaydı diyeceğim hiç aklıma gelmezdi. bu da bana kaderin bir tokadı olsun vesselam...
  • 171
    abdul kader keita'nın bizi futbola doyurduğu maç olmuştur. 10 tane shabani nonda'n olacağına 1 tane ketia'n olsun dedirmiştir keita bu maçta. kewell'ın bu alçak hakemlerden çekeceği var. geçen maçta da bu maçta da 2 sarı kartı haksız yere gösterdiler bu arkadaşa. böyle hakemlik olmaz. resmen adamın sinirlerini zıplatmak için her türlü çirkefliği yapıyorlar. kalecimiz hakkında söyleyecek bir şey yok. aynı beceriksizliklerine devam ediyor, defans sos vermeye devam ediyor. bu maçı çevirdik ama sıkıntılar devam ediyor.
  • 205
    normalde ablam ya da babamla izler(d)im maçları(u: ygs - lys ayağına arkadaşlarım izlemiyordu benimle maçları :(), ikisinin de işi vardı .
    hava yağmurluydu. annem: ''tek izleyemezsin bu maçı ! göndermem !'' dedi.
    boynumu büktüm,açtım radyoyu dinlemeye başladım 1 - 0 , 2 - 0 ... olmaz dedim cimbom'umun bana ihtiyacı var .
    futboldan 1 gr. anlamayan komşumuza ''benimle geeel n'olur yeniliyoruz ben gideyim gol atacaz yencez baaak valla'' dedim.
    kıyamadı bana tabi * , mekana giderken 2 - 1 oldu , 2. yarı 2 - 2 sonra 2 - 3 .
    komşumuz futbol mucizesini bilmediği için şaşkın şaşkın bana baktı.
    ben demiştim dedim.

    bana bu gururu yaşatan galatasaray'ıma teşekkürü bir borç bilirim .

    seni çoook seviyorum be cimbom .
  • 7
    ikinci devre 1-0 öne geçip sonlara doğru yiyeceğimiz golle 1-1 bitme ihtimali yüksek maç. ayrıca eğer antalya golü maçın bitimine 5-10 dakika kala bulursa, ardından oluşacak şuursuz galatasaray ataklarını değerlendirebilip kontra ile 2-1 öne geçebileceği karşılaşma. ha bizde 1-0 ken 2. golü bulabilirz geriye yaslanmadan önce. iddacılar için tgs 2-3 golü tavsiye ediyorum.
  • 192
    ne demiştik bu maçın öncesinde, "öyle ya da böyle kazanmalıydık.." aynen öyle bir maç oldu.. çok mu iyi top oynadık hayır, ama bu maçın bir şekilde kazanılması gerekiyordu.. aslında maça gayet iyi başladık, gole kadar sürekli rakip yarı alanda kalıp baskıyı kurmaya başlamıştık.. ama çok ilginç bir ofsayt taktiği sonucu yediğimiz golle rüzgar bir anda tersine döndü.. (bu yediğimiz golde uyguladığımız taktik geçen hafta ibb'den son dakikada yediğimiz golün bir etkisiydi, hatırlanacağı gibi o golde bütün savunma içeri gömülmüştü, hatta hafta içinde arda başta olmak üzere, bir çok kişinin bu hatayı tartıştığı iddia edilmişti..) hemen ardından ne olduğunu anlamadan ilk golün kopyası bir golle 2 farklı yenik duruma düştüğümüzde ise biz yine bir hüsran gecesi mi diye düşünürken, bir adam için maç henüz yeni başlıyordu: abdul kader keita.. gerçekten sahada bu duruma birinin isyan etmesi gerekiyordu ve keita'nın önderliğinde kewell ve elano'yla desteklenen bu grup maçı çevirmeyi bildi.. bu maçtaki şahsi gözlemlerimden biri, rijkaard'in ibb maçından önemli dersler çıkardığı.. hatırlanacağı gibi o maçta, 1-0'ı korumaya yönelik değişiklikler gelmiş ama özellikle son 15 dakika ayağımızda top dahi tutamayarak bunu başaramamıştık.. daha sonra bunu görerek, hafta içi galatasaray tv'deki programda "savunma yapmaya yönelik bir takım yapımız olmadığını" söyleyen rijkkard, bu maçta 3-2 öne geçtikten sonra uğur'u çıkartıp nonda'yı alarak orta sahada tek defansif oyuncuya döndü ve bundan sonra öne geçtiğimiz maçlarda nasıl bir düzenle oyunda olacağımızın sinyallerini verdi.. ayrıca bugün uğur ve caner'in performanslarını gördükten sonra ortaya çıkan bir başka durum, bu takımda hakan balta'nın ve sabri'nin ne kadar kötü oynarlarsa oynasın henüz alternatiflerinin olmadığı, barış'ın artık teknik özelliklerini geliştirme zamanının çoktan geldiği hatta geçiyor olduğu, nonda'nın oyuna girdikten sonra sanki 150 dakikadır top oynuyormuş havasında oynadığı futbol ve milan baros'u çok özlüyor olmamız..
App Store'dan indirin Google Play'den alın