---
alıntı ---
pazar günü yapılacak ve yaklaşık 2 milyon adayın gireceği ygs sınavıyla ilgili olarak sorularımızı cevaplayan psikolojik danışma ve rehberlik gönüllüleri derneği başkanı psikolog ersin özbükey, gençlerin kaderlerini belirleyecek ve en ufak bir hatada hayatlarının mahvolmasına neden olabilecek bu sınav öncesi mutlaka sakin olmaları gerektiğini belirterek, sınav stresiyle baş etme yöntemleri konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.
sınava saatler kaldı. zaman gittikçe daralıyor ve gerilim her geçen dakika artıyor. bu sene yepyeni bir sistem var. 3.5 - 4 saatlik bir sınav ve aşağı yukarı tüm hayatınız bu sınava göre şekilleniyor. adaylara neler söyleyeceksiniz?
e.ö. : yenilenen sistemle beraber öğrencilerin kafasının karışması gayet normal ancak yine de çalışan öğrenciler için sistemin ne olduğu pek de önemli değil. ben bildim bileli hep bir sistem değişikliği olur zaten ama sınav sonunda yine çalışanlar kazanır. sistem değişikliğinin en önemli avantajı sınavda başarısız olan öğrenciler için kulağa oldukça mantıklı gelen ve ebeveynlerin de çoğunlukla yediği şık bir bahane bulmalarına olanak sağlaması. bu sene de gençlerimiz bu bahanenin arkasına sığınabileceklerini düşünerek şimdiden kendilerini rahatlatabilirler.
sınavdan önce neler yapılmalı?
e.ö. : adayların sınavdan en az iki gün önce ders çalışmayı bırakmaları fiziksel ve zihinsel açıdan önemli. gençlere en önemli tavsiyem; bu sınavın büyük ihtimalle hayatlarının geri kalanına yön vereceği gerçeğini göz ardı ederek stres yapmamaları yönünde. ben kendi öğrencilerime de hep aynı şeyi söylüyorum; en ufak bir dikkatsizliğin ya da sınav günü başınıza gelebilecek basit bir kaza ya da hastalığın birkaç yıllık emeğinizi çöpe yollayacağı gerçeğini aklınızdan çıkarın ve eğlenceli aktivitelerde bulunmaya çalışın. zaten sınavdan sonra büyük ihtimalle tadınız tuzunuz kalmayacak.
peki sınav günü? bir hayli stresli olsa gerek
e.ö. : öyle tabi ki. öncelikle sınavdan önceki gece iyi bir uyku çekmek gerekiyor ama o gerginlikle nasıl olacak hiç bir fikrim yok. kolay değil yani, 8-10 saat sonra hayatınızın en önemli sınavına gireceksiniz. hadi diyelim uyudunuz, bu sefer de vaktinde uyanamayıp sınavı kaçırma riski var. çok sık yaşanan bir şey o da. belki de en iyisi hiç uyumamak, bilemiyorum...
ayrıca sınav sabahı kahvaltı da çok önemli. iyi bir kahvaltının yerini hiç bir şey tutamaz. ama dengesini de iyi tutturmak lazım. çok yerseniz sınavda rahatsızlık yapar. az yerseniz şekeriniz düşer kafanız çalışmaz. çok hassas bir denge var orada, artık nasıl ayarlarsınız size kalmış. kahvaltıdan sonra da erkenden yola koyulun. sınav sabahı trafik malum. gerçi erken çıksanız da yetişememe, babanızın o stresle kaza yapması ya da okulun yerini bulamaması ihtimali de var. böyle durumlarda lütfen ağlamamaya, sinir krizi geçirmemeye gayret edin. çok çirkin bir görüntü oluyor o.
sınav sırasında neler yapılması gerekiyor?
e.ö. : her ne kadar zihni çalıştırma konusunda herhangi bir işe yaramadığı klinik olarak kanıtlanmış olsa bile yine de yanınıza kuru üzüm gibi hızlı enerji veren şekerli besinler alabilirsiniz. ağzı tadlandırır en azından. aynı şekilde okunmuş badem şekeri falan da alabilirsiniz. tabi ki o da hiç bir işe yaramayacak ama ileride kendinizden utanarak anlatabileceğiniz hoş bir anınız olur işte.
çok dikkatli olmak gerekiyor değil mi?
e.ö. : tabi tabi. düşünün yani 1 soru 50.000 kişi oynatıyor sıralamada. çok feci bir şey bu. insanın elleri titrer o kutucukları doldururken. kaydırma yapılabilir, şaşırtmacalı sorularda tuzağa düşülebilir. bir anlık dikkatsizliğe bakar valla. hacettepe tıp'a girdim sanırken 90/1 tertip olarak dağ başında bir karakolda bulursunuz kendinizi. ama daha önce de dediğim gibi öğrencilerimiz bunları da düşünmesinler. sakin olsunlar. neticede askerlik de bir vatan borcudur.
ya başaramazlarsa?
e.ö. : büyük ihtimalle öyle olacak zaten, illa ki psikolojik bir çöküntü bir buhran yaşanacak, hele de ailenizde ya da yakın çevrenizde iyi bölümler bitirmiş birileri varsa bir de onun ezikliği çekilecek ki en zoru da o zaten. ama yine de gençlerimiz şunu hiç bir zaman akıllarından çıkarmasınlar ki üniversite sınavı dünyanın sonu değil. herkes okuyacak, üniversite bitirecek diye bir şey de yok. insan, hayatını kazanmak için gerekirse çıkar pazara limon bile satar, hiçbir şey beceremiyorsa tanımadığı insanlardan bozuk para isteyerek de hayatını sürdürebilir. mühim olan gençlerimizin mutlu olacakları, severek yapacakları mesleklere yönelmeleri.
ayrıca özel yetenek sınavıyla girilebilecek bölümler de var değil mi?
e.ö. : güzel sanatlar, spor akademisi gibi alternatifler var evet ama yani gerçekçi olalım lütfen, bu branşlarda öyle olağanüstü bir yeteneğiniz olsa şimdiye çoktan ortaya çıkardı. tarihti, coğrafyaydı, kimyaydı, fizikti böyle sıkıcı derslerle uğraşmak zorunda kalmazdınız. ha çok istiyorsanız yine hobi olarak yaparsınız bunları ama önce adam gibi bir okulu bitirin.
peki çok teşekkür ediyoruz. umarız bu röportaj, gençlerin sınav stresini üzerlerinden atmalarına bir nebze olsun yardımcı olacaktır. son olarak sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?
e.ö. : tahmin ediyorum sınav sonrası bir çok gencimizin psikolojisi bozulacak, kendisine ve çevresine zarar vermek isteyecektir. bu durumda ailelere önemli görevler düşüyor. bir süre gençleri odalarına kilitlemek çözüm olabilir. en azından ebeveynlerin kendi güvenlikleri için yani. yemeklerinin içine katılacak bir miktar xanax ya da diazem de iş görür. 2-3 ay mantar gibi dolanır çocuk ama sonra toparlar. bütün adaylara başarılar diliyorum.
---
alıntı ---
*