1
yabancı düşmanlığı, xenophobia kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. xenophobia, yunanca'da yabancı anlamına gelen 'xenos' ve korku anlamına gelen 'phobos' kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. türk dil kurumu sözlüğünde 'ksenofobi' olarak yer almakta ve 'yabancılara karşı duyulan ve hastalık haline getirilebilen düşmanlık ve korku' olarak tanımlanmaktadır.
ülkemizdeki yabancı fubolcu düşmanlığı, türk futbolcuların yabancı futbolculara düşmanlık beslediği veya onlardan korktuğu anlamında değil de, ukdeyi veren alaturka'nın belirttiği şekilde yerli-yabancı ayrımcılığı şeklinde tanımlanabilir. ayrıca bu ayrımcılık yabancı futbolcuların tamamını değil, daha çok para alan, iyi performans göstermeyen, türk futbolcular tarafından kaliteleri yetersiz bulunan, yönetim tarafından el üstünde tutulan ve taraftarların sevgilisi olan yabancı futbolcuları hedef almaktadır. afrika kökenli oyuncular da bu şekildeki ayrımcılığın dışında tutulmaktadır.
türk futbolcusu ister ki; yabancılar 1. sınıf olsun ama mütevazi olsun. çok para alabilir ama sahada (gerekli ya da gereksiz önemli değil) her türlü fiziki mücadeleye girsin. biz onları aramıza almayabiliriz ama onlar kendi aralarında gruplaşmasın. türk futbolcusu düşünür ki, ağır işleri kendileri yapıyor, kaymağını ise yabancılar yiyor ve taraftar bunu görmeyip hep yabancıları tribüne çağırıyor. türk futbolcusu düşünür ki kaptan türk olmalı. türk futbolcusu der ki; yabancılar deplasmanlardan ve ağır antremanlardan kaçar, geceleri içer, sık sakatlanır.
bu çöplüğün horozuluğuna soyunun futbolcularımız; takım arkadaşlarınızı eleştirebilirsiniz ve eleştirilerinizde haklı da olabilirsiniz. ama bu eleştirileri yerli-yabancı futbolcu genellemesine yerleştirirseniz, ayrımcılık yapmış olursunuz. unutmayın ki, birçok avrupa ülkesinde ayrımcılık bir suç olarak tanımlanmıştır. yakında benzer bir tanımlama bizim hukukumuza da girecektir.
omuz omuza mücadele verdiğiniz takım arkadaşlarınız, sizin silah arkadaşlarınızdır. sorunlarınız varsa, yüzlerine söylemelisiniz ve aranızda çözmelisiniz.
siz ekmek peşindesiniz. peki ya onlar? pasta peşinde değiller herhalde.
insan sevgisi... sözü yunus emre'ye bırakıyorum:
"bir kez gönül yıkdın ise
bu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil "
ülkemizdeki yabancı fubolcu düşmanlığı, türk futbolcuların yabancı futbolculara düşmanlık beslediği veya onlardan korktuğu anlamında değil de, ukdeyi veren alaturka'nın belirttiği şekilde yerli-yabancı ayrımcılığı şeklinde tanımlanabilir. ayrıca bu ayrımcılık yabancı futbolcuların tamamını değil, daha çok para alan, iyi performans göstermeyen, türk futbolcular tarafından kaliteleri yetersiz bulunan, yönetim tarafından el üstünde tutulan ve taraftarların sevgilisi olan yabancı futbolcuları hedef almaktadır. afrika kökenli oyuncular da bu şekildeki ayrımcılığın dışında tutulmaktadır.
türk futbolcusu ister ki; yabancılar 1. sınıf olsun ama mütevazi olsun. çok para alabilir ama sahada (gerekli ya da gereksiz önemli değil) her türlü fiziki mücadeleye girsin. biz onları aramıza almayabiliriz ama onlar kendi aralarında gruplaşmasın. türk futbolcusu düşünür ki, ağır işleri kendileri yapıyor, kaymağını ise yabancılar yiyor ve taraftar bunu görmeyip hep yabancıları tribüne çağırıyor. türk futbolcusu düşünür ki kaptan türk olmalı. türk futbolcusu der ki; yabancılar deplasmanlardan ve ağır antremanlardan kaçar, geceleri içer, sık sakatlanır.
bu çöplüğün horozuluğuna soyunun futbolcularımız; takım arkadaşlarınızı eleştirebilirsiniz ve eleştirilerinizde haklı da olabilirsiniz. ama bu eleştirileri yerli-yabancı futbolcu genellemesine yerleştirirseniz, ayrımcılık yapmış olursunuz. unutmayın ki, birçok avrupa ülkesinde ayrımcılık bir suç olarak tanımlanmıştır. yakında benzer bir tanımlama bizim hukukumuza da girecektir.
omuz omuza mücadele verdiğiniz takım arkadaşlarınız, sizin silah arkadaşlarınızdır. sorunlarınız varsa, yüzlerine söylemelisiniz ve aranızda çözmelisiniz.
siz ekmek peşindesiniz. peki ya onlar? pasta peşinde değiller herhalde.
insan sevgisi... sözü yunus emre'ye bırakıyorum:
"bir kez gönül yıkdın ise
bu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil "