• 28
    maalesef galatasaray'ın en büyük eksikliklerinden biri iyi yerli kaleci bulamama sorunu. çok uzun skalalı bir bakış yapıldığında bile aklıma sadece 1-2 yerli kaleci geliyor o da turgay şeren falan..
    özellikle yabacı oyuncu sınırı konusunda yerli kaleci inanılmaz bir avantaj. mesela bu sene biz taktik sistemimize 3 yerli oyuncu yerleştirmek zorunda kalacak iken rakiplerimiz 2 oyuncu zorunluluğunda olacaklar. bu da bence bize tüm sezon bir hamle dezavantajı getirecek.

    evet muslera gibi tam manasıyla şampiyonluk getiren bir kaleciye sahip olsak da bu yabancı konusu konuşulmaya başlandığında geçen sene veya daha önce iyi bir potansiyeli olan bir yerli kaleci yakalamamız gerekirdi.
    ben yıllardır bursa'da yaşayan bursa altyapısı takip eden biri olarak okan'ın potansiyelinin zirvesinde olduğunu düşünüyorum ve bunun üzerine koyabileceğini pek sanmıyorum. bursa'da iken daha erken çıkmasına daha tecrübeli ve olgun olmasına rağmen o dönemlerde muhammet şengezer'in arkasında yedek oturduğu zamanlar oluyordu.
    bugün beşiktaş'ın iyi yerli kalecisi olmasına rağmen satma ihtimaline karşı hemen genç potansiyelli yerli kaleci arayışı oluyor, nurullah'a gidiyorlar hemen.
    eğer elimizde bizim de böyle bir avantajımız olsa bu sene muslera ve yerli kaleciyi rotasyona sokup taktik sistemi 2 yerliye indirme seçenekleri kullanabilirsin, hem de muslera'nın arkasına iyi bir yerli kaleci yetiştirebilirsin. ki son zamanlarda ülkede gayet iyi kaleciler yetişiyor biz hiçbir hamle yapmıyoruz bu konuda. okan da hiçbir zaman galatasaray'ın net kalecisi olabilecek değil.
  • 29
    galatasaray en büyük sorunlarından biri iyi yerli kalecileri yedek yapmasıdır. bir kaleci yedek kalarak gelişmez. bakın harun fenerbahçe'ye milli kaleci olarak geldi, bugün değeri yok denecek seviyede. altay ise oynadığı için kıymetli ve gelişiyor. ya da berke kiralık gittiği, belçika'da oynadığı için hala kıymetli. genç kaleci yedejkte durarak sadece değer kaybeder. galatasaray'ın yapması gereken potansiyeli yüksek genç kaleciyi alıp hemen oynama garantili sözleşme ile kiralamak ve muslera'nın yedeği olarak da 30 yaşını geçmiş, kariyeri boyunca 200'den fazla maça çıkmış bir türk kaleci bulmaktır.
  • 31
    2021-2022 futbol sezonu ile beraber daha önce tarihte hiç olmadığı kadar önemli ve iyisine sahip olanın avantajlı olabileceği bir döneme giriyoruz.
    şöyle 800 bin euro ile 1 milyon euro arası senelik ücrete oynayacak yenilecek golü yesin ama yenilmeyecek golü yemeyecek kadar iyi olan, oynadıkça kendisine güvenimizin artacağı bir yerli kalecimiz olsa mevcut transferler ile beraber inanılmaz avantajlı olurduk.
    aslında ilginç bir şekilde bu tanıma uyan kalecimiz de vardı sanki. ama haksız yere sadece kendisine uygulanan bir 6 saniye kuralı sebebiyle bir kısım taraftarımız tarafından ve sanki teknik idaremiz tarafından üstü çizildi gibi.
    2021-2022 futbol sezonunun en kritik en önemli öznesi olabilir maalesef ve sanki biz bu konuda gerekli cesareti gösteremedik gibi.
    konu musleranın iyi veya kötü kaleci olmasından bağımsızdır.
  • 32
    irfan can eğribayat ve doğan alemdar ikilisinden birini bir şekilde rakiplerimize kaptırmadan mutlaka kadromuza katmamız gerekiyor. beşiktaş muhtemelen kaleci transferi yapacaktır, bu ikiliden birine yöneleceği belli. fenerbahçe'de de altay bayındır iyi piyasa yaptı, bir kaç yıl içinde yüksek bedelle avrupa'ya transfer yapacağı kesin gözüküyor. trabzonspor da uğurcan çakır'ı yüksek bir bonservisle sattığı anda bu ikiliden birine yönelecektir.

    ben yaşı dolayısıyla doğan alemdar'a daha sıcak bakıyorum. adamı alıp hemen 11'e koyalım muslera da yedek olsun gibi bir saçma düşünce içinde değilim.

    kayseri'ye güzel bir teklifle gidilebilir. mesela 2m € bonservis, ek olarak kadroda düşünmediğimiz isimlerden istedikleri birisi varsa takasta o topçuyu gönderebiliriz, sonraki satışta ilk önceliğin galatasaray olması şartıyla altyapıdan gelişmiş genç ve potansiyelli bir futbolcumuzu da verebiliriz. mesela bartuğ sözleşme uzatmıyor, veririz kayseri'ye, oynar orada kendisini geliştirir, transfer olacağı zamanda da öncelik bizde olur. ve bu teklifte son ve en önemli nokta olarak, hem bizim hem de kayseri'nin işine gelecek olan şey doğan'ın bir sezon kayseri'de kiralık geçirmesi olacaktır. adamlar hem iyi bir anlaşma ile futbolcularını bize satar, hem şimdilik yerine birini aramazlar. ayrıca adam da bize gelip yedek kaleci durumuna düşerek kendisini çürütmez. kirası bittikten sonra da galatasaray'a dönüp muslera ile rekabete girer, yabancı sınırı daha da düşeceği için formayı alır bir şekilde. muslera'nın sözleşmesinin son yılında da doğan 20 yaşına geldiğinde kaleyi tamamen kendisine emanet ederiz, muslera da onu yedekler, tecrübelerini aktarır, gelişmesinde katkısı olur, takımın abisi konumunda sözleşmesini tamamlar. sözleşmesi bittikten sonra hala devam etmek istiyorsa da düşük bir yıllık ücretle yedek kaleci/kaleci antrenörü olarak devam edebiliriz. nando'nun böyle bir görevde bulunması iyi bir kaleci jenerasyonu yetiştirmemizde önemli bir yer tutacaktır.
  • 33
    aşağıdaki açıklamalar sonucunda ekmek gibi su gibi ihtiyaçtır.

    https://twitter.com/...765469139705856?s=19

    üstelik 4 büyük kulüpten 3 tanesinin kalecisi yerli. bu da onlara saha içine 1 tane fazladan yabancı koyabilme kolaylığı sağlıyor. bugün biz ise 3. yerli kim olacak diye kara kara düşünüyoruz.

    tabi ki bizim bu garabet kararın sonuçlarını çekmemiz saçma. tabi ki böyle saçma bir karar yüzünden sevgili fernando muslera kesilmek zorunda değil. ama pratik olmak zorunda kılıyor bu saçma sistem bizi.

    özür dilerim nando..
  • 34
    galatasaray bu ligde orkun ve aykut ikilisiyle, beşiktaş ise ersin ve utku ikilisiyle şampiyon oldu. iyi bir takımın varsa, biraz da sabırlıysan ve elbette kalende de eray gibi bir patates çuvalı değil de kaleciliğin ne olduğunu bilen ama tecrübesizlikten hatalar yapabilen altay gibi, ersin gibi bir kalecin varsa şampiyon da olursun, 10 yıl kaleci de aramazsın.
  • 36
    kesinlikle 8+6 garabetinde bize büyük fayda sağlar.
    ancak malesef şu an kadromuzda nandocuğumuzdan iyi bir kaleci yok.
    ee hatta nando'dan daha iyi ve transfer edebileceğimiz bir yerli kaleci de yok.

    ancak merak ettiğim bir şey var,
    sanırım muslera ülkemize geldiğinden beri tam 10 yıl oldu. (ülkeye sanırım 19.07.2011'de gelmişti hatta)
    fm oynuyor olsaydık, an itibari ile menajer inbox'ımıza "muslera türk vatandaşlığını aldı" haberi düşerdi.

    bir bilen var mıdır, ülkemizde vatandaşlık alması ve yerli statüde oynayabilmesi için ne yapılması gerekiyor?

    edit: uruguay milli takımında oynadığı için böyle şansı yokmuş.
    bilgilendirenlere teşekkürler
  • 37
    37 senelik ömrümde hafızam yettiği kadarıyla gördüklerim:

    hayrettin demirbaş
    volkan kilimci
    mehmet bölükbaşı
    mehmet duymazer
    orkun usak
    aykut erçetin

    bunlardan en çok dayananı hayrettin demirbaş sonrası orkun usak, aykut erçetin ikilisi olmuştu ki onlarında ömrü ikinci feldkamp döneminde 1 sene sürdü. onu da geçtim övünç duyduğumuz alt yapımızdan da eray işcan, ismail çipe gibi facia kaleciler çıkartıyoruz. enteresan şekilde fenerbahçe ile aramızdaki en büyük fark bu. engin ipekoğlu, rüştü reçber, volkan demirel şimdi de altay bayındır senelerdir istikrarlı bir şekilde kalelerinde yerli kaleci var alt yapılarından da mert günok'u çıkarttılar.
  • 38
    ismail çipe, okan kocuk gibi transferler yapılırken "muslera'dan bir şey öğrenirler de ileride kaleyi teslim ederiz" diye mi transfer edildi bilmiyorum ama bu tarz bir yapılanmaya ihtiyaç vardı bence ve muslera 31-32 yaşındayken yapılmalıydı bu, 35 yaşına geldiğinde değil. hem de taffarel kaç yıl durdu bu külüpte. yabancı oyuncu sayısı gibi temcit pilavı gibi ısıtılan aptal bir kural varken hele. kaleci yetiştirmek veya genç bir kaleci alıp olgunlaşmasını beklemek hasbelkader yapılacak bir şey değil, deneme-yanılması en pahalıya patlayacak mevkilerden, hem puan olarak hem de geçen vakit olarak. mevcut itibariyle galatasaray bu konuda bence umutsuz bir vaka. onun için geriye tek bir alternatif kalıyor.

    (bkz: #2679559)
  • 39
    kaleci irfan can eğribayat alınarak sahip olabiliriz yerli kaleciye. kural bu sene 8+6 ama seneye daha da düşük.

    mesele artık muslera’yı satıp onur’u alalım durumu değil. zaten her ne kadar kabullenmek istemesek de muslera da o eski muslera değil. yine de ligin her zaman en iyilerinden olacaktır ama bu garabet sistemde 5 yıl önceki muslera değilse kaleye yabancı koymak tamamen lüks.
  • 43
    fenerbahçe'nin çok başarılı olduğu bir konu bu. sadece kendilerinde oynayanlar özelinde demiyorum, kendilerinde oynamasa da süper lig seviyesinde pek çok kaleciler çıkardılar.

    son 20 yıla bakalım;

    volkan babacan: fenerbahçe altyapısı çıkışlıdır. süper lig seviyesinde kaleci oldu.
    mert günok: fenerbahçe altyapısı çıkışlıdır. süper lig seviyesinde kaleci oldu.
    oğuz dağlaroğlu: fenerbahçe altyapısı çıkışlıdır. süper lig seviyesinde kaleci oldu.

    bizim altyapımızdan çıkıp da süper lig seviyesinde kaleci olan birini ben hatırlamıyorum son 20 yılda. demek ki adamlar hem potansiyeli iyi seçiyor hem de temel eğitimini iyi veriyorlar.

    bizimkilere bakalım;

    eray işcan, ismail çipe.

    eray zaten kaleci falan değil, ismail de kalecimsi işte.
  • 45
    ağaçta yetişmeyen oyuncu türü. bizim taraftarın baskısıyla kolay kolay kimse geçemez kalemize. altay'ın fenerbahçe'deki ilk yılındaki maçlarını izleyenler ne demek istediğimi anlar. şimdi herkes altay'ı övüyor ama şu an konuşmak kolay. o zamanlar adamlar altay fener'e bir şampiyonluk kaybettirdi diyordu. çok basit hatalar yapıyor, içeriye gelen bütün topları sektiriyor, rakibe gol fırsatı veriyor, garip goller yiyordu. bizde okan gayet iyi performans verirken 6 saniye kuralı sonrası küfürlerle karşılandı. o yüzden fenerbahçe örnekleri pek mantıklı değil. muslera ceza sahasına gelen topu yanlış yere yumrukladı ya da sektirdi diye anında eleştiriyoruz, altay bunları bir sene boyunca nerdeyse her maç yapıyordu. gelir gelmez muslera gibi oynayacak bir kaleci bekliyor herkes ama o seviyeye zaten gelmiş olan yerli kaleciyi alamıyorsun. alabiliyorsan al uğurcan'ı. ama yok. kendim 1-2 sene oynatayım sonra 10 sene kaleci aramayayım diyorsun ama bu sefer de ilk birkaç hatasında muslera vb. hazır kalecilerle kıyaslıyorsun ve bundan kaleci olmaz diyorsun. o yüzden yakın gelecekte kalemize yerli bir ismin geçmesini imkansız görüyorum.

    bana kalırsa tek çözümü var. aldığımız potansiyelli yerli kaleci bizde oynamayacak. en az 2-3 sene başka takımlarda devam edecek, tamamen hazır olunca gelip kaleye geçecek. yoksa burada gelişmesi, forma bulması imkansız. 3. hatasında yerine transfer bakmaya başlarız.
  • 46
    bize en az 2 şampiyonluk kazandırmış, haksız rekabet olarak nitelendirdigimiz nandoyu bile en ufak hatasında acımasızca eleştirirken bunu duyan yerli genç bir kaleci kalede dururken ki psikolojisi çok rahat olmaz. hedefinde bir gün galatasaray kalesine geçmek olmaz.kafasinda o hayal ile gerçeği düşünüp gerekli azmi ve motivasyonu sağlayamaz. futbolcuya kaleciye sahip çıkan bir taraftar kitlemiz yok ne yazık ki. taraftar olarak çok çabuk futbolcu harcıyoruz. altyapıdan gelen genç nesil de bunun farkında ve özgüvenleri çok iyi olmuyor. evet galatasaray takımında oynamak için yüksek yetenekleri olmalı ama sahaya çıktığımda galatasaray taraftarı beni en ufak hatamda silecek psikolojisi ile kendini as takima hazirlayamadigini düşünuyorum. bunun için elbette altyapı hocaları destek oluyorlardir ama taraftar olarak bizimde bu durumda etkimiz bence var.
  • 47
    bizim için sorun değil avantajdır. 2005-2011 arasında fener'in anelka, alex, tuncay, serhat akın hücum hatlarına rağmen rağmen şampiyonlukta bize karşı ciddi bir üstünlük kuramamasının nedeni o dönem rüstü ve volkan demirel'in yediği saçma sapan gollerdir. o yüzden ''bizden neden yerli kaleci çıkmıyor'' diye veryansın etmenin lüzumu yok çünkü yerli kaleci çıkaramamanın bize çok bir zararı olmadı.
  • 48
    ne demişler; yerli kaleci, yedek kaleci. severiz biz onu, kulübede oturan yedek file bekçisi.

    ya bu ülkede çıkarabildiğin en iyi kaleci kim diye soruyorsun. rüştü reçber ve volkan demirel diyorlar. en iyisi bunlarmış, şaka gibi! barcelona'da rakip forvete asist yapan ve tüm kariyerinde her maç hatalı açılmayla gol yiyen rüştü ile daum'un haklı olarak kalede gördüğünde dehşete kapıldığı, hatasız yediği gol olmayan volkan.

    sadece galatasaray değil, türkiye kaleci yetiştiremiyor. muslera'yı, taffarel'i, mondragon'u öpüp başımıza koyalım.

    bir takımın en önemli mevkisi kaledir. yabancı sınırı için gereksiz görülmesi çok büyük hata.
  • 49
    evet yerli kaleci olursa saha içinde yabancı sınırı denen garabet yüzünden elin rahatlayabilir. ama mevcut durumda yeterli yerli kaleci olmadığından ve dahi olabilenlerin de fiyatları uçuk olduğundan; elimizde de bay haksız rekabet varken bize lazım gelmeyendir. zira bizim kalecimiz ara ara kızdırsa da şampiyonluklar kazandırmış adamdır. bak maç demiyorum şampiyonluk diyorum.
    saha içinde bir yabancı fazla oynayacak diye yetersiz kaleci ile oynamak takıma maç da şampiyonluk da kaybettirir. kaldı ki bizim memlekette saha içinde oynayan türkler her daim daha başarılıdır.
  • 50
    en son as yerli kalecimiz kimdi? hatırlayan var mı?
    zorunluluktan kaleyi devrettigimiz orkun ve aykut. gayet iyi performans göstermişlerdi. sonrasında yine koca bir boşluk var. buna en yakın aday ise okan kocuk oldu, onu da bazı şartlardan dolayı tutmuyoruz.

    fenerbahçe bu konuda, hatta bence sadece bu konuda üstün. çam yarması gibi bile olsa kaleciye donusturebiliyorlar. son dönemde mert günok, volkan babacan, volkan demirel, altay bayındır, berke özer. hepsi ortalama üstü kaleci. en basit haliyle kaleci üzerine düşülürse o kaleci yetişiyor. tabi her üzerine düşülen kaleci de olmuyor ki biz bunu yıllarca çok kez gördük. ismail çipe, eray işcan örneklerinde olduğu gibi.

    sözün özü, galatasarayin muslera sonrası bir yerli kaleci bulması, yetistirmesi, sabretmesi cok onemli.
    aksi taktirde 1 yabancı hakkımızı 30 senedir yaptığımız gibi kaleciden yana kullanacağız. ha tabi muslera değerinde, 24 25 yaşlarında bir gücü de bulmak her zaman nasip olmayabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın