• 1
    aslında kendileri açısından gayet mantıklı bir istektir. sonuçta, adamlar sınıfsal çıkarlarını korumaya çalışıyorlar.

    yabancı futbolcu sınırlaması gelirse 1 yerine 3 kazanacaklar, kulüplerle olan ilişkileri sayesinde transferlerden daha fazla komisyon koparacaklar, medyadaki güçlerini arttıracaklar, ilgi daha fazla üzerlerinde olacak vb. bir sürü avantajdan bahsedebiliriz.

    dolayısıyla yabancı sınırlamasını isteyen türk futbolcuları ahlaki veya kültürel yönden eleştirmek yerine, durumu, bir nevi ekonomik mücadele olarak ele almak gerekiyor.
  • 2
    terbiyesizlik, tembellik, karaktersizlik ve bunlarin hepsini acikca kabul etmeleriyle birlikte yuzsuzluktur.

    yabanci siniri isteyene kadar gunde yarim saat daha fazla antrenman yap ve daha iyi bir sporcu ol. belki galatasaray'da 3 milyon euro kazanmayacaksin, belki anadolu kulubunden 1 milyon lira alacaksin. yarisinin fakirlik siniri altinda yasadigi bir ulkede su durumdan sikayetci olabilmek icin insanin agir onursuz olmasi lazim.
  • 6
    tembelliklerini artık sergileyerek milyon eurolar alamamasından kaynaklıdır. karaktersiz futbolcu olduklarını göstermektedir.
    bence şuan yabancı sınırını destekleyen tüm futbolcular kendi kulüplerine ihanet ettikleri gerekcesi ile cezalandırılmalı. o zaman el mi yaman bey mi yaman gösterilmeli. şu an yaptıkları bu söylemlerle kulüplerini değil kendi çıkarlarını düşündüğünü göstermişlerdir. ve sadece kendini düşünen futbolcudan adam olmaz. takımdaşlığı bozar. ver cezayı otursun yerine.
  • 7
    rekabetten kaçan korkaklar ülke futbolunu ileriye götüremez. bugün şansını avrupa'da deneyen, kurtlar sofrasında kariyerini riske eden gencecik enes ünal, cengiz ünder ve emre çolak kadar erkek değillerdir.

    yabancı sınırı kalkarsa bugün tembellikten kulüp bulamayan aydın yılmaz gibi asalaklara mahkum kalacağız. belki biz akıllı yapılanma ile altyapıya yöneliriz diyeceğim ama onun içinde yabancı yönetici lazım bize. ne yapsak iş yabancıya çıkıyor çünkü kalifiye adam orada bizde işler ahbap çavuş diyalogları ile yürüdüğü için.
  • 8
    mevcut durumda, hal-i hazirda profesyonel olan futbolcularin bu yabanci sinirini istemesi durumudur. halbuki yeni profesyonel olmus veyahut da altyapida oynayan bir genc oyuncu yabanci sinirini istemez, isteyemez, istememeli. yetenegine hakarettir, gelecegine hakarettir. dusunun emre belözoğlu eger ki hagi ile birlikte oynamamis antrenman yapmamis olsaydi bu kadar basarili olabilir miydi? yerli futbolcular populizm ve san sohret sevdasindan baska ne verebilir altyapi oyuncularina?

    sonra en iyi bu genc cocuklarin anlamasi lazim. nasil adamcilik, cetecilik donuyor takimlarda, takimin abisi huviyetindeki adamla aran iyi degilse takimdan nasil sutlandiginin, nasil dislanacaginin hesabini yapan buyuklerine, kaybolup gitmis buyuk yeteneklere sorsunlar. sirf babasi antrenör oldugu icin temelden torpilli burak yılmaza baksinlar, sonra ilk 1 milyon liralik sozlesmeye imza attiginda gidip 950 bin liralik araba alarak, arabasina benzin koyacak parasi kalmayan selçuk inanin su anki durumuna baksinlar. kendisinden daha az para alan adamlarin banko oynadigi takimda ilk 11'e neden giremiyor onu dusunsunler.

    gencler, evet ozellikle gencler, 3 buyuk avrupa liginde top kosturmus yabancilarla mi daha iyi futbol oynarlar, ogrenirler yoksa kendi kumunda debelenip abicilik, adamcilik yapip birilerini harcamak icin firsat kollayanlarla mi?

    olay su, turkiyede ilk 11'e giremeyen adam illa ki futbol oynamak istiyorsa yurtdisina cikar. kendini gelistirir, farkli kulturlerle temas eder. sonrasinda gelir burada genclerle paylasir. ileride antrenor olur, gelecege katki sunar.

    turkiye'de futbolda yabanci siniri isteyenler, birilerinin ekmegine yag surmekten baska birsey yapmak istemeyenlerdir.

    sonra ingiltere ile milli mac yapinca -ki basarisiz bir milli takimdir bence- şovenist tavirlarla aman da hakemler bize karsi aman da bilmem ne. aman iste milli ruh ivir zivir diye uyutulur.

    bak ben size soyleyeyim bu ulkede belli basli afyonlar vardir. din ve milliyet gibi. aslinda degerlendirildiginde insani şaha kaldirabilecek olgulari bu ulkede oyle afyon olarak kullanirlar ki, kendini dev aynasinda gorursun ama aslinda bir halt olmadigin apacik ortadadir. o yuzden herkes ayagini denk alsin.
  • 9
    ekonomisi dışarıya kapalı ülkeler kendi üretim kalitesine muhtaç kalırlar. üretici ne verirse onu yerler. kalite yerlerde sürünür. 70'li yıllar ve öncesi türkiye durumu gibi yani, veya sovyet sistemindeki gibi. o dönemlerde kıytırık bir murat 124'ü olan sevinirdi.

    ne zaman ekonomi dışa açıldı, kaliteli mal girdi pazara. yerli üretici de bu yeni kalite ile rekabet edebilmek için kendi üretimini düzeltti, daha iyi hale getirdi. dışa açılmak seviyeyi yükseltti.

    futbolda da aynı şeyi yaşıyoruz. yerli ağalar kendi kalitelerini yükseltip rekabete girecekleri yerde, kolay para peşinde koşuyorlar. sözde milliyetci sebeplerle cukkalarını sağlamlaştırmak istiyorlar. boş yere dememişler milliyetcilik alçakların son kalesidir diye.

    en ağırıma giden, yabancı kuralı konduğunda birisi çıkıp delikanlı gibi aksini savunmadı, bir tartışma başlatamadı. ama şimdi belli bir rüzgarı arkasına alınca ve birbirlerine sırtını dayayınca köpek sürüsü gibi cesaret bulup üst perdeden havlıyorlar.

    hayır, işin komiği yabancı hayranı da değilim, ben de isterim ergünlü arifli hakanlı suatlı okanlı kadro gibi karşısındaki silindir gibi ezip geçecek bir yerli ağırlıklı kadroyu, bana ne brezilyalıdan vb, ama kardeşim kendini geliştirip çalışıp o brezilyalıdan alıcan formayı önce, sonra para konuşmaya başlayacaksın, asalak türk futbolcum benim.
  • 16
    oğlum kaşla göz arası yine millet milliyetçilere vurmuş.
    la oğlum neyledi atatürk sizlere :(

    salak saçma bir istek.
    sen bok var gibi yazın idmanını spor salonunda değil çeşmede alaçatıda yap,
    sezon içi gece kulüpleri gez, sonra gel yabancılardan yakın.

    umarım bu zihniyetteki topçuların bir bir silindiği günleri görüp, suçu kendisinde arayabilen topçuları, destek veren adamları izleyeceğimiz günler yaklaşır.
  • 17
    bu yaptıkları milliyetçilik değildir. ucuz bir propagandadır. karaktersiz ve vasıfsız olduklarını bayrak, vatan, millet kavramları arkasına saklanarak gizleme çabalarıdır. siyasiler de tıpkı bunlar gibidir, ekonomi kötüye gider başlar şehit haberleri, başka ülkelerle kavgalar vs. ama kimse kötü gidişattan sorumlu değildir. hep dış mihraklar ve teröristlerdir sorumlu. yoksa bizimkileri bi bıraksan var ya, uçarlar ama işte bırakmıyorlar.

    bu ülke kendini sorgulamadıkça başı beladan kurtulmaz. bunu da yapacak bir kadro yok hiçbir kurum ve kademede.
  • 18
    para yabancıya gitmesin kaygısı. milli duygularını, kendi değerlerini çöpe at demiyor kimse ama bu serbestlik özellikle ilkokul mezunu futbolcularımız tarafından böyle algılanıyor. futbolun basit kuralı "iyi olan formayı kapar" sözünü unutuyorlar. kimse 36 yaşındaki eto'yu boşuna oynatmıyor. evet işin piar, prestij, reklam boyutu var elbet ama oyun içinde görüyorsun ki adamın içinde futbol oynama aşkı var. o formayı sonuna kadar hakediyor. böyle pek çok örnek verirsin. bu iş performans işi, bu işin yarısı istemek, bu iş kazandığın parayı haketmek, bu iş o kazandığın kadar para gibi performansı sahaya yansıtmak. bizimkilere dönüp bakıyorsun adam 20 yaşında 4 büyüklere transfer oluyor 3 ay sonra altında milyon dolarlık arabalar, şık restoranda pozlar, göt göbek salınmış bir vaziyet. haftasonu bu adamın açıp maçını izliyorsun yan pastan fazlasını yapmaktan aciz ve nice rezil performanslar. e bide isteyen taraf var. bu ülkede olmasa bile farklı ülkede türk pasaportuyla bunu başaranlar var. örnekse çalhanoğlu, emre mor, mesut, ilkay, emre can, nuri, hamit vs. bunlar nasıl yapıyor diye sor bakalım kendine. hatta soruyu derinleştir şunu sor.
    adamların ülkesinde altyapıdan kendi vatandaşı olarak takır takır adam yetişirken, bizim bu türkler oralarda nasıl kabül görmüş ve dünyada tanınır hale gelmiş, el üstünde tutuluyor ? bu soruların cevabını aramaz ama goygoya gelince en alasını yapar. benim arkadaşım 30 yaşında emekli oluyor bilmem ne. senin arkadaşında sende uzak dur kardeşim bizden. gerekirse 11'i sahada geri kalanı yedekte yabancıyla dolu bir kulübe olsun ama hakediyorsa olsun. sen haketmiyorsun.

    hiçbirşey bilmiyorsan aç tarih oku veya izle. 1996,2002 arası milli takıma bak bakalım ne göreceksin. o dönem nasıl bir futbol ahlakı ve oynama başarma açlığı var ki bu isimler avrupda kupa kaldırdı, dünya 3.sü oldu. buralarda gösterdiği performansla o tugay,okan,ümit,emre vs avrupa da nasıl kabul gördü. 25,30 bin blackburn seyircisi tugay maskeli nasıl veda töreni düzenledi aç bi bak ulan. size herşey müstahak para sevici iş bilmezler. biz hakedeni görüyoruz.
  • 23
    yerli futbolcular yan gelip yatarak para kazanmayı sevdikleri, canları sıkıldığında antrenörlerini sabote etmeyi adet edindikleri için yabancı futbolculardan haz etmezler.

    yabancı futbolcularda iş ahlakı vardır, yerli futbolcuda ise bu yoktur. antremanlarda azıcık zorlansalar hemen şikayet ederler.

    yerli futbolcunun vizyonu mankenlerle düşüp kalkmak, en lüks arabalara binmekten öteye geçemez, yabancı futbolcu ise aldığı paranın hakkını vermeye çalışır. son yıllarda çok net gördük bunu.

    inşallah enes, cengiz gibi adamlar bu görmemişliğe son verir de arkadan gelen jenerasyona iyi örnek olur. arda, burak, caner gibi adamlar yeterince kötü örnek oldu son birkaç senedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın