• 64
    galatasaray'ı yönetenler için (bkz: tecahül-i arif)

    adım gibi biliyorum ki galatasaray'ı yönetenler de ne yaptıklarının farkındalar. galatasaray'ı yöneten zümrenin tek bir amacı var: fazla isyana sebep olmadan, şampiyonluklarla taraftarların gazı alınarak galatasaray'ı kendi ellerinde tutmak. ancak başlarına uefa kupası gibi bir bela almışlardı. küresel bir takım olma fırsatı süren zamanında dedeler tarafından reddedildi. galatasaray liseydi ve lisenindi. bu çap ve misyon onlar için yeterliydi. nitekim ilerleyen 10 yılda yapılan fakir edebiyatı kulübün taliplilerini azaltmak için yapıldı. elbette güçlükler yaşandı ancak bu ekonomik güçlükler kulubün vizyonu daraltıldığı için oluşan gelir daralmasının sonucuydu. siz eğer yaptığınız yatırımların karşılığında gelen gelirleri, gelirleri arttırarak şirketleşerek büyümek için değil 2. terim dönemindeki gibi futbolculara, menajerlere ama özellikle her transferden cukka yapan yöneticilere harcarsanız olacağı da budur. tıpkı bugün gözlemlediğimiz gibi abdullah ve baliç gibi sürümden kazanılan oyuncuları doldurursanız gerilersiniz. halbuki aysal'ın 2011'de gündeme getirdiği kurumsallığı 2001'de gerçekleştirme yoluna gitseydik makas çok daha erken açılabilirdi. ancak dedik ya (bkz: tecahül-i arif). bu istenmedi arkadaş. hala da istenmiyor. bu vizyon dedeler tarafından görülüyor ve istenmiyor. tasfiye edilen süren döneminde de istenmedi, tasfiye edilen aysal döneminde de istenmedi. şu anda biz 4. terim dönemini yaşıyoruz hem de hiç yaşamadığımız bir şekilde. dursun özbek terim'in onaylamadığı bir başkan değildir. divan üyesi terim'in aysal'ın istifasında rol oynamadığını kimse anlatmasın arkadaşlar. tff koridorlarında "ben olduğum sürece aysal'a 4. yıldızı taktırmayacağım" diyen kimdir artık herkesin malumu. bunu nasıl gerçekleştirecekti? çok kafa patlatmaya gerek yok. ben daha mancini'nin ikinci maçında bazı milli oyuncuların 180 derece ters oynadıklarını gördüm. bunu maçları tezahürat yaparak değil de çıplak gözle hissederek izleyen kişiler de sezinlemiştir. sahadaki başarısızlık nasıl sağlanır? sağlandı!

    aysal da süren de iş adamıydılar. şirket büyütme dinamiğine hakim adamlardı. aslında atla deve değil. eğer doğru yatırımları yaparsanız kısa sürede büyürsünüz. ancak futbol kumar işi. aysal sahada sabote edilmesinin yanı sıra, beceriksiz hocalar ve kötü transferler gerçekleştirerek vizyonuna ulaşamadı. bakın vizyonunuza hemen ulaşamayabilirsiniz. ancak bir tane adam koyarsınız bilirsiniz ki bu adam istediğiniz amacı yanıla yanıla gerçekleştirecek. çok zamanımız yok belki ama en azından rotası doğru dersiniz. aysal böyle bir adamdı.

    şu anda başkanından futbolcusuna terim dönemi yaşıyoruz. hamza her ne kadar kendi bildiği doğruları yapıyor görünse de terim'in ağır etkisi altında. "liderimiz" dediği bir adamdan fikir alması da gayet doğal. doğru yanlış beni ilgilendirmez. belki de doğrudur. ancak gerçek terim'in etkisi altında olduğu. bu başkan da gönderilecek. şimdilik büyüme falan peşinde değil ve tutunmaya çabalıyor ancak terim eksenli hamza avrupa'da başarı isterse tasfiye olacak. şu anda da öyle bir vizyonu ve yapılanması yok. tutunmaya çalışıyor ve belki de "ulan diğer takımlar yapılanıyor ben elimdeki uyumlu kadroyu tutayım sezon başı fark yaparım" diye düşünüyor. bu da bir vizyon tabi. ancak bu vizyon galatasaraylı'nın vizyonu değil arkadaş mesele bu.

    galatasaraylı takımını avrupa'nın zirvesinde görmek istiyor. bunun için de yıldız transferi istiyor. yıldız transferi asla futbolcu gelecek oynayacak şampiyon yapacak şeklinde istenmiyor. bunun sebebi öncelikle store'dan gelirin artması, kombine gelirinin artması ve orta vadede avrupa'da en azından her sene gruplardan çıkacak seviyede kalarak şampiyonlar liginden gelecek gelirin artmasını istiyor. sabriye verilecek 3'le bilal'e verilecek 5'in toplamıyla daha iyi futbolcu alınabileceğine inanıyor. lakin ortada bir takım içi dengeler şantajı var. taraftar, hamza bu şantaja boyun eğmesin istiyor. şantajla gelen şampiyonluk sonrası şantajı yapanların hazır yabancı kuralı da kalkmışken gönderilmesini istiyor.

    ancak dedim ya galatasaray taraftarının vizyonu başka dedelerin ve yöneticilerin derdi başka. bu kulubün üyelik şartı da 10.000 tl oldukça ya da taraftar kulubün store'unu stadını boykot ederek "artık yeter beni de dinleyeceksiniz" demedikçe kulubün vizyonu asla değişmeyecek.

    işte bütün vizyon üzerinden dönen işin özeti budur. gerisi hikaye.
  • 67
    vizyonun ne olduğu, ne olması gerektiği tartışılır ama bu transfer sezonunda yaptığımız şeyin yani dünyada sınırsız kaynak varken hedeflerimiz bu denli büyükken, hedeflerimize ve rakiplerimize oranla dandik olan ligimizin vasat hatta vasat altı oyuncularıyla, hep de tanıdık muhabbetinin olduğu oyuncularla ilgilenmenin vizyonla uzaktan yakından alakası olmadığı kesin. bakın şeyşu var ya sivas'ta çok beğenilen. bu arkadaş 25 yaşına kadar falan üst liglerde doğru düzgün maça çıkmadı. bir tek sivas'a gelmeden önce son senesinde ortalama bir sezon geçirdi. hele ondan öncesi tam fiyasko. bu arkadaş bile ligde iş yapıyor. bu arkadaşı bırak en üst seviyeye, şampiyonlar liginin orta-kötü takımlarına satabilir misin? hayatta satamazsın. peki gitse iş yapar mı? bence hayatta yapmaz ama bizim ligde iş yapıyor işte. neden bizim ligimize çöp gözüyle bakıyorlar sanıyorsunuz. durun şu türk'lere bi garezlik yapalım da liglerine bombok diyelim diye mi düşünüyorlar sanıyorsunuz? fener gibi herkes bize karşı ama biz süperiz ve haklıyız kafasında mısınız? neden iyi liglerden kimse ilgilenmiyor bizim ligdeki oyuncularla? bakın alıp almamak demiyorum ilgi bile olmuyor. izlemeye gelen olmuyor ya.

    yabancı sınırı yok gibi bir şey. tüm dünyada futbolcu okyanusu var. onu geçtim sırf bonservisi elinde olanlarda bile çok iyi bir oyuncu havuzu var(dı). sırf oradan bile bir takım kurulabilir(di). şu anda bunun için biraz geç ama hala kaliteli oyuncular mevcut.

    bakın bu transfer sezonunun bire bir aynısını daha hatırlıyorum ben. gerets ile yaşadığımız mucizevi şampiyonluğun devamındaki transfer sezonunda da aynı şimdiki gibi. kadro yeterli yeaa şampiyon kadro yeaa dedik. tamam maddi durumumuz da kötüydü şimdiki gibi ama o zaman da saçma sapan paralar harcamıştık. harcadığımız parayla çok daha iyisi yapılabilirdi. şimdi olduğu gibi. hatta son gün inamoto apar topar getirilmişti hatırlayın. ama biz işte o sezon "mucizevi" şampiyon olmuştuk. hasan kabze olayı, denizli olayı falan cidden nadir olacak olaylar. hele hele 6 ay falan maaş alamayan, bir sürü sakatlıkla boğuşan kısıtlı kadronun elinden gelenin belki de fazlasını yapması üzerine gerets'in çok başarılı pragmatist taktik hamleleri bizi şampiyon yapmıştı. bunlar hep kısa vadeli şeyler. uzun vadede tekrarlanması zor. nitekim de öyle oldu takip eden sezon bizim için felaket oldu.

    bu sezonda da bir benzer senaryo gerçekleşiyor. geçen sezon fenerbahçe'nin başında ismail kartal vardı arkadaşlar. beşiktaş'ı da şampiyonlukta rakip olarak görmediğimi defalarca yazmıştım. bu sezon durum farklı. aziz yıldırım 20 yıl sonunda akıllanıp işi diğer branşlarda yaptığı gibi profesyonellere bırakacak gibi gözüküyor. giden oyuncular, gelen oyuncular ilgilenilen oyuncular hiç aziz yıldırım transferleri değil. kjaer alındı. nani, luiz adriano, ospina ile ciddi şekilde ilgileniliyor. büyük ihtimalle bu seviye birçok oyuncuyla imza atılacak ve bunlar ligimizin seviyesinin çok üstünde oyuncular. başlarında da ismail kartal olmayacak. geçen seneye oranla çok daha dişli bir rakip olacak ligde bile. şampiyonlar ligi ise daha da zorlu rakipler.

    geçen seneyi hemen unutmayalım. fener'in kadrosu kötü, durumu kötü, takımda birlik yokken biz yine de çok zorlandık. özellikle son maçlarda kötü oynayıp sonlara doğru atılan gollerle 1-0 falan kazandık. muslera çok iyi maçlar çıkardı. zor bir şekilde şampiyon olduk. şampiyonlar ligindeki halimiz, ligin ilk yarısındaki halimizi de unutmamak lazım! kadromuz zaten yaşlıyken 1 yaş daha yaşlandı. melo'nun kalıp kalmayacağı belli değil. transfer sezonumuz skandal şu ana kadar.

    vizyon vizyon diye bağırıp çağırmamızın temel sebepleri bunlar. yoksa kimsenin gidip güney kore 2. liginden adam keşfedip bayern'e 70 milyon euroya satmamızı falan beklemiyor. ben eminim bonservissiz oyunculardan gignac'ı santrafora, konoplianka'yı kanatlara alsak. bir iki temel takviye yapsak veya en azından bu tarz mantıkla hareket etsek büyük çoğunluk mutlu olurdu. yoksa dünya yıldızlarıyla doldurun ilk 11'in hepsi yıldız olsun diyen yok. ha bir de bu var: (bkz: #1721714)
  • 68
    https://instagram.com/p/4Uj059P9D0/

    https://www.youtube.com/watch?v=m-VXodBtE3Q

    http://www.milliyet.com.tr/...2062587-skorerhaber/

    http://www.haberturk.com/...masiyla-goruntulendi

    https://www.youtube.com/watch?v=q6E1T6WiaeA

    son linkteki videonun 3:10'una dikkatinizi çekerim. "le galatasaray... la ligue de champion". vizyon bunlardır arkadaşlar. annenizin ligindeki şampiyonluk edirne'den öte kimsenin umurunda değil. önceki teknik direktör * yalnızca başarısızlığından ötürü kovulmadı bu kulüpten. bavulunu topladığında lig liderinin 1 puan gerisindeydi yalnızca. http://www.tff.org/...198&hafta=10#mac

    "hedefimiz şampiyonlar ligi değil, ibb maçı" dediğinde kaybetti yerini. galatasaray'ın hocası, takım ne durumda olursa olsun bunu diyemezdi. ve gitti. bazılarımız şimdilerde dalga geçmek için kullansa da o kelimeyi, bizim amacımız, vizyonumuz en başından belli;

    "amacımız ingilizler gibi toplu bir hâlde oynamak, bir renge ve bir isme sahip olmak ve türk olmayan takımları yenmek."

    galatasaray'ın taşıdığı misyonu düşündüğünüzden çok daha büyüktür arkadaşlar. bu ülkenin, bu coğrafyanın bayrağıdır galatasaray. kimi zaman mağrur doğunun kibirli batıya karşı zaferidir galatasaray. gurbetçi emekçinin onu aşağı gören yabancı patronuna attığı tokattır galatasaray. "korkunç bir şey"dir galatasaray.

    tıpkı ali kırca'nın ali sami yen'e veda mektubunda yazdığı gibi;

    https://www.youtube.com/watch?v=CnRDsseEYPo

    "açıldıysa ilk sen açtın bu ülkenin kapılarını avrupa'ya...
    sen getirdin tarihin en büyük şeref madalyasını bu coğrafyaya.
    ülkemin yüzyıllık yalnızlığını yendin dünyada...
    duyuldu adın cezayir'den çin'e, kenya'dan arjantin'e,
    kimsesizliğimizi yendin bir anda...yen dedi yendin...
    yendin bu dünyada yenilecek ne varsa birer birer , yendin...

    çünkü... sen... ali sami yen'din..."
  • 69
    bütün mesele olan :) sadece futbolcu transferinde değil hayatın her alanında gerekli. ben bugün(dün) açıklanan sonuçlarla beraber ilk 73 bine girmiş bulunmaktayım. bitirdiğim lise için hiç parlak değil belki ama her şeyin belirleyicisi de değil. önümde çok önemli bir model var. 83lü genç bir tanıdığım müteahhit var. manisa celal bayar inşaat mühendisliğini bitirdikten sonra 2009'da serbest inşaat mühendisi olarak kariyerine başlıyor, 6 senede mükkemmel bir hayat standardı ve ömür boyu yetecek para elde ediyor ve çalışmayı bırakıyor. kendini gezmeye, film izlemeye, halı saha maçlarına adıyor :) bana tavsiyesi yaşadığım şehirden* olabildiğince uzaklaşmak olmuştu. bu gerçek anlamda bir vizyondur. onun puanına da kırıkkale'de ve manisa'da inşaat mühendisliği bölümleri tutuyormuş. o hem git gel olur yorulurum diye, hem de ankara'dan olabildiğince uzaklaşmak, kendi ayaklarının üzerinde durmak, vizyonunun genişlemesi açısından birey olarak yaşamını devam ettirmek zorunda olduğu manisa'yı tercih etmiş. ben de şu anda yaklaşık 75 binle alan manisa yolcusu gibi duruyorum. babam ilkokulda bana hep odtü'yü falan yakıştırırdı ama olsun pişman değilim. orayı bitirip boşbeleş bir beyaz yakalı olacağıma*** orada kendimi olması gerektiği gibi, benim olmasını istediğim gibi bir şekilde yetiştirip* hayallerimin peşinden koşabilirim, yakalayamazsam da kendime eklemlediğim rasyonel görüyle birlikte krizi fırsata çevirebilirim inşallah.

    bu vizyonu varoluşumuzu,dinimizi anlamak için bile kullanabiliriz hem de dünyanın en basit görü yeteneği ile ama bu yeteneği kullanmak istemeyen, kibrini yenemeyen insanlara rağmen. aldığımız her nefesi, pis kokulu gübreden çıkan mis kokulu çiçeği görü yeteneğimizle bambaşka yerlere çekebiliriz. lütfen bu vizyon tartışmalarını yaparken vizyonunuzu kullanın da baktığınız yerde bu mucizevi mizanı, alemlerin rabbini, sonsuz hayatı görün de bu geçici dünya için vizyon vizyon diye birbirinizi kırmayın abiler ;)

    vizyon önemli hacı :)
  • 72
    benim için.. 2000de bmw 5 seriesi yerine 2010 5 seriesini almaktır.. 2000 yılına göre çok iyi ancak yıl 2015.. 15 yaşında.. yeterince yıpranmış arabayı satsan bir daha satamasin.. elinde kalır... fazla kulanamasın.. tamir ister.. tamirine çok para harcarsın.. birde doğru ustayı bulmak var.. oda ülkede zor. ahı gitmiş vahı kalmış adamladı transfer etmek vizyon değil.. pogba,bruma,coman,depay gibi isimleri bulup trabsfer etmek vizyondur.
  • 74
    vizyon denince aklıma vizyon toplantısı gelmekte.

    vizyon `toplantısına katılan 3 silahşör; http://www.ensonhaber.com/...madi-2014-07-11.html

    sağdakinden fatih terim'i çıkarın, ortadaki yakışıklıyı göreceksiniz. bu 3 adamın başarılarını toplayın ilkokul mezunu diye komik bir şekilde dalga geçilen fatih terim`in başarısını göremeyeceksiniz. (bkz: #1744341)

    not; mancini hocanın ünal aysal'a bakışını izleyin; http://www.sporx.com/...nusmasiSXTVQ53430SXQ
    aynı maçta mancini hoca devreleri yaktı drogba'yı çıkarıp ceyhun'u aldı. maç aynı zamanda lige havlu attığımız maç oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın