kendilerine başarılar dilerken, son yazımı buraya da ekleyeyim, umarım işlerine yarar.
---
alıntı ---
sınava az zaman kala son önerilerbu yazıyı yazarken 2012 ygs’ye dört gün kalmıştı. ancak yazı genel olarak sınavdan birkaç gün öncesinde öğrencilerimize yardımcı olmak için yazılmıştır.
bir önceki yazıda sınav kaygısından ve nasıl giderilebileceğinden bahsetmiştim. bir kez daha üzerinden geçmek yararlı olacaktır.
öncelikle bilinmesi gerekir ki; sınav bazı konulardaki bilginin değerlendirilmesi için yapılıyor. sevgili öğrencilerimizin kişisel özellikleri, iyi-kötü insan olup olmadıkları, sevilip-sevilmedikleriyle ilgili değil. sevgili öğrenci, senin sınavdaki başarın kimsenin sana olan sevgisini azaltmaz veya arttırmaz, ilgisi yok. bunu herkes bilir de, bazı arkadaşlarımıza hatırlatmak gerekir. bir kısa uyarı daha: anne-babanız sizi her durumda çok seviyor ve sevmeye hayatları boyunca devam edecekler, bundan en ufak endişeniz olmasın. tecrübe konuşuyor, dile kolay 45 yıllık evlat ve 17 yıllık babayım.
bugüne, yeteri kadar çalışarak geldiniz. kalan bir hafta, dört gün size yeni bilgi olarak çok fazla şey katmaz. ama bugüne kadar çalıştıklarınızı yeniden kontrol etmek için güzel bir fırsattır. yeni bilgi yerine tekrar testleri çözmek başarınıza başarı katacaktır. kesinlikle doğru; hangi dersten hangi konuda fazla soru çıktığı ve kendinizin o konudaki durumunuzu analiz etmek de çok iyi bir fikirdir, size katılıyorum. siz söylediniz değil mi, tabii ki.
kalan sürede artık fabrika ayarlarına dönme rahatlığınız var. yani bu sene sınava giriyor olmasaydınız konumuna. bir sporcu disiplininde ders çalışma zorunluluğunuz olmadığı zamanları hatırlayın.
kaliteli zaman geçirmek için ne yapardınız? ben olsam şöyle yapardım; spor yapardım, arkadaşlarımla buluşurdum, film izlerdim, kitap okurdum, güzelce uyurdum, koşar gibi yemek yemezdim, becerebilsem gitar çalardım, maç izlerdim (hazır bugünlerde şampiyonlar ligi maçları ve her branşta finaller varken) kaçırmazdım bu fırsatı, olanağım varsa ata binerdim mesela. bu güzel zamanları bilgisayar başında harcamak istemezdim doğrusu. zamanımı bilgisayarın yutmasına izin vermezdim.
hep bahsettiğim zamanı iyi değerlendirmek, sadece öğrenciler için değil, bütün bireyler için geçerli. zamanı harcamak yerine, kaliteli şekilde kullanmak çok önemli değil mi? dinlenmek de, gevşemek de bunun parçası. suçluluk duymaya gerek yok.
kendinizi kasmadan gününüzü yine de programlayabilirsiniz. örneğin kendinize şöyle bir senaryo yazabilirsiniz; sabah kalkış saatinizi sınava gideceğiniz saate göre ayarlayın. her sabah sanki sınava gidecekmişsiniz gibi kalkın, ılık bir duş alın, hafif bir kahvaltı yapın, sınav saatinde de bir deneme testi çözün. güzel fikir değil mi? bu konudaki ilhamı yine futboldan aldım. hani maçtan bir gün önce, hani maç saatinde, hani maçın oynanacağı stadda, deplasman takımı idman yapar ya, onun gibi. sonuçta siz de başka bir okulda, başka bir sınıfta deplasmana çıkacaksınız. güzel olan, sizin deplasmanda kolaylık var, rakip seyirci yok. her şey sizin elinizde.
size önerebileceğim şeylerden biri de nefes egzersizi. doğru nefes almak çok çok çok önemli. hem siz şanslısınız, çoğunuzun yaşı henüz onlu sayılarda. şimdiden doğru nefes almayı öğrenirseniz, yaşınız ilerlediğinde doğru nefes kursu verenlere çuvalla para dökmek zorunda kalmazsınız. doğru nefes = diyaframdan alınan nefes. bu konuda internette kısa bir araştırmayla çok bilgi bulabilirsiniz ama o da zor gelirse benim biraderin
* yazısını okuyun :
http://gss.gs/F8F bir de sadece sınavlara hazırlanırken değil, her zaman yapabileceğiniz basit el, ayak, bilek, boyun egzersizleri var. bunlar insanı rahatlatır, gevşetir. yeniden konsantre olmanıza yardım edeceği için sınav sırasında, oturduğunuz yerde bile yapabilirsiniz.
sakin ol, hayat senin…
---
alıntı ---
http://gss.gs/NwI*