galatasaray - fenerbahçe : 1-0 süper kupa yine galatasaray’ın
kadroları görünce bir irkilme olmadı değil. galatasaray çift stoperi gökhan zan-semih kaya’ydı. zaten o mevki hazırlık maçlarında sorunluydu. bir de yabancı sınırı hesabına gelince fatih hoca zan-kaya ikilisini uygun görmüştü. galatasaraylıların endişelendiği gibi fenerliler de sanki para geleceğini anlayan esnaf gibi ellerini avuşturuyorlardı muhtemelen. ve fakat beklentiler boşa çıktı, zan-kaya ikilisi sınavı geçti.
fatih terim boşuna olunmuyor usta. dünyanın her yerinde haybeden saygı gösterilmiyor. yabancı sınırı mı var, forvetten değil savunmadan fedakarlık yaparım diyor hoca. elimde sneijder, drogba, melo, amrabat, eboue gibi adamlar varsa kaleye de muslera’yı koydum mu tamamdır diye düşünüyor hoca.
fatih terim (ayıptır söylemesi) ben bu ligi sallaya sallaya kazanırım diyor. galatasaray’dan sonra en iyi dediğiniz takım bu mu? alın size böyle bir kadro diyor.
maç başladıktan sonra farkettim ki fener bekledğimden iyi. 46 yaşındayım ve feneri beklediğimden iyi bulmadığım herhangi bir maç olmadı. insan bazen öğrenemiyor işte, fanatik olunca zor bazı şeyler.
ilk 20-25 dakika galatasaray topa sahip, yan paslar yapıyor fener kapanıyor. bazıları diyor ki çok yan pas yapıyoruz. ne yapabilrsin ki başka. fenerbahçe dediğin, koskoca geçen sezonun avrupa ligi yarı finalisti dediğin takım kendi sahasında kapanıyor. ne yapacaksın, yan pas. daha hızlı pas yapmak lazım dersen, haklısın derim.
ilk yarı için söylenecek şey şu: galatasaray takımı ne yaptığını biliyor. belki yavaş oynuyor ama rakibe göre pozisyon almayı da öğrenmiş. fenerbahçe ise hala aykut kocaman takımı mı ersun yanal takımı mı karar verebilmiş değil. işin kötüsü ersun karar verebilmiş değil. öyle ya, geride bekleyerek (göreceli olarak) başarılı olmuş bir takım var ve bu ersun’un fikrine taban tabana zıt. umarım arada kalmaya devam eder.
ikinci yarı galatasaray bütün hazırlık maçlarındaki gibi vites arttırdı. ilk 10 dakikada oyun tek kaleye dönmüştü. bunu özellikle belirtiyorum çünkü galatasaray’ın baskısının alves’in atılmasıyla ilgisi yok. alves de biraz bu baskı yüzünden atıldı zaten. galatasaray pata küte fenerin üstüne geliyordu ve alves fenerin ayakta kalmayı başaran en önemli adamıydı. unutmadan alves hakikaten iyi topçu ama lugano’nun kırmızı kart göreni. acaba biri sarı diğeri siyah diye belli belirsiz ırkçılığa kurban gidiyor olmasın. yok lan, bizim memlekette ırkçılık olmaz. irkçılık olsa emre b. hem fenerin hem milli takımın kaptanı olur muydu, olmazdı.
alves atıldıktan sonra galatasaray iyice rahatladı. öyle rahatladı ki sanki idmanda deneme yapıyormuş gibi şutlar çıkmaya başladı. ciddiyetini kaybetmesini hiç beklemediğimiz adamlar bile öyle işler yapmaya başladı ki, kafamda saç olsa hepsini yolardım. isim mi lazım? sayayım. sneijder, selçuk inan, hamit altıntop, amrabat, drogba, melo…yeter mi? birbirinden farklı bir dolu topçu ismi size. 3’e 1 giderken kaleye vuranlar, vurmak yerine araya oyanasa daha iyi pozisyon bulacaklar, ikiye-bir yapsa golü atacaklar…say say bitmez. ama öyle bir durum oldu ki sahada, maçı her halukarda alacaklarından emindiler. kendimden bahsetmiyorum ama taraftar içinde “atamayana atarlar”, “fenerbahçe balı” falan gibi hurafelere inanan o kadar çok ki.
biri bana “kaptan maçla ilgili tek bir cümle söyle” dese ona söyleyeceğim şey “fener ilk kornerini 105.dakikada attı” olurdu. eğer fenerlilerin umut ettiği, galatasaraylıların korktuğu fener balı olsaydı o korner gol olurdu zaten. olmaması lazımdı, olmadı.
maç gereksizce uzatmaya gitti ve tek golle gitti. illa bir fener balından bahsedeceksek bu da tek gol yemeleridir. sonunda hakan balta kesti drogba kafayı vurdu galatasaray kazandı.
maç boyu bütün toplar yukarıdan vuruldu. mert günok gibi boylu poslu kalecilerin en sevdiği toplar bunlar. bazen kendi çıkardı bazen dışarı gitti. yere doğru vurulan ilk top gol oldu. twitterda yerden vurulan ilk top gol olur dememle ilgisi yok, aklın yolu birdir yahu.
sonuçta galatasaray fenerbahçe’yi bir kez daha yenerek kupayı kazandı.
son maçların neredeyse hepsinde (2012-13 sezonunun son maçı, galatasaray’ın şampiyonluğu garantilediği hariç) galatasaray sahada büyük bir üstünlük kuruyor. kaybettiklerinde bile. psikolojik üstünlük budur işte.
anlaşıldığı kadarıyla bu sezonda galatasaray büyük bir hata yapmazsa şampiyon olacak. zaten kulüp de fatih terim de bunu farkında. hazırlık maçlarında seçilen takımlar, oyun kurgusu, kadro seçimi hep şampiyonlar ligi’ne hazırlık.
*