kendisiyle ilgili yapılan mevki yorumlarını gerçekten komik buluyorum. hala sola yakın oynaması üzerinden mancini'ye sallayanlar var, yahu bir sezon önce brezilya'da 3. ligde oynayan telles'i ısrarla isteyen, türkiye'ye geldikten sonra takıma katkı sağlayacak yerli oyuncuları tespit eden/aldıran bir teknik adamın sneijder gibi bir isimden maksimum verimi nerede alacağını bilmemesi mümkün mü?
trequartista mevzusuna değinmeyeceğim bile.
bence asıl mevzu sneijder'in merkezde yada sola yakın oynaması değil mesele takımın ne kadar akışkan oynadığı. 3. fatih terim döneminin başlarında beni gelecek adına umutlandıran en önemli gelişme takımın pas verdikten sonra hemen bilinçli bir şekilde pas alacağı uygun bir alana kayan yapısıydı ama zamanla yeniden eski statik halimize büründük.
takım savunma, orta saha ve hücum hattını ne kadar kompakt düzenleyebilir, topun bulunduğu konuma göre takım halinde pozisyon alabilirse elimizdeki silahları o denli etkin kullanmamız mümkün olacak.
kaba bir tabirle sneijder'i lazer işaretleyici olarak düşünebiliriz. mesafe ayırt etmeksizin doğru pozisyonda doğru boşluğu görüp topu da tıpkı biz lazer işaretleyici hassasiyetiyle o noktaya aktarabilecek yetenek ve oyun görüşüne sahip. elbette merkeze yakın oynadığında her iki tarafındaki fırsatları değerlendirebildiğinden verimliliği artıyor, hem merkezde hem de kaleye yakın olduğunda ise şut yeteneği ve sezgileri ile verimliliği en üst seviyeye çıkıyor.
sneijder'in bu etkinlikten uzak kalmasının sebebi malesef yabancı kontenjanından doğan planlama sorunu. yiğit gökoğlan yerine olcan adın -yada aynı futbol dilini konuşabilecek bir yerli- kadromuza katılmış olsaydı selçuk-melo merkezli, yerli-oyunu bilen- sol kanat-sneijder-hajrovic/burak ofansif hatlı ve ileri uçta drogba/burak gibi daima tehlike oluşturan bir ileri uçla çok etkin olabilirdik.
sneijder'in telles'le uyumlu olacağını telles henüz sahaya çıkmadan yazmıştık, kastettiğim aynı futbol dilini konuşmak tamamen bununla alakalı. yukarıda bahsettiğim şablon çok ofansif görünse de topa çok daha fazla sahip olabilecek, oyunun ritmini belirleyecek ve dolayısıyla top kaybından oluşan geri koşma miktarı ve merkez orta sahaya düşen yükü azaltacak bir yapı sağlayacaktır.
sol kanat yokluğunda ileride topa sahip olamayan galatasaray doğal olarak sneijder'i sola atıp sistemini işletmeye ve hollandalının sahip olduğu yeteneklerin maksimumundan faydalanmaya çalışıyor.
öyle ki 26 subat galatasaray chelsea maçında mancini chelsea orta sahası düştükten sonra sol kanattaki tüm etkinliğini bitirme pahasına sadece rakip beki çıkarmaması için umut'u sola kaydırıp sneijder'i normalde oynatmak istediği mevkiye çekti ki bundan sonra oyunun seyri iyice değişti.
saçma yabancı sınırı kaldırılır yada mucizevi bir şekilde sistemi işletecek yerli bir kanat oyuncusu bulunursa önümüzdeki sene çok parlak geçecek bizim için.