• 202
    hakkında söylenecek tek şeyin "dünya sneijder'in taşşağını yesin." olduğu maçtır. adam ilk yarı defansa yakın görev verildi diye gol pozisyonu bile kesti. ikinci yarı sazı eline aldı. pozisyon yarattı, top servisi yaptı, uzaktan bombaladı. maç boyunca galatasaray adına adeta bir resital düzenledi sneijder. olmasaydı olmazdık diyorum. 2. yarı azıcık kıpırdandıysak biraz da sneijder'in hücum bölgesine yakın oynamasındandı. prandelli umarım kendisinden bir pirlo yaratma sevdasından vazgeçer.

    ha bi de sikin sağ olsun muslera. sıkma canını aslanım!

    edit: semih ve hamit'in de hakkını vereyim. ellerinden geleni yaptılar.
    edit2: cemal de baya göze battı. çalıştı çabaladı. biraz da kondisyona abanırsa eğer vazgeçilmez olur takımda. en azından melo ile dönüşümlü falan oynatırız ligde. cl'de ise banko oynar.
  • 203
    maçın böyle bittigine sevinmemiz lazım. adamlar biraz asılsa tarihi hezimet olurdu.

    sneijder, dzemaili, hamit ve umut bu takımda banko oynamalı.

    maç baslamadan o kadro dizilişi ve oyun anlayışıyla kaybedeceğımiz belliydi zaten. ben kadro mühendisi değilim ama kanat özelliği olan bir tane oyuncunun dahi oynamadığı bir on birle sahaya çıkılır mı? veysel'e eleştirı getirmek istemiyorum, kapasitesi bu kadar. böyle önemli bir maçta bütün kanadı emanet edersen aciz durumlara dûşûrürsün. sivas maçının en iyilerinden olcan'ı neden oynatmazsın? anlayamıyorum.
  • 206
    en güzel duygularin katili olmus olan maç. fazla yoruma gerek yok. ilk yari rezalet oynadik. 4-0'dan sonra penalti+kirmizi kart gelince adamlar da cekildiler kendi sahalarina ve maç da bitti. dun twitter'da gordugum bir yorum vardi, su anda bulamadim ama yazan kisi "penalti kirmizi kart olunca galatasaraylilar maç donecek diye degil fark daha fazla acilmayacak diye sevindiler" diyordu. maçin ozeti de buydu. maçin sorumlusu ise galatasaray'i soyle bir donemde yonetim krizine sokanlardir oncelikle. sonra prandelli hocam, sonra da oyuncularimiz gelir. oyuncularimizla ilgili ufak notlarim soyle:

    fernando muslera: yedigi gollerde hatasi yoktu, hepsi karsi karsiya pozisyonlardi.

    aurelien chedjou: savunmada ayakta kalabilen tek isimdi kanimca. veysel'in aciklarini da o kapatmaya calisti. basaramadi haliyle ama sorumlu olarak gormem kendisini.

    felipe melo: defans oyuncusu degil o yuzden cok elestiremem ama ilk yarida feci oynadi. welbeck'i yildizlastirdi. bu arada alexis'e yaptigi hareket net bir kirmizi kartti. allahtan hakem vermedi.

    semih kaya: yetersiz kaliyor boyle rakipler karsisinda. cok seviyorum, ailemdenmis gibi seviyorum ama maalesef gercek de bu.

    veysel sarı: 67 dakika sahada kaldi. 85 dakika kotu oynadi. cidden muazzam kotu oynadi. oyle boyle kotu oynamadi. gorkemli kotu oynadi.

    bruma: 67'de veysel yerine oyuna girdi. epey top ezdi. maçin bittigi anlarda kendisini gostermek istiyordu sanirim.

    yekta kurtuluş: selçuk inan'in neden bu takimda oynamasi gerektigini herkese gosteren bir performans ortaya koyarak 45 dakikada sevimli hayaletlik yapti. ziya sengul moduyla soyleyecek olursak "ya abi bana biri yekta'nin ne oynadigini bi anlatsin hele".

    hamit altıntop: ikinci yarinin basinda yekta yerine girdi. tecrubesiyle dahi fark yaratti.

    wesley sneijder: yenilgiyi kabullenmeyen tek isimdi. savunmada da hucumda da cok istekli ve diriydi. takim arkadaslarini kesse laf etmem. pirlo stayla oynatilmasi ise yazik, gunah be kardesim. yazik yeminle.

