ben bir öğrenciyim. şu yaşıma kadar zırladım durdum. sanki çok acı çekmiş gibi. yok hayat bana kötü oyunlar oynuyor da, ben ne kadar şanssızmışım da, hiçbir şey istediğim gibi olmuyormuş da. her neyse..
ben sporun her dalını severim.
futbolundan,
tenisine;
tekvandosundan
yelkenine de bütün spor dallarını izlemeye çalışırım.
bisiklet sporuysa bütün sporlar içerisinde en uzak olduğum dallarından birisidir.
lance armstrong,
ivan basso,
tour de france ve
giro d'italia'dan başka bir şey bildiğim söylenemez.
dün televizyon izliyorken -hangi kanal olduğunu hatırlamıyorum- bir fotoğraf karesi gördüm.
http://twitpic.com/4vy600/full her ne kadar bisiklet yarışlarını izlemesem de böyle bir olay çok ilginç geldi ve hemen internetten olay nedir diye baktım.
wouter weylandt* ismini o ana dek hiç duymamıştım.
gördüğüm fotoğraf karesi
giro d'italia'da hayatını kaybeden
wouter weylandt anısına yapılan bir olaymış. weylandt'ın en yakın arkadaşı
tyler farrar ve
leopard-trek'ten diğer takım arkadaşları onun anısına varış çizgisini hep birlikte kolkola geçmişler ve takım halinde yarıştan çekilmişler.
ben ölümlerden çok çabuk etkilenirim. her ölüm erken ölümdür benim için. her hangi birisinin ölüm haberini okuduğumda/duyduğumda/izlediğimde içimden bir şeyler kopar. o yüzden bu tarz haberlerden uzak tutmaya çalışırım kendimi. o yüzden birden karşıma çıkan bu haber beni derinden etkiledi.
olayla ilgili haberlere bakarken bana göre fazlasıyla yürek burkan birkaç satıra rastladım.
wouter weylandt'ın eşi hamileymiş. ancak doktorlar, weylandt'ın eşinin hamile kalmasının eşinde bulunan bir rahatsızlıktan ötürü riskli olduğunu söylemişler.
weylandt çifti zor bir karar almış ve bütün riskleri göze alarak dünyanın en büyük mutluluğunu tatmak istemişler. aynı zamanlarda weylandt'ın eşi wouter'ın bisikleti bırakmasını istiyormuş ve eşinin anlattığına göre wouter bisikleti bırakma kararı almış. ancak normal şartlarda
giro d'italia'ya
katılmayacak olan wouter takım arkadaşlarından biri tur öncesi idmanlarda düşerek köprücük kemiğini kırınca
onun yerine takıma katılmış. böylelikle normalde yarışmayacağı bir yarışın kurbanı olmuş.
bu satırları okurken gözlerimden yaşlar süzüldü. sonra eşinin konuşmasını okudum biraz, inanılmaz kötü durumdaydı. ancak eşinden ona kalan en büyük armağan olan doğmamış bebeği için ayakta kalacağını, hiçbir zaman pes etmeyeceğini söyledi..
sonra kendi kendime dedim ki, şikayet ettiğim hayat aslında o kadar yolunda giden bir hayatmış ki. bir bayan weylandt'a baktım bir de kendime. kendimden utandım.
bay ve bayan weylandt benim dünyaya bakışımı değiştiren iki insandır. sizler benim
kahramanımsınız.
wouter weylandt! kendime gelmemi sağlayan kocaman yürekli adam! huzur içinde yat.. cennet denilen o güzel yer varsa umarım bir gün seni görebilirim...