yeni haliyle, genel kanının aksine, federasyonun aldığı diğer kararlarda olduğu gibi, sonucunda en çok galatasaray'ın yara alacağını düşündüğüm kuraldır.
uzun uzadıya konuşulur bu konu defalarca fakat şöyle kısaca özetlemek gerekirse şunları söyleyebilirim.
galatasaray 3 sezondur şampiyonlar liginde boy gösteren ve başarılar elde eden bir takım. kadrosunda drogba, sneijder, melo, muslera, riera, eboue gibi dünya çapında ve yüksek maaşlı yıldızları barındırıyordu. galatasaray avrupa'da çeyrek finali gördükten sonra yabancı sınırı daha da genişletileceğine daha da kısıtlandı. malum 2 adet kulübün diretmesi sonucu kulübümüz ciddi zararlara uğradı. en büyük sorun şuydu bana göre. elimizde avrupa'da oynadığımız için, haklı olarak diğer takımlarda olmayan ve yüksek maaşlı yabancılar vardı. yerli/yabancı oyuncular arasında bir gelir eşitsizliği oluşacaktı bu kuralın diretilmesiyle. sonuç olarak durumu biraz daha dengelemek için burak gibi, selçuk gibi yerli oyuncular yabancılara yakın maaş almaya başladı. yeni transfer ettiğimiz yerli oyunculara da yine bu ölçüde maaş vermek zorunda kaldık. ne fenerbahçe'nin ne de beşiktaş'ın böyle bir sıkıntısı olmadı bu 1. 2.'si, drogba gibi bir hücum silahını kaybettik. dahası, avrupa'da mücadele ettiğimiz için yerini pandev'le doldurmaya çalıştık, olmadı. yine sezon başında ve geçen sezon, tarık çamdal, yasin, olcan, veysel gibi adamlara bir ton para saçtık. sonuç olarak bu rezil kural sayesinde bu sene avrupa'daki rakiplerimize ayak uyduramadık ve averaj takımı olarak prestij kaybı yaşadık.
neymiş? şimdi yabancı sınırı kalkıyormuş. e şimdi biz bu dünya para saçtığımız çöp oyuncuları neremize sokacağımızı düşünelim yoksa hak etmediği kadar çok maaş alan yerli oyuncularımıza nasıl indirim yapacağımızı mı düşünelim? yahut bu şerefsizlerin uygulamaları yüzünden avrupa'da kaybettiğimiz prestije mi yanalım? ne beşiktaş'ın ne de fenerbahçe'nin böyle bir derdi yok. ikisinin de önü açık. cezalar da bitti. sıfırdan kafalarına göre kadro kurarlar artık. zaten kendi çiftlikleri ya burası.
şimdi zamanlaması manidar olarak yeniden düzenlenecek olan bu kuralın kimse bana avantajlarından bahsetmesin. üstelik borç durumlarına falan da bakılacağı söyleniyor. bu işten her zaman olduğu gibi yine fenerbahçe karlı çıkacaktır. sonra beşiktaş çıkar muhtemelen. en çok zarar gören yine biz olacağız. umarım ben yanılırım fakat bu tff'nin aldığı her karar galatasaray camiasının aleyhine işledi şu güne kadar. kaldı ki galatasaray tarihinin mali açıdan belki de en zor döneminde bu kuralın çıkması son derece manidar. kimse öyle yeni drogba'lar, sneijder'ler beklemesin bence arkadaşlar.
tff'nin aldığı son kritik kararlara bakacak olursak;
1- süper final: en çok fenerbahçe'ye yaradı. 10 puan fark yiyen takım son maça kadar şampiyonluk ümidini korudu. ligin amına koyan galatasaray'ın ise attığı 10 puanlık fark 2'ye bölündü ve güle oynaya şampiyon olacağımız bir sezonda psikolojik olarak yıpratıldı.
2- 6+0+4: galatasaray'ın avrupa'da aldığı tarihi başarılar üzerine götten uydurulmuş ve türk futbol tarihinde yabancıyı tribüne gönderen sikik bir kural olarka tarihe geçmiştir. bundan önce kural sanırım 6+2+sınırsız idi. sınır daha da katılaştırılınca bundan en çok zararı yine galatasaray gördü. fenerbahçe ve beşiktaş gibi avrupa cezalısı takımlar ise galatasaray'la arasındaki farkı korumuş oldu.
3- 5+3: tff durmak bilmedi. avrupa'ya giden takımımızın daha anası tam olarak bellenmemiştir deyip yabancı oyuncu sayısını biraz daha düşürdü ve bunu "türk futbolunun gelişmesi için" yaptıklarını iddia etti. sonuç; galatasaray avrupa'da çok çok geri kaldı. prestij kaybetti. sevgili fenerbahçe'mizin ise kaybından çok kazancı oldu. maddi manevi yıpratılmış bir galatasaray çıkarıldı karşısına.
4- fatih terim: şimdi terim'ci falan değilim baştan söyleyeyim. fakat hem tr'de hem avrupa'da dolu dizgin giden takımın hocası ayartıldı. galatasaray camiası kaosa sürüklendi. ve bunun yaralarını daha yeni yeni sarmaya başladı. üst üste belki de 5 yıl falan şampiyon olacakken, kaos içindeki kulübün zayıflığından yararlanan günahların kulübü şampiyon oldu bizim yerimize.
5- passolig: bu siktiriboktan kart yüzünden avrupa maçlarında bile stad dolmadı.
6- yeni tribün disiplin cezaları: bu düzenlemeyle beraber "tribün kapatma" gibi bir kural girdi. bizden başka kimseye işlemiyor aq. 2 deplasmandan birine seyirci yollayamıyoruz lan olaya bak sen. ayrıca stad kapatma tarih oluyor dedi tüpçü fakat ligin 2. haftası eskişehir maçını boş stada karşı oynadık. ha bir de süper kupa maçı reziliği var. o maç öncesi fenerbahçe'nin seyirci cezası vardı fakat cezayı lig maçına ertelettiler. vay amk yav nasıl oldu o iş sahiden?
*ve tüm bu "türk futbolunun gelişimi" yalanlarının üzerine bugün yabancı sınırı komple kalkıyor. hahahahahhahah. çok güzel geliştirdiniz futbolu bravo. şu an ayakta alkışlıyorum. eğer 2 sene önce olsa bu değişim, işte o zaman ortalığın amına koyabilirdik ama zaten bunu istemedikleri için şimdi değişiyor. allah topunun da belasını versin diyerek sözlerimi noktalıyorum.