    blerim cemaili: bir seyler yapmaya calisan ismimizdi. ilk yarida tek pozisyonu da o hazirladi. sneijder ile pas alis-verisleri iyi. hazir degil, iyi de oynamadi ama takim rezaletken oyle siritmadi.

    alex telles: cok kotuydu.

    goran pandev: felaket oynadi. 67 dakika sahada kaldi. toplam 2 dakika gormedik kendisini. casper gibi saklandi. cok top ezdi. hazir degil.

    umut bulut: pandev'in 67 dakika yapamadiginin bes misli fazlasi faydasi oldu. oynamasi lazim. adalet budur.

    burak yılmaz: yaptirdigi penalti+kirmiziyla belki de farki onledi. ilk yari sahada hic yoktu. ikinci yari biraz daha iyiydi o da.

    son sozum de prandelli hocama. 3-5-2 oynayacaksak falco'yu stumpf'u falan da getirelim hocam. bu sekil olmuyor zira.
  • 208
    bu maçla ilgili galatasaray'ı eleştirmenin lüzumu yok, türk futbolunun durumu tam olarak budur işte. ben yatmadan önce tanrı'ya teşekkür mektubu yolladım, 6-7 olmadı fark diye. adamların yedek kalecisi ospina olur mu arkadaş? yedek kalecisi diyorum ya, bırak as kadrodan 5-6 futbolcu da sakat diye oynamadı. genç oyuncuları desen harbiden genç oyuncu, bizdeki gibi 22 yaşındaki alex telles gibi, emre çolak, bruma filan gibi değiller, zımba gibiler, veliefendi'de turbo, kafkaslı, pan river ayarında dribling yetenekleri var. biz hala bu aşağılık türk futbol liginin, aşağılık kurallarıyla, yok yabancı sınırıydı bilmem neydi, yalanlarla dolanlarla kendimizi avutalım türk futbolu ilerleyecek diye. hoş aldığımız yabancılar da hep vasat kere vast yabancılar, dzemaili, pandev, telles felan, yabancı sınırına da bok atamıyoruz ağzımızın tadıyla.

    maçla ilgili dipnot: yediğimiz 4 gol de playstation golü, net. adamların üçgen tuşubasılı kalmış, arapası gol, arapası gol. ben aguero'yla atıyorum aynılarını. :(
  • 209
    ilk 11 ve dizilişi gördüğüm an maçın sonucu kafamda belliydi. kanatları bu kadar iyi kullanan bir takıma karşı bir kanada veyseli diğerine tellesi yalnız bırakmak bile bile ladestir. sağ kanatta tarık-olcan solda bruma-telles ikililerini kullanarak 4-4-1-1 gibi bir formasyonla oynasak belki maçı yine kaybederdik. ama camia olarak bu kadar ümidimizi kaybetmezdik.
  • 210
    sahadaki dizilişten, oyuncu tercihinden ziyade daha büyük sıkıntılarımızın olduğu maç. şu kadroyu çıkarsa tamamdık demek nasıl bir düşünce anlayamıyorum, nasıl emin olabiliyorsunuz hele ayrı bir konu. arsenal inter'le, münih'le de oynasa, oyun anlayışı aynı, topa sahip olur, savunma arkasına bir şekilde sarkar, pozisyon bulur. ama rakipte alexis sanchez gibi dünyadaki her stoperin içinden rahat geçen yetenekte adamı, tek savunmacıyla karşılıyorsan, zaten şansın yok.rakipteki orta saha ve hücum oyuncularının tamamı top tekniği olan adamlar, çalım atarlar, pas yaparlar, top saklarlar, sende bu özellikte tek adam sneijder. şampiyonlar liginde ilk maçına çıkan chambers tecrübesizliğiyle hata yapar diyorsun, adam çıkıp çatır çatır oynuyor, bir de senin tecrübesiz veysel'ine bak. yenilgi elbet sürpriz değil, hatta skor da sürpriz değil, ama benim bir galatasaray taraftarı olarak kabul edemediğim şey pısırık futbol. ilk defa çıkmadık biz böyle deplasmana, old trafforda'da, anfield'da da, yenilirken gurur duydurdu bu takım bize, çok daha yetersiz kadrolarla hatta.dün sahada olan takım hiçbir hücum düşüncesine sahip değildi, güya kapandı ama golleri savunmada az yakalanıp yedi. prandelli'nin ne yapmaya çalıştığını anlamak zor, hazırlık maçları dahil, gol atma, pozisyona girme sıkıntısı çekiyoruz, attığımız bir tane organize gol yok halen. bursa maçında 2 kontratak golü, ki biri maç bitmişken atıldı, sivas maçı bir yoktan penaltı ve korner, anderlecht maçı tamamen chedjou'nun yarattığı bir pozisyon ve arsenal maçı yine penaltı. bir tane bile denk getirip mantıklı, bilinçli bir golümüz yok, iyi futbolu zaten geçtim, bunca maçtan, hazırlık maçları da dahil, sadece sivasspor maçında 20-25 dakikalık bir oyunumuz var. kimse dünkü maçın 2. yarısı demesin, maçı 4-0'a getirmiş ve 10 kişi kalmış takıma karşı topa sahip olmak iş falan değil, sakın ha şunu referans almayalım, yoksa hiç çıkamayız şu buhranın içinden.

    maç sonu prandelli'nin "önceliğimiz lig" açıklaması ayrı bir hayal kırıklığı oldu. gerçekçi olan belki budur, arsenal ve dortmund ile olan kalite farkının sebebi, ülkemizdeki yaratıklardır çokça, burada kulüp olarak çok suçumuz yok. fakat bu takımın kuruluş amacının ne olduğunu biri söylesin hocaya. biz çok düşük bir kadroyla, ligimizde tarihin en kötü sezonlarından birini geçirirken dahi, şampiyonlar liginde 2. tura çıkmayı 6. maçın son 45 dakikasında kaptırdık. galatasaray her zaman avrupa'ya vermiştir önceliğini ve öyle de olacaktır, avrupa'da bambaşka bir ruhla çıkar, karaktere bürünür, bütün branşlarda böyledir. başarısız olduktan sonra "önceliğimiz lig" diyen hocaya kesinlikle inancım da desteğim de olamaz. bu takımı en kötü 3. yapamadıktan sonra da, umuyorum kimse tutamaz böyle bir adamı zaten.
  • 211
    prandelli hocamın beni ciddi anlamda hayal kırıklığına uğrattığı maç olmuştur. kendisinden umudu kesmiş değilim ama sahaya çıkan takım bas bas bağırıyordu yenileceğim diye. rakip takımın kanatlarında chamberlain ve alexis sanchez gibi sürat motorları varken 3-5-2 oynatmak intihardı, üstelik bunu veysel ve telles ile yapmak daha da büyük hataydı klasik dörtlü savunma ve tarık'ın oynadığı bir şablon kullanılsa, melo ve sneijder kendi yerlerinde oynasa en azından maçı başa baş götürürdük ve puan bile alabilirdik. ikinci yarı oyunuyla bunu gördük. bu takımın en yaratıcısı oyuncusunu orta saha bölgesinin en gerisinde kullanmak ciddi anlamda saçmalıktır. hayır yani ileride oynayan adamlar james rodriguez, mata falan olsa anlarım ama öyle bir durum yok. muslera dzemaili, sneijder, melo, chedjou, tarık, hamit, olcan bu adamlar her maç düzenli oynamalı. ligde pandev ve dzemaili aralarında değişmeliler yerlerini. teknik heyet artık takıma belli bir şablon oturtmalı. inancımı yitirmedim ama güvenim sarsıldı o bir gerçek.
  • 213
    maçın özeti: 'uyuyan devi uyandırdık.'

    rakibin oynamaya niyeti yoktu maç başlarken. anlamsızca o kadar geriye çekildik ki 'korktuğumuzu' resmen adamlara belli ettik. ilerde basan yok. 'formsuz pandev' burak'tan daha çok çırpınıyordu ilerde. 'hakan şükür'ün 35'lik hali burak'tan daha çok basardı ilerde rakibe. adamlar taksim meydanı'nda gezer gibi yürüyerek geçiyorlardı yarı sahamıza. takımını en çok basan, didinen, yırtınan oyuncusu sneijder'se zaten vay halimize. sneijder'i kötülemek değil amacım aksine gerçek kaptan nasıl olunur? dersi verdi. maçın belkide tek olumlu tarafı 10'un takımı bu şekilde sahiplenmesiydi.

    ilk yarı sneijder, pandev ve dzemaili, ikinci yarı sneijder, umut ve hamit kötü oyunumuza isyan eder nitelikte oynadılar.
    söylenecek çok şey var ama beyhude. herşey bitmiş değil fakat oynanan isteksiz ve kötü oyun beni geleceğe dair umutsuzluğa itiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın