resim
Youssouf Ndayishimiye
Takım:OGC Nizza
Mevki:Ön Libero
Yaş:25
Boy:1.83
Uyruk:Burundi
  • 426
    (bkz: 12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı) stoperlerinden biriydi. torreria'ya penaltı yapan, rashica'nın golünde topa müdahale etmeye çalışan kendisiydi. rashica'nın çataldan dönen şutunda mevkisinde olmayıp şutu vurduran kendisiydi. kerem'in iptal edilip var'ın uyarısıyla sayılan golünde icardi'ye o pası attıran da kendisiydi. mevkisinden defalarca pozisyona girdik. mertens'in golü de arkadaşın mevkisinden gelmişti.

    şimdi bir maçla adama değer biçmeyelim tamam. ama överken de tadını kaçırmayalım. oynadığı bölge açısından abdülkerim daha meziyetli bir topçu. kaçan balığın büyük olmadığını, mevsiminde yenirse en lezzetli balıklardan olan bir kestane palamutu yakaladığımızı, elin hamsisine bakıp iç geçirmeye gerek olmadığını düşünüyorum.
  • 432
    türkiye'ye geldiğinden beri maçlarını izlerim, kendisi oldukça beğendiğim bir oyuncu. ön liberodan stopere evrildiği döneme de tanıklık ettim, defansif meziyetleri gayet iyi. ancak aynı başarıları takımımızda sağlayabilecek miydi sorusunu sormak gerekiyor. ben bu denli başarılı olabileceğini düşünmüyorum ama gayet başarılı olabilirdi de, bilemeyiz. amaküçük takımlardan yaptığımız transferlerin bizde tutma ihtimali malumunuz yüksek değil. marcao'yu transfer ettiğimizde "iyi futbolcu olsa porto, benfica alırdı" söylemlerine benzetiyorum. her futbolcuyu o ligin en büyük takımları transfer eder/etmeli gibi bir durum yok nihayetinde. o yüzden bize transfer olmaması konusunda bir üzüntü, pişmanlık vs. içinde değilim. başakşehir doğru bir ticaret yaparak oyuncuyu uygun fiyata alıp güzel bir ücrete yurt dışına sattı. ancak unutulmamalı ki bizde hem çok daha başarılısı hem daha genci var (bkz: viktor nelsson).
  • 433
    ben kendisini hiçbir zaman başarılı bir orta saha olarak görmedim. belki stopere devşirilmesinin daha hayırlı olacağını iddia ederek, takımıza transferini de hiç istemedim.

    verileri de ekleyelim;

    oyuncunun başakşehir ile 6 numara yani ön libero oynadığı 21 maç var. bu maçlarda takımı 9 mağlubiyet almış.

    8 numara yani merkez orta saha oynadığı 3 maçın da 2 tanesini kaybetmişler.

    stopere geçmesiyle de işler değişti. ligue 1'e transfer oldu zaten. üstün fizik gücü, kısıtlı yetenekleri ile en doğrusunu yaptı kariyeri için. yolu açık olsun.
  • 438
    transfer hikayesini anlayamadığım devşirme stoper. bize gelseydi 3 güne yuhalanıp anadolu'ya gönderirdik, ortada kaçan bir balık yok bu sebeple. anlamlandıramadığım nokta şu ki bu nice kulübü 7,8 bilemedin 9 teklif etti de göksel başkan yok vallahi olmaz mı dedi? 11+5 deniyor, hadi 5 bonus zor şartlarda olsun ama ara dönemde de olsa 11 çok fazla geliyor bana.

    yaza gelen teklifleri bu gözle değerlendirmek lazım. 10-12 arasına dönüp bakmamak lazım.
  • 440
    bize geleceği zaman biz orta saha bakıyorduk. defansif orta saha transferi için yetersiz bulunmuştu ki yine olsa yine yetersiz bulunur. sonradan stopere evrilmesi ve burada başarılı olması ise tamamen tesadüfi bir gelişme olmuş. o zaman bize gelseydi böyle topçu mu olur iki pas veremiyor, oyunun hücum yönünde çok zayıf derdik ve haklı olurduk.

    kendisine kariyerinde başarılar dilerim.
  • 443
    herkes satıldığı miktarın* fazla yüksek olduğunu söylüyor, ki ben de katılıyorum.
    ama atlanan bir şey var, o da ndayishimiye'nin yıllık ücreti.
    şimdi varsayalım bu arkadaşımız 500 bin euro alıyor olsun.
    nice de 750'den 3.5 yıllık imzaladı diyelim.

    totali yaydığımızda yıllık 5 milyon euro gibi bir ücrete gitmiş oluyor.
    canımız ciğerimiz marcao ise 12+3'e gitti.
    bizden 1.4 alıyordu yanlış hatırlamıyorsam.
    orada da 2 milyon alsın.
    5 yıllık kontrat da imzalamış olsun.
    marcao'nun da yıllığı 5 milyona geliyor.

    marcao çok daha üst düzey bir oyuncu. yanlış anlaşılmasın. ama, bence buradan çıkan sonuç şu oluyor. mesela boey'in sözleşmesini iyileştirmek yerine, adama prim sözü verip, prim verin. 600 bin euro mu alıyor bu adam? daha 4 sene kontratı var. ver yıl sonunda 400 bin euro şampiyonluk primi geç.

    satarken o zaman inanılmaz paralar kazanırsın.

    edit: ilovedonut'a düzeltmesi için teşekkürler.
  • 446
    bu transfer özelinde başakşehir kulübüne ödenen bonservis bedeliyle ilgili bizim inanıp inanmamamızın hiçbir önemi yok. başakşehir ocak 2021'de uygun bir fiyata aldı, futbolcuyu geliştirdi ve çok yüksek bir bonservis ücreti karşılığında nice takımına sattı. kesin olarak kazanacakları tutar 10 mu, 11.5 mu, 16 mı her kafadan bir ses çıkmakta. kesin olan tek şey, bu transferle 10 milyon euro'nun üzerinde bir kaynak yaratmış olmaları. bu da mükemmel bir durum onlar için. nice kulübünün bu transferi neden yaptığı ve altında yatan başka sebepler olup olmadığı hakkındaki yorumlara dair tek söyleyeceğim şey, zenginin malının züğürdün çenesini yorduğudur. nice futbolcuyu aldı, başakşehir de bonservis ücretini. herkes kazandı ve konu kapandı.

    bu tarz konular eljif elmas'ın ve vedat muriqi'nin italyan takımlarına yaptıkları transferler sebebiyle galatasaraylılar arasında çok fazla gündem oluyor ancak ben bunu gereksiz buluyorum. 2003'te petre ve bratu, 2021'de cicaldau ve morutan transferleri üzerinden taraftarı olduğumuz kulüp hakkında söylenenler ne kadar çirkin ve yakışıksız ise; ndayishimiye, elmas ve muriqi hakkında da söylenenler o kadar çirkin ve yakışıksız. ali koç veya bir başka fenerbahçeli şahsi bağlantılarını veya gücünü kullanıp vedat'ın ve eljif'in satışları aracılığıyla fenerbahçe'ye yüklü miktarda bir bonservis kazandırmış ise, başkanı veya yöneticisi olduğu kulüp için iyi bir şey yapmış. ndayishimiye'nin satışını başakşehir kendisine kaynak yaratmak için gerçekleştirdiyse, onlar da mensubu oldukları kulübün menfaati doğrultusunda hareket etmişler. bunlar eleştirilecek veya "burnuma pis kokular geliyor" sözleriyle belgesiz delilsiz itham edilecek konular değiller. keşke biz de uefa'nın 2018 yılında verdiği "sattığın kadar al" cezası ile geçirdiğimiz transfer dönemlerinde, bir yöneticimizin gücü veya uluslararası bağlantıları/ağları sayesinde sıkıntısız yaz mevsimleri geçirebilseydik. mustafa cengiz, yusuf günay, abdurrahim albayrak, kaan kançal ve diğerleri keşke uluslararası bağlantıları olan güçlü kimseler olsalardı da, galatasaray o dönem sadece taraftarı ve tarihi sayesinde sahip olduğu yerel gücün ötesine geçebilseydi. fatih terim de bu güçsüz durumumuzdan çok dert yanmıştı o dönem. biz de örneğin 2020 yılında belhanda'yı veya feghouli'yi 7 milyon euro karşılığında bir fransız kulübüne satabilseydik mesela. hiç kimse kusura bakmasın, nasıl olduğuyla veya neden olduğuyla zerre ilgilenmezdim.

    başkanın veya yönetim kurulu üyelerinin galatasaray'da oturdukları koltuklardan güç devşirmesi değil, oturdukların koltukların gücüne güç katması gerekir. bir yönetici şahsi gücünü temsil ettiği kulübün yararına kullanıyorsa, ben kalkıp bunu "ya şöyle oldu ya böyle oldu" diye eleştirmem. bugün galatasaray'ın temsilde ortaya koyduğu çok ciddi bir güç var. bu sahip olduğumuz güçte kulübün yönetim kurulunda yer alan dursun özbek, cemal özgörkey, metin öztürk gibi isimlerle sportif a.ş.'de yer alan erden timur'un çok ciddi etkisi var. burak elmas'ın başkanı olduğu yönetim kurulunun veya finansal fair-play döneminde hem yerelde hem uluslararası başarıda tarihi fırsatları kaçırdığımız mustafa cengiz yönetiminin böyle bir gücü yoktu. güçsüzdük, bunu kabul edelim. güçsüzlüğümüzü de maalesef "biz başkaları gibi arka kapılardan dolaşmayı bilmeyiz, ahlaksızlık yapmayız" veya "kuruş değil duruş" gibi özlü sözlerle kapatmaya çalıştık o dönem. herkes 2019'da vedat muriqi, 2020'de de mert hakan yandaş transferlerinde yaşadığımız sıkıntıları bilir burada ama erden timur devreye girmeseydi 2018 yılında emre akbaba'yı da rakip takım transfer edecekti. futbolcu alırken de satarken de kimsenin ahlaksızlık falan yaptığı da yoktu, gücü olan gücünü kullanıyordu sadece. bu güç dengesizliği, transfer sezonlarında da lig yarışı içerisinde de galatasaray'ın aleyhine sonuçlara sebep oldu. konu bundan ibaretti aslında. bugün galatasaray'ın alanında güçlü isimlerden oluşan güçlü bir yönetim kurulu olduğu için (her zaman da böyle olmalı), bu tarz demagojilerle veya hamasi anlatımlarla işi yok. benim görüşüm, taraftarımız da artık bu zihniyetten ve bu ağızdan bir an önce sıyrılmalı.
  • 449
    başakşehir malatyaspor ile youssuf ndayishimiye’nin bir daha ki satıştan malatya’ya yüzde 20 pay verilmesi konusunda anlaşma yapmıştı.

    youssouf fransa’ya bonuslarla birlikte 16 milyon euro’ya satıldı. bonusları saymazsak malatyaspor’un hakkı minimum 2,8 milyon euro.
    tff 1. liginde bulunan ve ekonomik zor günler geçiren malatya için bu bir servet.

    yalnız malatya bu paradan tek kuruş alamayacak.

    çünkü malatyaspor eski başkanı adil gevrek bu hakkı 350 bin euro karşılığında başakşehir’e satttı.
    ve en önemlisi bu parayı kendi şirketlerine aktardı. evet doğru okudunuz, kulübe değil, kendi özel şirketlerine.
    (bkz: #3480185)

    bu bana göre düpedüz soygun en azından görevi kötüye kullanmak. malatyaspor taraftarı olsam sinir krizi geçirirdim.

    bir noktayı daha hatırlatalım. fatih terim youssuf’u çok istemişti. kulüpler birliği bildirisine ilk imza atanlardan adil gevrek topçuyu bize vermemek için çok uğraşmıştı. a. koç’un da zaten kçından ayrılmazdı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın