3. Eleme Turu İlk Maçı
Ali Sami Yen Stadyumu
2 - 2
  • 1
    --- alıntı ---

    ofk belgrad maçı biletleri pazartesi günü satışta

    galatasaray ve ofk belgrad arasında 29 temmuz perşembe günü ali sami yen stadı’nda oynanacak olan uefa avrupa ligi karşılaşmasının biletleri 26-27 temmuz 2010 pazartesi ve salı günleri, saat 11.00 itibarı ile sadece gs+bonus card sahiplerine satışa çıkacaktır. biletler daha sonra tüm biletix gişelerinden genel satışa sunulacak.

    ofk belgrad maçı bilet fiyatları
    numaralı vıp1: 250 tl
    numaralı vıp2: 200 tl
    numaralı grup 1: 150 tl
    numaralı grup 2: 100 tl
    kapalı alt grup 1: 150 tl
    kapalı alt grup 2: 100 tl
    kale arkası kapalı: 45 tl
    kale arkası kapalı rakip: 45 tl
    yeni açık alt: 35 tl
    yeni açık üst: 35 tl

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...aligi/haber/7437.php
  • 4
    --- alıntı ---
    maça doğru: galatasaray - ofk belgrad

    galatasaray profesyonel futbol a takımı, hollanda’nın venlo kentindeki horst kasabasında gerçekleştirdiği yeni sezon hazırlıklarının ardından ilk resmi maçında uefa avrupa ligi ön eleme 3. turu’nda sırbistan temsilcisi ofk belgrad ile karşılaşacak. 29 temmuz perşembe günü saat 21.00’da başlayacak karşılaşma, d-smart’tan naklen yayınlanacak. mücadele öncesinde iki takım hakkındaki bilgiler şu şekilde:

    stadyum: ali sami yen
    tarih / saat: 29.07.2010 / 21.00
    hava durumu: istanbul’da havanın parçalı bulutlu olması bekleniyor. hava sıcaklığı maç günü en düşük 23, en düşük ise 29 derece olacak.
    yayın: d-smart
    internet: www.galatasaray.org

    galatasaray
    galatasaray, yeni sezon öncesi kadrosunu 7 yeni oyuncuyla takviye etti. beşiktaş’tan serdar özkan, denizlispor’dan çağlar birinci, kayserispor’dan ali turan, bucaspor’dan mehmet batdal ve altay’dan musa çağıran ile yerli rotasyonunu güçlendiren galatasaray, yabancı oyuncu tercihlerini ise şu ana dek sunderland takımından lorik cana ve monaco’dan juan pablo pino puello’dan yana kullandı.

    kulübümüz, abdul kader keita, giovani dos santos, jo silva, leo franco, uğur uçar, emre güngör, caner erkin ve mehmet topal ile ise yollarını ayırdı. emre aşık ise futbolu bırakarak takıma veda etti.

    yeni sezon çalışmalarını hollanda’nın venlo kentindeki horst kasabasında gerçekleştiren galatasaray profesyonel futbol a takımı, kamp süresi boyuncu 5 hazırlık maçı yaptı. bu maçlarda 4 galibiyet, ve 1 mağlubiyet alan galatasaray, 15 gol atıp 1 gol yedi.

    ofk belgrad
    sırbistan temsilcisi ofk belgrad, 1911 yılında kurulmuş köklü bir kulüp. maçlarını 16 bin kişilik omladinski stadyumu’nda oynayan belgrad ekibi, geçtiğimiz sezonu sırbistan süper ligi’ni 3. sırada tamamlayarak uefa avrupa ligi ön elemeleri’ne katılmaya hak kazandı. antrenörlüğünü, futbolculuk hayatının önemli bir bölümünü bu takımda geçiren ve daha sonra altyapıda da görev yapan dejan đurđević’in üstlendiği ofk belgrad takımının altyapısında da tanıdık bir isim, cevad prekazi, görev yapıyor.

    kadrosunda karadağlı ıvan jekojevic ve miloš mrvaljevic ile brezilyalı caue haricinde yabancı oyuncu bulunmayan mavi beyazlı takımın en büyük avrupa kupası başarısı, 1962-63 sezonundaki kupa galipleri kupası yarı finali. uefa kupası’nda da 1972-73 sezonunda çeyrek final’e kalma başarısını gösteren sırbistan takımının fuar kupası’nda da birer çeyrek ve yarı finali bulunuyor. ofk belgrad, 2003-04, 2004-05 ve 2008-09 sezonlarında ıntertoto kupası’nda, 2005-06 ve 2006-07 yıllarında ise uefa kupası ön elemelerinde mücadele etmişti.

    belgrad ekibi uefa avrupa ligi 2. ön eleme turunda belarus ekibi fc torpedo zhodino karşılaşmış, ilk maçta 2-2 berabere kaldığı rakibini ikinci maçta deplasmanda 1-0 mağlup ederek üst tura yükselen taraf olmuştu.
    --- alıntı ---
  • 7
    ulan ne skormuş bu 2-2. son aylarda ne kadar da moda oldu. biz galatasaraylılar için hiç de bursa’dan gol haberi var mı şakası yapılacak bir skor değil şu anda.

    galatasaray neredeyse geçen sezon ki kadroyla oynadı. sanırm sadece mehmet badtal yeni transferdi, evet haklıyım.

    savunma ve forvette geçen sezon da sıkıntı yaşamamıştı galatasaray, problem orta sahadaydı ve devam ettiğini gördük.
    ayhan, sarp ve barış. sadece total futbolun değil yalın olarak futbolun en önemli alanıdır orta saha. hele ki, pas yaparak oynamak isteyen, kalecisi degaj yapmayıp topu savunmadan oyuna sokan takımlar için en önemli yer orta sahadır, bunu bir tek ben biliyor olamam.
    rijkaard, neeskens, pujol, nezih ali, servet, neill, arda, arif kocabıyık, adnan polat, adnan sezgin, özcimbomlu sezgin, hollanda’dan sağ salim gelip her defasında ali sami yen’de kaybolmayı başaran soyozan, eski açıkta kapının üstünde bağıran çakma amigolar bile biliyor.
    ama kimse çözüm bulmuyor, saçma değil mi?

    rijkaard’a dikkat ettim, kulübeden bir çok kez çıktı ve yine bir çok kez hassiktir anlamında eliyle, koluyla işaretler yaptı, becerilemeyen paslarda.

    birinci devre tek kale gol atan kaleye oynayan bir galatasaray vardı. bir sürü tehlikeli atak yaptı, bir çok defa son pası geçirememe, yanlış tercih sebebiyle gole ulaşmak da zorlandı. dakika 4’dü ki, tribünlerden ıslıklar yükseldi, gol atılamadığı için. bu ne lan. zaten zor geçecek bir sezonda bir de sabırsızlık bizi kendi sahamızda bile bitirir.
    takımın işi zor.

    takımın en iyilerinden bir ayhan akman’dı, en azından birinci devre. ben daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. ama söylemem de lazım. bir nevi, söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil (fuzuli) durumu.
    eğer, bahsedilen orta sahanın ortası transferi hatta çoğul söylersem, transferleri yapılmazsa orada ayhan oynayacak. doğrusu ben ayhan’a razıyım, barış ile sarp’ı gördükten sonra.

    hiç üstümüze gelemeyen bir takımdan 2 gol yedik. biri frikikten diğeri kornerden. başka türlü yemezdik zaten. ama arkadaş, geçen sezon da biz böyle goller yiyorduk, bu yönden bir adım ilerleme olmamış.
    ve sen büyük takımsan 2-0’dan 2-2’ye gelmeyeceksin. 2005 şampiyonlar ligi finalini hatırlayın, liverpool niye büyük anlarsınız. milan da büyük olduğunu 2007’de kanıtladı, hemen bok atmayın.

    maçla ilgili başka bir şey yazmak istemiyorum. arda turan, mehmet batdal, neill, aykut, hakan balta, sabri, pino, kewell hakkında söylenecek şeyler var ama gerek yok bence. daha sonra belki.

    arkadaş sokağa geldim, her yerde yeni formalar. kremler, pembeler, morlar. olabilir, taraftardır , sevdiği renkte forma çıkınca alır. ben almam, kendime almam yani. hatun ister, kızım ister, kızkardeşim ister istedikleri renk formayı alırım. hatta onlar istesin, yasal çıkmayan renkte formayı bile özel yaptırırım.
    amaaaa…ali sami yen’de sahaya çıkan takım sarı-kırmızı giymeli. dünkü fenerbahçe maçında kafa yapıyordum, istanbulspor-sarıyer maçı diye.
    bu gece sahadaki takımın galatasaray olduğunu anlamak için ufacık armayı görmemiz gerekiyordu.
    deplasmanda ne giyerse giysin galatasaray. ben ali sami yen’de sarı-kırmızı görmek istiyorum.

    unutmadan, yeni formaların en güzel özelliği yazı karakterleri. bu sezon başka bir seçenek çıkana kadar yeni forma almayacağım.
    ve bu benim kabahatim değil. tüketici değil miyim, beğenmediğim ürünü almam.

    edit : serdar özkan'ı unutmuşum. *

    http://captano.blogspot.com/...ofk-belgrad-2-2.html
  • 9
    öncelikle şu;

    (bkz: #423567)

    yukarıdaki linke yazımın sonunda geleceğim. maç için konuşmaya başlarsak kesinlikle ön yargılardan sıyrılıp bir şeyler karalamak lazım.
    öncelikle sezon boyu izleyeceğimiz orta saha bu değil. ve kimse kusura bakmasın bu takım 4-3-3 denilen olayı oynayamaz. herkes rijkaard, barca vs vs diyor. gözleri mi kör futboldan mı anlamıyorlar onu bilmiyorum.

    ——toure——
    —xavi—-
    ———iniesta-

    adamlar bu şekilde oynuyorlar. xavi ve iniesta defans özelliklerinin dışında öküz gibi pas trafiği yaparak hücumu besliyor. yani oluyor hücumları 5 kişi. biz istiyoruz 2 tane çakılı ön libero, duvar gibi defans. önlerine pas yapacak adam. yani biz 10 numara istiyoruz. bu takımda 10 numara var mı ? yok.

    arda sakallarını kesmiş ve zayıflamış gözüküyor. artık ceza sahasına yakınlaştığı gibi şut deniyor. bu onun için müthiş bir durum ve hepimizin hemfikir olduğu durum; bu adam sol tarafta oynamalı! mehmet batdal’ın biraz şansı olsaydı arda’nın sol taraftan açtığı ortalar ile 5-0 öne geçebilirdik. olsun, olmadı mı olmuyor. takımı suçlamak yersiz, hocayı suçlamak yersiz. eminim ki rijkaard ” ulan ben en kötü ihtimal bu sene mustafa-ayhan-barış üçlüsüne kalırsam neler olur? ” diye bir deneme yapmıştır. sonuç herkesin bildiği gibi belli. olmuyor.
    kişisel olarak çok iyi insanlar olabilir, hatta daha sağlıklı oyuncuların yanında bir tanesi oynasa yine daha yararlı olabilirler. ama pas yapamayan üç adamımız yan yana oynayamıyor. umarım bu duruma güzel bir çare bulunur. belki orta saha cana,musa,arda(10 numara pozisyonu) önünde pino baros elano şeklinde olabilir. izleyip göreceğiz.

    oyuncular henüz tam hazır değil, rakibi pek fazla ciddiye aldıkları yok, yorgun olabilirler hazır olmayabilirler. ama lig başlıyor ve bu sene lig görülecek en zor lig olacak gibi.

    turu geçeceğimize inanıyorum. karşılaşacağımız ikinci maç her şeyi daha ciddiye alan bir galatasaray sahada olacaktır. serdar, mehmet, musa, ali turan, çağlar bunlar kesinlikle iyi yedek olacak oyuncular. geçen seneki gibi sakatlıklar yaşarsak en azından ligde tutunmamıza katkı sağlayacak oyuncular. umarım her şey iyi olur, mutlu bir sezon geçiririz.

    yazımın başına dönmek istiyorum. pino, cana veya gelecek yeni oyuncular. kesinlikle çok yetenekli, çok başarılı, istikrarlı olabilirler. ama konu onların yeteneği ve istikrarından çok bizim yaptıklarımız. göstereceğimiz sabır. pino tıpkı giovani gibi hızlı ve etkili gözüken bir oyuncu. ama 4 sene imzalayıp yine beğenmeyip atarsak afedersiniz ama bu yönetim anlayışından bir bok olmaz. bırakın otursun bu takım. bu sene tüm maçları bu kafa ile izleyeceğim. yediğimiz 2 golde de çöküntü yaşamadım. çünkü bu takım, başında bu yöneticiler varken ufak depremler yaşayacak. umarım bu sallantılara önlem alınır. yoksa en iyi ihtimal üçüncü bitireceğiz ligi.

    http://fuatyayalar.tumblr.com/...aray-ofk-belgrad-mac
  • 10
    ciddi şekilde sinirlerimi bozan ve hatta gece uykularımı kaçıran karşılaşma olmuştur. benim bu maçla ilgili yorumum, rakibi hafife almak ve gereksiz havalı olmak bizi zor durumlara sokuyor şeklinde. şimdi genel olarak söylenen, takımın çok hazır olmadığı yönünde. ben buna maalesef pek katılmıyorum. hazır olmayan takımda en çok eleştirilen ve gerek medya gerekse bir grup tarafta tarafından bitirilmeye çalışılan arda turan nasıl oluyor da her pozisyonun içinde bulunabiliyor. öte yandan unutmayalım ki keita, ilk oynadığı maçta bile tribünleri ayağa kaldırmış, bu nasıl bir futbolcudur diye tribünleri dumura uğratmıştı. kısacası serdar özkan bence olmamış. barış, ayhan ikilisi komedi filmi gibi hiç mi hiç olmamış. defansta ise hakan balta maalesef yeteneklerini unutmuş gibi göründü. kalecimizse gelen üç toptan ikisini başarıyla kalemizde gördü ve ilk maçtan bizleri dumura uğratmayı başardı. şimdi bana daha ilk maçlar, takım alışamadı birbirine vs gibi cümleler kuracak sevgili sözlük dostlarıma bir kaç hatırlatma yapmak istiyorum:
    -orta sahadaki kötürüm üçlünün birbirine alışamaması gibi bir durum yok. yanyana 5 ya da 6 sezon geçirdiler. bu oyun mantığının olsa olsa tek açıklaması olabilir: aldırmamak. bu adamlar bu takımı iplemiyorlar. nasıl olsa gs'deyiz diyorlar.
    -forvetimiz mehmet batdal'ın şanssız değil son vuruşta yetersiz olduğunu düşünüyorum. avrupa maçında 18 içinden kafayı çakıp da direğe takılıyorsan o zaman daha fazla hava topu çalışman gerekiyor demektir.
    - benim uefa avrupa ligi içerisinde cimbom'umuza rakip gördüğüm takımlar arasında liverpool, juventus, sporting, olympiakos, az alkmaar gibi takımlar bulunuyor. eğer merak ediyorsanız uefa'nın sitesi şurada http://www.uefa.com/uefaeuropaleague/index.html bir bakabilirsiniz ne gibi skorlar almışlar. o takımlar da yeni transferlere, birbirlerine "alışamamış" oyunculara sahipler.
    -kewell'ın, loric cana'nın, pino'nun ve orta sahadaki genç yeteneklerimizin kenarda oturuyor olmasını bana lütfen izah etmeye ya da mantıklı bir şekilde açıklamaya çalışmayın. bu takım galatasaray kardeşim!!! yıldızları sever, yıldızları ile daha çok parlayan ve ne kadar parlarsa o kadar korkulan bir takım. kimsenin bu takımı ayhan gibi barış gibi saçma sapan isimlerle lekelemeye hakkı yok.
    -skor bazlı konuşmuyorum. 2-0, 3-0 bitseydi de oynanan oyundan zerre zevk almadığımı benimle beraber izleyenler zaten bilirler.

    ana fikir: biz galatasaray taraftarı, daha da ötesi galatasaray hastasıyız. bizim karşımıza çıkıp da hali hazırda çalışan bir takımı inşaat şirketi gibi yöneten dayı kılıklı herifler getirmeyin. bizim karşımıza futbol takımı gibi yönetilen, nakit kazancını sadece üç şekilde sağlayan bir takım getirin: 1. sportif başarı sayesinde kazanılan ödüller. 2. markalaşmış ve önemli isimler sayesinde yapılacak merchandising gelirleri. 3. yine başarılar ve önemli isimler sayesinde marka değerini artırmış bir galatasaray'ın tv, radyo, internet ve sponsor gelirleri. ha bu mantığı beceremeyecekse bu yönetim lütfen defolup gitsin, inşaat yapmaya devam etsin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın