1076
bizde altyapıdan çıkan her futbolcuya müthiş anlamlar yükleme hastalığı vardır. bunların son örneği de yunus akgün. başkalarında görülmeyen, bulunmayan nasıl yeteneklere sahip ki, böyle abartılmış. en son tuzlaspor maçında tribündeydim, canlı izledim. aldığı her topu ezbere kullanıyordu. sürekli kendi yarı sahasına dönüp, top kaybediyordu. kendi bölgesinde olmazsa olmaz özellik tempo iken, kesinlikle temposuz bir futbolcu. pas alışverişlerini de çok olumlu yapamıyor. göze çarpan bir şutu da yok.
dikine çıkmayı geçtim, aldığı her topu kafasını çevirip baksa, rakip ceza alanını boş görecekken, kendi sahasına dönen veya rakibi eksiltmekten ziyade anlamsız driplinglere girip top kaybeden bir tarzı var. bilmiyorum, bunlar aşılır mı, ama çoktan aşılması gereken şeyler olması lazım. kendini de çok fazla geliştirmeye odaklı bir kafa yapısı yok anladığım kadarıyla.
fiziksel bir yeterliliği de yok maalesef. boy kısa olabilir, ama çevik ve atlet olman lazım. ne kısa oyuncular var, yere düşmüyorlar kolay kolay.
umarım beni yanıltır. kendisi hakkında umudum her ne kadar bitmişse de, yanılmayı çok isterim. varsın, galatasaray için yanılalım.
dikine çıkmayı geçtim, aldığı her topu kafasını çevirip baksa, rakip ceza alanını boş görecekken, kendi sahasına dönen veya rakibi eksiltmekten ziyade anlamsız driplinglere girip top kaybeden bir tarzı var. bilmiyorum, bunlar aşılır mı, ama çoktan aşılması gereken şeyler olması lazım. kendini de çok fazla geliştirmeye odaklı bir kafa yapısı yok anladığım kadarıyla.
fiziksel bir yeterliliği de yok maalesef. boy kısa olabilir, ama çevik ve atlet olman lazım. ne kısa oyuncular var, yere düşmüyorlar kolay kolay.
umarım beni yanıltır. kendisi hakkında umudum her ne kadar bitmişse de, yanılmayı çok isterim. varsın, galatasaray için yanılalım.